Ankara da yaşanılan korkunç felaketin ardından afet bölgelerini yalnız bırakmayan şehirlerdendi. Yüzlerce yardım tırının bölgelere ulaştırılmasında seferberliğin bir parçası olan bir firma da 100’den fazla araç ve 50’den fazla römork ve lowbedini ücretsiz olarak TSK için kullanıma sunan Oğuzhan Ağır Nakliyat oldu. Bir araya geldiğimiz Oğuzhan Ağır Nakliyat’tan Şerafettin Kılıç; sahada da olması ve afet bölgelerinde bulunması sebebiyle bölgede en önemli eksikliğin depolar olduğunu söyleyerek; “Deprem bölgesi olduğu bilinen bu bölgelere önceden hazırlık olarak depolar yapılsaydı, daha hızlı aksiyon alınabilirdi.” dedi.
“Bu dönemde milletimizin azizliğini ve yardımseverliğini bir kez daha görmüş olduk” diyerek sözlerine başlayan Kılıç devam etti; “Madenci enkaza girdi hayat kurtardı, şef gitti yemeğini yaptı, doktor gitti hasta baktı, biz de nakliyeci olarak yardımların bölgelere ulaşmasını sağladık. Keşke elimizden daha fazlası gelseydi ama herkes en iyi yaptığı işi, faydalı olacağı şeyi yaparak bir nebze olsa katkı sağladı. Allah herkesten razı olsun ki ne güzel insanlarımız var, ne güzel milletiz.”
“Bir Aracı Olandan Bin Aracı Olana Herkes Yardımların Ulaşması İçin Seferber Oldu”
“Sektörümüz Birbirine Sahip ve Destek Çıktı”
Afet sonrası hızlı bir şekilde aksiyon aldıklarını belirten Kılıç kendileri için sürecin nasıl başladığını ve devam ettiğini aktardı; “İlk olarak Yenimahalle Belediyesi’nden gelen yardımların haberi bize ulaştı, biz de garajımızdaki araçlarımızı Ankara Yenimahalle’de bulunan Nazım Hikmet Kültür Merkezi’ne sevk ettik. Ardından yıllık olarak taşımacılığını yaptığımız Kara Kuvvetleri’nin gıdadan konteynera yardımlarının taşımacılığını üstlendik. Bu süreçte 100’den fazla özmal aracımızı, ücret almadan afet bölgelerine yönlendirdik. Aynı zamanda garajımızda bulunan römorkları, lowbedleri, dostlarımızın da yardımıyla çekicilere takarak, afet bölgesine ücretsiz olarak gönderdik. Ben bu süreçte herkesin gücünün yettiği kadar afet bölgelerine ulaşmada yardımcı olduğuna şahit oldum. Herkesten her şeyi bekleyemezsiniz ama bir ya da birkaç aracı olan dostlarımız bile ücretsiz bir şekilde, bu dönemde yardımların afet bölgelerine ulaşması için seferber oldu. Bir aracı olandan bin aracı olana herkes canla başla çalıştı. Afet sonrası dönemde sektör de birbirine sahip ve destek çıkarak yardımların ulaştırılmasında seferber oldu.”
“Kimse Devletten Büyük Olamaz”
Ücretsiz şekilde afet bölgelerine iletilen yardımların hayat kurtarıcı olduğunu ancak sektör firmalarının da bu süreçte kaynaklarını sonuna kadar kullandığını belirten Kılıç; “Biz de dahil herkes gücünün yettiği kadarını yaptı. Örneğin bir tırı olan bir sefer gider, ikinci sefere gidemez. Zaten ikinci sefere giderse o kişiye zarar vermiş oluruz. O zaman yardım eden de ihtiyaç sahibine dönüşür. O nedenle herkes elinden gelen kadarını yapabildi. Şimdi yakıt desteği de bitti. Taşımalar, normal taşımacılık seyrine dönmeye başladı. Günün sonunda şunu kabul etmeliyiz ki; kimse devletten büyük olamaz.” dedi.
“Ön Saflarda Yer Alan Lojistik Sektörü İçin Devletimizin Yardımcı Olacağına İnanıyorum”
Devletin sektöre de yardımcı olacağına inandığını belirten Kılıç konuşmasının devamında şunları dile getirdi; “Çünkü herkes elini yaşın altına koydu, gücünün yettiği kadarını yaptı. Belki vergi indirimi, belki bir af veya trafik kanunuyla ilgili çalışmalar yapılabilir. Çünkü lojistik sektörü burada çok önemli bir şekilde kendini gösterdi ve hep en ön saflarda yer aldı.”
“Afet Öncesinde Bölgede Depolar Oluşturulsaydı, Daha Hızlı Aksiyon Alınabilirdi”
Bilinen bir deprem bölgesi olmasından dolayı, afet öncesinde bölgede depolar oluşturulmasının daha hızlı aksiyon alınmasını sağlayacağını belirten Kılıç; “Gıda, konteyner, çadır gibi elzem malzeme ve ekipmanların bulunduğu depolar sağlansaydı daha hızlı aksiyon alınabilirdi. Benim görüşüme göre şu an ülkemizdeki en büyük eksiklik; depo. Şu an Türkiye’nin dört biryanından afet bölgelerine yönlendirdiğimiz malzemeler depolarda toplanmış olsaydı, bu kriz çok daha rahat yönetilebilirdi.” dedi.
“Deprem Değil, Binalar Öldürüyor”
“Herkesin Aynı Hizada Durması Lazım”
Konuşmasını, ülke olarak önceliğimizin, binalarımızı sağlamlaştırmak olması gerektiğini vurgulayarak bitiren Kılıç son olarak; “Deprem değil, binalar öldürüyor. Devletimizin binalarımızı kontrol etmesi gerekiyor. Bundan sonraki süreçte de herkesin hem maddi hem manevi olarak devletimize yardım etmesi gerekiyor. Şu an kimsenin kimseye yıkıcı eleştirilerde bulunmaması ve özellikle devletimizi suçlamaması lazım. Nasıl ki namazsa herkes aynı hizadaysa, şu süreçte de herkesin aynı hizada durması lazım. Son olarak milletimizin başı sağolsun ve ülkemize geçmiş olsun. Dilerim ki Rabbim bizlere aynı acıyı bir daha yaşatmasın. ” dedi.
Öykü İmset
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |