S.S. 39 No.lu İnegöl Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi Başkan Yardımcısı Hayrettin Baykoz;
“OTOBANLAR PAHALI EN AZINDAN BU KONUDA BİR İNDİRİM YAPILMASINI BEKLİYORUZ”
S.S. 39 No.lu İnegöl Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi Üyesi Sedat Yavuz;
“DEVLETİMİZİN BELİRLEDİĞİ BİR TON KİLOMETRE OLURSA HERKES EŞİT ŞARTLAR ALTINDA ÇALIŞABİLİR”
Başkan Portakal 1987 yılında kurulan kooperatifi tanıtarak başladığı sözlerini şu şekilde sürdürüyor; “1987 yılından beri başkanlarımızın emeği ile bugünlere geldik. Şu an 500 tane aracımız var. Ben 2004-2009 yönetiminde görev aldım. Bütün ortaklarımız ile o gün de birlikteydik bugün de birlikteyiz. Kooperatifimizin 513 üyesi var. Özmal olarak; akaryakıt istasyonumuz, 2 tane aracımız ve binek araçlarımız var. Üyelerimizin alacağı işi kooperatif özmalı ile engellememek adına özmal sayımız fazla değil. K Belgesini doldurmak için bir tane araç aldık. İşlerimiz, sevkiyatlarımız iyi bir şekilde devam ediyor.”
“Nakliyecilerin de Kahraman İlan Edilmesi Gerekiyor”
Pandemi döneminde yaşanan zorluklara rağmen çalışmaya devam ettiklerini belirten Portakal, “Şu an pandemi, sağlıkçılar bizim göz bebeğimiz; ancak bir o kadar nakliyecinin de orada hakkı var. Sağlıkçılar kahraman ilan ediliyor, nakliyecilerin de kahraman ilan edilmesi gerekiyor. Buradan Ankara’ya gidiyoruz bir tane lokanta açık değil; bir tane akaryakıt istasyonu almıyor. Biz bütün bu yasaklara rağmen kontağımızı kapatmadık. Bütün iş yerlerine araçlarımızı verdik. Gelinen nokta Marmara Bölgesi’nin en büyük kooperatifi ve işi de en çok olanı İnegöl Kooperatifi oldu.” açıklamasını yapıyor.
“Köprüler Yapılsın; ama Bana Faydalı Olsun”
Vergi borçları nedeni ile araçlarının bağlandığını ve ÖTV’siz mazot almak istediklerini belirten Portakal sektöre ilişkin sorunlara şu sözlerle değiniyor; “Devlet bana buraya gelene kadar hiçbir şey sormuyor; fakat denetleme mekanizmasında bana aşağıdaki sandalyemi saydırıyor. ‘Bunun faturası 5 bin lira, sayısı doğru mu?’diyor; burada biz üzülüyoruz. Ben de ÖTV’siz mazot almak isterim; balıkçıya, çiftçiye verildi. Ben ticaret yapıyorum. Hiçbir vatandaşın sanayide vergi borcu var diye iş yeri bağlanmaz, şarteli indirilmez; ancak benim vergim var diye aracım bağlanıyor, muayenem geçti diye K Belgem düşüyor. Mesela otobanlar köprüler çok güzel; ancak bizim nakliyecinin hesabı bunu kaldırmıyor. İstanbul İzmir yolu açılışını yaptık, hepimiz sevindik. Ancak tek geçişte 360 lira; gidiş, dönüşte 720 lira veriyoruz, çok pahalı. Benim zaten İzmir’e nakliyem bin 700 lira. Alternatifi varken ben neden otobana gireyim. Toplantılar düzenleyip defalarca söyledik. Köprüler yapılsın; ama bana faydalı olsun. Türkiye’de yabancı lojistikler de doğmaya başladı. Bugün sayıları az dersiniz; fakat yarın artar.”
“Kooperatifler ve Birlikler Mutlaka Desteklensin”
Sektörün sorunlarına ilişkin neler beklediklerini dile getiren Portakal, “Biz kooperatifler olarak, ‘kooperatifler ve birlikler mutlaka desteklensin’ diyoruz. Vergi ödemelerimiz çok; on kalem vergi olacağına üç kalem olsun, bunu herkes öder. Bize yüzde 18 vergi fazla, bunu devlet de biliyor; KDV kaldırılsın. Mesela bandroller için senede iki sefer bin 700 lira veriyoruz. Bu insanlar her türlü zaten vergisini istese de istemese de ödüyor.” diyor ve ekliyor; “Devletimiz sağ olsun; ancak bize sahip çıkılması lazım. Devletin bize, bizim de devlete sahip çıkmamız gerekiyor. Zor bir meslek icra ediyoruz; yaz kış demeyiz, yükümüzü sardık mı adreste nefes alırız. Bütün bunları göğüslerken de fedakarlık bekliyoruz. Vergiler ve sigortalar yüksek; kantarlarda sıkıntılar var. Bakanımıza soruyorum, ‘K belgesinin bize ne faydası var; bana getirisi ne?’ K belgesinde bir sefer devir hakkımız olsun. Bu belgeyi devlet vermesin; bu işi bırakan, satan veya emekli olan K belgesini plaka olarak satsın. Yurt dışına C2 belgesi, ucuz mazot verildi; benim burada yükümü çekiyor. Bunu da defalarca dillendirdik; burada yükü var, Sarp Sınır Kapısı’na çıktığı zaman ne varsa sarıyor.”
“Bu Yasalar Çıkartılırken Bizlerden Kimse Yok”
Takograf ve U-ETDS için değerlendirmelerde bulunan Portakal, “Son gelen veri okuma işlemleri ve 4 buçuk saatlik süreye yönelik toplantı yaptık; kooperatifler olarak Bursa’da yolu kapatacaktık. Biz bunu kendimize yakıştıramadık, ‘devletimiz var; istişare edelim, güzel anlatalım’ dedik. Bireysel olarak Şoförler Odası Başkanı Bahattin Korkmaz Bey ile Ankara’ya gittik. Anlattık durumu, eksik olduğunu onlar da söyledi. Benim aracımın 4 buçuk saat süresi dolmuş, duracak yeri yok. Bu veri sistemini kamyoncu değil de fabrika bildirsin, şoför yükü zaten almış. Biz yükü sardık gittik; sabah o yükü bildirmem lazım. Bursa’da toplantıda anlatamadılar; toplantıyı bıraktılar. Bu yasalar çıkartılırken bizlerden kimse yok. Ormanda tomruk saran, elma, buğday saran yok; fakat bunların da olması gerekiyor.” diyor.
“İnsanların Sesine Kulak Vermek Gerekiyor”
Sektördeki kişilerin dinlenilmesi gerektiğine vurgu yapan Portakal, “Ben olsam giderim vatandaşa; yolları, kameraları, kantarları, köprüleri, vapurları, dinlenme tesislerini, akaryakıt istasyonlarını sorarım; çünkü hiçbirinden memnun değiliz. Ben ormanda odun, taş, kütük sarıyorum; ormanda kantar yok. İniyorum aşağı, ‘asgari bu kadar verir’ diyorum; yine 10-20 kilo fazla çıkıyor. Ben 10-20 kilo için bin 200 lira ceza yediğimde benim gücüme gidiyor. İnsanların sesine kulak vermek gerekiyor. Biz duyuramadık, anlatamadık. Bugün Bursa’da kontak kapatsak bizi herkes dinler; fakat biz ‘konuşalım’ dedik. Umarım bizim sesimize kulak verirler, kamyoncu esnafı güzel yerlere gelir.” şeklinde konuşuyor.
“Otobanlar Pahalı En Azından Bu Konuda Bir İndirim Yapılmasını Bekliyoruz”
S.S. 39 No.lu İnegöl Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi Başkan Yardımcısı Hayrettin Baykoz ile de sohbet etme fırsatı buluyoruz ve Baykoz da bizlere sektörde hangi sıkıntılar ile karşı karşıya kaldıklarından bahsediyor.
Başkan Yardımcısı Baykoz yaşadıkları sıkıntıları ve bekledikleri çözümleri şu şekilde dile getiriyor; “Sıkıntılarımız var; bu sıkıntılarımızdan biri de HGS. HGS okumadığında veya sistemsel bir hata olduğunda bize 4 katı kadar ceza geliyor. Daha önce 10 katıydı şimdi 4 katına çekildi. Ticari araçlara Fatih Köprüsü geçişi kapandı; geçiş kapandığı için de Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden geçmek zorundayız. Bu köprüyü kullandığımız zaman hem giderken hem dönerken 400 lira ücret ödüyoruz. Fatih Köprüsü’nde sadece dönüşte ücret ödüyorduk. Bu konu ile alakalı gece 24.00 ile 05.00 arasında Fatih Köprüsü’nün ticari araçlara açılmasını talep ediyoruz. Biz alternatif bir yol olmadığı için 3. köprüyü kullandığımızda da ücret ödüyoruz. Devletin kanunu ‘alternatif yol olmadığı zaman otoban ücreti alınmayacak’ diyor. Devlet bize sahip çıksın; otobanlar pahalı, en azından bu konuda bir indirim yapılmasını bekliyoruz. Bizim sıkıntı yaşadığımız üç konu var. Biz bu konuları gerekli yerler ile görüştük. Birincisi, dijital takograf; bu çözüldü. Veri girişi konusu 1 Ocak 2021’e kadar uzatıldı; ancak verileri firmanın veya araç sahiplerinin vermesini istiyoruz. ”
“Serbest Piyasaya Kurban Edilmiş Durumdayız”
S.S. 39 No.lu İnegöl Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi üyesi Sedat Yavuz da sektörde karşılaştıkları sorunları ve beklentilerini dile getiriyor. Yavuz, “Pandemi dönemindeyiz; herkes kendini korumaya aldı ve evinden çıkmadı. Fakat biz bu dönemde elimizden geldiğince dışarıdaydık, hala daha dışarıdayız. Bu dönemde evinde kalamayacak tek esnaf şoför esnafı. Şu anda serbest piyasaya kurban edilmiş durumdayız.” diyor.
15 yıldır sektörde olduğunu ve baba mesleğini devam ettirdiğini belirten Yavuz, sektöre dair şu değerlendirmelerde bulunuyor; “ Yönetimden memnunuz, imkanlar dahilinde ellerinden geleni yayıp, sorunlarımızı gerekli mecralara iletiyorlar. Nakliye sektörünün de her sektörde olduğu gibi sıkıntıları var. Bu sektörde maliyetlerimiz yüksek, iş verenlerimizden gerekli zamları almakta zorlanıyoruz. Özellikle İstanbul ve İzmir hattında çalışan arkadaşlarımızın problemleri fazla; çünkü otoban ve köprülerle ilgili problem yaşıyoruz.”
“Pandemi Döneminde Evinde Kalamayacak Tek Esnaf Şoför Esnafı”
Yaşadıkları sorunlara dair bekledikleri çözümlerden bahseden Yavuz konuşmasında; “Pandemi dönemindeyiz; herkes kendini korumaya aldı ve evinden çıkmadı. Fakat biz bu dönemde elimizden geldiğince dışarıdaydık, hala dışarıdayız. Bu dönemde evinde kalamayacak tek esnaf şoför esnafı. Şu anda serbest piyasaya kurban edilmiş durumdayız. Herhangi bir şekilde denetleyen, ton kilometre başına fiyat veren bir uygulama yok. Aslında bu işin çözümü çok kolay; şu an karayolu taşımacılığı yapanlar kantarlarca denetleniyor. Her ticari aracın kantara girme zorunluluğu var. Mesela buradaki arkadaşların ton kilometresinin kontrolü için çıkış irsaliyesinde gittiği yerin kilometresi belli. Buraya ne kadar fatura kesmiş olduğu belli; ucuz veya pahalı gidene cezai yaptırım uygulanabilir. Devletimizin belirlediği bir ton kilometre olursa herkes eşit şartlar altında çalışıp mücadele edebilir ve en azından hakkını alabilir. ‘İşveren buraya gidebilir misin’ diyor. Maliyet hesabı yapıp ‘5 bin liraya gidebiliriz’ diyoruz; fakat ‘3 bin liraya giden var’ denildiğinde sorunlar yaşıyoruz. Bu konuda bir çalışma yapılırsa memnun oluruz.” sözlerine yer veriyor.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |