Ulaştırma Bakanı Yıldırım “Medya, Basın, İletişim İnsanlığın Vazgeçilmez İhtiyacıdır"
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, medyanın, iletişimin insanlığın vazgeçilmez ihtiyacı olduğunu söyledi.
Yıldırım, eskiden sadece basın iş kolunda çalışanların kendilerini takip ettiğini şimdi ise elinde cep telefonu olan bir kişinin hem muhabir, hem televizyonculuk yapabildiğini ifade ederek, ''3G çıktı mertlik bozuldu'' diye konuştu. İnternet sayesinde basının çok çeşitlendiğini, basın aracılığıyla ülkedeki yönetimi dizayn etme, yönlendirme, biçimlendirme gibi bir görevin işlemediğinin görüldüğünü anlatan Bakan Yıldırım şöyle konuştu: ''Olması lazım gelen de bu. Her şeyin doğal olması lazım. Hatalarımızı da şeffaf bir şekilde konuşmamız lazım. Olaya bakışımız böyle olursa, elimizdeki gücü ister siyaset, ister ticaret, ister medya bir şantaj aracı olarak görmediğimiz zaman her şey yolunda gider. Ama bunu bir amaçla kullanmaya kalktığınızda işte o zaman yanlışın içine düşmüş oluruz. Medyanın toplumda işler nasıl gidiyor, yöneticiler çalışıyor mu çalışmıyor mu, vatandaşlardan aldığı yetkiyi yerli yerinde kullanıyor mu kullanmıyor mu, bu konuları da gayet tabii bütün detaylarıyla izleyeceksiniz, takip edeceksiniz. Bunun sonuna kadar açık olması lazım. Bunun yolu da siyasetle, ticaretle medyanın ahbap çavuş ilişkisine girmemesine bağladır. Bu ilişkilere girdiniz mi ondan sonra sesiniz de kısılır. Siyasetçisiyseniz de sesiniz kısılır, gazeteciyseniz de kısılır.''
İletişimde Türkiye'nin çok önemli mesafe aldığını vurgulayan Bakan Yıldırım, ''İletişimde Türkiye'yi Afrika seviyesinden aldık. Avrupa'nın ilk 5'i arasına girdik. İnternetin Avrupa'da yüzde 800 büyürken Türkiye'de yüzde 7 bin 780 büyümüş. 11,5 milyon hanede bugün geniş bant internet var. Kullanıcı 43 milyona ulaşmış'' dedi. Geçmiş yıllarda yerel basının uydulardan yararlanmasında özel indirime gittiklerini, Kamu İhale Kanunu'nda yerel basında kaldırılan ilanlar konusunda düzeltme yaptıklarını dile getiren Bakan Yıldırım, internet medyasına değinerek, günün koşullarına göre çalışma yapılması gerektiğine dikkat çekti. Bakan Yıldırım, sırf bir takım ilanları alabilmek için gazete çıkarmayı gazetecilik olarak görmekten vazgeçilmesi gerektiğini söyledi.
İzmir'in EXPO 2020 adaylığını da değerlendiren Bakan Yıldırım, bu konunun önemli bir gündem maddesi olduğunu, kentte çok ciddi bir beklenti bulunduğunu, EXPO'nun İzmir'de yapılması için yerel yönetimin, sivil toplum kuruluşlarının milletvekillerinin çalıştığını söyledi. Bakan Yıldırım, ''İnşallah EXPO'yu İzmir'e kazandıracağız. Aslında İzmir'e EXPO'nun kazandırılması tek başına İzmir'in konusu değil. Türkiye'nin de bu anlamda gücünü bu tip organizasyonları yapabilme kabiliyetini de artıran bir sonuç olacak'' dedi.
İzmir'in düşman işgalinden kurtuluşun dün kutlandığını hatırlatan Bakan Yıldırım konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Şunu bir kez daha gördük ki bu ülke, bu vatan bu günlere kolay gelmedi. İşte şu TGF'nin amblemine bakıyorum. Birliğimiz beraberliğimiz burada. Amblemde ay yıldızlı bayrağımız birliğimizi beraberliğimizi temsil ediyor ve bütün Anadolu'yu aynen Kuvay-i Milliye ruhunun sahip olduğu, o istiklal mücadelesi yıllarındaki ruh anlayışı burada da aynen devam ediyor. Biz birlikte Türkiye'yiz derken kastettiğimiz de budur. Doğulusuyla, batılısıyla, kuzeyde güneyde, Alevisi, Sünnisi, Hristiyan, Musevisi hep beraber bu mücadeleyi verdik. Bu topraklarda bin yıldır beraber yaşadık. Bu anlayışımıza ayrılık gayrılık getirmeye çalışanlar bizi bölmeye çalışanlar boşuna heveslenmesin. Bu büyük millet asla ve asla bu gibi girişimlere prim vermez, rağbet etmez. Ay yıldızlı bayrağımızın altında tek millet, tek devlet, tek ülke olarak var olmaya, yaşamaya ülkemizi kalkındırmaya devam edeceğiz. Bu ülkenin geleceği için söyleyecek sözü olan varsa bıraksınlar silahı, kavgayı, oturalım konuşalım. Eksikliklerimizi de konuşalım, hatalarımızı da konuşalım. Bunları düzeltmek için ne yapmak gerekiyorsa onu yapalım. Masum insanları öldürmenin yiğit Mehmetleri şehit etmenin bu ülkeye getireceği hiçbir şey yok.
Iğdır'a, Hakkari Yüksekova'ya, Şırnak'a, Bingöl'e havaalanı yapıyoruz, yaptırmıyorlar. Geliyorlar makineleri yakıyorlar. Adamları kaçırıyorlar. Bu bile düşünülmesi gereken bir konu.''
TGF Başkanı Atilla Sertel de konuşmasında, Türkiye'de yerel basının güçlenmesinin demokrasinin güçlenmesi anlamına geldiğini belirtti. Ülkede yerel basını küçümseyenlerin, ''İstanbul bu işin merkezidir'' diyenlerin olabileceğini, ancak yerel basının hiç kimseyle ticari pazarlığı, birlikteliğinin olamayacağını ifade etti. Yerel basının kendi manşetlerini kendi atacak kadar özgür iradeye sahip olduğunu dile getiren Sertel, ''Demokrasinin gelişmesi yerel basının güçlenmesinden geçmektedir'' dedi.
Toplantıya eski AA Genel Müdürü Hilmi Bengi, AA Genel Müdür Yardımcısı Tahsin Aktı, İzmir Valisi Cahit Kıraç, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, AA Fotoğraf Haberleri Müdürü Gürsel Eser, çok sayıda ilin gazeteciler cemiyeti başkanı katıldı.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |