“Uygulanabilir Yasalar Çıkartalım”
Aksaray’da ilk olarak Aksaray Şoförler Otomobilciler ve Nakliyeciler Odası Başkanı Ferit Özkaraca ile Aksaray’daki nakliye potansiyelini, sektörün sorunlarını ve seçimlerin sektöre etkisini konuştuk.
Aksaray nakliye açısından nasıl bir potansiyele sahip? Ve bu potansiyeli yeteri kadar değerlendirebiliyor mu?
Aksaray, nakliye sektörü bakımından büyük bir potansiyele sahip. Bizim dışarıda çalışan araçlarımız da var. Bir de otobüs sektörü var. Yurtdışıyla çalışan firmalar var. Ama bu potansiyel yeterince değerlendirilemiyor.
Neden?
Çünkü nakliye sektörü şuanda kazanç açısından en sıkıntılı dönemlerini yaşıyor. Yani kamyoncusundan tutun, otobüsçüsüne kadar herkes sıkıntılı. İşlerin yokluğu nedeniyle sıkıntı yaşıyorlar. Maliyet girdilerinin, akaryakıt fiyatlarının yüksekliğinden sıkıntı çekiyorlar. Hepimizin bildiği gibi Türkiye’deki mevcut ihtiyacın üç katı araç sayısı olunca ister istemez bu sektördeki iş hacmi de daralıyor.
“…bir kişiyi doyuracak pastayı üçe bölüyorsunuz”
Yani bir kişiyi doyuracak pastayı üçe bölüyorsunuz. Bu sorun yıllardır var. Araç sayısı da hiçbir zaman azalmadı. Sürekli arttı. Biliyorsunuz eski araçların çekilmesine dair hazırlanan bir yasa taslağı vardı. Hükümet bunu askıya aldı. En azından bu yasa çıkmış olsaydı 100 bin araç piyasadan çekilirdi. Kısmen de olsa bir rahatlama olurdu. Ama şu anda hazırlanan taslak askıda. Yeni yasayla alınan vergilerin nakliye sektörüne bir katkısı olmadı. Benim nakliyecim o belgelere sadece şu açıdan bakıyor: devletin paraya ihtiyacı vardı, bizden vergi karşılığından para topladı. Başka bir gözle de bakılmıyor. Çünkü bunların kendisine geri dönüşte bir getirisi yok.
Peki sektör olarak başka nelerden şikayetçisiniz?
“İstediğiniz kadar yasasını çıkartın. Uygulamadıktan sonra yasanın hiçbir getirisi yoktur.”
Biliyorsunuz Karayolları Taşıma Kanunu çok fazla bekleneni vermedi. Tonaj uygulamaları yeterli değil. Resmi Gazete’de yayınlanıp yürürlüğe giren ton-km-fiyat uygulanamadı. Bu sektörde belge alması gerekenler halen belge almış durumda değil. Bunların kontrolü de söz konusu değil. Bu sektörü kontrol edemezsiniz. İstediğiniz kadar yasasını çıkartın. Uygulamadıktan sonra yasanın hiçbir getirisi yoktur.
Bölgesel olarak ne gibi sorunlar yaşıyorsunuz?
“Bireysel kamyonculuk, yeni yasalarla ayakta kalamayacak.”
Mazot fiyatlarının yüksek olmasından herkes şikayetçi. Mazotun zaten kendisi çok pahalı. Yeni yasaya dikkat ederseniz bu yasa bireysel nakliyeyi yavaş yavaş bitirecek. Daha çok şirketleşmeye yönelecek. Bireysel kamyonculuk, yeni yasalarla ayakta kalamayacak
Bu noktada siz ne yapmayı planlıyorsunuz?
“Bu durumda da siz yeni işsizler ortaya çıkar”
Bu nokta da yanlış. Siz istihdamı sağlamaya çalışıyorsunuz, buna yönelik yasalar çıkarıyorsunuz. Ama bu ferdi çalışanları bitirmeye çalışıyor. Bana göre bu yanlış. Bunlar şirketleşmek durumda değil ki. Türkiye’de belli bir temel atılmış. Piyasada 750 bine yakın bir araç var. Bu araçların hepsi şirketlerin değil. Bunların bir kısmı bireysel çalışanlar. Her kamyon da bir aile geçindiriyor. Bir sektörü şirket bazında toparlamak bana göre yanlış olur. Bu tekelleşmeyi yaratır. Serbest piyasada iş hacmini genişletmişsiniz. 750 bin araca çıkartmışsınız. Şimdi de diyorsunuz ki küçükler ayakta kalmasın, büyükler yaşasın. Bu durumda da siz yeni işsizler ortaya çıkar.
Bu sıkıntıların yaşanmasında AB etken mi?
“Her türlü yasayı AB’ye göre uydurmaya çalışıyorlar. Bize uydurmaya çalışmıyorlar ki.”
Tabi ki AB’nin etkisi var. Her türlü yasayı AB’ye göre uydurmaya çalışıyorlar. Bize uydurmaya çalışmıyorlar ki. Belki AB’ye uyan bir yasa bize uymayabilir. Çünkü onların yapısı, yaşayış tarzı bizimle aynı değil ki. Biz yasaları kendimize uydurmak zorundayız. Bununla ilgili çok basit bir örnek vereyim. Ticari Araç Kullanım Belgesi ile Meslek Yeterlilik Belgesi arasında ne fark var. Düzenlemelerde ne fark var. Hiçbir fark yok. Ama birileri Şoförler Odası’ndan bu belgeyi aldı. Gazi Teknik Okullara verdi. Ve Türkiye’de tek bir elden bu belgeler dağıtılıyor o da Ankara’dan. Yasalara baktığınız zaman mesela Mesleki Yeterlilik Belgesi olamayan bir şoföre nasıl bir ceza verecekler? Karayolları Taşıma Kanunu’ nda karşılığı ne? Sadece bulundurma zorunluluğu var. Eğer yoksa ne yapacaklar? Ben araştırdım bir şey göremedim.
“Uygulanmayan bir yasanın varlığından nasıl bahsedebilirdiniz ki? K belgesi şu anda zorunlu değil mi? Zorunlu. Ama uygulanmıyor.”
Yani bununla ilgili yasal bir boşluk var.
Tabiİ® ki. Yasal boşluktan çok söyle söyleyeyim. Yasa çıkmış. Uygulanmayan bir yasanın varlığından nasıl bahsedebilirdiniz ki? K belgesi şu anda zorunlu değil mi? Zorunlu. Ama uygulanmıyor. Uygulanmadıktan sonra yasa, çıksa ne olur; çıkmasa ne olur. Bir şey fark etmiyor ki. Bir yasayı çıkarmadan önce yasanın altyapısına bakmanız gerekiyor. Uygulanabilir mi uygulanamaz mı diye? Biz yasaları Ankara’da çıkarıyoruz ama uygulanırlığına hiç bakmıyoruz. Sürüyoruz yasayı bakıyoruz ters tepti, hemen geri çekiyoruz. Düzenlemeler yapıyoruz. Eksiklerini tamamlamaya çalışıyoruz. Ve bu da zaman alıyor. Sistemi düzenli bir şekilde oturtmuyor. Yasalar asıl diyalog ile çıksaydı; görüşülüp, konuşulup, altyapısı oluşturulsaydı iyi olmaz mıydı? Şimdi ihaleye giriyorsunuz. Bir vatandaş çıkıp fiyatı normal tonaja göre veriyor. Bir başkası çıkıp ben bunları tonajlı taşırım diyor. Ve tabi tonajlı taşırsanız fiyatı çekersiniz aşağıya. Peki, yasaya uygun çalışan insanın günahı ne. Ona yazık olmuyor mu?
Peki, bu yasalar çıkartılırken sizlerden görüş alınmadı mı?
Hayır. Bunu sadece sizin istemeniz yetmiyor. Karşıdakinin de bunu istemesi gerekir. Diyalog ortamı kurulmadı. Bürokratlar kendi başlarına yasa çıkardılar.
Şimdi seçim dönemi içindeyiz biliyorsunuz. Size mutlaka çeşitli partilerden adaylar geliyordur. Peki, siz onlara, yeni hükümetten hangi beklentiler içinde olduğunuzu söylüyorsunuz?
“Biz bu sorunları çözecek insan arıyoruz”
Biz sıkıntıları açık bir şekilde söylüyoruz. Biz bu sorunları çözecek insan arıyoruz. A veya B partisi şeklinde söylemiyorum. Hangi hükümet bunu çözecekse gelsin. Nakliyecilerin sıkıntıları belli. Yani çözeceği konular açık. Bunlara alternatif çözüm üretecekler. Şu anda piyasada sıcak para yok. Her şey çekle, senetle, kredi kartıyla yapılıyor. Yani fiyatlar artmıyor. Bir şeye talep olmazsa zaten fiyatlar da artmaz. Bize göre üretime dönük, ihracata dönük politikalar yürütecek hükümetler gerekiyor. Üretip satmazsanız bu işin altından kalkamazsınız. Türkiye, şu anda borçlu bir ülke. Türkiye’nin ilk yapması gereken şey borcundan kurtulmak olmalı. Bu da ne ile olur. Üreteceksiniz, satacaksınız, para kazanacaksınız. Ancak bu şekilde olur. Biz nasıl üretip kazanıyorsak, hükümetler de üretecek veya bunun önünü açacak. İhracatçının, yatırımcının önünü açacak.
“Bu İş Çok Sorunlu Bir İş”
Öztürk Uluslararası Nakliyat üç yıllık bir firma. 25 tane araçla: İngiltere, Almanya, Belçika, Hollanda, Avusturya, gibi birçok Avrupa ilkesine taşımacılık yapıyor. Daha çok tekstil, kimyasal maddeler ile Aksaray’ daki Mercedes fabrikasından boş palet taşıyor, dönüşlerde ise aks malzemeleri getiriyor. Öztürk Uluslararası Nakliyat Sahibi Kenan Öztürk’ le uluslararası taşımacılığın sorunları hakkında konuştuk.
İşinizden memnun musunuz?
İşimizden ne kadar memnunuz orası tartışılır. Bağladığımız işe göre yeterli bir kazancımız yok. Çünkü piyasada nakliye şirketleri çoğaldı. Dolayısıyla fiyatlar aşağı çekiliyor. Benim iki bin 500 EURO’ya gitmediğim yere bir başkası gidiyor. Bu işin içinden nasıl çıkıyor bunu da bilmiyorum.
“Şoförlerimize vize almakta güçlük çekiyoruz”
Paranın tahsil edilmemesi sıkıntı yaratıyor. Kimse sözünde durmuyor. Bizim anlaşmalarımız 30 ile 40 gündür. Ama biz 60 güne razı oluyoruz. Buna rağmen paramızı almamız 75-90 günü buluyor. Bundan başka vize problemi yaşıyoruz. Şoförlerimize vize almakta güçlük çekiyoruz. Açıkçası Avrupalılar Türk araçlarının Avrupa’ya gelmemesi için vize zorlukları gibi şeyler çıkartıyor. Ve gün geçtikçe de vize almayı zorlaştırıyorlar. Bulgaristan’da çok sorun çıkıyor.
Peki, bu sorunlarınızın çözümde sizinle ilgilenen birileri var mı?
Bakanlık yetkilileri bunların hepsini biliyorlar aslında. Bu sadece benim sıkıntım değil. Büyük firmaların bizden daha fazla sorunu var. Onlar her gün toplantı yapıp şikİ¢yetlerini dile getiriyorlar. Ama hiçbir çözüm olmuyor ve gitgide de bu durum kötüleşiyor.
Seçimler sizi etkiliyor mu?
Tabiİ® ki etkiliyor. Umudumuz seçimlerden sonra bu durumun düzelmesi. Ama zannetmiyorum. Sektör bu şekilde devam etsin en az benim tanıdığım 100 tane firma batar.
Şu anki hükümetten memnun musunuz peki?
“Kriz çıktı bizim işlerimiz bitti.”
Cumhurbaşkanlığı krizi çıkana kadar çok iyiydiler. İşimiz de güzel gidiyordu. Sıkıntımız yoktu. İhracat fazlaydı. Kriz çıktı bizim işlerimiz bitti.
“Burada sadece idarecilerin değil nakliyecilerinde sorumluluğu var.”
Bu sorunlardan sadece hükümet mi sorumlu?
Burada sadece idarecilerin değil nakliyecilerinde sorumluluğu var. Çünkü benim 2500 EURO’ya gitmediğim yere bir başkası 2000 EURO’ya gidiyor. Bu yüzden bu işi bırakmayı düşünüyoum.
Ama seçim sonrasında bazı olumlu gelişmeler bekleniyor.
Olumlu gelişmeler olsa da şoförlerle uğraşmayı göze alamıyorum. Bu iş çok sorunlu bir iş. Bu işe başlamadan önce dünyanın en rahat adamıydım. Ama bugün değil. Şoförlerin sorunları nedeniyle bu işi bırakmayı düşünüyorum.
Şoförlerin ne gibi sorunları var?
Sorunları hiç bitmez. Benim dört tane aracım vardı. İran’dan boş gelmesinler diye kamyonu 1100 dolar’dan yüklediler. Bana 4400 dolar para getirmeleri gerekirken bana getirdikleri para 700 dolar. Halbuki ben bunların giderken paralarını verdim.
Sizin gibi daha bu işi bırakmak isteyenler var mı?
İstanbul’da arkadaşlarla bir araya geldiğimizde hepsi benim gibi düşünüyorlar. Bu işe yıllarını veren insanlar bana firmasını satmak istiyor. Parasını nasıl ödersen öde diyor. Çünkü sağlığından oldu adam.
“İstikrar İstiyoruz”
Erol Kardeşler Uluslararası Nakliyat Sahibi İsmail Erol’la seçim sonrası beklentilerinden konuştuk.
Öncelikle firmanızı tanıyalım…
Erol Kardeşler bir aile şirketidir. 1976 yılında nakliyeciliğe başladık. 2002 yılında da firmamızı kurduk. Ve uluslararası taşımacılık faaliyetimize uygun olarak C2 yetki belgemizi de aldık. 2005 yılında da ikincilojistik firmamızı kurarak o firmamız içinde de C2 belgesi aldık. Polonya, İsveç ve İskandinav ülkelerine taşıma yapıyoruz. 65 çalışan ve 52 aracımız var.
“Bu Hükümet döneminde yük sıkıntısı hiç çekilmedi”.
Geçtiğimiz dönem için sektörün durumunu, bölgesel ve genel olarak değerlendirir misiniz?
Bu Hükümet döneminde yük sıkıntısı hiç çekilmedi. İthalat ve ihracat sıkıntısı da yok ama çok fazla firma var ve haliyle rekabet çok fazla. Bu da ödemelerin geç yapılmasına ve dolayısıyla maddi yönden sıkıntı çekilmesine sebep oluyor. Bölgesel olarak iş gücü çok fazla değil, olanları da daha çok yabancı firmalar ve Kayseri-Konya firmaları alıyor. Çünkü ucuza taşıyorlar. Bu da diğer firmaları sıkıntıya sokuyor.
“Hükümet uluslararası taşımacılık yapan C2 belgeli firmaları yurtdışında korumalı ve önümüze çıkarılan engelleri kaldırmalı.”
Gelecek hükümetten beklentileriniz neler?
Tek parti hükümeti ve istikrar istiyoruz. Yeni gelecek hükümetten en büyük beklentimiz; mazot fiyatlarının düşürülmesi ve mevcut rekabetin azaltılması. Ayrıca hükümet uluslararası taşımacılık yapan C2 belgeli firmaları yurtdışında korumalı ve önümüze çıkarılan engelleri kaldırmalı.
Yılmazlar Grup’un Sahibi Ramazan Yılmaz, 1993 yılında kurulmuş ve 70 araçlık bir filoya sahipler. Ramazan Yılmaz, yeni hükümetten Avrupa ile rekabet şanslarının artması; taşıma yaptıkları ülkelerle iyi ilişkiler kurulup, engellerin kaldırılması için çaba gösterilmesini istedi.
Önce firmanızı tanıyalım…
Yılmazlar Grup 1993 yılında kuruldu. Merkezimiz Aksaray. İstanbul’da da şubemiz var. Kuruluş amacımız Avrupa’ya yönelik deri ve bakır ithalatıydı. Ancak kar oranları düşünce bu işi bırakmak durumunda kaldık. 1995 yılında baba mesleği olan nakliyeciliğe döndük. Ve 97 yılında ilk teşvikli araçlarımızı aldık. Şu anda 70 araçlı güçlü bir filoya sahibiz. Hatta 2006 yılı içerisinde Avrupa’ya yapılan taşımalarda 18. sırada yer aldık. Bünyemizde dört farklı firma barındırıyoruz.
“Sektörde daralan bir çember var ve kar marjları çok düşük.”
Bölgesel ve genel olarak sektörde yaşadığınız sıkıntılardan bahseder misiniz?
Şuan için yeterli bir iş hacmi yok. Biz şoförlükten geliyoruz ve bildiğimiz işi yapıyoruz. Bu yüzden başarılıyız. Ancak piyasadaki birçok firma için bu geçerli değil. Sektörde daralan bir çember var ve kar marjları çok düşük. Uluslararası nakliye firması olduğumuz için bizim sıkıntımız dışarıyla ilgili. Türk firmalarının önüne yurt dışında çok fazla engel çıkarılıyor. Bu sebeple yetkililerimiz de bizim yurtdışındaki sorunlarımıza çözüm bulmalı.
Yeni seçim döneminden ve gelecek Hükümet’ten beklentileriniz neler?
Avrupa ile rekabet şansımızın artması için, taşıma yaptığımız ülkelerle iyi ilişkiler kurulup, engellerin kaldırılması için çaba gösterilmeli. Örneğin gümrük giriş kapılarındaki mazot sıkıntısı gibi, tren ve gemilerde yaşadığımız sıkıntılar gibi.
…………………………..
“Hamal Kadar Değerimiz Yok”
S.S. Aksaray Motorlu Taşıyıcıları Kooperatifi Üyelerinden Metin Aluğ, Yıldıray Atak, Nurettin Akyurt’a sektör hakkındaki düşüncelerini sorduk.
Metin ALUĞ:
Kaç yıldır yapıyorsunuz bu işi?
85 yılından beri kamyoncuyum. Kooperatife bu sene üye oldum.
Türkiye’de insanların kamyoncuya bakış açısını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kimseye sözümüz geçmiyor. Hamal kadar değerimiz yok. Üçüncü sınıf insan yerine konuyor kamyoncu.
Sektörün sorunlarını bir kamyoncunun gözünden anlatabilir misiniz bize?
Para kazanamıyoruz. Mazot parasına çalışıyoruz.
“Bu kadar para boşuna mı verildi bu yetki belgelerine!”
Mevcut düzen ile ilgili yorumunuz nedir?
Bu dönemde kamyoncu hiç para kazanamadı. Çoğumuz parasızlıktan K belgelerini bile alamadık. Hükümet araçlara yaş sınırı getirmeli. Kanun getirildi, uygulama yok. Bu kadar para boşuna mı verildi bu yetki belgelerine?
Yıldıray Atak
Şuana kadar size hiç belge soran oldu mu?
Sadece işveren, yükünü çektiğimiz firmalar soruyor. Yoksa iş vermiyorlar, içeri bile almıyorlar. Ama yetkililerden denetleyen yok.
Ton - Km hakkındaki düşünceleriniz nedir?
Her zaman kazanç sağlayacak, kamyoncuya para kazandıracak bir uygulama. Devlet bir an önce uygulasın
“Kantarlar çalışmıyor. Ya da saat 17.00 ye kadar açık kalıyorlar.”
Peki, ya kantarlar hakkında düşünceniz nedir?
Kantarlar çalışmıyor. Ya da saat 17.00 ye kadar açık kalıyorlar. Herkes yükünü o saatten sonra geçiriyor. Biz de öyle yapıyoruz. Kazandığımızı oraya mı verelim. Ama neticede kantarlar iş yapmıyor. Daha hiç ceza yemedik.
Nurettin Akyurt
Yeni hükümetten beklentileriniz neler?
Mazot fiyatları ve vergiler düşürülsün. Nakliye kazançları yükselsin. Federasyonumuz parayı kamyoncudan alıyor ama taksiciyle dolmuşçuyla ilgileniyor. Bize sahip çıkan yok, yeni hükümet buna da çözüm bulsun.
İkinci bir şansınız olsaydı, yine kamyoncu olur muydunuz?
Hayır! Belki 20 sene önce çok iyi bir meslekti kamyonculuk. Ama artık değil!
S.S. 19 Nolu Sultanhanı Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi Yönetim Kurulu Üyesi Hacı Mehmet Atar.
İlk önce kooperatifinizi biraz tanıtır mısınız?
Kooperatifimiz 2005 yılında kuruldu. Üye sayısı şu anda 40’tır. Bu kooperatifi şeker fabrikası nedeniyle kurduk. Bunun dışında bir getirisi yok bu işin. Ayrıca kendimizde nakliyeci olarak yetiştiğimiz için bütün insanları bir araya getirmek için bu kooperatifi kurduk. Bizim 4 tane aracımız var. İki tane tanker var; iki tane küçük birde iş makinemiz var. Yaz sezonunda bir de şeker fabrikası nedeniyle sonbaharda
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |