Akaryakıt hırsızlığının sadece ülkemizde değil tüm dünyada genel bir sorun olduğu bilinmektedir. Dünyadaki en pahalı akaryakıtın satıldığı ülke olan Türkiye'mizde mazot hırsızlığı ve kayıplarının özellikle zaten düşük kar marjlarıyla zorlanan lojistik şirketlerinin en büyük ve müzmin sorunlarından birisi olduğu bilinmektedir. Şirket yönetimlerinin veya filo sahiplerinin hiç haberi olmadan da ciddi yakıt kayıpları oluşabilmektedir.
İstatistiklere göre mazot hırsızlığı genellikle taşımacılık sektöründe faaliyet gösteren:
- Park halindeki TIR / kamyon gibi araçların depolarından ,yol yapım şantiyelerinde, park halindeki kamyon ve iş makinalarından, belediyelerin, park halindeki hizmet araçlarından (çöp kamyonu, itfaiye, asfaltlama aracı, ambulans, servis , belediye otobüsleri vs.) tekne ve yatların mazot tanklarından, zirai araçların yakıt tanklarından yapılmaktadır.
Kayıpların oluş şekli sadece sürücü kaynaklı değildir. Özellikle uluslararası nakliyelerde TIR’lar gemilerde veya park alanlarında beklerken sürücü dışı üçüncü kişiler çok hızlı bir şekilde mazot tanklarından yakıtı basit bir hortumla sifonlama yöntemi ile çok kısa sürede çekebilmektedirler. Bu durumda da sürücüler töhmet altında kalmaktadırlar.
Ayrıca bilindiği gibi yakıt hırsızlarının zaman içinde lojistik efsaneler şeklinde anlatılan çok çeşitli yöntemler denedikleri de bilinmektedir.
Hatta şunu da rahatlıkla söyleyebiliriz ki büyük lojistik şirketleri dahi bu sıkıntıyla neredeyse hergün yüzyüze gelmekte, sorunun çözümünü yakıt oranı kesintileriyle bulmaya çalışmaktadır fakat ortaya sürücü memnuniyetsizliği, aşırı sürücü sirkülasyonu, gerginlikler , demotivasyonlar sonucu oluşan verimsizlikler gibi sonuçlar çıkmaktadır. Şirket yönetimleri sorunu yakıt oranı kesintisi ile çözeyim derken bu arada hırsızlık yapmamış olan sürücüler de aynı kefeye konmuş olmakta ve bu da lojistik şirketlerde sürekli huzursuzluk ortamı yaaratmaktadır.
Hatta şunu da söyleyebiliriz ki yöneticiler nasıl olsa bir yolunu bulup yine yakıtım çalınacak diye düşünmeye başlayıp bezginlik göstermeye başlamışlardır. Yakıt hırsızlarının aracın mazotun geçtiği çeşitli noktalardan yakıtı çalmak için çeşitli yöntemler denedikleri doğrudur ancak temel ve en büyük kaçak tank mazot kapağından yapılabilmektedir. Bu konuda şu benzetmeyi yapabiliriz ; Evinize pencerenizden hırsız girme olasılığı var diye kapınıza sağlam kilit takmamak mantıklı değildir.
Türkiye'de bu sorunun büyüklüğünü ve şirketlerin çaresizliğini gören Green Lojistik Danışmanlık, İngiltere merkezli dünyada 1017 müşterisi olan, Türkiyede Tescokipa gibi referansları olan ,konusunda dünyada yıllardır tartışmasız lideri TİSS şirketi ile anlaşma yaparak Anti-sifon çözümlerinin Türkiye distribütörü oldu.
www.tissltd.com
Green Lojistik Danışmanlık Genel Müdürü Osman Doğrucu ;
- Tanksafe standart ve Tanksafe İmpregnable adı verilen iki çözümün yakıt tanklarına uygulanarak sifonlama sorununu yüzde yüz çözüldüğünü,
- Çözümün kırılamaz, oynanamaz, aşılamaz, kolay monte edilebilir olduğunu,
- Kullanılan aparatın kopyalanmasının her türlü patent uygulamaları ile ile tüm dünyada korunma altına alınmış olduğunu ,
- Dolum zamanlarını uzatmayıp dakikada 120 lt dolum hızı sağladığını,
- Dolum sırasında etrafa yakıt saçılması gibi çevre sorunlarını önlediğini,bu anlamda bir yeşil lojistik insiyatifi olduğunu ,
- Yakıt tankının üst seviyesinden bile yakıt çalınamayacağını ve bu çözümün ideal bir çözüm olduğunu, rakip ürünlerin üst seviyeden yakıt çalınması sıkıntısını çözemediğini belirtti.
Osman Doğrucu aynı zamanda bu çözümleri kullanmanın karlılığı arttırdığıni, akaryakıt giderlerinde yüzde 10‘a kadar varan tasarrufları sağladığıni, yapılan masrafı altı haftada ödediğini, konuşmasına ekledi .
Green Lojistik Danışmanlık’ın bölgesel alt distribütörlük vermeye başladığı ve gelen talepleri karşılamaya başladığı belirtildi.
Çözüm uygulamaları ile ilgili video linkleri ;