GÖSTERİLER, TOPLANTILAR VE MİTİNGLER TRAFİK VE YOL
GÜVENLİĞİNDE HALKIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KISITLAMAMALIDIR.
Geçtiğimiz bir ay boyunca Türkiye; son günlerde var olan olayları ve sonrasında yaşananları konuştu. Yaşananların hukuki boyutu ve siyasi yansımaları üzerine çok tartışmalar da yapıldı. Olayın belki de üzerinde çok durulmayan, ama dolaylı ya da dolaysız pek çok kişinin ve ailenin etkilendiği ve mağdur olduğu bir başka boyutu da trafik ve yol güvenliğidir.
Anayasamızın 23.maddesinde ifadesini bulan “Seyahat etme özgürlüğü” ve yine Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 4. Protokolünün 2. maddesinde düzenlenen fertlerin seyahat etme özgürlüğü temel hak olarak teminat altına alınmıştır. Yine Anayasamızın 34.maddesinin 2. fıkrasında ise toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının milli güvenlik, kamu düzeni, genel sağlığın ve genel ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin sınırlandırıcı şekilde yapılmaması ifade edilmiştir.
Bu bağlamda Türkiye de TBMM temsil edilen veya edilmeyen Siyasi Partiler, Sendikalar, STK ve Platformlar legal veya illegal da olsa yaptıkları toplantılarda, gösteri veya yürüyüşlerde toplumun yaklaşık % 75 nin kentlerde yaşadığı bir ortamda yolları, köprüleri, meydanları veya kavşakları kapatmamalıdırlar. İşçi, memur, esnaf,öğrenci veya turist olarak halkın bir erişim noktasından diğer bir erişim noktasına güvenle ve zamanında gitmesi engellenmemelidir. Bu hakkı tek taraflı kullanıp halkın trafik ve yol güvenliğini ellerinden almamalıdırlar.
Böyle bir hakkın tek taraflı olarak kullanılması halinde her sabah, işine giden ve evlerine dönen işçi, memur, esnaf veya öğrenci ve bunların ailelerinin hakları yok sayılacaktır. Karayolu Trafik Kanununa göre; karayolları kamunun ortak malı olup, yolların, köprülerin ve meydanların herkese açık olması hangi düşünce felsefesinden olursa olsun şarttır.
Diğer yönden; Karayolları Trafik Kanununun 71.maddesi evrensel hukuka uygun olarak hazırlanmıştır. Bu maddede geçiş üstünlüğüne sahip araçların önemi de vurgulanmıştır. Cankurtaran araçları, yaralı veya acil hasta taşıyan araçlar, itfaiye araçları ve diğer acil araçların önceliklerine de Türkiye’ de dün ve bugün de uyulmamaktadır.
Objektif ve tarafsız görev yapan “Karayolları Trafik ve Yol Güvenliği Araştırma Derneği” olarak ortaya konulan bu tablonun ulaşımın can damarı olan karayollarına etkilerine dikkat çekmek istedik. Bireysel hak ve özgürlükler düşünceleri özgürce açıklamanın yanı sıra özgürce seyahat edebilmeyi, özgürce yürüyebilmeyi, güvenli bir biçimde bir yerden bir yere gidebilmeyi de gerekli kılar.
Türkiye de İl Yöneticilerinin trafik ve yol güvenliği alanında temel hak ve özgürlüklerin korunmasında daha çok çaba ve çözüm üretmelerini, gösteri, yürüyüş veya toplantı yapacak komitelerinde bu hususta daha bilinçli ve toplumun özgürlüğüne azami dikkat etmelerini beklemekteyiz.Kamu oyuna saygı ile duyurulur.
İhsan MEMİŞ Aslı PARMAK Genel Başkan Hukuk Komisyonu Başkanı
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |