Kamyonum
GÜNDEMHABERLERTESLİMAT FOTO GALERİ VİDEO GALERİ YAZARLAR
Menü Arama Facebook Twitter Whatsapp İhbar Hattı
has, hastreyler, hasdorse, hastrailer, kamyon, kamyonet
tırsan
English
Pozkrone: Successful as a Krone partner in Poland for 30 years

Pozkrone: Successful as a Krone partner in Poland for 30 years

1 2 3 4 5 6
Dergi
alp özler, yılnak,
15 Aralık 2015 Salı - 21:02

Hatalı Sollama, Acı Haber Yollama

Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan’ın yürüttüğü projelerde çalışıyoruz. Bu çalışmalar ağırlıklı olarak petrol sektörünün yürüttüğü çalışmalar oluyor; petrol boru hatları, gaz boru hatları, taşıma ile uğraşan şirketlere destek vermeye çalışıyoruz.

Hatalı Sollama, Acı Haber Yollama

Cankat HURMOĞLU, 1990 yılında Almanya’da HED Akademi’yi kurdu. Almanya’da üyesi olmaya devam ettikleri ve Türkiye distribütörü oldukları ‘Alman Trafik Emniyet Komisyonu’ ile beraber ‘Tehlikeli Madde Taşımacılığı’ ile ilgili çalışmalara başladı. 1991 yılında ise işini tamamen kendisi devraldı ve 1998 yılında Türkiye’ye taşındı. Uzun süredir şoförlerin güvenli sürüşü üzerine eğitimler veren HED Akademi Yönetim Kurulu Başkanı HURMOĞLU; ‘Güvenli Sürüş Dosyası’ vasıtasıyla HED Akademi’nin yapılanmasından söz ederken, şoförlerimize de uyarılarda bulundu.

HED AKADEMİ’Yİ TANIYALIM
Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan’ın yürüttüğü projelerde çalışıyoruz. Bu çalışmalar ağırlıklı olarak petrol sektörünün yürüttüğü çalışmalar oluyor; petrol boru hatları, gaz boru hatları, taşıma ile uğraşan şirketlere destek vermeye çalışıyoruz. 



“Türkiye’de En İddialı Araç Parkı HED Akademi’de!”
Şirketimizin kapasitesine ve portföyüne baktığınız zaman karayolunda tekerlekle hareket edebilen her türlü araca hizmet verebilecek kapasitedeyiz. Ağır vasıtaya olan özel ilgimizden dolayı da bu sektörde lider konumdayız. Bizde bulunan araç parkı şu an başka kimsede bulunmuyor, yani hiçbir firmaya ihtiyaç duymadan eğitimlerimizi yürütebilir konumdayız. İstanbul’da eğitim merkezimiz olan İstanbul Park tamamen Intercity’nin kontrolünde, Intercity de oldukça ileri görüşlü ve birbirimizi karşılıklı olarak destekliyoruz. İstanbul yanı sıra Türkiye’nin daha birçok yerinde pistlerde pratik eğitimlerimizi yapabilecek konumdayız. Eğitim vereceğimiz yerlerin tespitinde ise altyapı bizim için büyük önem arz ediyor. Biz de bu altyapıya sahip noktaları tespit edip, yönlendirmelerimizi bu şekilde yapıyoruz.

“Sektör Bilinçlendi ve Eğitimin Faydalarına Odaklandı”
Hedef kitlemizin bu konunun önemine vakıflığı konusu, aslında tamamen ülkenin kültürü ile direkt orantılı. Devletin çalışmalarından tutun yaratılan imkanlara ve şoförümüzün yetişme tarzına kadar her süreç bu bilincin oluşmasında önemli bir etken. Dolayısıyla bu konudaki bilincin tam olarak oluştuğunu söyleyemeyiz. Şu an bir geçiş aşaması yaşanıyor; özellikle kurumsallaşmaya başlayan firmalardan talepler artmaya başladı. Eskiden zorunlu olduğu için sadece sertifika alma telaşında olan firmaların artık bu eğitimlerin faydalarına daha da yöneldiğini görüyoruz.

Her Firmanın İhtiyacına Göre Farklı Eğitim Sistemi
Çalışma sistemimiz, firmaların ihtiyaçlarına göre program oluşturmakla başlıyor. Bazı durumlarda, eğer vereceğimiz eğitimin daimi bir sonuç vereceğine inanmadığımızda firmalara hayır demek zorunda kalıyoruz. Verdiğimiz eğitimin mutlaka karşılığını görmek ve daimi olmasını sağlamak istiyoruz. Bu bizim ana prensiplerimizden birisi ve bunun da doğru bir yol olduğuna inanıyoruz, geri dönüşlerini de alıyoruz.

GÜVENLİ SÜRÜŞ EĞİTİMLERİ NE FAYDA SAĞLAR?

“Ne kadar deneyimli olursanız olun, bu eğitimde çok şaşıracaksınız!”
 Pratik eğitimlerimizde temel amacımız; insanların bilmedikleri ya da önem derecesine göre çok geride kalan bir takım hususları ön plana çıkartmak. Örneğin; fren parkurumuzda, şoförümüze nasıl fren yapması gerektiğini anlatırken, bu konuda kafasında olan yanlış algıyı yıkıyor ve gerçekte yaptıkları hatalar nedeniyle başlarına gelebilecek kazaları konusunda dikkat çekmiş ve uyarmış oluyoruz. Böylece şoförlerimiz, eğitim gördükleri konularda doğru sandıkları yanlışlar hakkında bilgi sahibi oluyor. Genellikle eğitime gelenler buradan oldukça şaşırmış şekilde ayrılıyorlar. Bu mesleğe yıllarını vermiş şoförlerimiz bile 30 senedir kullandığı aracın neler yapabildiğini ilk kez görüyor; en başta bir önyargıyla yaklaşsa da günün sonunda teşekkür ederek ayrılıyorlar. 



“Aracınızı ve kendi anatominizi daha yakından tanımak size emniyet sağlar.”
 Eğitimlerimiz sırasında şoförler ‘Nasıl bu kadar bilinçsiz davranmışız?’ diye soruyorlar. Aslında birçoğu bunları farkında olsa da önemini fark etmemiş ya da tamamen atlamış oluyor. Burada şunu göz önünde bulundurmak gerek; insan beyni kendi anatomisine bağlı olarak yapabildiklerini farkında olsa da saatte 90 kilometre hızla giden 40 ton bir aracın neler yapabileceğini algılayamıyor. Burada şoförler hayatında tecrübe edemeyeceği deneyimleri yaşadıklarında, o zaman bir öz eleştiri yapmaya başlıyorlar. Anlıyorlar ki, ne kadar yetenekli, ne kadar deneyimli olurlarsa olsun, yaşanacak bir takım durumlarda hızları, yetenekleri ve reaksiyon süreleri onları kurtaracak kadar yeterli değil.

TEHLİKEYİ FARKEDİN!

“Trafikteki her hareket bir risktir”
Eğitimlerimiz şoförün farkındalığını artırıyor. Trafikte başlarına gelebilecek türlü tehlikeleri onlara pistlerimizde gösteriyoruz. Trafik kazalarında yaşanan en büyük etkenlerden biri de şoförlerin riske girmeleri, tehlikeleri göz ardı etmeleridir. Haddinden fazla hız, trafik kazalarına yol açar. Türkiye’deki kaza oranlarına ve ölen sayısına bakınca ne kadar büyük bir rehavetin içinde olduğumuzu görmek mümkün. Bu rehavetten sıyrılmak adına atılacak en büyük adım; şoförlerin araçlarının fiziksel yeteneklerini, becerilerini ve limitlerini doğru analiz edebilmeleridir. Trafikte seyir halindeyken en büyük emniyet önlemi, tehlike anında ne yapılması gerektiğinin bilincinde olmaktır. Trafikteki her hareket bir risktir.

“Kaza İstatistikleri Gerçeği Yansıtmıyor”
Türkiye’de ne doğru ilkyardım yapılabiliyor ne de kaza istatistikleri gerçeği yansıtıyor. Kaza sayılarına bakıldığında, istatistiklerde 5 bin civarında kaza kayıtlı olurken; realitede bu rakam 12 bin civarlarına kadar çıkıyor. Avrupa’da kaza sonucu hastaneye giden biri 28 gün muhakkak takip edilirken, bizde böyle bir kontrol söz konusu bile değil. Basitçe, sadece kazadan sonra 1 aylık süreyi bile takip etsek, göreceğiz ki değişim başlayacak. Trafik kazalarına baktığımızda, nedenlerinden en önemlisi aşırı süratken, onu fren ve araç fiziği bilgisizliği takip ediyor.

“Araca temelde verdiğimiz 3 emir bulunuyor. Bunlar; “git”, “dön” ve “dur”. Bizim de eğitimlerimizin özünü oluşturan aslında bunlar; “Nasıl hareket ettireceğim? Nasıl döndüreceğim? Nasıl durduracağım?” . Hareket ettirme kısmı aslında en kolay aşamayı oluşturuyor –ki herkes zaten bunu öğreniyor. Geriye iki konu kalıyor; dönmek ve durmak. Bu eğitimlerimizle ‘Nasıl durduracağım? Nasıl döndüreceğim? Hem durdurup hem nasıl döndürebilirim? Dönerken frene nasıl basabilirim?’ gibi sorulara cevap veriyoruz ve insanların trafikteki bu tarz ihtiyaçlarına yönelik bilgilendirmelerde bulunuyoruz.”



TEHLİKE ANINDA FREN KULLANIMI

 “Frene Basmaktan Çekinmeyin"
 Fren aracın en önemli parçalarından bir tanesi durumundadır. Güvenlik açısından en ihtiyaç duyulan ve en başta gelen parçadır. Siz ancak yeterince destek verirseniz fren işini yapabilir. Bu da demek oluyor ki; siz fren pedalına yüzde 100 basarsanız yüzde 100’lük bir performans alırsınız.  Fren, tamamen sizin emirlerinizi uygulamak için dizayn edilmiş bir sistemdir ve kapasitesi neyse o oranda yavaşlar. Şoförler yük emniyetinden yaşanan eksikliklerden dolayı, frene basmaktan korkuyorlar.  Oysaki bu tamamen yanlış bir yaklaşımdır. Frene yeteri kadar basabilmek, tehlike anında avantaj sağlar. 

--------------------------------------------------------------------------------------------
BOSCH FREN TESTİ İLE DOĞRU BİLDİKLERİNİZİ UNUTUN
“BOSCH Şoförleri Şaşırttı”

Bosch, Almanya’da 4 bin kişinin üzerinde bir test yaptı. Amaç, reaksiyon süresinde insanların frene ne kadar basabildiğini tespit etmekti. Bu testler sonucunda teste katılanların yüzde 99’u frene yeterince basamadılar. Böyle olunca bu test oldukça yankı uyandırdı ve bu alanda gelişmelere, iyileştirmelere başlandı. Son teknolojiyle beraber artık bu sistemler, birtakım değerlendirmelerde bulunarak acil durumlarda frene yüzde 60 basmış olsanız dahi, yüzde 100’lük tepki veriyor. Dolayısıyla bazen yeni bindiğiniz araçlarda, ayağınızı hafifçe fren pedalının üzerine basmanıza rağmen sert bir şekilde fren yapmasının nedeni budur; fren pedalına basış hızınızı aciliyet olarak algılaması ve o yönde tepki vermesi.
--------------------------------------------------------------------------------------------

HED AKADEMİ FREN KULLANIMI EĞİTİMLERİ
 “Şoförlerimizi bilinçlendirme yönünde gerçekleştirdiğimiz fren kullanım eğitimlerinde, şoföre olası durumlarda nasıl davranmaları gerektiğini gösteriyoruz. Bu eğitimlerimizi kaygan ve kuru zeminde gerçekleştiriyoruz.”
 
Kaygan bir zeminde lastikler aracın zemin tutuşunu sağlayamaz ve aracı kuru zemine yönlendirir. Aracın tüm aksamları görevlerini yerine getirse de, araç yol tutuşunun daha sağlam olduğu zemine yönelir. Bu gibi durumlarda frene basma kabiliyeti ve direksiyon hakimiyeti oldukça önemlidir. İlk olarak frene yeterince basan şoförün ardından küçük ve yumuşak geçişli hareketlerle aracın kontrolünü sağlaması gerekir. Unutmamalıyız ki; araçlarımızın hareketlerimizle koordineli bir şekilde hareket edebilmesi için gereken bir süre vardır. 



EKONOMİK SÜRÜŞÜN İNCELİKLERİ
 
“En Büyük Tasarruf Şoförden Sağlanır”
 Ekonomik sürüş denilince akla ilk gelen yakıt olmasına rağmen, bu doğru değildir. Yakıttan sağlanan tasarruf en fazla yüzde 40 oranında gerçekleşir. Ekonomik sürüşteki tasarrufun geri kalanı ise başka kanallardan gelir. Ekonomik sürüş, firmanın yöneticisinden başlar; yöneticinin yapılacak taşımacılığa en uygun aracı seçmesi gerekir. Ardından planlamacıyla devam eder ve şoförde biter. Ekonomik sürüş de en önemli faktör şofördür. Biz de eğitimlerimizde şoförlerimize ekonomik sürüşün inceliklerini öğreterek, daha uzun ve tasarruf sağlayan sürüş konusunda bilinçlendiriyoruz. Unutulmamalıdır ki; aracın doğru kullanımı, fizibilitesine uygun sürüşler aracın ömrünü uzatır, bakım aralıklarını kısaltır ve 2. el değerini korur. 

YORGUNLUKLA MÜCADELE EĞİTİMİ
Şoförlerin yorgunlukla mücadele adına başvurdukları birçok uygulama yanlış. İlk olarak bir şoförün dinlenme saatlerini organize edebilmesi ve verimli dinlenebilmesi gerekiyor. Yorgunlukla mücadele için çok kolay birtakım yöntemler uygulanabilir – ki biz de eğitimlerimizde bu yöntem ve yolları detaylı olarak anlatıyoruz.

! Dinlenme sürelerinde şoförler araç dışında uyumalı; yeterli bir uyku ve duştan sonra yola çıkmalılar. Dinlenme süreleri asla göz ardı edilmemelidir, çünkü yaşanan birçok kazanın sebebini yorgunluk faktörü oluşturmaktadır. Ağır vasıta sürücülerinin dinlenecek yerleri kısıtlı ve park alanlarında da imkânlar oldukça yetersiz.

Şoförlerimizin dinlenecekleri, duş alacakları, yatacakları yerler maalesef bulunmuyor. Özellikle yaz aylarında, ağır vasıta şoförlerine sağlanan birtakım imkânlar da binek araçlara yönlendirilince, mağduriyet artıyor. Bu konuda da eksiklikler telafi edilmeli.

“Derin uykuya geçmeden geçici uykuyla bünyemizi kandırmamız ve 3-4 saatlik fazla sürüş olanağı kazanmamız mümkün!

GECE SÜRÜŞÜ EĞİTİMİ


Sürüşümüzün sadece yüzde 25’ini gece gerçekleştirmemize rağmen kazaların yüzde 50’si gece olur. Gece kazalarının iki özelliği vardır; frensiz ve yorgunluk kaynaklıdırlar ve bu nedenle de ölümcüldürler. Çalıştığımız birçok şirkette gece 12 ile sabah 6 arası gece sürüş yasağı vardır. Profesyonel sürücüler işlerini buna göre planlamalıdır. Eğitimlerimizle bu konuda farkındalık yaratıyoruz ancak farkındalığın sürdürülebilir olması için şirketlerin politikasının da bu yönde olması gerekir. Şoförlerin ve yöneticilerin eğitilmesi şarttır. Tabi bu eğitimlerden sonra da işleyen bir denetim mekanizmasına ihtiyaç var. Denetleyemediğiniz hiçbir işte başarılı olmanız mümkün değil. Avrupa’da denetim için kullanılanlar şöyle sıralanıyor; araç takip sistemi, takometre, ticari araçlarda zorunlu hale gelen kamera.  Bunların Türkiye’de de aynı şekilde işlemesi gerekir.

EMNİYET KEMERİ SİMÜLATÖRÜ

Ford servis günlerinde aktif olarak kullandığımız Bridgestone’un da imzasının bulunduğu bir simülatörümüz bulunuyor. Bu simülatör şoförler üzerinde oldukça etkili ve emniyet kemerinin önemini gösteren bir ekipman. Simülatörümüz ile şoföre bir kaza anında emniyet kemerinin onu nasıl trajik bir sonuçtan kurtaracağını gösteriyoruz. 360 derece dönen ekipmanımızın içerisinde şoför, aracı takla attığı takdirde kendini hiçbir şekilde tutamayacağını, anatomisinin buna yeterli olmadığını fark ediyor. Gerçekten başarılı olan bu simülatörümüzü önümüzdeki sene daha da aktif kullanmak istiyoruz. Bir otomobil sürücüsü yılda 10 bin kilometre yaparken, bir ağır vasıta sürücüsü yılda ortalama 80 ila 110 bin kilometre arası yol kat ediyor. Trafikte bu kadar aktif olan şoförlerimizin, risk seviyesi oldukça yüksek olduğu için mutlaka emniyet kemeri takması gerekiyor. Bu doğrultuda da çalıştığımız firmalarda bir numaralı kuralımız, şoförlerin emniyet kemeri takması. Bu ağır vasıta sürücüleri için her ne kadar zor bir kural olsa da, zamanla bunun bir alışkanlık haline geleceğine inanıyoruz.



AMAN DİKKAT!

  • Seyahat planlamanızı yapın: Bir yere taşımacılık yapacağınız belli olduğu andan itibaren, o güzergahı gözden geçirmelisiniz; meteorolojik değerlendirmelere ve yol şartlarına vakıf olmalısınız.
  • Seyahate tam anlamıyla hazır bir halde olun:  Yola çıkmadan önce, sağlığınıza, uykunuza ve psikolojinize dikkat edin. Özellikle uykunuzu almış, dinç ve sağlıklı bir şekilde yola çıkmaya özen gösterin. Aracınızı da aynı şekilde yola hazırlayın. Evraklarınızı ve ekipmanlarınızı seyahatiniz öncesi mutlaka kontrol edin.
  • Trafik kurallarına uyun:  Emniyet kemerinizi mutlaka takın, hız limitini aşmayın ve sürüş saatlerine uyun.
  • Yorgunluğunuzu göz ardı etmeyin: Sürüş saatleri yasal olarak 9 saat ile sınırlandırılmış durumda. Biz şoförlerimize bu 9 saati kendi sağlıkları ve güvenlikleri açısından şöyle değerlendirmelerini tavsiye ediyoruz;
I.Yolculuğunuz başladıktan sonraki ilk 2. saatinizden sonra 15 dakikalık mola verin ve ardından yeniden 2 saat yolunuza devam edin.
II.Son 2 saatinizin ardından, yani yolculuğa başladığınız andan itibaren geçen 4 saat 15 dakikadan sonra uzun molanızı verin. Bu mola esnasında yemeğinizi yiyin, ancak yediklerinizin ağır olmamasına dikkat edin.
III.Büyük molanızdan sonra seyahatinizin ikinci yarısında aynı şekilde devam edin. Kaza incelemelerinde edindiğimiz izlenimlere göre sürücüler ağırlıklı olarak hızlı bir şekilde ağır yemekler yedikten sonra yola çıktıklarında, çok yakın bir mesafede kaza gerçekleştiriyorlar. Bunun nedeni kan şekeri düşük olan şoförün yediği ağır yemeklerle kan şekerini aniden yükseltmesi sonucu ortaya çıkan dikkat dağılımı. 


 

 
L1 ve L2 belgesi alacaklara, 2015 yılı için ödemeleri gereken ücretler
 
ABD havacılık sektörü rekora koşuyor
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
MUĞLA’NIN ÖNCÜSÜ, YARIM ASIRLIK TECRÜBESİYLE YOLUNA DEVAM EDİYOR
Muğla’da tanınan ve sevilen bir isim olan Ford Trucks Helvacıoğlu Yönetim ...
“KAMYONDA ZATEN PAZAR LİDERİYİZ; ÇEKİCİDE DE O PAZARI ELDE EDECEĞİZ.”
Türkiye’de kapsamlı bayi ağı ve yenilenen plazalarıyla müşterilerine en ...
Cumhuriyet Yıldız Kızlara Emanet
“Her Kızımız Bir Yıldız” projesi kapsamında gerçekleştirilen “Geleneksel ...
 
Mercedes - Benz Yıldızı 'Gelecek'te Parlıyor
“İstanbul ve Kızıltepe’nin de faaliyete girmesi ile toplam 70.000 metrekare ...
​Mercedes-Benz Hep Müşterisinin Yanında
Mercedes-Benz Finansal Hizmetler, Mercedes-Benz marka kamyon sahibi olmak ...
​“Scania’nın Bu Bölgede Önü Açık”
Aykan Otomotiv çeşitli bayiliklerinin yanında Adana, Mersin, Osmaniye, ...
 
​Nevpa İki Yeni Ürünüyle Pazara Giriyor!
Ticari taşıma araçları aksesuarları üretiminde Türkiye'nin lider firmaları ...
Çöp Araçlarında Kriter TS EN 1501-1 Standardı
Bu ayki ‘Yakın Plan’ konularımızdan birisi ‘Çevre Araçları’. Hiç şüphesiz ...
“Mesleğin Saygınlığı İçin SRC Şart!”
“SRC’nin amacı mesleki yeterlilik belgesidir, yani ‘bu kişi mesleğe haizdir, ...
 
Nuray PEKCAN
Nuray PEKCAN
Bunu Yazmayacaktım!
seyit usta, römort, treyler, üst yapı,
error code: 524
Kamyonum Künye İletişim Abonelik ve Reklam Sitene Ekle
GüncelEkonomiİhaleGündemHaberlerTeslimatDeniz TaşımacılığıLojistikEnglish
Ağır Vasıtalarda Yeni ModellerHafif Ticarilerde Yeni ModellerÖzel Tasarım AraçlarModifiye KamyonlarTreyler GaleriÜstyapı GaleriOtobüslerde Yeni ModellerKamyon MagazinGüzeller
Yeni Araç TanıtımlarıTest Sürüşleri - KamyonTest Sürüşleri - Hafif TicariKamyon YarışlarıMonster Truck YarışlarıKamyon SimülatörleriOtobüs SimülatörleriYeni TeknolojilerKamyon Magazin
src haberler Kamyonfahrerbustrucksondakikatreylerdikkat