İşinizi Şansa Değil, Denko'ya Bırakın!

“Almanya’nın Neu-Ulm Şehrinde Avrupa Lojistik Üssümüzü Açtık”

“70 adet Özmal XL Kodlu Araçlarımız ile Her Geçen Gün Büyüyen Genç Bir Filomuz Var”

Uluslararası taşımacılık sektörüne hizmet vermek amacıyla 2000 yılında Denizli’de kurulan firmalarını anlatarak sözlerine başlayan Erdoğan; “DENKO Lojistiğin merkezi Denizli’dir; 2008’den bu yana da İzmir’deki ofisimiz faaliyettedir. Bunun yanı sıra geçen yıl Almanya’nın Neu-Ulm Şehrinde Avrupa lojistik üssümüzü açtık. 3.000 metrekarelik gümrüklü depomuzda, lojistik ihtiyaçlara yönelik özel çözümler sunmaktayız. 70 adet özmal XL kodlu araçlarımız ile her geçen gün büyüyen genç bir filomuz var ve tamamı çevreci alt yapısı ile Euro 6 motor araçlardan oluşmaktadır. Komple taşımacılığın yanı sıra tüm Avrupa ülkelerine parsiyel proje ve ekspres taşıma hizmeti veriyoruz. Müşteri ihtiyaçlarına göre programlanan Ro-Ro, karayolu ve ekspres servislerimiz, haftanın her günü düzenli olarak sürdürülmektedir. Depolarımızdan müşterilerimizin belirlediği gün ve saatlerde diledikleri noktalara özel teslimatlar gerçekleştiriyoruz. 7 gün 24 saat kesintisiz devam eden hizmetlerimizin planlaması ve takibinde ise dijital bir alt yapı kullanıyoruz.” dedi.

“Sektörümüz Altın Çağını Yaşadı”

“En Büyük Farkımız Müşteri Memnuniyeti”

Denko Lojistiği diğer firmalardan ayıran başlıca özelliklerine değinen Erdoğan devam etti; “Pandemiyle, lojistiğin önemi Dünya’da ve ülkemizde bir kez daha anlaşılmıştır. Türk lojistik firmaları, elini taşın altına koyarak bu zorlu sınavdan başarıyla geçmiştir. Ülkemiz, sektörümüzde adeta altın çağını yaşamıştır. Sektördeki girişimcilerimiz ile yatırımcılarımız, ekipman olarak ciddi bir artış gerçekleştirmişler ve rekabeti üst seviyeye çıkarmışlardır. İlk yol aldığı günden bu yana geçen sürede 30 yıllık tecrübesiyle DENKO lojistiği diğer lojistik firmalarından ayıran özelliği en başta müşteri memnuniyeti olmuştur. Bizden hizmet alanların çoğuyla uzun yıllardır çalışıyoruz, sürdürülebilir lojistik ortaklarıyız; artık büyük bir aile olduk desek de yeridir. Onlara şeffaf bilgi akışını sağlayarak gidişattan anbean haberdar ediyoruz. Zamanında teslimattan da asla ödün vermiyoruz. Anlık değişiklik ve güncellemelere dahi hızlı çözüm üreten yapımızla iş ortaklarımızı Avrupa’daki müşterileriyle aynı noktada en güvenilir şekilde buluşturuyoruz. Bugünkü başarımızın sırrı ise ilk günkü heyecanımızı hiç kaybetmememiz. İşimize dört elle sarılıyoruz. Müşterilerimizin emanetlerine de aynı hassasiyetle sahip çıkıyoruz, sigortasız taşıma yapmıyoruz.”

“Müşterilerimize Hızlı, Ekonomik, Kaliteli ve Güvenli Hizmet Veriyoruz”

Hizmet alanlarını ve sektör gruplarını açıklayan Erdoğan bunları; “Firma olarak çalıştığımız ülkeler arasında Almanya, Avusturya, İtalya, İsviçre, Fransa, Belçika, Hollanda, Lüksemburg, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Slovenya, Slovakya, Hırvatistan, Sırbistan, Romanya, Yunanistan ve Karadağ var. Bu ağı daha da büyütebilmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Taşıdığımız ürünler ve çözüm ortağı olduğumuz sektörler arasında ise Tekstil, Mermer, Cam, Bakır, Demir, Gıda Ürünleri ile tüm kuru yükler var. Müşterilerimize hızlı, ekonomik, kaliteli ve güvenli hizmet veriyoruz.” şeklinde açıkladı.

“Türkiye’de ve Avrupa’da Gümrükleme Hizmeti Vermekteyiz”

“Lojistiğin Tüm Süreçlerinde Ayrıcalıklı Bir Hizmet Sağlamaktayız”

Taşıma hizmetleri dışında verdikleri diğer hizmetleri aktaran Erdoğan şunları söyledi; “Lojistik dışında Türkiye’de ve Avrupa’da gümrükleme hizmeti vermekteyiz. Yeni teknolojiler doğrultusunda gümrükleme, depolama, cross taşıma ve takip işlemlerimizi senkronize hale getirerek müşterilerimize lojistiğin tüm süreçlerinde ayrıcalıklı bir hizmet sağlamaktayız.1970’li yıllardan bu yana, tedarik zincirine stratejik değer katmak amacıyla gümrükleme çözümleri sunan iş ortağımız MERBAY Gümrükleme de müşterilerinin gümrükleme işlemlerine dair yasal yükümlülüklerini onlar adına tam ve eksiksiz yerine getirerek, ithalat ve ihracat işlemlerini standartlaştırılmış süreçler ve uzman müşavir kadrosuyla en hızlı şekilde sonuçlandırmaktadır. MERBAY Gümrükleme olarak İzmir ve Denizli’deki ofislerimizde 3 gümrük müşaviri ile 50 personelimiz görev almaktadırlar. Kuruluşumuz; gümrük müşavirlik uygulamalarını, müşterileri için kolay ve anlaşılır hale getiren bir yapı içinde özenle sunmaktadır.”

“Vize Sorunu Derinleşerek Devam Ediyor”

“Rekabet Gücümüz Düşüyor, Pazar Payı Daralıyor”

Sektörü etkileyen vize sorunu, yaşanan şoför sıkıntısı ve Dozvola yetersizliğine de değinen Erdoğan bunları şu şekilde açıkladı; “Uluslararası taşımacılık sektörümüzü uzun süredir olumsuz etkileyen vize sorunu, ne yazık ki derinleşerek devam ediyor. Karayolu taşımacılığına olumsuz etkisinin giderilmesi zorunlu ve ivedidir. Ayrıca, kara yolu taşımacılığının küresel boyuttaki en önemli sorunlarından biri de şoför ihtiyacımızdır. Buna, uluslararası yollarda çalışan personelimize vize almakta yaşadığımız sorun da eklendi. Bu durum, sektöre ciddi zararlar vermektedir. Schengen vizesinde yaşanan sıkıntı, Türk taşımacılık şirketlerinin uluslararası arenada rekabet gücünü düşürüyor ve pazar payını daraltıyor. Bu sebeple, teslimat sürelerinde gecikmeler oluşabiliyor. Sınır geçiş kapılarında yaşanan beklemeler ile oluşan kilometrelerce uzayan TIR kuyrukları da bu konudaki en önemli etkenlerden biridir. Ayrıca Avrupa ülkelerine taşıdıkları ürünleri götüren yüzlerce TIR, ikili karayolu taşımacılığı işlemlerinde ülkeler arasında yapılan kota anlaşmalarında taşıtların geçebilmesi için istenilen ve ihtiyaç duyulan Dozvola Belgesi bulunmadığından veya  yetersiz olduğundan dolayı uzun beklemeler ve yüksek cezalar ile karşı karşıya kalıyorlar.”

“Devletimizin Sağladığı Destek ve İmkanlar Yeterli”

“Kendimizi Daha Çok Anlatmalı ve Tanıtmalıyız”

Devletin sektöre sağladığı destek ve imkanların yeterli olduğunu belirten Erdoğan devam etti; “Özellikle ticaret merkezleri ve lojistik köyleri diğer ülkelerle kurduğumuz ticari köprüyü daha da sağlamlaştırma yolunda adımlar atıyor. Yatırımlarımız da modernize edilerek daha kullanışlı hale getiriliyor. Firmamızın yönetim kurulu başkanı Sayın Uğur ERDOĞAN Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Gümrük ve Turizm İşletmeleri (GTİ) Ticaret A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Üyesi olarak bizzat bu çalışmalarda yer alıyor. Sıkıntılarımızın temeli, bizim tarafımızdan değil de daha çok karşı taraftan yani diğer ülkelerden kaynaklanıyor. Bunun da ikili diplomatik görüşmelerle aşılacağına inanıyoruz. Kendimizi daha çok anlatmalı ve tanıtmalıyız; yurt dışında geçmişten bu yana süregelen ön yargıları yıkmalıyız. Uğur bey, aynı zamanda Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Yönetim Kurulu Üyesi. Derneğimiz çatısı altında imkanlarımız dahilinde bu yönde de çaba harcıyoruz.”

“Tek Taraflı Bir Mücadele İçindeyiz”

 Sektörel sorunları aşabilmek için devlet yetkilileri ve sektör ile ilgili sivil toplum kuruluşlarıyla, sürekli iletişim halinde olduklarını belirten Erdoğan;” Yetkililer, sorunların çözümü için etkin ikili görüşmelerle çözüm önerileri sunmaktalar. Ancak ne yazık ki yapılan görüşmeler ile toplantılar şu an için sorunlarımızı çözme seviyesinde değil; ülke olarak kelimenin tam anlamıyla tek taraflı bir mücadele içindeyiz. Türk lojistik sektörü, vize sorunun aşikâr olduğu günden bu yana baş etmekte zorlandığı bir problem sarmalı ile karşı karşıyadır.” şeklinde konuştu.

“Filomuzu Yenileyip Güncelledik”

“Minimum Emisyonu Hedefliyoruz”

Yeşil lojistik üzerine çalışmalarını da bizlerle paylaşan Erdoğan şunları söyledi; “Avrupa, yeşil lojistik kapsamında süreci hızlı ve emin adımlarla ilerletiyor. Bu kapsamda biz de filomuzu yenileyip güncelledik ve Avrupa standartlarındaki Euro 6 araçlardan oluşturduk. Aynı zamanda Ro-Ro seferleri ve sonrasında demiryolu taşımacılığını kullanarak minimum emisyonu hedefliyoruz. Başka girişimlerimiz de var. En kısa zamanda firmamızın intermodal taşımacılık alanındaki yeni projesini de sizlerle de paylaşacağız.”

“YYS’yi Destekliyoruz ve Bu Yöndeki Çalışmalarımız Devam Ediyor”

Avrupa Birliği’nin Covid-19 salgını nedeni ile sonlandırdığı ATR’deki (Dolaşım Belgesi) kaşe ve ıslak imza zorunluluğunun, geçtiğimiz günlerde geri getirildiğini ve bu durumun birçok lojistik firması ve gümrük müşavirliği firmalarını olumsuz etkileyerek, sıkıntıya soktuğunu dile getiren Erdoğan; “Özellikle YYS kullanan firmalar ATR belgelerini araçlara yetiştirmekte zorlandılar ve bu sorun için çözüm arayışındalar. YYS’yi destekliyoruz ve bu yöndeki çalışmalarımız devam ediyor.

Avrupa’da İzinli Gönderici Sistemi çok yaygın olup Türkiye’de de son zamanlarda artış gösterdiği görülmektedir. Sistem doğru şekilde kullanıldığı takdirde, iç gümrüklerde yaşanan yoğunluk ortadan kalkacaktır ve lojistik firmaları daha hızlı ve ekonomik şekilde işleyişlerini sürdüreceklerdir.” dedi.

“Ülkemiz İhracatta Önemli Bir Aşama Kaydetmiştir”

Bir Kuşak Bir Yol Projesi, Global Gateway, Zengezur Geçidi gibi projelerde Türkiyenin konumunu değerlendiren Erdoğan şunları söyledi; “Ülkemizin bu saymış olduğunuz projelerin altında imzasının bulunması ve geliştirilmesi yönündeki çabası bile takdire şayandır. Ülkemiz ihracatta eskiye nazaran önemli bir aşama kaydetmiştir. Şimdi artık etki ve hizmet alanını genişletmek zorundadır. Daha da büyüyebilmek adına bu konuda hızlı yol almalıdır. En büyük alıcılarımız olan Avrupa ve Amerika’dan sonra neden Asya, Afrika, Uzak Doğu’da da daha belirgin ve güçlü bir şekilde olmayalım ki? Bu yeni hedefimiz olmalı ve gerek devlet gerekse sektör olarak el birliğiyle bunun için durmadan çalışmalıyız.”

“Türk Lojistik Sektörü Çok Önemli Bir Tecrübe Edindi”

Her geçen gün dünya lojistik hatları üzerinde yaşanan olağanüstü durumlar ve sıkıntıların Türkiye’nin konumunu nasıl etkileyeceği konusunda görüşlerini de bildiren Erdoğan; “Bunu öngörmek biraz zor. Ancak Türk lojistik sektörü gerek Ukrayna-Rusya Savaşı gerekse küresel pandemi sürecinde hatta asrın afeti olan 6 Şubat depremi sonrasında çok önemli bir tecrübe edindi. Kısıtlamalarla nasıl baş edebileceğini öğrendi. Hızlı çözüm üretmesini ve ne olursa olsun her koşulda işini kesintisiz yapmayı da. Bunu, gelecekte de değerlendirecek, kullanacaktır. Her şeye rağmen en büyük dileğimiz uluslararası ticaretin durmaması ve sekteye uğratılmamasıdır.” dedi.

“Türkiye Birçok Otorite Tarafından Lojistik Üs Olma İddiası ile Kabul Görmüş Bölgesel Bir Güçtür”

“Firmamız Bu Zorlu Dönemde  Yüzde 50 Büyüme Göstererek Yoluna Devam Etmektedir”

“Ülkemizde lojistik sektörü son yıllarda hızla gelişme gösteren ancak yeni yetişen genç bir sektördür.” diyen Erdoğan devam etti; “Türkiye, lokasyon olarak Orta Doğu, Türk Cumhuriyetleri ve Avrupa arasında bir aktarma merkezi olmasından kaynaklanan avantajlı konumu ile birçok otorite tarafından lojistik üs olma iddiası veya idealiyle de kabul görmüş bölgesel bir güçtür. Lojistik firmalarımız, rekabetlerini sadece yurt içinde değil yurt dışındaki firmalar ile de yapmaktadırlar. Ekonomik koşulların değişkenliği ya da belirsizliği ile karakterize edilen dönemler ile özellikle krizler, sektördeki firmaları farklı açılardan etkilemiştir. Sektörün geleceğine dair öngörüler arasında, lojistik hizmet sağlayıcılarının da önümüzdeki dönemi tanıtım ve halkla ilişkiler faaliyetleri ile geçirecekleri, dış kaynak kullanımının süreceği, yabancı sermaye girişleri ve sektörden çekilmeler gibi önemli gelişmelerin yaşanabileceği beklentisi bulunmaktadır. Firmamız ise bu zorlu dönemde %50 büyüme göstererek yoluna devam etmekte ve güvenli adımlarla ilerlemektedir.”

“Yeni Yatırımlarla Atağa Geçerek Cepheyi Büyütmeliyiz”

“ Türk lojistik son yıllarda sektörünün kaydettiği aşama, geldiği nokta, yabancı yatırımcıların da iştahını kabartmaktadır.” diye konuşan Erdoğan son olarak yabancı sermayenin Türkiye’ye yaklaşımını değerlendirdi; “Bunun karşılığında devletimiz bize sahip çıkmayı sürdürmeli; bizler de yeni yatırımlarla atağa geçerek cepheyi büyütmeliyiz. Daha büyük bir alanda daha çok şirkete ulaşmalıyız. Son teknoloji ekipman, araç, modern dijital altyapı ve hizmet anlayışı ile rakiplerimizden hep bir adım önde olmak zorundayız. Lojistik ağımızı yeni alanlar ve yeni yatırımlarla daha da büyütmeli, en azından gelecekte de coğrafyamızın beklenti ve ihtiyaçlarını ilk elden karşılayabilmeliyiz. Potansiyel müşteri portföyümüzü de ticari iş birliklerine dönüştürmeliyiz.”