Bölgesel Bilgilendirme Toplantıları’na son nokta Trabzon’da kondu. İlgili Bakanlıklar, en üst düzeydeki sivil toplum kuruluşu önderleri sektörün nabzını tutan Kamyonum Dergisi öncülüğünde bir araya gelme imkanı yakaladı. Sektörün şikayet ve sıkıntıları dinlenirken, bilgiler tazelendi. Yeni çıkarılan yönetmeliklerle ilgili ilk ağızdan sağlıklı bilgi alma imkanı yaşayan nakliyeciler çözüme bir adım daha yaklaştı. Seslerini duyurmanın keyfiyle salondan ayrılanlar umutlarını da tazeledi.
Katılımdaki en etkin kamu kurumu olan Kara Ulaştırması Daire Başkanı Zafer Dağlar “Sektörün % 98’si yetki belgesine sahip; 306.000 işletmeyi yetkilendirdik” müjdesini verdi.
Sektörde öne çıkan haberler şunlardı;
· Hurda araçlara 3 bin - 9 bin TL arası para ödeniyor
· C2, C3, L2, M3 yetki belgelerinde 12 olan asgari kapasite yaş şartı 14’e çıkarıldı
· Psikoteknik rapor alma zorunluluğu 31.12.2010’a kadar aranmayacak
· Yakın zamanda çipli sisteme geçilmesiyle tırların takibi elektronik ortamda yapılabilecek
· Trabzon araç muayene istasyonuna ek kanal yapılacak
Kamyonum Dergisi’nin geleneksel olarak düzenlediği Bölgesel Bilgilendirme Toplantıların son durağı Trabzon’du. Trabzon Sanayi ve Ticaret Odası’nda 16 Ekim tarihinde gerçekleştirilen toplantı nakliyecilerin buluşma noktası oldu. Şikayet ve isteklerin dile getirildiği toplantıya çok sayıda kooperatif başkanının yanı sıra MHP Trabzon Milletvekili Süleyman Latif Yunusoğlu, Trabzon Vali Yardımcısı Orhan Eyövge Trabzon Sanayi ve Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Suat Hacısalihoğlu, TOBB Ulaştırma ve Lojistik Meclis Başkanı aynı zamanda UND Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Çetin Nuhoğlu Trabzon Umum Kamyon ve Kamyonetçiler Odası Başkanı Cemil Kalyoncu, UND Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Sandıkçı, RODER Genel Sekreteri Serdar Türkay katıldı.
Nuray Pekcan; “Toplantılarımızda ciddi fikir çalışmaları yapıldı ve taraflar birbirlerini daha anlar hale geldi”
Toplantı öncesi açılış konuşması yapan Kamyonum Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Nuray Pekcan; “Öncelikle işinizden gücünüzden vakit ayırıp bu toplantıya katıldığınız ve destek verdiğiniz için çok teşekkür ediyoruz. 2003 yılından beri başladığımız bir süreçte bugünlere geldik. Toplantılarımızda ciddi fikir çalışmaları yapıldı ve taraflar birbirlerini daha anlar hale geldi. Ortak çözüm konusunda adımlar atıldı; bu da yaptığımız çalışmanın faydalı olduğunu gösteriyor.” dedi. Trabzon’da grup lideri konumundaki insanların toplantıya çok büyük destek olduklarını ifade eden Pekcan; “Bu toplantıların neticesinde pek çok çalışma yapılıyor ve ilgili kurumlar bu toplantılara çok önem verip değerlendirmelerini bu yönde gerçekleştiriyorlar.” ifadesiyle konuşmasını sonlandırdı.
Cemil Kalyoncu: “Biz birlik ve beraberlik içinde olmadığımız sürece bir yol alamayız.”
Trabzon Umum Kamyon ve Kamyonetçiler Odası Başkanı Cemil Kalyoncu ise “Nakliyeci esnafı olarak buraya toplanmamızı sağlayan Kamyonum Dergisi’ne teşekkür ediyoruz.” diyerek başladığı konuşmasını; “Dünyada en helal parayı kazanan sektörlerin başında nakliyeciler geliyor; ancak sıkıntıları hiç bitmez. 24 saat kelle koltukta aç, susuz, yağmur çamur demeden çalışan insanların kazandıkları paradan daha helal para olacağını sanmıyorum. K Belgesi ile ilgili söyleyeceklerim var. Devletimizin aldığı kararlara gözüm kapalı imzamı atarım; ancak bu kanunları çıkartırken bu işlerin kaynağı olan meslek kuruluşlarının temsilcilerine de sorulsun. Yurt içi taşımacılık yapanların aldıkları K Belgesi için 14 bin TL para vermem gerekiyor. C2 ise yurt dışına taşımacılık yapanların aldıkları belge ve fiyatı bir hayli yüksek. Bu belgeler senin yükünü başka kimse taşıyamayacak diye verildi. C2 Belgesi sahibi deposunu daha ucuza doldurup benim esnafımla rekabete giriyor. Haksız rekabet ortamı oluşturuluyor.” sözleriyle sürdürdü.
Hükümetten memnun olduklarını, ancak bazı uygulamalardan da rahatsız olduklarını ise Kalyoncu şu sözlerle ifade etti; “58. Hükümete kadar zenginin arabası dağları aşıyordu; fakirin arabası düz yolda şaşıyordu. Kamyoncu borcu yoktur yazısını alıyor ve muayene istasyonuna gidiyor; aracın genişliği 2,65 cm diye “Muayene yapamam” diyor. Karayolları Trafik Kanunun 128. Maddesi gereğince kamyonun genişliği 2, 55 cm olacak. Tır da 12 m olacak diyor; dorsenin boyu… Bu nasıl bir çelişki. Benim muayenesini yaptıramayan esnafıma bir kereye mahsus haiz olan şartlara uyması için bir yıl gibi bir süre verilmesini istiyorum. Benim kamyoncumun yük taşıyamamaktan kasasında ot bitti.”
“Ağır tonajla yola çıkan araç benim asfaltıma basıyor; o asfaltı korumak bazı kurumlara düşer.”
“Biz birlik ve beraberlik içinde olmadığımız sürece bir yol alamayız.” diyerek nakliyecileri birlik olmaya çağıran Cemil Kalyoncu sözlerini şöyle sürdürdü; “Bir diğer konu mazot fiyatları… Havada, denizde gidene mazot indirimi var; benim şoförüme yok. Anayasanın 173. Maddesi diyor ki; “Devlet esnafını korur ve koruyucu tedbirler alır.” Denetim konusunda çok eksiğimiz var; denetimler ne kadar yapılsa da istediğimiz düzeyde değil. Ağır tonajla yola çıkan araç benim asfaltıma basıyor; o asfaltı korumak bazı kurumlara düşer. Bütün illerin giriş ve çıkışlarında sabit kantar olmalı.” Kalyoncu, takograf konusunda çok sıkıntılı olduklarını ve kullandıkları takografların çabuk bozulduğunu da söyledi.
Süleyman Latif Yunusoğlu; “Türkiye’de ADR’nin nasıl özendirileceği, eğitim ve denetimlerin hangi kuruluş tarafından yapılacağı gibi önemli noktalar netlik kazanmalıdır.”
MHP Trabzon Milletvekili Süleyman Latif Yunusoğlu ise toplantıların kamyoncu esnafının sorunlarına çözüm olacağını umduğunu belirtti. Yunusoğlu; “Ülkemizde taşımacılıkta en büyük pay karayolu taşımacılığındadır. Araç muayene istasyonları özelleştirildikten sonra da araç muayene istasyonlarında daha iyi bir yöntem uygulanacağı ve sıkıntıların ortadan kalkacağı söylenirken kuyruklar hala hat safhada. Kuyrukları çözmenin yolu araç sayısına, araçların periyodik muayene sürelerine göre muayene kanal sayısının uygulanmasıyla çözüleceğine inanıyoruz.” dedi.
“Kamyoncuya hurda aracını verdikten sonra yeni araç alımında da teşvikler uygulanmalı”
ADR konusunda atılan adımların yeterli olmadığını belirten Süleyman Latif Yunusoğlu; “ADR Konvansiyonu ise 1968 yılından beri uygulanan ve 43 Avrupa ülkesinin taraf olduğu bir anlaşmadır. Türkiye ADR anlaşmasından önce 1 Ocak 2009 tarihinde ADR’nin özendirilmesi için düğmeye bastı. Tehlikeli madde taşıyan tankerlerin % 98 uluslararası standartlara uygun değil; Türkiye’de ADR’nin nasıl özendirileceği, eğitim ve denetimlerin hangi kuruluş tarafından yapılacağı gibi önemli noktalar netlik kazanmalıdır. Kamyoncu esnafının en büyük sıkıntısından biri de akaryakıt fiyatlarıdır; fiyatlar çok hızlı artış gösterdi. Kamyoncu esnafına da akaryakıt konusunda destek sağlanmalıdır. Hurda araç alımlarının desteklenmesi ise hem çevre, hem de trafik güvenliği için önemli bir gelişmedir; ancak kamyoncuya hurda aracını verdikten sonra yeni araç alımında da teşvikler uygulanması gerektiği kanaatindeyim.” dedi.
İstihap haddi ve K Belgelerinin uygulanmasıyla ilgili eleştirilerde bulunan Yunusoğlu, pek çok kamyoncunun mesleğini bırakma noktasına geldiğini vurguladı. Kamyoncuların daha rahat nefes almaları için önerilerini sıralayan Yunusoğlu, şoförlerin araçlarının bağlanmasından kaynaklı zor durumda kaldıklarını da belirtti. Kamyon kullanma yaşının şoförler için 63 yaş ile sınırlandırılmasını eleştiren Süleyman Latif Yunusoğlu otomobil kullanıcılarında böyle bir şartın aranmadığını da söyledi. Yunusoğlu sözlerine; “Kamyoncu esnafına yakıtta, parça alımında, taşıdığı yük miktarında teşvik olmalı ki; sıkıntılarının çözümüne katkı olsun.” diyerek son verdi.
Serdar Türkay; “1400 C2 Belgesine sahip nakliye firması şu an evlerine para götüremiyor”
RODER Genel Sekreteri Serdar Türkay; 130 milyon dolarlık ihracatın karayoluyla taşıdığı gelir miktarının 55 milyar dolar olduğu bilgisiyle başladığı konuşmasında şunları söyledi; “Yapmış olduğumuz taşımada tonaj bakımından hafif, parasal değer olarak fazla yükü taşımaktayız. 10. Ulaştırma Şurası sorunların dile getirilmesi açısından çok önemliydi. Sektörümüz açısından önemli projelerin açığa çıkarılması taraftarıyım; ama bu projelerin hiçbirisi söylenmedi. 1400 C2 Belgesine sahip nakliye firması şu an evlerine para götüremiyor. Mazot sorunun çok daha büyük sıkıntısını biz yaşıyoruz. 2006 yılında mazotta Türkiye’den çıkan ve ihraç yükü taşıyan tırların depoları kadar mazot alması karara bağlandı. 2008 yılında Maliye Bakanlığı’nın görevlileri tarafından bu uygulamanın yanlış olduğu ve bu yanlışlıktan dolayı ÖTV ve KDV cezası, tahakkuk cezası gündeme geldi ve bu ceza bir milyar dolarlık bir ceza. Şu an mahkeme aşamasında; derneğimiz bu mücadeleyi sürdürüyor.”
Çevre ülkelerle yapılan taşımalarda o ülkelerin taşıma kapasitesi ve taşıt sayılarının artmasının çok büyük bir sorun olduğunu belirten Türkay; “Yabancı plakalı taşıtların taşıma kapasitesi bizim C2 belgeli taşıtlarımıza oranla çok daha artmıştır.” dedi.
Selahattin Yıldız; “Bana K belgesi veriyor; K belgesi verdiği ile vermediğini aynı kefeye koyuyor. Gerçek çözümü kimse aramıyor; birileri rant sağlıyor.”
Kırkbeş yıldır kamyonculuk yapan S.S. 1 Nolu Sürmene Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi Başkanı Selahattin Yıldız sözlerine, “Muhalefetler bizlerin yanında oluyor; ne yazık ki iktidarlar ise asla.” diyerek başladı. Yıldız konuşmasında sert eleştiriler yöneltti ve şunları söyledi; “Çözümü kimse aramaz. Kandırıldık ve kandırılmaya devam ediyoruz. Bana “K belgesi” veriyor; “K belgesi” verdiği ile vermediğini aynı kefeye koyuyor. Gerçek çözümü kimse aramıyor; birileri rant sağlıyor. Şoföre dayattırılan belge sayısı çok; hatta belgeleri para karşılığı yapanlar bile var. Mazotu ucuza almak da çare değil; kural çare… Kooperatifler kuruldu; formaliteden öteye araştırılmıyor. Eğitimsiz ve bilinçsiz bir sektörüz; Allaha şükür bölünmüş yollar yapıldı da, trafik kazalarından biraz kurtulduk.”
Ağır tonaj ve denetimler konusunda zafiyet olduğu iddiasında bulunan Yıldız; sektörün kamyoncu dışında herkesi zengin ettiğini söyledi.
Hüseyin Sandıkçı; “Ulaştırma sektörü AB’ye en hazır sektörlerden biridir”
UND Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Sandıkçı ise konuşmasında lojistik sektörünün stratejik öneminden bahsetti. Ticaretin önündeki engellerin kaldırılması gerekliliğinin altını çizen Sandıkçı; Ulaştırma sektörünün 400 bin kişiye istihdam sağladığını ve ekonomiye katkısını da belirtti ve “2003 yılından bu yana AB mevzuatına % 90 oranında uyum sağlanmıştır. Ulaştırma sektörü AB’ye en hazır sektörlerden biridir.”dedi.
“En az üç tane lojistik üs istiyoruz”
Ülkeler arası ikili ilişkilerde kat edilen mesafeyle ilgili de bilgi veren Sandıkçı Rusya ile yaşanan süreci de anlattı. Ayrıca lojistik üs sayısının en az 3 çıkarılması arzusunda olduklarını da ifade etti. UND olarak bir lojistik köy projesinin hayata geçirilmesi için çalışmalarına devam ettiklerini de belirtti.
Suat Hacısalihoğlu; “Geçiş döneminde bazı sorunların yaşanması normal”
Trabzon Sanayi ve Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Suat Hacısalihoğlu ise taşımacılık konusunun gündeme getirilmesinden büyük mutluluk duyduğunu, taşımacılığın çok büyük bir sektör olduğu için sorunlarının fazlalığını bildiklerini söyledi. Ayrıca geçiş döneminde bazı sorunların yaşanmasının normal olduğunu el birliğiyle bu sorunların aşılacağını umduğunu belirtti.
Çetin Nuhoğlu; “Kanun, sektörün geleceğini planlamak için, şeffaflık için, gelişmeye açık vatandaşların önünü açmak için yapılır.”
TOBB Ulaştırma ve Lojistik Meclis Başkanı aynı zamanda UND Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Çetin Nuhoğlu; “Cumhuriyet döneminden beri bizim kanunumuz yoktu; 2004 yılında inanılmaz bir düzenleme yapıldı. Bu kanun oluşturulurken AB’deki uygulamalar neyse aynen buraya aktarmaya çalıştık. Şu an var olan mevcut kanun AB kanunlarıyla uygun. AB’ye uygun kanun yaptık; ama Türkiye’nin gerçekleriyle AB uyumlu kanun ne kadar uyuyor? İşte problem burada. Kanun, sektörün geleceğini planlamak için, şeffaflık için, gelişmeye açık vatandaşların önünü açmak için yapılır. Kanun düzeni sağlamak, herkese eşit olmak için yapılır. Devlet sadece bildiklerini anlatıp, kendi gerçekliğini savunacaksa o kanun yapılmasa daha iyi…” diyerek yapılan kanuni düzenlemeleri eleştiren Nuhoğlu, insanların umutlarını yitirdiklerini de savundu.
“C2 Belgesinin yurtiçinden yük almasını tartışırken C2 Belgesini yurtiçinden yük almaya iten anlayışa neden bir şey demiyoruz.”
Bireye dayanmayan bütün politikaların yanlış olduğunu savunan Nuhoğlu; “C2 Belgesinin yurtiçinden yük almasını tartışırken C2 Belgesini yurtiçinden yük almaya iten anlayışa neden bir şey demiyoruz. Bakan beyin ifade ettiği gibi bu bir meslek değil; bu tüm sektörlerin temel taşı; biz olmasak ekmek dağılır mı? Bütün dünya ulaştırmayı özel olarak değerlendiriyor; bir devletin en önem verdiği sektör ulaştırmadır. Bütün gelişmiş ülkeler lojistik sektörünün öneminin farkında. 2000 yılında bir protokol var; AB’ye girecek aday ülkeler öncelikle idari kapasitelerini yükseltmek zorundadırlar. “Sen proje yap ben sana projelerin % 95’nin ödenmesi için fon ayıracağım” diyor. Güçlü idari kadro olmazsa bu değişimin yönetilemeyeceğinin farkındalar. 2000 yılı Madrid kriterleri bunlar.” dedi.
Çeşitli projeler ürettiklerini, ancak projelerinin yeterli ilgiyi ve desteği görmediğini ifade eden Nuhoğlu; yaptıkları Ulaş-net projesi ile ilgili de bilgi verdi. Araçların teknik şartlara uygunluğu konusunda ve tip-onay belgesi verilmesi hususunda Sanayi Bakanlığı gerekli kontrolleri yapıyor mu? diye soran Çetin Nuhoğlu; “Biraz önce arkadaşımız aracının genişliği nedeniyle TÜV’den geçemediğini söyledi.” dedi.
Kamyoncuların çok zor şartlarda çalıştıklarına da dikkat çeken Nuhoğlu Hopalı arkadaşlarının, “Ağır yük atmamamız için bizi engelle” dediğini de söyledi. Nuhoğlu sözlerini şöyle sürdürdü; “Benim en sevindiğim kanun ve düzenleme de Karayolları Genel Müdürlüğü’nün Ulaştırma Bakanlığı’na bağlanmasıydı; çünkü ulaştırma bir bütün.”
“Bir araca % 30 daha fazla yüklediğiniz zaman o arabanın yola verdiği zarar 140 bin otomobilin verdiği zarara eşittir.”
Ağır tonajla ilgili ise, “Bir araca % 30 daha fazla yüklediğiniz zaman o arabanın yola verdiği zarar 140 bin otomobilin verdiği zarara eşittir. Yüklenen fazla yük balataya, lastiklere, yola ve yakıta da yansıyor ve zarar veriyor.” dedi.
Bütün dünyada gelişen taşıma türünün karayoluyla taşıma olduğunu söyleyen Nuhoğlu, yurt içi taşımasına Avrupa ülkelerinin büyük destek verdiğini belirtti.
Sektörün geleceği ile ilgili stratejik plan yapılamadığının altını çizen Nuhoğlu, yasaların sektörde uygulanamamasından da yakındı.
Sakarya toplantısına kadar yurt içi taşımacılığına gerektiği kadar bakmadıklarının farkında olduklarını ifade eden Çetin Nuhoğlu yurt içi taşımacıların güçlü oldukça uluslararası taşımalarda ihracata destek verebileceklerini söyledi. Kasım ayının ilk haftasında İstanbul’da bir araya gelerek bütün taşımacıların beraber hareket etme noktasında somut adımlar atmaya başlayacaklarını ve Bakanlıkların kendilerine verdiği desteğin de önemini belirtti.
Nuhoğlu ayrıca 10. Ulaştırma Şurası’nın afişlerinde kamyon ve otobüsün yer almamasını da eleştirdi.
Verilen öğle yemeği arasının ardından panel bölümüne geçildi.
Zafer Dağlar; “Sektörün % 98’si yetki belgesine sahip; 306.000 işletmeyi yetkilendirdik”
Kara Ulaştırması Daire Başkanı Zafer Dağlar panelde şu bilgileri verdi; “ 2003 yılına kadar kendi haline bırakılarak sorunlar yumağına dönüşen 2003 yılında yayınlanan 4925 sayılı kanunla gerçek anlamda yeniden yapılandırıldı. AB Müktesebatına uygun bir taşımacılık sektörü haline getirilmeye çalışıldı ve süreç devam ediyor. Sektörün % 98’si yetki belgesine sahip; 306.000 işletmeyi yetkilendirdik; bunların 295.000’i kamyoncuların olduğu K türü yetki belgeleridir. Mesleki yeterlilik, mali yeterlilik ve mesleki saygınlık kriterlerine sahip olmayanlar bu alanda çalışma yapamayacaklar.”
Yürürlüğe giren tebliğlerle ilgili bilgi veren Dağlar; ayrıca sayısal verilerle yetki belgelerinin dağılımını da gösterdi.
Taşımacılığın giderek çekici-yarı römork sistemine döndüğünün de altını çizdi. ADR yönetmeliğinin 1 Ocak 2011 yılında yürürlüğe gireceğini söyleyen Zafer Dağlar; denetimlerle ilgili bilgi verdi. Dağlar, “200 tane sabit kantarı hizmete sokmak istiyoruz. Bakanlığımızın stratejik planında da bu var. 81 ilimizin giriş ve çıkışlarında bir kantar olsun istiyoruz.” Trabzon’un girişinde de kantar olacağının müjdesini verdi.
“Hurda araçlara 3 bin – 9 bin TL arası para ödeniyor”
Hurdaya ayırma işlemlerinin ise devam ettiğini belirten Zafer Dağlar, aracın büyüklüğüne bağlı olarak yaklaşık 3 bin -9 bin TL arası para ödendiğini söyledi.
“C2, C3, L2, M3 yetki belgelerinde 12 olan asgari kapasite yaş şartı 14’e çıkarıldı.”
Zafer Dağlar değişen yönetmelikle beraber getirilen yeniliklere ilişkin de bilgiler verdi; “Kısa mesafeli taşımalar Yönetmelik kapsamına alındı. (D4) Bazı belgeler Yönetmelik kapsamından çıkarıldı. (A3, E2, E1 çıkarıldı, D4 ilave edildi) B türü belgelere (B1, B2, B3) yurtiçinde de taşıma yapma hakkı verildi. Yetki belgesi almak isteyenlerin kayıtlı olmak zorunda oldukları oda sayısı artırıldı. Özürlüleri taşımak amacıyla imal/tadil edilmiş araçlarla D2 veya oto kurtarıcı, lastik tekerlekli vinç, para/altın taşıyan zırhlı ve benzeri araçlarla K1 almak isteyenlerden asgari kapasiteyi sağlama şartı aranmayacak. İlk defa yetki belgesi alınması veya yenilenmesi sırasında Bakanlık/Bölge Müdürlüğü/Ticaret Odaları personeline başvuruları 15 günde inceleme zorunluluğu getirildi. Yetki belgesi bitim tarihinden sonraki 30 gün içinde yetki belgesi yenilemek üzere müracaat edenlerden tam ücret alınırken şimdi tam ücretin yarısı alınarak yetki belgesi yenilenebilecek. Yetki belgesi sahiplerine mevcut yetki belgelerini bir başka yetki belgesi ile değiştirme imkânı sağlandı. Gerçek kişilerde yetki belgesini anne, baba, çocuk, eş veya kardeşler arasında devir etme imkânı sağlandı. B1-B2 yetki belgelerinde 8 yaş olan asgari kapasiteyi sağlama yaşı 10’a çıkarıldı. (Uluslararası taşımacılıkta 20 yaş sınırı devam ediyor.) C2, C3, L2, M3 yetki belgelerinde 12 olan asgari kapasite yaş şartı 14’e çıkarıldı. (Uluslararası 20 yaş sınırı var) Yurtiçi eşya taşımalarında asgari kapasite yaş şartı 20 olarak belirlendi. Yurtiçi yolcu ve eşya taşımalarında asgari kapasite dışında yaş şartı kaldırıldı. Uluslararası eşya taşımalarında her yön için (Avrupa, Asya, BDT ülkeleri) 1/1 şartı getirildi.”
“Muafiyet kapsamında K türü yetki belgesi alanlar 31.12.2009, diğer yetki belgesi sahipleri 31.10.2009 tarihine kadar şartları sağlayacak.”
Dağlar şöyle devam etti; “Finansal kiralama yoluyla temin edilen ve özmal sayılan taşıtlar artık sadece sözleşmeli taşıt olarak kayıt edilecek. Taşıtların sadece 1 yetki belgesine kayıt olma zorunluluğu getirildi. Tadilatlar AİTMH yönetmeliğe uygun olmak ve tescil belgesine işlenmek zorunda. Yolcu taşımalarında koltuk ilavesi amacıyla yapılan tadilatlar kabul edilmiyor. Sebze ve meyve toptancı hallerine yetki belgesi alma zorunluluğu getirildi. Faaliyet raporlarının nasıl gönderileceği Bakanlıkça bir genelge ile belirlenecek. Geçici durdurma ve iptallerde bildirim; ulusal bir gazetede yayından 7 gün sonra yapılmış sayılacak. Yetki belgesi sürelerine 1 yıl ile 2,5 yıl arasında süre ilavesi yapıldı. Muafiyet kapsamında K türü yetki belgesi alanlar 31.12.2009, diğer yetki belgesi sahipleri 31.10.2009 tarihine kadar şartları sağlayacak.”
“Psikoteknik rapor alma zorunluluğu 31.12.2010’a kadar aranmayacak”
Dağlar; “Asgari kapasitenin kaybedilmesi veya meydana gelen değişikliklerin zamanında bildirilmemesi ile ilgili idari müeyyideler K türü yetki belgesi sahipleri için 31.12.2009’a kadar uygulanmayacak. 25.02.2006 tarihine kadar K türü yetki belgesini alan gerçek kişilerden kapasite, yaş, mesleki yeterlilik belgesi, sermaye şartını sağlamaları aranmayacak. Toplam yüklü ağırlığı 3,5 tonu geçmeyen taşıtlarla iliçi/şehiriçi taşımaları için % 94 indirimli K türü yetki belgesi almak üzere 31.12.2009’a kadar süre verildi. 01.01.2011 tarihine kadar D4 verilmeyecek. Eski usullerle devam edecek. Psikoteknik rapor alma zorunluluğu 31.12.2010’a kadar aranmayacak. Karayolu Taşıma Kanununun 26’ncı maddesinin (a), (e) ve (g) bentlerinde yer alan idari para cezalarında indirim yapılmıştır. Yetki belgesi almadan taşıma işinde faaliyette bulunanlara verilen beşbinaltıyüz TL tutarındaki ceza ikibin TL’na indirilmiştir.” dedi.
“Yabancı plâkalı taşıtların Türkiye sınırları dâhilindeki iki nokta arasında taşıma yapması halinde, taşıt sahibine veya şoförüne verilen ceza ikibin TL’na yükseltilmiştir”
Dağlar son olarak ise şunları söyledi; “Yabancı plâkalı taşıtların Türkiye sınırları dâhilindeki iki nokta arasında taşıma yapması halinde, taşıt sahibine veya şoförüne verilen ceza ikibin TL’na yükseltilmiştir. Kanunun 27’nci maddesi değiştirilerek kanunda yazılı idari para cezalarını uygulamaya Ulaştırma Bakanının yetkilendirdiği;
- Bakanlık personeli,
- Trafik polisi ve zabıtası,
- Trafik polisinin görev alanı dışında kalan yerlerde rütbeli jandarma personeli,
- Sınır kapılarında görev yapan gümrük muhafaza ve gümrük muayene memurları ile bunların amirleri,
- Terminallerde görevli belediye zabıtasının yetkili olduğu hüküm altına alınmıştır.
Karayolu Taşıma Kanunu’nun 30’uncu ve 31’inci maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır. Böylece bir yıl içinde aynı ihlali 3 kez yapanlara verilmesi gereken 10 kat idari para cezası hükmü de kaldırılmıştır.”
Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı Şube Müdürü Kemal Oktar, motorlu taşıtlar vergisi affı, indirimli ÖTV oranlarının uygulanması, yurt dışına çıkışta ÖTV’siz motorin alımı, uluslararası taşımacılıkta KDV istisnası konusunda bilgi verdi.
Oktar, Motorlu taşıtlar vergisi affından yararlanacak araçların ise;
A) Hurdaya ayrılan 31 ve daha büyük yaştaki araçlar
B) Yokolan veya taşıt niteliğini kaybeden 12 ve daha büyük yaştaki araçlar
C) 5.7.2003 tarihinden önce çalınan araçlar
D) 25.5.1997 tarihinden önce noter senediyle satılıp kayıt ve tescil kaydı değiştirilmeyen araçlar olarak belirlendiğini söyledi.
Osman Demirkol; “Mevzuatta yapılan değişikliklerle gümrük işlemleri basitleştirilmiş; denetim işlemimiz etkinleştirilmiştir.”
Gümrük Müsteşarlığı Trabzon Gümrük Müdür Yardımcısı Osman Demirkol son bir yıl içerisinde gümrük mevzuatında meydana gelen değişikliklerle ilgili bilgi verdi. Demirkol; “4458 Sayılı Gümrük Kanununun 18/06/2009 tarihi 5911 sayılı kanunun 7 Ekim 2009 tarihi itibariyle değiştirilmiştir. Kanun değişikliği ile birlikte gümrük yönetmeliği de baştan sona değiştirilerek dağınık olan mevzuatımız bir araya getirilerek toparlanmıştır. Mevcut değişikliklerle amaçlanan gümrük hizmetlerinin daha hızlı ve verimli bir şekilde yapılarak, vatandaşa yönelik anlayışın ön plana çıkarılmasıdır. Mevzuatta yapılan değişikliklerle gümrük işlemleri basitleştirilmiş; denetim işlemimiz etkinleştirilmiştir. Eskiden gümrük işlemleri eşyanın gümrüğe gelmesiyle başlıyordu; değişen yönetmelikle birlikte eşyanın gümrüğe gelmeden önce özel önem verilmesiyle başlıyor. Eşya gümrüğe gelmeden kontrole tabi tutuluyor; bunun sağladığı faydaya gelince eşya eğer Türkiye’ye girmesi sakıncalıysa bunu önceden tespit ederek kontrolleri hızlı bir şekilde yapılıyor. Özet beyanın önceden verilmesi için gereken süreler taşıma türlerine göre farklılık göstermektedir. Konteyner taşımacılığında hareket limanından konteyner yüklenmeden önce 24 saat önce, dökme ve ambalajlı eşyaların deniz yoluyla taşınmasında varış limanına gelmeden en az 4 saat önce, demiryolu taşımacılığında en az iki saat önce, havayolu taşımacılığında uzun mesafeli uçuşlarda en az 4 saat önce, kısa mesafeli uçuşlarda hareket edilen havalimanından hareket etmeden hemen önce özet beyan verilmesi şartı getirilmiştir.” dedi.
Demirkol sözlerini şöyle sürdürdü; “Yenilenen gümrük mevzuatında en önemli konulardan biri de yetkilendirilmiş yükümlü uygulamasıdır. Genel olarak gümrük ve vergi mevzuatlarında ciddi ihlallerde bulunmayan, ticari kayıtları düzenli bir şekilde tutma yeterliliğine sahip, mali yeterliliğe sahip olduğunu kanıtlayan, uygun emniyet ve güvenlik standartlarına sahip yükümlülere bu statü sağlanacaktır. Bu statüye sahip firmalar gümrük işlemlerinde basitleştirilmiş kontrollerden kolaylıklaştırılmış emniyet ve güvenlik uygulamalarından ya da her ikisinden birden faydalanma imkanına sahip olacaklar.”
“Yakın zamanda çipli sisteme geçilmesiyle tırların takibi elektronik ortamda yapılabilecek”
Otomasyon sisteminin işleyişi ile ilgili bilgi veren Demirkol yakın zamanda çipli sisteme geçilmesiyle tırların takibi elektronik ortamda yapılabileceği müjdesini verdi.
Demirkol, “Gümrük idarelerinde mesai oranı % 50 oranında azaltılmıştır; gümrük idarelerinde alınan para cezaları da 4/3 oranında indirilerek çok düşürülmüştür.” diyerek sözlerine son verdi.
Recep Arslan; “35.000 tane kamyon ve kamyonet denetleyemezsek terfi edemeyeceğiz”
Trafik Tescil Denetleme Şube Müdür Yardımcısı-Emniyet Amiri Recep Arslan ise araçların sayı itibariyle dağılımı ve denetimlerle ilgili bilgi verdi. 35.000 tane kamyon ve kamyonet denetlenmediği zaman terfi edilemeyeceğini ve sistemin artık bu şekle bağlandığını ifade etti.
Trafik kazalarını sayısal verilerle açıklayan Arslan bölünmüş yollar nedeniyle kamyonların karıştığı kaza sayılarının da düştüğünü belirtti.
Ahmet Bulut; “Trabzon araç muayene istasyonuna ek kanal yapılacak”
TÜVTURK Kamu İlişkileri Direktörü Ahmet Bulut; istasyon sayıları ve yeni kurulacak istasyonlarla ilgili bilgi verdi. Bulut, bazı istasyonlara da ek kanal ilavesi yapılacağını ve bunlardan birinin Trabzon’da olacağını duyurdu. Araç muayenesinin yakıt ve işletme giderlerinde büyük tasarruf sağladığını belirten Ahmet Bulut; “Araç kayıt sisteminin de çağdaş ve gerçek bir şekilde ortaya konacağını” söyledi. Bulut; “Muayene standartlarını Ulaştırma Bakanlığı belirliyor. Geniş araçların muayeneden geçememesi konusunda insiyatif TÜV’de değil.” dedi. Kusur türleri ve muayeneden geçen araç sayıları ile ilgili de Ahmet Bulut bilgi verdi. Sıradan şikayet edenlerin ise randevuya pek itibar etmediklerini de söyledi.
Bulut sözlerini sahte muayeneler konusunda vatandaşı uyararak bitirdi.
Panelin ardından soru cevap bölümüne geçildi. Kamyonum Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Nuray Pekcan panelistlere ve sponsorluk desteği verenlere plaketlerini takdim etti. Hediye çekilişinin ardından toplantı sona erdi.
Toplantılara ana sponsor olarak Tırsan, sektör sponsoru olarak Petrol Ofisi, sektör il sponsoru olarak TÜVTURK destek verirken Trabzon ili için ise il sponsoru olan firmalar ise Reisoğlu Nakliyat ve Petek Uluslararası Nakliyattı. Trabzon toplantısında ayrıca Onat Lojistik, Sümela Otomotiv da destekleriyle katkı sağladılar.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |