Özellikle şoföre yeni bir konum kazandıran, şoförü şoför olmaktan öte adeta bir yönetici konumuna getiren Future Truck 2025 geleceğin taşımacılığına atılan bir imza gibiydi.
Geliştirilmiş sensör kabiliyeti, otonom sürüş konforu, aracın her noktasına işlemiş üst düzey teknoloji -ki bunu kamera haline dönüşmüş dikiz aynalarından, sürücünün direksiyondan uzaklaşıp diğer işleri ile ilgilenmesine izin veren hareket kabiliyetinden, rahat ve konforlu seyahate her türlü olanağı tanıyan iç tasarımdan görmek olanaklı- bu aracın gerçekten geleceğin aracı olduğunun kanıtı oldu.
Ayrıca anlamış olduk ki, geliştirilmiş bu teknolojiler sayesinde gelecekte gerçekleşen homojen trafik akışı ve çok daha üst düzeye taşınmış güvenli sürüş ve dolayısıyla insan hatasından kaynaklanan kazalarda ciddi bir azalma sağlanmış olacak.
Future Truck 2025 ile sektörde büyük bir adım atan Mercedes-Benz diğer tüm yeni araçlarını da IAA Hannover’de sergiledi. Bu önemli fuarda Mercedes-Benz Kamyon Ürün Mühendisliği ve Satınalma Başkanı Sven Ennerst Kamyonum Dergisi’nin sorularını yanıtlayarak son yenilikleri hakkında bilgi verdi.
Future Truck 2025 ile şoförün bir taşımacılık yöneticisi olacağını belirten Ennerst, “Üstelik bunu yüzde 5 yakıt tasarrufu sağlayarak gerçekleştiriyor.” diyor.
Başta Future Truck 2025 olmak üzere Ennerst ile yaptığımız röportajımızdan yansıyanlar şöyle…
Geleceğin taşımacılığı deyince ilk akla gelen ne olmalı?
Geleceğin taşımacılığı belirleyen faktörlerin başında, yük taşımacılığında gelecekte de giderek yoğunlaşan bir artışla karşı karşıya olacağımız gerçeği geliyor. Önümüzdeki 15-20 yıl içerisinde farklı projeksiyonlara göre yüzde 20, yüzde 30 hatta yüzde 40’lara varan bir artış bekleniyor.
Biz üretici olarak elbette bu yoğunlaşan hacime gereken çözümleri kaçınılmaz olarak sunacağız. Bunlardan bir tanesi IAA’da tanıttığımız Future Truck 2025.
Future Truck 2025 başlığı altında otonom sürüşün yanında iki önemli hedefi aynı zamanda gerçekleştirmiş olduk. Bunlardan bir tanesi güvenlik ikincisi ise taşımacılıkta verimlilik. Bu iki kritere çözüm getirmiş olduk.
“Üstelik Yüzde 5 Yakıt Tasarrufu Sağlıyor”
Burada belki tekrar vurgulamakta fayda var. Yenilikler, inovasyonlar sayesinde trafik akışını çok daha homojen bir hale getirebileceğiz. Bu sayede alt yapının üzerindeki mevcut trafik yükü hafiflemiş olacak. Buna katkı sağlamış oluyoruz. Üstelik ortalama araç hızı ve taşımacılıktaki miktarlarda herhangi bir kısıtlamaya, ya da değişikliğe gitmeksizin bunları sağlayabiliyoruz. Tüm bunların sonucunda taşımacılıkta verimli bir şekilde alt yapıyı kullanabilmeyi mümkün hale getiriyoruz. Üstelik yüzde 5 oranında yakıt tasarrufu sağlayarak.
Taşımacılığın daha verimli hale getirilmesinin yanında iletişim halinde olan bütün bir şebekenin parçası olarak bu sistem içerisindeki trafik akışı sayesinde güvenliği de çok daha üst bir düzeye taşımış olacağız. İnsan hatasından kaynaklanan kazalarda ciddi bir azalma sağlanabilecek.
“Şoförlüğü Daha Çekici Hale Getireceğiz”
Bir başka önemli nokta ise, tüm bölgelerde yaşanan yeni nesil sürücü darlığı. Gelecekte bu bizi bekliyor. Buna da cevap getirmiş olacağız. Şoförlük mesleğini çok daha çekici, değerli ve cazip bir hale getirmiş olacağız. Geçmişte salt şoför tanımı varken gelecekte otonom sürüş sayesinde karşımızda bir tür taşımacılık yöneticisi olacak. Yani direksiyon arkasındayken aynı zamanda yeni gelen siparişlerini yönetebilecek, muhasebe işlerini düzenleyebilecek ve bu gibi işlerini otonom sürüş sayesinde seyir halindeyken yürütebilecek.
“Alt Yapıdan Bağımsız Olarak Çalışıyor”
En önemli ögelerden bir tanesini özellikle vurgulamak istiyorum. Future Truck 2025 aracımız otonom sürüş kapasitesine sahip olarak tamamen başka araçlardan bağımsız olarak trafiğe çıkabiliyor hali hazırda.
Çünkü bu ürünümüze adeta bir füzyon yüklemeye çalıştık. İçindeki sensör sistemlerinden ve destek sistemlerinden oluşan bir birleşim sayesinde alt yapıyı kullanacak şekilde akıllı hale getirmeye çalıştık ve başardık. Çevre koşullarının tamamını yansıtabildik. Ve bunları değerlendirebilir bir araç haline getirdik.
“Yasal Düzenlemelerin Uyarlanması Gerekli”
Tüm bu yeniliklerin gerçek yaşamda uygulanması bugünden itibaren mümkün. Ancak şu an itibariyle önemli olan, yasal düzenlemelerin, mevzuatın bu teknik olanaklara göre uyarlanması. Mevzuat bu teknolojide varılan yeni boyuta göre uyarlanmalıdır.
Mercedes-Benz’in Avrupa’da lider konumda olduğu konusunda herkes hemfikir. Yeni teknolojimiz olan otonom sürüş ile ilgili bir yol haritasına sahip olduğumuz için de gururluyuz. Bu yol haritasında önemli olan bir diğer konu da‘Kör Nokta Destek Sistemi’… Bu sistem sayesinde şerit değiştirmelerde ve benzer durumlarda olası ölümcül kazalar önlenebiliyor.
Artık araçlarda hafiflik, konfor ve yakıt tasarrufunun önüne ileri teknoloji geçti. Future Truck, Innovations Trucks gibi tanımlar var. Artık teknolojiler yarışıyor. Biraz önce “Şoförlük mesleğine saygınlık getiriyor.”dediniz. Bunları gördüğümüzde sanki şoförsüz araçlar yollarda olacakmış gibi görünüyor. Bu konudaki görüşlerinizi alabilir miyiz?
Öngörülebilir bir sürede araçlarımızı sürücüsüz görmüyoruz. Biz sürücünün iş yükünü hafifletmek istiyoruz. Ona destek olmak istiyoruz. Çevresiyle, ortamıyla daha fazla iletişim halinde olmasını istiyoruz. Onu tek düze sürüş ortamlarından kurtarmak istiyoruz. Üzerindeki zaman baskısını hafifletmek istiyoruz.
Doğalgazlı kamyon, elektrikli ve hibrit kamyonlar için Mercedes-Benz’den neler göreceğiz?
Araçları kullanım alanlarına göre ayrıştırmakta fayda var. Hafif ticari araçlara baktığımızda karşımızda kısa mesafeler olduğundan elektronik veya hibrit araçların makul olduğunu söyleyebiliriz. Ancak ağır ticari araçlarda karşı karşıya olduğumuz uzun mesafelerde bugünden itibaren elektrikli ve hibrit sistemlerin maliyet bakımından müşteri için çok fazla cazip olduğunu söyleyemeyiz. Ancak biz Daimler olarak tabii ki bu teknolojinin geliştirilmesini önemsiyoruz. Örneğin Canter Eco Hibrit aracımız hali hazırda piyasada müşteri açısından ve ekonomik açıdan makul olan geliştirilen ilk ürün denilebilir.
Bununla birlikte elektrik motoruyla işletilen hafif ticari araçlara örnek olarak Canter E-cell uygulamalı ürün var. Bu uygulamalar da bugünden itibaren zaten dikkat çekiyor.
Doğalgazlı araçları da standda görebilirsiniz. Burada tabii ki farklı uygulamalarımız bulunuyor. Örneğin doğalgazla ilgili yüzde 20 oranında karbondioksit emisyonunun azaltılması ve aynı zamanda yakıt tasarrufu söz konusu. Bu teknolojinin yaygınlaşması konusunda önemli olan bir diğer nokta ise gazın nasıl depolanacağıdır. Bu arada preslenmiş veya sıvılaştırılmış gazla ilgili farklı uygulamalar düşünülebilir. Gaz sıvılaştırıldığı andan itibaren 500-700 km kadar uzun mesafeler de kat edilebilir. Ama preslenmiş gazla aynı uzun mesafelere ulaşmak pek kolay değil. Gelecekte alternatif enerji ile çalışan araçlara özellikle Çin ve ABD gibi ülkelerde olan talebin artmasını bekliyoruz.