“Ülkemizin üretemeyeceği komponentin, tedarik edemeyeceği yedek parçanın olmadığını sektör paydaşları olarak tüm dünyaya kanıtladık.” ifadelerine yer veren MOTOR AŞİN CEO’su Saim Aşçı, “Parça portföyümüzü genişletirsek ve ürün bulunurluğunu artırırsak, yedek parça sektörümüz yaklaşık 10 Milyar dolar seviyesindeki ihracatını 2023 yılında rahatlıkla iki katına çıkarır. Özetle Avrupa için negatif geçen 2022, ülkemiz için pozitif geçti. Biz de MOTOR AŞİN olarak 70’ten fazla ülkeye 15 bin farklı yedek parça ile 1,5 milyon satış yaparak ülkemize ciddi bir döviz girdisi sağlamış olduk.” dedi.
Araç yedek parça ve satış sonrası sektöründe 52 yıldır faaliyet gösteren MOTOR AŞİN, ürün tedariki konusunda başarılı bir performans gösteren Türkiye pazarının 2022 yılında önemli bir ivmeyle büyüme gösterdiğini belirtti. Küresel çapta resesyonun yaşandığı atmosferde Avrupa ülkeleri için zorlu geçen otomotiv endüstrisinin, ülkemiz yedek parça alanında olumlu geçtiği kaydedilirken, Almanya gibi otomotiv devi ülkeler kablo demetleri gibi Ukrayna ve Rusya’dan tedarik edemediği komponentler için Türkiye’yi tercih etti.
Diğer yandan birçok ülkenin ambargo uyguladığı Rusya, otomotiv üretimi ve bakımda kullanılacak yedek parça ihtiyacı için Orta Doğu ve Uzak Doğu ülkelerinin yanı sıra Türkiye pazarına yöneldi. Lojistik operasyonların ve ürün çeşitliliğiyle bulunabilirliği artırması durumunda Türkiye yedek parça ve tedarik pazarının yaklaşık 10 Milyar dolar seviyesindeki ihracatını iki katına çıkarabileceğini ileten MOTOR AŞİN CEO’su Saim Aşçı, “Operasyonel süreçlerimizi hızlı bir şekilde kurgulayarak Rusya’ya uygulanan ambargonun etkisiyle ihracatımızı yüzde 20 artırdık. 15 bin çeşit, 1,5 milyon yedek parçayla 70’ten fazla ülkede satış yaparak ülkemize ciddi bir döviz girdisi sağlamış olduk. Özellikle Orta Doğu, Asya, Afrika ve Balkan ülkelerine yaptığımız ihracatlarla önemle kazanımlar elde ettik. İhracatımızın yüzde 70’i komşu ülkelerimiz üzerinden ilerledi. Rusya’nın savaş ve ambargo nedeniyle oluşan yoğun talebi kaynaklı bizim ürün gamımızda olmayan, pazarlarında ise geçerli olan birçok yedek parça pozisyonunu kendi portföyümüze kattık. Rusya üzerinde kendi sattığımız parça pozisyonlarından hariç en az 2000-3000 ayrı referansı stoklarımıza ekleyerek ihracatını gerçekleştirdik. Türkiye üretim kapasitesi, lojistik kabiliyetleri sayesinde üretemeyeceği komponent ve parça olmadığını bir kez daha göstermiş oldu.” dedi.
“Zor kazandığımız Rusya pazarını kaybetmek kolay”
Doksanlardaki Laleli bavul ticaretine atıfta bulunarak sözlerine devam eden Aşçı, Türk şirketlerinin ticari güvenilirliğini yüksek seviyede tutması gerektiğinin altını çizdi: “Rusya, doksanlı yıllardaki Rusya değil ve bugün Türkiye’nin Uzak Doğu ve Orta Doğu’da çok ciddi rakipleri var. Jeopolitik konumumuzdan kaynaklı olarak zor kazandığımız bu pazarı kaybetmemiz bu açıdan kolay. Tüm bu sebeplerden ötürü katma değeri yüksek, ileri teknolojinin ürünü yedek parçaların satışı ülke ekonomisi için büyük önem arz ediyor. Dijital platformları kendimizi geliştirerek kullanmak, operasyonel ve lojistik süreçleri hızlı ve profesyonel biçimde yöneterek bu ülkeyle sağlam temellere dayalı bir ticaret bağı kazanacağımızı öngörüyoruz.”
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |