Türk treyler sektörünün gelecek vadeden bir sektör olduğunu vurgulayan Nükte, önümüzdeki sene treyler üretimi ve satışının artacağını düşündüklerini belirtti. Sektörün başlıca sorunlarına da değinen Nükte Türkiye’de birçok firmanın standartlara tam olarak uygun olmayan ürünler üretmekte olduğunu ve kural ve regülasyonlar mevcut olsa da, uygulama ve denetim aşamalarında ciddi eksiklikler bulunduğunu söyledi. “Türk treyler sektörü ihracatta önemli avantajlara sahip olmasına rağmen potansiyelini tam anlamıyla gerçekleştiremiyor” diyen Nükte, finansmana erişim kolaylığı sağlanmasının ve özellikle KOBİ’ler için özel teşvik mekanizmaları geliştirilmesinin gerekliliğine vurgu yaptı.
“Lojistik Sektöründeki Büyüme Treyler ve Yarı Römork Sektörünü Canlandırmıştır”
“Türk Treyler Sektörü Gelecek Vadeden Bir Sektördür”
Türk treyler sektörünün gelişimi ve konumu hakkındaki düşüncelerini paylaşarak sözlerine başlayan Nükte şöyle konuştu; “Türk treyler sektörü oldukça hızlı bir gelişim sürecinden geçmektedir. Son yıllarda ülkemizdeki lojistik sektöründeki büyüme, treyler ve yarı römork üretimine olan talebi artırmış ve sektörü canlandırmıştır. Türk treyler üreticileri, kaliteli ve dayanıklı ürünlerle hem iç pazarda hem de uluslararası piyasalarda rekabetçi bir konuma gelmiştir.
Türk treyler sektörünün konumu ise oldukça önemli bir noktadadır. Ülkemizin coğrafi konumu nedeniyle lojistik sektörü her geçen gün daha da önem kazanmaktadır. Bu durum da treyler üreticilerine yeni fırsatlar sunmaktadır. Ayrıca, sektördeki teknolojik gelişmelerin de takip edilmesi ve uygulanması sayesinde Türk treyler üreticileri uluslararası standartlara uygun kaliteli ürünler sunabilmektedir.
Özetle, Türk treyler sektörü gelecek vadeden bir sektördür. Bu alanda faaliyet gösteren firmaların teknolojiye ve kaliteye yatırım yapmaları, uluslararası standartlara uygun ürünler üretmeleri ve pazarlama stratejilerini doğru bir şekilde belirlemeleri halinde sektörde daha da ileriye gitmeleri mümkün olacaktır.”
“Önümüzdeki Sene Treyler Üretimi ve Satışının Artacağını Düşünmekteyiz”
“Kaliteli ve Dayanıklı Treylerler Üretmek ve Müşteri Memnuniyetini Sağlamak Sektörde Başarılı Olmak İçin Önemli Bir Faktör”
Yaşanan deprem felaketi ardından bölgede başlayan yeniden inşa çalışmaları inşaat sektörü ve doğrudan bu sektöre hizmet eden üreticileri de etkiledi. Bu sene yaşanan hareketlilik önümüzdeki sene de devam edecek şeklinde beklentiler mevcutken bu durumda sektörü ve firmalarını nasıl konumlandırdıklarını açıklayan Nükte; “Öncelikle 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketi, hepimizin yüreğinde derin yaralar açtı. Hayatını kaybeden vatandaşlarımızın acısı, geride kalanların yaşadığı çaresizlik ve kaybedilen umutlar, ülke olarak hepimizi derinden sarstı. Bu büyük afette hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz.
Bölgede açılan yaraların sarılması, vatandaşlarımızın normal yaşamlarına geri dönebilmesi için, inşaat faaliyetleri yoğun bir şekilde devam etmektedir. Treyler üretimi ve satışı da inşaat sektörünün hareketliliğinden doğrudan etkilenen bir sektördür. Dolayısıyla, deprem sonrası başlayan yeniden inşa çalışmalarının devam etmesi treyler üretimi ve satışını olumlu yönde etkilemiştir.
Öngörülerimize gelince, önümüzdeki sene treyler üretimi ve satışının artacağını düşünmekteyiz. Yeniden inşa çalışmalarının hızlanması, inşaat malzemelerinin taşınması ve lojistik ihtiyaçların artması treyler talebini artıracaktır. Aynı zamanda, inşaat sektöründeki genel canlanma da treyler pazarının büyümesine katkı sağlayacaktır.
Bu nedenle, treyler üreticilerinin ve satıcılarının önümüzdeki dönemde yoğun bir taleple karşılaşmalarını bekliyoruz. Firmaların bu potansiyeli değerlendirmesi ve üretim kapasitelerini artırarak bu talebi karşılamaları önemlidir. Ayrıca, kaliteli ve dayanıklı treylerler üretmek ve müşteri memnuniyetini sağlamak da sektörde başarılı olmaları için önemli bir faktördür.” dedi.
“Sektörde Fiyat Rekabetine Odaklanarak Kaliteyi İkinci Plana İten Firmalar Uzun Vadede Sektörde Güven Kaybına Yol Açabilir”
“Yetersiz Kalite ve İnovasyon, Yerel Firmaların Uluslararası Pazarlarda Rekabet Etmesini Zorlaştırır”
Konuşmasına treyler sektörünün başlıca sorunlarından bahsederek devam eden Nükte şöyle konuştu; “Treyler imalat sektörü, hem lojistik hem de ağır yük taşımacılığı gibi alanlarda büyük bir öneme sahiptir. Ancak sektörün karşılaştığı çeşitli sorunlar ve zorluklar bulunmaktadır.
Treyler üretim sektörünün başlıca sorunları şunlardır;
“Türkiye’de Birçok Firma Standartlara Tam Olarak Uygun Olmayan Ürünler Üretmekte”
“Kural ve Regülasyonlar Mevcut Olsa da, Uygulama ve Denetim Aşamalarında Ciddi Eksiklikler Bulunmaktadır”
“Treyler üretim sektöründe kurallar, regülasyonlar ve denetimlerin yeterliliği, sektördeki kalite, güvenlik ve rekabet açısından kritik bir rol oynamaktadır. Ancak mevcut durum değerlendirildiğinde, özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde bu alanda bazı eksikliklerin olduğu görülmektedir.” diyen Nükte konuşmasına şöyle devam etti; “Regülasyonlar genellikle uluslararası standartlara uygun olarak tasarlansa da, bunların sahada etkin bir şekilde uygulanması konusunda sıkıntılar yaşanabilir. Örneğin, Türkiye’de birçok firma, maliyetleri düşürmek adına düşük kaliteli malzemeler kullanmakta veya standartlara tam olarak uygun olmayan ürünler üretmektedir.
Treyler üretim tesislerinde düzenli ve kapsamlı denetimler yapılmadığı için, kalite standartlarına uymayan ürünler piyasaya sürülebilmektedir. Denetimlerde insan kaynağı ve teknolojik altyapı yetersizliği nedeniyle bazı firmalar düşük kaliteli üretimle faaliyet göstermeye devam etmektedir.
Kayıt dışı çalışan küçük ölçekli atölyeler, standartlara uygun olmayan ürünler üreterek piyasa dinamiklerini olumsuz etkilemektedir. Bu, sektörde haksız rekabete ve kalite kaybına neden olmaktadır.
Treyler üretim sektöründe kural ve regülasyonlar genel olarak mevcut olsa da, uygulama ve denetim aşamalarında ciddi eksiklikler bulunmaktadır. Özellikle kaliteye ve güvenliğe yeterince önem vermeyen firmaların düşük maliyetli üretimi, sektörde haksız rekabet yaratmakta ve uzun vadede güven kaybına yol açmaktadır.
Bu konuya dair önerilerim ise şu şekildedir;
Bu adımlar, treyler sektörünün daha güvenli, sürdürülebilir ve rekabetçi bir yapıya kavuşmasına katkı sağlayacaktır.”
Merdiven altı üretimlerin sektöre etkileri hakkında görüşlerini paylaşan Nükte; “Merdiven altı üretimler sektörü olumsuz etkileyebilir çünkü bu tür üretimler genellikle kalitesiz ürünlerin piyasaya sürülmesine neden olabilir. Bu durum, sektörde rekabeti olumsuz yönde etkileyebilir ve güvenirliliği sarsabilir.
Bu konuda yapılması gerekenlerden biri, denetim mekanizmalarının daha sıkı bir şekilde uygulanmasıdır. Yasa dışı üretim faaliyetlerine karşı daha etkin mücadele edilmeli ve denetimler sıklaştırılmalıdır.
Ayrıca, tüketicilerin bilinçlendirilmesi de önemlidir. Tüketiciler, kaliteli ve güvenilir ürünler satın almaya teşvik edilmeli ve merdiven altı üretimlerin zararları hakkında bilgilendirilmelidir.
Son olarak, işletmeler arasındaki işbirliğinin artırılması da sektörü olumlu yönde etkileyebilir. Kaliteli ürünler üretmek ve tüketici güvenini sağlamak için işletmeler birlikte çalışabilir ve denetimlerde işbirliği yapabilirler. Bu sayede, sektördeki merdiven altı üretimlerin önüne geçilebilir ve sektör daha sağlıklı bir yapıya kavuşturulabilir.” ifadelerini kullandı.
“Türk Treyler Sektöründe Sivil Toplum Yapılanmasının Mevcut Durumda Etkisi Sınırlı Kalmaktadır”
“Türk treyler üretim sektöründe faaliyet gösteren üreticiler, sektörün büyümesi ve güçlenmesi için belirli sivil toplum örgütlerinde bir araya gelmektedir. Bu yapılanmaların başlıca amacı, sektörün ortak sorunlarını çözmek, standartları belirlemek ve sektör temsilcileri ile kamu kurumları arasında bir köprü görevi görmektir.” diyen Nükte şöyle devam etti; “Sektörde başlıca sivil toplum kuruluşları şunlardır;
TREDER (Treyler Sanayicileri Derneği):
TAYSAD (Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği):
Türk treyler sektöründe sivil toplum yapılanması, sektörün gelişimi açısından büyük bir potansiyele sahip olmakla birlikte, mevcut durumda etkisi sınırlı kalmaktadır. Sivil toplum kuruluşlarının güçlendirilmesi ve etkin çalışması, sadece sektörel büyümeyi değil, aynı zamanda Türk treyler sektörünün uluslararası pazarlarda daha güçlü bir konuma gelmesini sağlayacaktır.”
Türk treyler üretim sektörünün, üretim, ihracat ve teknolojik gelişim süreçlerinde çeşitli devlet desteklerinden faydalanmakta olduğunu belirten Nükte, bu desteklerin, sektördeki firmaların rekabet gücünü artırmayı ve uluslararası standartlara uygun üretimi teşvik etmeyi amaçladığını, devlet desteklerinin, özellikle büyük ölçekli firmalar ve ihracatçılar için önemli avantajlar sağladığını ifade etti ve ekledi; “Ancak, KOBİ’ler için bu desteklerin daha erişilebilir hale getirilmesi ve sektörel odaklı teşviklerin artırılması gerektiği sektör tarafından sıkça dile getirilmektedir.”
“Türk Treyler Sektörü İhracatta Önemli Avantajlara Sahip Olmasına Rağmen Potansiyelini Tam Anlamıyla Gerçekleştiremiyor”
“Finansmana Erişim Kolaylığı Sağlanmalı ve Özellikle KOBİ’ler İçin Özel Teşvik Mekanizmaları Geliştirilmelidir”
İhracat anlamında Türkiye’nin sektördeki avantajları ve dezavantajlarını değerlendiren Nükte; Türk treyler üretim sektörünün, ihracatta önemli avantajlara sahip olmasına rağmen bazı yapısal sorunlar nedeniyle bu potansiyelini tam anlamıyla gerçekleştiremediği söyleyen Nükte sözlerini şöyle sürdürdü; “Türkiye’nin coğrafi konumu, Avrupa, Orta Doğu, Afrika ve Asya pazarlarına yakınlığı ile lojistik açıdan büyük bir avantaj sağlar. Bu durum, özellikle Avrupa Birliği (AB) ülkelerine yapılan ihracatta düşük nakliye maliyetleri ve kısa teslim süreleri ile Türk üreticilerine rekabet avantajı sunmaktadır. Ayrıca, iş gücü maliyetlerinin Avrupa’ya kıyasla düşük olması, fiyat avantajı yaratırken, Türkiye’nin geniş üretim kapasitesi ve kalite standartlarına uygun üretim yapabilme yeteneği sektörü öne çıkaran diğer unsurlardır.
Markalaşma ve tanıtım eksikliği de sektörün önemli bir diğer sorunudur. Türk treyler firmalarının uluslararası pazarlarda güçlü bir marka bilinirliğine sahip olmaması, rekabet avantajını zayıflatmaktadır. Bunun yanında, uzak pazarlara yapılan ihracatta lojistik maliyetlerin yüksek olması ve ithal edilen özel hammaddelerin maliyetleri artırması, Türk firmalarının fiyat rekabetini olumsuz etkileyen faktörler arasındadır.
Sonuç olarak, Türk treyler sektörü ihracatta güçlü bir potansiyele sahiptir; ancak bu potansiyelin tam anlamıyla kullanılabilmesi için inovasyon odaklı Ar-Ge yatırımlarının artırılması, regülasyonlara uyum süreçlerinde firmalara destek verilmesi ve uluslararası pazarlarda Türk markalarının tanınırlığının artırılması gerekmektedir. Ayrıca, finansmana erişim kolaylığı sağlanmalı ve özellikle KOBİ’ler için özel teşvik mekanizmaları geliştirilmelidir. Bu adımlar atıldığında, Türkiye’nin treyler sektöründe küresel bir oyuncu haline gelmesi mümkün olacaktır.”
“Türk Treyler Üretim Sektörünün Uluslararası Platformda Rekabet Gücünü Artırabilmesi İçin Öncelikle Teknolojik Gelişmelere Odaklanması Gerekmektedir”
“Sektördeki Firmalar Arasındaki İş Birliğini Güçlendirmek Büyük Bir Önem Taşıyor”
Sektörün uluslararası platformda rekabet gücünü artırabilmesi açısından yapması gerekenleri sıralayan Nükte sözlerini sonlandırırken şu ifadeleri kullandı; “Türk treyler üretim sektörünün uluslararası platformda rekabet gücünü artırabilmesi için öncelikle teknolojik gelişmelere odaklanması gerekmektedir. Sektör, dijitalleşme, akıllı treyler sistemleri ve hafif malzeme kullanımında yenilikçi çözümler üretmeli ve Ar-Ge yatırımlarını artırmalıdır. Bu teknolojik ilerlemeler, ürün verimliliğini ve kalitesini artırırken, maliyetleri de düşürebilir.
Ayrıca, sektördeki firmalar arasındaki iş birliğini güçlendirmek büyük bir önem taşır. Ortak projeler ve stratejik partnerliklerle, küçük ve orta ölçekli firmaların da büyük projelere katılımı sağlanabilir. Bu tür iş birlikleri, teknoloji paylaşımı ve deneyim aktarımıyla sektördeki genel verimliliği artırabilir.
Eğitim de sektördeki gelişim için kritik bir faktördür. Kalifiye iş gücü ve mühendislik bilgi birikimi arttıkça, üretim kalitesi yükselecek ve sektördeki inovasyon kapasitesi artacaktır. Bu bağlamda, sektörel eğitim programlarının artırılması ve mühendislerin yeni teknolojilerle donatılması önemlidir.
Sonuç olarak, Türk treyler sektörünün rekabet gücünü artırabilmesi için teknolojiye yatırım yapması, iş birliğini teşvik etmesi ve eğitimle iş gücünü güçlendirmesi gerekmektedir. Bu unsurlar, sektörü uluslararası pazarlarda daha güçlü ve sürdürülebilir bir konuma getirecektir.”
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |