Sahteciliğe Hapis Cezası Geldi
Treyler sektörünün kanayan yarası haline gelen sahtecilik (change) ile ilgili mahkemeler hapis cezası kararı vermeye başladı. Sahtecilik yaptığı kesinleşen sanıklardan her ikisi de suçlu bulundu ve 2 yıl 1 ay hapisle cezalandırılmalarına karar verildi. Bu kararla sahteciliğin, TCK’da bulunan “Resmi Belgede Sahtecilik” suçunu oluşturduğu kesinleşti ve diğer sahtecilikle ilgili olarak emsal bir karar ortaya çıktı.
Sahtecilik ile ilgili davaya konu olan olay; Tırsan Treyler tarafından 2009 yılında satılan yarı römork üzerinde rehin kaydı bulunmasına ve araç hakkında yakalama kararı olmasına rağmen söz konusu araca merdivenaltı üreticisi tarafından yeni üretilmiş araç gibi fatura düzenlenerek satılmasıyla gerçekleşti. Söz konusu araç üzerinde yakalama kararı olmasına karşın aracın şasi numarası siliniyor, merdiven altı üretici tarafından araca yeni bir şasi numarası veriliyor. Yeni bir şasi numarası ve başka bir üreticiye ait Uygunluk Belgesi ve fatura karşılığında tekrar trafiği tescili yapılıyor.
Yapanın yanına kar kalmadı
Tırsan Treyler Hukuk Direktörü Av. Arb. Tülay Yavuz’un 2010 yılında adli makamlara yaptığı başvurunun ardından söz konusu yargı süreci başladı. Bugüne kadar treylerde sahteciliğin hukuken yeterli derecede bilinmeyen ve daha önce hakkında emsal karar oluşturmamış bir alan olmasından dolayı yargı süreci 5 yıl gibi uzun bir zaman aldı. İlk şikayet başvurusu takipsizlik kararı(kovuşturulmasına yer olmadığına dair karar) ile sonuçlanmasına karşın Avukat Arabulucu Tülay Yavuz’un ısrarlı takibi ve çabaları sayesinde konu Asliye Ceza Mahkeme nezdinde yeniden değerlendirildi. Böylece sahtecilik, hukuka aykırılık, yapanın yanına kar kalmadı.
Karar emsal olacak
Sahtecilik treylerlerin bankalar ve finans kurumları tarafından finanse edilmesini güçleştiriyor ve sektörü büyük zararlara uğratıyor. Usulsüz şekilde piyasaya çıkan araçların uyması gereken teknik zorunlulukları karşılayıp karşılamadığı kimse tarafından bilinmiyor ve ortaya çıkan araçlar trafikteki can ve mal güvenliğini önemli ölçüde tehdit ediyor. Tüm bunların ışığında Büyükçekmece Asliye Ceza Mahkemesi tarafından alınan kararla; treyler sahteciliğinin yasal zemini ortaya konulduğundan, treyler üreticileri ve nakliyeciler mağduriyeti ortadan kalkıyor. Karar emsal olacak ve diğer davalarda mağdurların korunması için yasal zemin oluşacak. Zira treyler sektöründe sahtecilikle ilgili birçok dava bulunuyor.
TREDER’in çabaları sonuç verdi
Bugün gelinen noktada TREDER’in Başbakanlık, bakanlıklar ve kolluk kuvvetleri nezdinde yaptığı bilgilendirici çalışmaların sonuç vermeye başladı. Treyler sektörünün sağlıklı gelişimi nakliyeciler arasındaki haksız rekabetin önlenmesi ve emek hırsızlığın son bulması açısından mahkemenin kararı çok önemli oldu. TREDER, söz konusu kararlılığını arttırarak devam ettirmeyi, sektörün kanayan yarasını durdurmayı hedefliyor.
Treyler alırken dikkat!
Sahtecilikle ilgili olarak nakliyeciler treyler alırken dikkatli olmalı. Alacakları sıfır veya ikinci el treylerlerin başka bir üreticiye ait olduklarına dair şüpheleri var ise mutlaka söz konusu üretici ile irtibata geçmeleri gerekiyor. Bu konuda hangi üreticiye ait olduğundan emin olunmadığında TREDER ile de irtibata geçilebilir. Çünkü deneyimli nakliyeciler bile piyasadaki sahteliklerin mağduru olabiliyor.
Sahtecilik (change) nedir?
Trafiğe tescili yapılan, ruhsatında ‘rehinli’ ibaresi bulunan borçlu treylerlerin, sahteci firmalar tarafından şasi numaraları siliniyor, yeni bir şasi numarası ile başka bir üreticiye ait bir uygunluk belgesi ve uygun olmayan bir faturayla tekrar trafiğe tescili yapılıyor. İşleri kötü giden nakliyeciler ve bu işi kendisine meslek edinmiş organize suç örgütleri bu yola başvurmaktadırlar. Bu tip sahtekarlıklar, işini hakkıyla yapan nakliye firmaları ve treyler üreticilerini, çok büyük bir haksız rekabet ile karşı karşıya getirmektedir.