Seray Logistics Sahibi Doğan Bayındır,
“VİZE BU SEKTÖRÜ ÖLDÜREBİLECEK EN BÜYÜK SORUN”
“MÜTEKABİLİYET YASASININ ÇOK ACİL UYGULANMASI GEREKİYOR”
Seray Logistics Sahibi Doğan Bayındır sektörün en önemli sorunu olarak vize sıkıntısını dile getiriyor. Konunun önemine dikkat çeken Bayındır, “Mütekabiliyet yasasının çok acil uygulanması gerekiyor.” değerlendirmesinde bulunuyor. Detaylar haberimizde..
1997 yılında İstanbul’da kurulan Seray Logistics’i 25 yıldır yöneten Bayındır, orta ölçekli; kendi depo ve ofisleri olan bir firma olduklarını aktarıyor. Bayındır, Muratbey Gümrüğü’ne yakın mesafede olan yeni tesislerine bir yıl önce geçtiklerini ve firmanın kurulduğu günden bu yana da Yunanistan’a çalıştığını belirtiyor. Bayındır, “Yunanistan’a çalışan lider bir firmayız. Yunanistan başta olmak üzere; Makedonya, Bulgaristan, Arnavutluk, Kosava, Sırbistan ve Bosna Hersek’e çalışmaktayız. Bunlara ek olarak tüm Avrupa ülkelerine çalışıyoruz. Ayrıca depolarımızdan Yunanistan başta olmak üzere Balkan ülkelerine yoğun bir şekilde parsiyel çıkışlarımız mevcuttur.” diyor.
“Şoför Vizesinin Önceliği Yok”
Yunanistan’a taşıma yaparken vize sorunu ile karşı karşıya kaldıklarını aktaran Bayındır, Yunanistan hükümetinin Türk şoförlere vize vermeyerek aslında taşınan ürünlerin Yunanistan’a ulaşmasını engellemiş olduklarını vurguluyor. Bayındır, “Yunan vizeleri 6 aylık veriliyor. İlk başladıklarında bazen ret veriliyor; bazen de şoför iki defa gidiyor. Vize için 15 gün şoförünü durduruyorsun ve bir daha konsolosluk ofisine müracat ediyorsun. Yani bir 15 gün daha bekliyorsun. Siyaset açısından Yunanistan ile aramız iyi değil. Halk olarak bir sorunumuz yok; ancak burada mağdur olan yine halk oluyor. Yunanistan konsolosluğu bazen keyfi uygulamalarla vize vermediği için kendi ülkelerine olan taşımalarımızı engellemiş oluyor. Şoför vizesinin önceliği yok.” değerlendirmesinde bulunuyor.
“Mütekabiliyet Yasasının Çok Acil Uygulanması Gerekiyor”
Vize konusunun kendileri için en büyük sorun olduğunu belirten Bayındır, Türkiye’de yabancı taşımacı oranlarının arttığını ve yabancı plakalı araçların Türkiye’ye çok rahat bir şekilde gelebildiklerini aktarıyor. Bayındır şunları aktarıyor, “Dışişleri Bakanının da destekleri ile mütekabiliyet yasasını istiyoruz. Yani turist olarak gelen gelsin, tırı ile gelen arkadaşlar bizim gibi vize alıp gelsin. Vize için başvuruyoruz ret geliyor. Reddin sebebini biz soramıyoruz, çünkü bunun bir açıklaması yok. Verdiğim para da beraberinde gidiyor. Her başvuruda yeniden para ödüyoruz. Mütekabiliyet yasasının çok acil uygulanması gerekiyor. Bakanlık bize belge sunmasın hayat sunsun. Kara Ulaştırma Karma Komisyon (KUKK) toplantısı yapıyoruz, bölge çalışma grupları beraber olsun ve karar versin.”
“Bir Günde Karar Alabilen Bir Merci İstiyoruz”
Sorunlarına çözüm üreten ve hızlı bir şekilde karar alarak doğrudan lojistik sektörünün bağlı olacağı kurumlara ihtiyaç olduğunu aktaran Bayındır şöyle konuşuyor; “Bulgaristan, Romanya, Macaristan uykularından uyandılar, bir baktılar AB vatandaşı olmuşlar. Bize ‘Türkiye biz size AB kuralları çerçevesinde vize uygulamak zorunda kaldık’ dediler. Biz elimizi kolumuzu bağlayıp bekledik. O zaman görüşülebilirdi. Biz Ulaştırma Bakanlığına mı yoksa Ticaret Bakanlığına mı gidelim! Bu sektör eğer değerli bir sektörse ve turizmden sonra gelen en önemli sektör kalemine alınıyorsa biz lojistik başkanlığı ve hatta bir günde karar alabilen bir merci istiyoruz. ‘Turizmden sonra gelen birinci sektör’ diyorlar; fakat bizim önümüze neden set çekiliyor, neden dinlenmiyoruz! Buradan 25-30 milyar dolar geliyor. Bugün bir Turizm Bakanlığı var ise bizim de bir bakanlığımız olsun, söz sahibi olalım.”
“Ben Değil ‘Biz’ Olmalıyız”
Her ülke için vize sorunu olduğunu belirten Bayındır, ancak Yunanistan’ın bu konuda daha sert bir yaklaşıma sahip olduğunu dile getiriyor. Bayındır, Yunanistan’ın 20 yıllık 40 adet 6'şar aylık vizesi olan şoförüne ret verdiğini gördüklerini ve şoförlerin vize almak için mücadele ettiklerini aktarıyor. Sektör içinde de sorunların net bir şekilde aktarılamadığını söyleyen Bayındır, “Vize olmazsa ne takometre, ne yol cezası olur. UND olarak da bununla ilgili çalışmalarımız sürüyor. Derdimizi sektörümüze de anlatamıyoruz. Sektörümüzde anlayışlar kişiselleştiriliyor. Aslında ben değil ‘biz’ olmalıyız. Mesela Avrupa'da bir şoför B.A.G. gözünde bir fabrika işçisi gibidir. Avrupa’da araba 2 metre hareket ettirdiğinde şoförün mesaisi başlıyor. Türk şoförleri olarak kendi kendimize aracı 2 metre ilerletmenin işe başlamak anlamına gelmediği yönünde yorumlarda bulunuyoruz. Biz öyle 2-3 metreye inanmadığımız için takometre hataları yapmaya gayret ediyoruz.” diyor.
“Türkiye, Bulgaristan Tırlarının Çok Rahat Dolaştığı Bir Ülke”
Türk araçları gibi yabancı plakalı araçların da denetlenmesi gerektiğini ve mütekabiliyetin sağlanması gerektiğini özellikle vurgulayan Bayındır, “Yabancı araçların takometresi dahil teknik kontrolünün makine mühendisliğini bitirmiş polis unvanı almış ekipler kurularak yapılmasının ülkenin menfaatine olacağı düşüncesindeyim. Bu konular çabuk karar verilmesi gereken konular. Mütekabiliyet yapılmazsa bizim kurtuluşumuz yok. Türkiye’nin iki noktası var; biri Çanakkale Boğazı, diğeri de İstanbul Boğası. Bu iki nokta sıkı denetime alınmalı. Denetlenememesi mümkün değil. Denetim konusuna çok fazla eğilmemiz gerekiyor. Türkiye, Bulgaristan tırlarının çok rahat dolaştığı bir ülke. Fakat Bulgaristan buna karşılık Almanya’nın sistemini aldı ve Bulgaristan yol güzergahı koydu. Mesela İstanbul’da E5’ten giderken yanlışlıkla E6’ya saptınız diyelim oradan fotoğrafını çekiyor. Güzergahın dışına çıktığınızda sizden 384 euro alıyor. Derdimizi anlatmakta güçlük çekiyoruz.” açıklamasında bulunuyor.
“5 Peron Demek 2 Günlük Beklemeyi Bir Güne İndirmek Demek”
UND ile küçük bir ekip olarak Kapıkule’ye gittiklerini ve yerinde inceleme yaptıklarını belirten Bayındır Kapıkule sorununa ilişkin olarak şunları aktarıyor; “Orada Kapıkule’deki sorunun Bulgaristan hükümetinin seçilememesinden kaynaklı olduğunu söylediler. Türkiye’deki 9 peronun karşısında da 9 peron olursa geçişlerin çok hızlanacağını düşünüyorum. Burada yapılacak olan peronların biran önce resmi olarak hayata geçmesi. UND zaten Bulgaristan hükümeti olmadığı için bir karar alamadığını aktarıyor. Bir iyileştirme olacak. 5 peron demek 2 günlük beklemeyi bir güne indirmek demek.”
“Muratbey Gümrüğü’nde Cumartesi Günü 10 Kilometre Kuyruk Oluyor”
Muratbey Gümrüğü’nde haftasonu yoğunluğun arttığını belirten Bayındır bu sorun için de çözüm önerisinde bulunuyor. Bayındır, “Cumartesi günü park sahası ile birlikte 10 kilometre kuyruk oluyor. Bunu kaldırmak için de; bir kolcu, muayene memuru ve şoför ile 10 tane gezici gümrük olay yeri inceleme arabası belli noktalarda yer alsın. Örneğin, Kuzey Marmara Otoyolu’na 3 tane, E5’e 3 tane Kapıkule yoluna 3 tane koyabiliriz. Singapur nakliyesi dünya birincisi; biz de Singapur nasıl oluruz! diye düşünmeliyiz. Bu iş de ancak güvenle olur.” şeklinde konuşuyor.
“Biz Bu Ülke İçin Varız; Ancak Ülke Bunun Farkında Değil”
UND’ye dair de bazı değerlendirmelerde bulunan Bayındır son olarak şunları dile getiriyor; “Çetin Bey vizyonu ve misyonu olan bir başkan. Çetin Bey’i kaybetmek sektör için kötü olurdu. Seçim bizim için iyi oldu. Bugüne kadar seçimlerde rakipsizdik. Benim temennim dernek emin ellerde olsun ve sözü dinlensin. Biz bu ülke için varız; ancak ülke bunun farkında değil. Çetin Bey mükemmel bir başkan. Firmasının başında iken aynı zamanda UND ile de fazlası ile ilgilenen ve bu sektörün sorunlarını anlatan bir insan.”
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |