“Pirelli olarak kullanıcılarımızın ihtiyaçları doğrultusunda, lastiklerimiz ilk ömürlerinde hizmet verdikten sonra kaplanabilirlilik özellikleri sayesinde yeni bir ömür kazanıyor. Kaplanabilirlik müşterilerimiz için daha ekonomik bir imkan sunarken, güvenliği ve çevreye de olumlu yansımaları bulunmaktadır.”
Türk Pirelli Ağır Vasıta Lastikleri Pazarlama Koordintörü Ebru Özkaran Türk Pirelli’nin kaplama teknolojisini Kamyonum Dergisi’ne anlattı.
“Türkiye’de ağırvasıta lastiklerindeki pazar liderliğimizi daha da ileri seviyeye taşımak öncelikli hedefimiz. Bu hedefimiz doğrultusunda kaplanabilirlik de sunduğumuz servislerimizin başında yer alıyor.” diyen Özkaran, “Kaplanabilirlik için lastiğin ilk kullanımının sonucunda lastiğin iskeleti diyebileceğimiz karkasın yıpranmadan aynı performansı müşteriye bir kez daha sağlayabilecek yapıda olması gerekmektedir. Pirelli olarak biz de bunu ürünlerimizde ikinci jenerasyon SATT gibi teknolojileri ve ısı oluşumunu engelleyici özel kauçuk bileşenlerini kullanarak sağlamaktayız.” diyor.
“Novateck Kaplama Hizmetimize 12 Ay Garanti Veriyoruz”
Pirelli’nin ağır vasıtalara sunduğu servislerin arasında kaplanabilirliğin çok önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan Özkaran, sertifikalı lastik kaplamacıları ile tüketicilere kaliteli kaplanabilirlik hizmeti sunduklarını ifade ederek şöyle devam ediyor; “Lastiklerimizin kaplanabilirlik özelliklerini artırmak için tasarım, projelendirme ve malzeme seçimi aşamalarında da özenle çalışıyoruz.
Ayrıca, 5 seneye kadar olan 01 serisi gibi lastiklerimizde Pirelli karkaslara kaplama garantisi veriyor ve Novateck kaplama hizmetimize de 12 ay garanti veriyoruz. Türkiye genelinde yetkili kaplamacılarımızın ISO 9001 ve ECE R 109 belgelerinin olması Pirelli Novateck kaplama kalitesini ürünlerinde yansıtmaları açısından çok önemli. Bayilerimizin büyük bir çoğunluğunun ISO 9001 belgesi mevcut ve yeni düzenleme gereği ECE R 109 belgesi olmayanların ise başvuru ve test süreçleri devam etmekte. Bu kalitesel iyileştirmelerle birlikte Pirelli’nin yetkili kaplamacıları tarafından Novateck sırtı ile kaplanan Pirelli markalı karkaslara ilk kaplama tarihinden itibaren 12 ay Novateck kaplama garantisi sunabilmekteyiz.”
“Önemli Yol Katettiğimizi Söyleyebilirim”
“Ayrıca, her türlü kullanım şartı için geliştirilmiş Novateck sırt kaplama ürünlerimiz sayesinde lastiklerimiz orjinal desenleri ile kaplama şansı buluyor ve böylece ömürleri 2 kat artıyor.” diyen Özkaran, kaplamanın maliyetleri düşürmenin önemli bir parçası olarak da düşünebileceğini belirtiyor ve ekliyor; “Bu kaplama teknolojisini 2008 yılında lanse etmiştik. O zamandan beri de önemli yol kat ettiğimizi söyleyebilirim. Ürün yelpazemideki tüm ürünlerin gerek tasarım gerekse karışım yapısında kaplanabilirliğini de artırdık. Ayrıca, Türkiye çapında kalite ölçütlerine uygun kaplamacıları yetkilendirerek ağımızı da genişletiriyoruz. Tüm yetkili kaplamacılarda lastik ve kaplama kalitesinin aynı olmasını sağlamak amacıyla, kaplama aşamaları kontrol edilerek, kalite ölçütlerinin yüksek olması sağlanıyor. Ağır vasıta lastiklerinde özellikle 01 serisi lastiklerimiz yüksek kaplanabilirlik özellikleri ile de dikkat çekiyor.”
Türk Pirelli’nin ürünleri hakkında da bilgi veren Özkaran “Pirelli’nin kaplama teknolojisi Novateck, yeni 01 serisi lastiklerin de kaplama ürün gamına katılmasıyla tüm ürün gruplarıyla pazarın %80’inden fazlasına hitap ediyor. 2014 Ocak ayından itibaren hafriyat segmentinde FG:01 ile TG:01 (M+S) ve uluslararası segmentte ise TH:01 (M+S) ve kışa özel TW:01 desenleri ile daha da genişleyecek olan Novateck ürün gamına, mevcut olan bölgesel segmentte ise TR:01 (M+S) ve treyler segmentinde de ST:01 desenleri eklenecek.” diyor.
“Standartlara Uygun Yapıldığı Takdirde Bir Riski Yoktur”
Türkiye kaplama pazarı yaklaşık 500.000 adet olduğunu dile getiren Özkaran, Pirelli’nin hedefinin kaplama pazarı içinde de %10’luk bir pazar payı olduğunu belirtiyor ve devam ediyor; “Standartlara uygun yapıldığı takdirde kaplama kullanımının bir riski yoktur. Tüm taşımacılar kaplama lastiklerini güvenle kullanabilirler. Daha önce de belirttiğim gibi kaplanabilirlik önemli bir hizmet ve doğru standarlarda yapılması çok önemli.”
Mevzuat ve kaplama standartları hakkında da bilgilendirme yapan Özkaran “Türkiye’de kaplama firmalarının standartlara uygunluğunda ECE R 109 belgesi kriter olarak alınmaktadır. ECE R 109 belgesine sahip firma sayısı 17 iken bugün bu sayı 20’nin üzerine çıkmıştır ve artmaya devam etmektedir. Kaplama firmalarının standartlara uygun olarak çalışmalarını sürdürdüğünü gösteren bu belge Türkiye’de TSE’ye başvuru yolu ile ve bir süredir devrede olan TÜV SUD üzerinden alınabilmektedir. Tüv Süd tarafından verilen belgelerde Avrupa’da bulunan 16 kalite onay kuruluşlarının onayı alınmaktadır. ECE R 109 belgesi alınırken üretim şartlarının ve kaplanan lastiklerin uygunluğu onaylanmaktadır.” diyor.
Üretim yapan firmanın şartları denildiğinde makine ve ekipmanın uygunluğunun yanında işçilik uygulamalarının ve bilgisinin yeterliliğine de bakılması gerektiğini vurgulayan Özkaran, ayrıca kaplama firmasında bulunan kayıt sisteminin geriye dönük takip olanağı sağlayan yeterlilikte bulunması gerektiğinin altını çiziyor.
Kaplanmış lastiklerin riskini en aza indirmenin yolunun “uygun karkasların uygun şartlarda üretilmesi” ile mümkün olacağını vurgulayan Özkaran, “Bu nedenle, standart dışı yapılan kaplamalarda lastiklerin kalitesi ciddi oranda azalacağı için güvenlik açısından da büyük tehlike oluşturmaktadırlar.” diyor.
“Lastikler Güvenlik Açısından Büyük Öneme Sahipler”
Lastik kaplama sektörü ile ilgili sıkıntıları da paylaşan Özkaran bu konuda şunları dile getiriyor; “Bizim her zaman söylediğimiz gibi lastik seçimini can ve mal güvenliği açısından önemli bir yatırım olarak görülmesi gerekiyor. Lastikler araçların yerle temas eden tek noktaları olduğu için güvenlik açısından büyük öneme sahipler. Sadece ilk alım maliyetini göz önünde bulundurarak ucuz lastiğe yönelmek veya standartlara uygun olmayan kaplamalar kullanıcının hem güvenlik hem de maliyet açısından zarar etmesi demektir. Kullanım koşullarına uygun yapıda lastiği seçebilmek, km. başına maliyeti göz önünde bulundurmak, kaplanabilirlik konusunda bilinçli davranmak, düşük yakıt tüketimini sağlayan teknolojileri araştırmak genel olarak maliyetlerini düşürmek isteyen kullanıcılarımızın ana seçim kriterleri olmalı.
Ayrıca, yeni ağır vasıta kış regülasyonuna göre, aracın çeker aksına takılacak olan lastiklerde M+S özelliğinin zorunlu hale getirilmesinden sonra, Pirelli olarak bu akslarda kullanıcak olan kaplama lastiklerinde de M+S özellikli kaplama bantlarının kullanılmasını tavsiye ediyoruz.”
Tüketiciye Yüzde 30-40 Fiyat Avantajı Sağlar
Genel Olarak tüketiciye %30 ile %40 arasında bir fiyat avantajı sağladığını söyleyen Özkaran ayrıca kaplama hizmetinin markanın kendisine sağladığı avantajları olduğunu belirterek şöyle devam etti; “Markaların kaplama hizmetine sahip olması özellikle yönetim giderlerini azaltmayı amaçlayan filolar için önemli çözümlerden biri olarak ön plana çıkıyor. Böylece filolara komple bir hizmet verme olanağı oluyor. Örneğin Pirelli’de kaplama hizmeti Filo Çözümleri adı altında veriliyor. Avrupa’da gerçekleştirdiğimiz araştırma sonuçlarına göre filo yöneticilerinin en büyük endişesi yönetim giderlerindeki sürekli artış. Pirelli’nin gerçekleştirdiği Filo Araştırması’na göre, orta dereceli ve büyük Avrupa filolarının yüzde 90'ından fazlası yönetim giderlerini azaltmak amacıyla yakıt tüketimini ölçmeyi ve azaltmayı hedefliyor. Araştırmaya katılan şirketlerin yüzde 70’inden fazlası ise daha iyi yakıt tüketimi ve artan maliyetleri azaltmak için önlem alıyor. Bu noktada kaplama bir markanın filolara full hizmet vermesini sağlıyor. Bir markanın lastiklerinin kaplanabilirlik özelliği olması kadar kaplama hizmeti vermesi de sektörde son derece önemli hale geldi. Günümüzde filolar artık yol yardımından, lastik kontrolüne ve yerinde verilen servis hizmetine kadar komple bir hizmet alabilecekleri markaları tercih ediyorlar.”