Türkiye'de Bir İlk Gerçekleşiyor...

“Sistem Sadece Görüntü Kaydından İbaret Değil; Bilgiler Tüm Arşivle Bütünleştiriliyor Ve Mahkeme İçin Sağlam Bir Delil Oluşturuyor”

Bildiğimiz kadarıyla Ankara için özellikle ağırlıklı olarak trafiği ilgilendiren  yeni bir sistem söz konusu. Nedir bu sistem?

Gelişmiş ülkelerde olan bir sistem. Ben bunun örneğini Almanya ve Amerika’ da görmüştüm yıllar önce. Mobese adıyla anılan buna benzer bir sistem var aslında. Ancak bu yeni düşündüğümüz sistemde yanlışlar ve istediğimiz bilgiler sabit hale getiriliyor. Yani bu bir kayıt sistemi. Trafiği kaydediyor. Sadece bir görüntü değil, aynı zamanda arşivle bütünleştiriyor. Bizde çok ciddi bir trafik arşivi vardır. Daha sonra GBT ile (Genel Bilgi Toplama Merkezi) bütünleştiriyor.Ve herhangi bir olayın delillendirilmesi için yargıya düşüldüğünde mahkemenin önüne sabit, geçerli, hukuki geçerliliği olan delil olarak getiriliyor.

Bu sistem nereye takılıyor? Ayrı bir sistemi mi var yoksa mevcut trafik lambalarına mı monte ediliyor?

Bu konuda çok değişik teknolojiler var. Kablolusu var, kablosuzu var, uydudan yardım alan ve radyo link hatlarından yararlanan var. Ama bizim düşündüğümüz en gelişmiş sistem. Yine trafik ışıklarının olduğu yerlerden yararlanacağız. Belki bazılarını mevcut direklere ekleyeceğiz, bazısına ise yeni direk dikeceğiz. Bu sistemle meydanlar ayrı,yollar ayrı denetlenecek. Denetimsiz hiçbir yer kalmayacak. Bu bir odaya 20 tane  monitör koyup başına da 20 tane polis koyarak etrafta ne olduğunu izleyebileceğiniz bir sistem değil... Bu zaten var. Esas olan diyelim ki kırmızı ışıkta bir vatandaşımız 24 saatin herhangi bir saatinde geçti. Yoğunluğun az olduğu yerlerde ve az olduğu saatlerde  buralarda polisi bulunduramıyoruz.Her kavşağa polis koyma imkanımız yok .Vatandaş trafik ışığından çok trafik polisine bakıyor.Kavşakta polis var mı yok mu diye... Yoksa geçip gidiyor. Hepimiz şoförüz bunlara rastlıyoruz, görüyoruz. Dönülmez yerde dönüyor. Ondan sonra da karşıdan gelen arabayla çarpışıyor. Şimdi bu sistemi çalışır hale getirdiğimizde vatandaş da şu imaj oluşacak;gece saat 3'te de olsa dikkatli geç sinyali verilmiyor da kırmızı ışık - yeşil ışık uygulaması o saatte devam ediyorsa hiç bir    araç olmasa  dahi orada durması gerektiğini bilecek. Geçtiği anda kamera, aracın fotoğrafını çekip online olarak polis merkezine gönderecek. Yine orada aracın plakası , kırmızı işaret ve dur hattını bir anda gösteren, herkesin baktığında bu suç bu araba tarafından işlenmiş dedirtecek, A4 kağıdına bu suçu delilli olarak gösteren bir evrak çıkıyor. Ve ceza makbuzu da derhal yazılıyor. Yani vatandaş 24 saat kurallara uyma disiplinini kazanacak. Bundan sonra trafik polisini değil kuralları takip edecek.Trafik polisi olmasına da gerek yok. Disipline etmiş olacak kendisini.

“Çalıntı Araçlar İçin Oldukça Önemli Olan ve 2 Yıl İçinde Uygulamaya Girecek Olan Bu Sistem Kırmızı Işığa Uymayanlar İle Hız Limitini Aşanların da Kabusu Olacak”

Diğer faydaları neler peki?

Çalıntı araçlar ve takibi gereken kişiler açısından çok faydalı bir sistem. Kırmızı ışık ihlali ve sürat ihlali de oldukça önemli. Çünkü biz de çok şeyler yaşıyoruz. Mesela benim çok ilgimi çeken okullarda trafik dersi koyuyoruz. Çocuklar o kadar çabuk öğreniyor o kadar çok çaba sarf ediyorlar ki bunu uygulamak için... Geçtiğimiz günlerde küçük bir çocuk annesinin elinden tutmuş karşıya geçecekler. Çocuk yırtınıyor önümde. "Kırmızı yanıyor geçemeyiz" diye. Annesi onu sürükleye sürükleye karşıdan karşıya geçirdi. Çocuğun o küçücük beynindeki kargaşayı bir düşünün. Diğer gözlemimi de iletmek isterim: Şoför arkadaşları çok yakından ilgilendiren bir konu. Yayalara kırmızı ışık yanıyor, herkes duruyor, araçlar da duruyor. Işıklarda hiçbir değişiklik yok bir vatandaş yola atladığında arkasında ne kadar millet varsa hepsi yola atlıyor. Bu çok önemli bir durum. İşte araçlara gelen müeyyide zaman içinde kırmızı ışıkta geçen yayalara da gelecek. Trafik zaten sadece araç demek değildir. Trafik aynı zaman da yayayı da kapsıyor. Şimdi bunun gelişiyle ilgili 2 senedir süren projemiz artık son şeklini aldı.

Bu kamera sisteminin bir adı var mı?

Buna "Elektronik Kontrol Sistemi" diyoruz. Pilot bir iki yerde uygulamayı düşünüyoruz. Projemizi bitirdik. Bu Türkiye'de ilk defa uygulanacak. İlk defa Ankara'da uygulanacak. Bir iki merkezde onun demosunu yaptık ve bizzat gördüm. Fevkalade güzel;

 ama bir de uygulamada aksayan yerler varsa onları giderelim. Ve ondan sonra süratle yaygınlaştıralım diye düşünüyoruz.

Ankara’nın her tarafında yer alması ne kadar süre alır?

Bir iki sene sürer herhalde.

Her halde Ankara iyi bir örnek teşkil edecektir!

Diğer iller de bizi bekliyor. Yazılım var bunda bir de. yani sadece alet edevatı alıp köşelere koymak ve bir merkezden dinlemek değil... Bunu diğer sistemle entegre eden özel bir yazılımı var. Bu yazılımı biz yaptıktan sonra diğer illere de göndereceğiz. Onlar da kendi sistemlerine geçirecekler. Dolayısıyla inşallah gün gelecek ve tek bir merkezden tüm Türkiye’yi kapsayacak hale gelecek.

“Yeni Proje Yolda... Ankara'nın İçinde Kimse Yük Taşıyan Ağır Vasıta Göremeyecek...”

Ağır vasıtalarla ilgili bir detay verebilir miyiz? Ağır vasıtaları ilgilendiren kısmı ne olabilir? Yani bu konuda Ulaştırma Bakanlığı ile ortak yürütülebilecek bir uygulama olabilir mi?

Özellikle yük taşıyıcılığında  kullanılan ağır vasıtalarla ilgili güzel bir projemiz var. O artık aşağı yukarı uygulama safhasına geldi. TIR trafiğini Ankara’nın içine sokmamak için bir takım projeler geliştiriyoruz. Özellikle Kazan civarında çok değişik bir proje uygulanıyor. Bu tamamen özel sektör eliyle yapılıyor. Buna TIR parkı demek işi hafife almak olur. Yani orada bir merkez oluşturulacak ve belli noktalardan gelen yük taşımacılığında kullanılan TIR’lar orada işini bitirecek. Yani TIR’ların Ankara'daki son noktası olacak. Konaklama ile karıştırmamak gerekiyor. Çünkü konaklama bir müddet durup, şahsi ihtiyaçlarını giderip devam etmeyi gerektirir. Halbuki yeni projede tüm işler belirlenen noktada bitecek. Orada gümrüğü olacak, sağlığı olacak, trafik hizmeti olacak, depoları olacak ve kılcal damarlar yoluyla şehre dağıtım planı projesi araç ve gereci olacak. Yani bir ithalatçı getirdiği malı orada gümrükletecek. Daha sonrasında ise TIR ya geri dönüp gidecek ya da Ankara'dan daha ileri geçecekse çevre yolundan devam edecek. Öyle gecenin belli saatlerinde 8'den sonra, 10'dan sonra Ankara'nın içinde büyük ağır vasıtaları kimse göremeyecek. Onlar fonksiyonlarını orada bitirecek. Bu tır şoförlerimiz içinde iyi. Onlar da şimdi bir köşe kapmaca oynuyor. Örneğin getirmiş malını bırakacak. Bozulsa yarın sorumlusu kendi olacak. Bir yığın gümrüğe gidiyor. Canlı hayvan getiriyor, cansızını getiriyor, bozulacak et getiriyor, meyve getiriyor, sebze getiriyor gününe göre... Şimdi artık o mekana girdiğinde işi bitmiş olacak. Ondan sonrasındaki işi yine hizmet sektörünün diğer elemanları yürütecekler. Parçalar halinde, daha ufak araçlarla  Ankara'nın içine girecek. Bu gerçekten güzel bir proje .Biraz zamana ihtiyacı var; ama adım adım ilerliyoruz. Hukuki sorunların tamamı giderildi. Beni çok  heyecanlandıran iki üç projeden bir tanesi. İnşallah bunun da gerçekleştiğini görürüz hep birlikte...

İnşallah... Çok Teşekkür ediyoruz....