Ersar, eroinden daha karlı bir olay. Cezası da onlar kadar değil. Az bir para cezası var. Rantı ortadan kaldırmak ancak vergi düşürmekle olur. Eğer yakıt ucuzlarsa kimse de bunun kaçağına gitmez" dedi.
PÜİS Genel Başkanı Muhsin Akalın, yönetim kurulu üyeleri Erzurum Palandöken Kayak Merkezi'ndeki Palan Otel'de akaryakıt bayilerinin sorunlarını içeren basın toplantısı düzenledi. Akaryakıt bayilerinin en büyük sorunlarının 10 numaralı yağ, petrol piyasası sisteminin çökmesi, bayiler aleyhine olan mevzuat hükümleri olduğunu anlatan PÜİS Başkanı Muhsin Akalın, sorunların çözümü için hükümetten destek beklediklerini söyledi. Türkiye'de akaryakıt ürünlerinin yüksek vergiler sebebiyle pahalı olduğunu belirten PÜİS Başkanı Akalın, bunun kaçakçılığı da beraberinde getirdiğini kaydetti. Türkiye'de sadece kamyon ve otobüsler kaçakçılık yapılmadığını gemilerle yurda kaçak yakıt sokulduğundan şikayetçi olan Akalın, "Akaryakıtta yüzde 65-70 oranında vergi var. Kaçak getirildiği vakit bu para cebinde kalıyor. Esrar eroinden daha karlı bir olay. Cezası da onlar kadar değil. Az bir para cezası var. Akaryakıtta bu rant olduğu sürece bunun kaçağına tevessül edilir. Rantı ortadan kaldırmak ancak vergi düşürmekle olur. Eğer yakıt ucuzlarsa kimse de bunun kaçağına gitmez" diye konuştu.
10 NUMARALI YAKITIN ZARARI 1.5 MİLYAR DOLAR
Kayseri Pınarbaşı'nda 5 mahkumun yanarak ölmesine sebep olduğu ileri sürülen 10 numaralı yakıtla ilgili açıklamalarda da bulunan Munsin Akalın, bu yakıt türünün ekonomiye milyar dolarlık zarar verdiğini söyledi. 2008 yılına kadar 10 numaralı yağ kaçakçılığının maksimum seviyeye ulaştığını, 2 Temmuz 2008'de Bakanlar Kurulu tarafından akaryakıt harici ürünlerindeki Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ile motorinden alınan verginin eşdeğer hale gelmesiyle kaçakçılığın sona erdiğini vurgulayan Akalın, "Ne yazık ki 2 ay sonra yine Maliye Bakanlığı'nın 4 Eylül 2008'te düzenlenen başka bir bakanlar kurulu kararı ile akaryakıt harici ürünlerden alınan vergi oranı yeniden düşürüldü. Bunun sonucunda 10 numaralı yağ yeniden gündeme oturdu. Karardan sonra 10 numaralı yağ kullanımı iki yılda yüzde 65 gibi inanılmayacak bir orana yükselmiştir" dedi.
Devletin 10 numaralı yağ sebebiyle vergi kaybının yıllık en az 1.5 milyar dolar olduğunu ifade eden Akalın, sendika olarak ilgili bakanlıklar nezdinde girişimde bulunduklarını, 10 numaralı yağ sorununun çözümü için çalıştıklarını belirtti. Yapılan girişimler sonunda 14 Eylül 2011 tarihinde yayımlanan Bakanlar Kurulu kararı ile ÖTV'nin yeniden düzenlendiğini anlatan Akalın, düzenlemenin iyi niyetli ancak eksik olduğuna işaret etti.
Kayseri Pınarbaşı'nda seyir halindeki cezaevi aracının alev alması sonucu 5 mahkumun yandığı olayı hatırlatan Akalın, "Giresun Görele'de otobüs yangınında 9 kişi yandı. Bu otobüsler şimdiye kadar yanmıyordu, şimdi ne oldu? Biz akaryakıt işi yapan insanlarız. Solvent yanıcı bir maddedir. 10 numara yağı solvent katarak inceltiyorlar. Bu yakıt en küçük bir kaçakta hemen alevleniyor. Bunun gibi bilmediğimiz çok şeyler vardır. Birden bire parlayıp bir aracı ateş topu haline getirmek nasıl olur anlayamıyorum" diye konuştu.
TÜPRAŞ'TAN YAKIT ALINIR
Basın toplantısında akaryakıt bayilerinin yaşadığı sorunlara değinen Akalın, ana dağıtıcıların perakendeciliğe soyunmaya çalıştıklarını belirtti. Ana bayilerin perakendecilik yapması halinde akaryaakıt bayilerinin işyerlerine kilit vurma durumuyla karşı karşıya kalacağını vurgulayan Akalın, böyle bir gelişme olması halinde bayilerin de akaryakıtı ana bayiler yerine direk TÜPRAŞ'tan alacaklarını ifade etti.
BİZİ DENETLESİNLER
Türkiye'de kanunla akaryakıt istasyonları arasındaki mesafelerin belirlenmesine rağmen belediyelerin veya ilgili kurumların buna dikkat etmediklerini ifade eden PÜİS Başkanı Akalın, şunları söyledi:
"Kent merkezinde akaryakıt istasyonları arasındaki mesafe bir kilometre şehirlerarası ise 10 kilometredir. Ancak buna kimse riayet etmiyor. Bayi kisvesi altında akatyakıt istasyonu açanların denetlenmesini ne sattıklarının kontrol edilmesini istiyoruz. Bizi denetlesinler. Falan yerde bir istasyon kiralayarak ne sattığı belli olmayan insanlarla uğraşsınlar. Hiçbir kuruluş gelin beni denetleyin diyemez. Ancak biz Maliye, Sanayi Bakanlıkları, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu, kolluk kuvvetlerine bizi denetleyin diyoruz."