Sanayi Bakanın yaptığı devlet ortak alacak yönündeki açıklamaya değinen Otay, TRT Haber’de yayınlanan Ekonomi Kulubü programında önemli açıklamalar yaptı. Otay, yerli otomobil konusunda çok farklı modeller olabileceğini kaydederek, “Önemli olanın aracın yaşayabilmesi için bu fizibilitenin muhakkak pozitif dönmesi bunun içinde ürünün satılan, beğenilen, teknolojik bir ürün olması ile birlikte önce Türk halkını sonrasında da global bir grubu hedef alması lazım. Bence sadece Türk halkını hedef alarak hazırlanacak bir üründen başarı ancak başlangıç için yeterli olabilir belki, ancak kesinlikle global olmak lazım.” diye konuştu.
Kamuoyunda yer alan Türkiye’de motor üretilmiyor, bütün herşey dışarıdan geliyor burada sadece montaj yapılıyor eleştirisinin yanlış olduğunu, Türkiye’de Türk motorunun üretildiğini vurgulayan Nuri Otay, “Herhalde kendimizi iyi anlatamıyoruz, örneğin Türkiye’de ürettiğimiz transitlerin tamamına Türkiye’de ürettiğimiz motorları takılıyoruz.” dedi.
“FORD OTOSAN’IN TÜRKİYE’YE GÜVENİ SONSUZ”
Ford Avrupa Başkanı Stephen O`Dell’in, Türk otomobili üretilmesini isteyen hükümeti uyarması ve buna dönük yatırımların Türkiye’de markası olan uluslar arası markaların canını yakıp acıtabileceğini söyleyen açıklaması ve Sanayi Bakanımızın buna karşılık, orada pazarın büyüyeceğini aslında bunun markalara zarar vermeyeceği yönündeki açıklamalarını değerlendiren Nuri Otay, “Bunun ürkmek, tehdit gibi algılanması yanlış, böyle bir ifade yok. Esasında konu şu, Ford bunu yaparken bir pazar büyümesi lazım yaşayabilmesi, ekonomik boyutlara gelebilmesi için. Madem hedef Türk pazarı diye başlanıyor demek ki bu pazarın bunu eritip hazmedebileceği ve adetlerinin bile bunu ekonomik olacağı bir ön şartla.
“TÜRKİYE’DE 850 BİN ARAÇ SATILIRKEN 1 MİLYON 150 BİN ARAÇ ÜRETİMİ VAR”
Dizel ve benzinli araçlardaki vergilerden herkesin yakındığını, önümüzdeki yıllarda vergilerde, içerdeki pazarı büyütmeye dönük hükümetin bir vergi teşviği söz konusu olup olmayacağının sorulması üzerine Otay, “Bu biraz ithalat ihracat dengesiyle yumurta tavuk, tavuk yumurta oluyor. Bir yerde vergiler düştüğünde önce ithalat artacak korkusu var sonra yatırım ancak bir zaman faz farkıyla gelecek bu ikilemi Türkiye bir türlü aşamıyor. Bu ödemeler dengesinde etrafında haksız yere otomotive yükleniyor.” şeklinde konuştu.
Otomotiv sektörünün toplam olarak bakıldığında hep artı vermiş bir sektör olduğunu vurgulayan Nuri Otay, “Sadece bu yıl parasal olarak geçici olarak Avrupa’da yaşan krizden dolayı etkilenecek. Ama otomotiv sektörü üreten ve ihraç eden bir sektör, hatta içerde sattığından daha fazlasını. Ben size sayısal olarak netleştireyim. Bu yıl 850 bin araç Türkiye’de satılacak diyoruz. Bu yıl Türkiye’de 1 milyon 200 bin araç üretilecek, 300 bin artısı var. Sektörün esasında ama parasal olarak ya tapu olacak ya eksi bin iki olacak neden katma değeri yüksek araçları üretmek gerekiyor. Değeri fazla ürünle üretmek gerekiyor. Tartışmanın otomobil ticarisine de gelirsek bir yerde gönüllü otomobil üretilmesinde bir yerde bir yanda da bizim ürettiğimiz her transit ticari vasıtanın iki tane başlangıç sınıfı otomobil değerinde ve katma değerinde ihracat girdisi sağladığını bir tane kargo kamyonu ise beş tane otomobil katma değeri sağladığını unutmamak lazım” dedi.
“BU YILIN İKİNCİ YARISINDA SATIŞLAR REKOR KIRACAK”
Kurların yükselişi ve piyasa daralması ile ilgili alınan önlemleri değerlendiren Nuri Otay, Ford Otosan olarak özellikle yılın ilk yarısının çok iyi geçtiğini dile getirerek, “Bütün bu piyasalardaki oynamalara rağmen biz toplam pazarı şu anda 850 bin araç olarak görüyoruz. Planımızı ona göre yapıyoruz. Geçen yıl ağır vasıtada dahil 790 bin araç vardı. Bu yıl toplam piyasada otomotiv açısından rekor yılı olacak. İvmeler ne durumda derseniz çok kuvvetli. Yıl sonuna kadar dönemsel küçülmeler ve büyümeler görsek bile yıl sonunda elde edilecek rakam, makro bir değişiklik olmazsa rekor olacak.” değerlendirmesinde bulundu.