Son iki yıldır döviz kurlarının hareketliliği ve kar oranlarının düşüşü nedeniyle sektörde çeşitli olumsuzluklar yaşandığını anlatan Yıldız, “Her şeye rağmen Türkiye’miz ticaret için stratejik bir konumda ve lojistikte Avrupa’ya bağlanan yol konumundadır. Doğru projelerde yer alan lojistik firmalarının bu süreçten güçlenerek çıktığını söyleyebilirim.” diyor.
“Etis Lojistik, Yıllık Yaklaşık 3 Milyon Ton Yük Taşıma Kabiliyeti ile Ulusal Çapta Rekorlar Kırmaktadır”
Firmanızı kuruluşundan bu yana kısaca tanıtır mısınız?
Etis Lojistik, ülke genelinde etkili lojistik çözümler üretmek ve entegre taşımacılık yapmak amacıyla, 2007 yılında kuruldu. Etis Lojistik bugün, İstanbul merkez olmak üzere, faaliyetlerini 13 bölgede sürdürmektedir. 1 merkez ofisi, 7 lojistik merkezi, 5 irtibat bürosu ile 81 ilde 3 bin farklı noktaya erişim imkânı ve 25 bin anlaşmalı piyasa tedarikçisi ile Türkiye'nin taşıyıcı gücü konumundadır. Yıllık yaklaşık 3 milyon ton yük taşıma kabiliyeti ile ulusal çapta rekorlar kırmaktadır.
Etis Lojistik, stratejik planlarına uygun olarak kurumsal yapılanmasını tamamlayan, sektörün çok daha güçlü ve etkin oyuncularından biri olmak için çalışmalarını istikrarla sürdürmektedir.
Karayolu, denizyolu, demiryolu taşımacılığı ve liman hizmetlerindeki geniş imkânlarıyla sektörde başarı grafiğini günden güne yükselten Etis Lojistik, kombine taşımacılıkta faaliyetlerine kesintisiz devam etmektedir.
Nerelere taşıma yapıyorsunuz ve ne taşıyorsunuz?
Etis Lojistik, Dökme Yük ve Tarım Lojistiğinde lider lojistik firmalarından olup sektöründe hızlı bir büyüme kaydetmektedir. Kısaca Etis Lojistik’in uzman olduğu konuların başlıklarını sizlerle paylaşmak isterim. Ana iş faaliyetlerimizi ‘’Lojistik Hizmetleri, Torbalama & Elleçleme Hizmetleri, Terminal Hizmetleri’’ olarak sıralayabiliriz.
Taşımacılık Hizmetleri;
Etis Lojistik, kara tarafındaki tüm operasyonlarında, kombine ve intermodal taşıma çözümleri üretmektedir. Taşımacılık çözümleri işin niteliğine göre; karayolu, deniz yolu ve demiryolu seçenekleriyle modellenmektedir. Nihai üründen hammaddeye, dökme yükten sıvı ürünlere, soğuk zincirden cevher ürünlerine ve hassas taşımaya kadar geniş bir yelpazede taşımacılık hizmeti vermektedir. Etis Lojistik, kendi filosu ve ağına dâhil ettiği tanımlı tedarikçi müşterilerini her daim memnun etme hedefiyle hareket etmektedir.
Torbalama ve Elleçleme Hizmetleri;
Müşteri talepleri doğrultusunda ürünler, torbalama ve elleçleme işlemlerinden geçerek, nihai müşteriye, sevkiyata hazır hale getirilmektedir. Depodaki etkinlik, çalışma koşulları ve lojistik hizmet seviyesi arttırılarak, maliyetler azaltılmaktadır. Elleçleme kapsamında; ürünlerin yerini değiştirme, farklı kap ya da ambalajlara aktarma, eleme, havalandırma ve karıştırılma gibi işlemler gerçekleştirilmektedir.
Terminal Hizmetleri;
Entegre lojistiğin terminal hizmetleri bölümünde; efektif süreç planlaması, tahmil-tahliye, özmal araçlarla ara nakliye, temizlik hizmetleri ve ürünleri depoya istifleme gibi işlemler yapılmaktadır. Etis Lojistik, teknoloji yatırımları sayesinde, her müşteriye ve operasyona özel hizmet vermekte, sonuç odaklı liman çözümleri sunmaktadır.
Çıkış bölgelerimiz; Kocaeli Körfez, İskenderun, İzmir Aliağa, Samsun, Tekirdağ, Bursa.
“Türkiye’miz Ticaret İçin Stratejik Bir Konumda”
Son bir iki yıldır sektörün durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Birçok sektörde olduğu gibi lojistik sektörünün de büyümesi tümüyle sanayi ve ticaret sektörlerinin büyümesine, yani ekonomiye bağlı. Ulaştırma ve depolama sektörü diğer bir deyişle lojistik sektörü, 2018 yılını sadece ayakta durmaya çalışarak geçirdi, 2019 yılında da maalesef çok hareketli bir yıl geçirmiyoruz. Özellikle Ortadoğu’daki sorunlar, dış ticaret hacminin artmaması, etkinlik ve verimsizlik kaynaklı maliyet artışları, döviz kurlarının çok hareketli olması ve kârlılıkların son derece düşük olması sektörü olumsuz etkilemektedir.
Her şeye rağmen Türkiye’miz ticaret için stratejik bir konumda ve lojistikte Avrupa’ya bağlanan yol konumundadır. Doğru projelerde yer alan lojistik firmalarının bu süreçten güçlenerek çıktığını söyleyebilirim.
“Gelecek Yıllar İçin Yurtiçi ve Yurtdışı Ro-Ro Taşımacılığında Yerimizi Sağlamlaştırarak Alacağız”
Yurtdışına yönelik yaptığınız taşımalarda, karayolunda ya da yapıyorsanız Ro-Ro taşımacılığında yaşadığınız sıkıntılar nelerdir?
Etis lojistik olarak geçmiş yıllarda grup firmalarıyla birlikte Ro-Ro taşımacılığı yaparak sektöre katkı sağladık. Ancak bir önceki konumuza bağlı olarak şu aşamada daha güçlü olduğumuz alan olan yurtiçi dökme lojistiği ve tarım lojistiğine ağırlık vermekteyiz. Gelecek yıllar için yurtiçi ve yurtdışı Ro-Ro taşımacılığında yerimizi sağlamlaştırarak alacağız.
“Yeni Liman ve Lojistik Merkezlerinin Hayata Geçirilmesi Lojistik Sektörünün Gelişmesine Ön Ayak Olacaktır”
Türkiye'deki lojistik sektörünün geleceği hakkındaki görüş ve düşünceleriniz nelerdir?
Jeopolitik konumu nedeniyle sadece siyasi olarak değil ticaretin gözbebeği olan coğrafyamız hala gelişmiş ülkelerin yeni yatırımlar yapması için de en uygun koşulları barındırmaktadır. Nitekim son 5 yılımızda geçirdiğimiz onca badireye rağmen yeni lojistik projeleri devam etmekte. Bununla beraber artan maliyetler ve bireysel kamyoncu sayısın azalması maalesef pazarı daraltmakta ve fiyatları yükseltmektedir.
Lojistikte öne çıkan trendlerin başında ise her sektörde olduğu gibi dijitalleşme, e-ticaret ve start-up projeleridir. Bununla birlikte ivedi olarak lojistik mevzuatının günümüze uygun olarak ve hem lojistik şirketini hem de muhatap müşteriyi koruyacak şekilde revize edilmesi önem arz etmektedir. Yeni liman ve lojistik merkezlerinin hayata geçirilmesi lojistik sektörünün gelişmesine ön ayak olacaktır. Lojistikte depolama merkezlerinin önemi gün geçtikçe artmaktadır. Hızlı, uygun maliyetli ve güvenilir taşıma gelecekte de geçmişte olduğu gibi tercih sebebi olacaktır.
“Türkiye’de Lojistik Kendi İç Faktörlerini Barındıran ve Hala Kendine Özgü Kuralları Olan Bir Sektör”
Ro-Ro taşımacılığındaki yabancı hegemonyasının lojistiğin diğer alanlarında da artması gibi bir kaygı duyuyor musunuz?
Açıkçası hayır. Her ne kadar uluslararası firmalar Türkiye’deki güçlü lojistik firmalarına yatırım yapıyor ya da ortaklık kuruyor olsa da lojistiği / özellikle kara lojistiğinde tekel güç olacağını yakın vadede öngörmüyorum. Çünkü Türkiye’de lojistik kendi iç faktörlerini barındıran ve hala kendine özgü kuralları olan bir sektör.
“Mevzuat, Lojistik Şirketlerini Yeterince Korumuyor”
Bu sektörün korunması ve kollanması açısından; STK'lar ve devlet üzerine hangi görevler düşmektedir?
En başta mevzuatın düzenlemesi gerekiyor. Neden? Çünkü mevzuat, lojistik şirketlerini yeterince korumuyor. Başka bir taraftan da bugün sektörde büyük bir yüzde oluşturan küçük şirketlerin yaptıkları işler için gerekli belgeleri almasına el vermiyor, maliyetler çok yüksek. Bu da dokümantasyonu eksik şirketlerin farklı yollarla müşterilere daha uygun fiyata hizmet vermesine, bu durumda kurumsal lojistik firmalarının çalışmalarına engel teşkil etmektedir. Kısacası belge ve yeterlilik yetkilerinin alınması kolaylaştırılmalı denetimler artırılmalıdır.
Lojistikte konuşulacak konular bitmez ancak şu başlıkların lojistik için önem taşıdığını ve bu başlıklar üzerine çalışmalar yapmamız gerektiğini düşünüyorum;
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |