İSBAK Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Bülent Alabaş, "İsbak, Ulaşım Sektöründe Önemli Bir Teknoloji Tedarikçisi"

“İSTANBUL’DAKİ TÜM TOPLU ULAŞIM ARAÇLARINDA İSBAK TEKNOLOJİSİNİ GÖREBİLİRSİNİZ”

İSBAK’ın 40’ın üzerinde belediye ile çalışmaları olduğundan söz eden Alabaş, İETT bünyesinde 6 bin 400 araçtan 3 bin 400 tanesinde geliştirdikleri teknolojilerin hâlihazırda kullanıldığını ve Özel Halk Otobüsleri’nin İETT dönüşümlerini yaptıklarını aktarıyor.

İSBAK’ın birçok faaliyet alanı olduğundan söz eden Alabaş, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin dışında diğer belediyelere de hizmet veren bir şirket olduklarını aktarıyor. Aynı zamanda İSBAK’ın, ürettiği ürünleri yurt dışına satan bir şirket olduğuna değinen Alabaş, “Ankara, Kırşehir, Gaziantep, Malatya, Kahramanmaraş ve İzmir gibi 40’ın üzerinde belediye ile çalışmalarımız var. Yurt dışında ağırlıklı olarak ulaşım alanında faaliyet gösterdiğimiz için ulaşım teknolojileri ve akıllı trafik sistemleri ürünleri üretiyoruz. Bu üretmiş olduğumuz ürünleri Türkiye’de satıyor ve aynı zamanda yurt dışına ihraç ediyoruz. Irak, Katar, Sudan, Libya, Fas ve Romanya’da çalışan ürünlerimiz var. Ulaşım sektöründe önemli bir teknoloji tedarikçisi olan İSBAK’ın bir kampüsü ve bu kampüste de üretim tesisi var. İSBAK, Ar-Ge’sini yapmış olduğu ürünleri ve tasarlamış olduğu çözümleri üretiyor. Ayrıca trafik sinyal denetleyicileri, araç takip cihazları, araç PC’leri gibi yerli yapılabilecek ürünleri de tasarlayıp üretiyor. Şu anda İSBAK, bin 250 civarında çalışanı olan büyük bir ekosistem.” şeklinde konuşuyor.

Akıllı ulaşım sistemlerinin; trafik yoğunluğunun günümüz teknolojileri ile azaltılması üzerine geliştirilmiş teknolojiler olduğunu ifade eden Alabaş, “Trafik sayımları, bilgilendirme sistemleri ile sürücülerin daha kolay ulaşım sağlayarak gideceği yere varmasına yardımcı olan teknolojik çözümler sunuyoruz. Bilgilendirme ekranları, takip sistemleri, araçlar ile kavşak kontrol cihazları, kavşakları yöneten trafik sinyal lambaları, araçların haberleşmesini sağlayan teknolojiler ve yazılımlar gerçekleştiriyor, aynı zamanda yeni ürünler geliştiriyoruz.” diyor.

“Şehirleri Planlayabilmek İçin Master Planlar Yapmak Gerekiyor”

Planlama ve projelendirme konusunda bir mühendislik firması olduklarını ve bunun için de trafiği planlayıp, uygulamaya geçirmeleri gerektiğini vurgulayan Alabaş sözlerine şöyle devam ediyor; “Planlamamız için bazı sayımlar yapmamız ve istatistik verilerine sahip olmamız gerekiyor. Uluslararası trafik planlamasıyla ilgili araçları kullanarak şehirlerin trafik sayımlarını yapıyoruz. Toplamış olduğumuz datayı merkez yazılımlarla entegre ediyor ve trafik planlamalarını sahaya uyguluyoruz. Şehirleri planlayabilmek için örneğin; bisiklet yolu, ulaşım planları gibi master planlar yapmak gerekiyor. Bunları yapmadığımız sürece yatırım da yapılamıyor. Çünkü önce planlama olmalı, sonra bütçeler alınmalı ve daha sonra da uygulama yapılmalı. Bu sistemleri trafik mühendislerimiz ile birlikte uçtan uca gerçekleştiriyoruz. Daha sonrasında planlara göre müşterilerimize çözümler sunuyor ve sahada uygulamalar yapıyoruz.”

“Zaman İçerisinde Teknoloji Üretir Hale Geldik”

1986’da trafik sinyalizasyon işlerinin bakımını yapan bir şirket olarak kurulduklarını belirten Alabaş, daha sonra bu sinyalizasyon cihazlarını ve trafik lambalarını üretir hale geldiklerini belirtiyor. Bu cihazların yazılımlarını yapabilmek için de bir Ar-Ge merkezi kurduklarını aktaran Alabaş, sözlerini; “Şu anda yerinde Ar-Ge merkeziyiz; 60’ın üzerinde Ar-Ge mühendisimizle birlikte trafik teknolojilerinde Ar-Ge yazılımları gerçekleştiriyoruz. Ulaşım teknolojileri konusunda uzman bir firmayız. Bunları yaparken zaman içerisinde teknoloji üretir hale geldik. Üretmiş olduğumuz teknolojiler ile şehirlere ulaşım teknolojilerinin yanı sıra vatandaşın hayatına dokunan çözümler de sunmaya başladık. Son yıllarda şirketimiz, bir Ar-Ge şirketinden akıllı şehir çözümleri sağlayan ve teknolojiler üreten bir şirket haline dönüştü. 2015 yılından itibaren de akıllı şehir teknolojilerine yatırım yapmaya başladık. Bu entegre çözümlerimiz aslında akıllı şehir teknolojilerine hizmet ediyor. Burada da çok farklı akıllı şehir çözümlerimiz var. Örneğin; şehirlerin içine kamera sistemleri kuruyoruz, güvenlik çözümleri sağlıyoruz, akıllı direkler yapıyoruz, vatandaşın hayatını kolaylaştıran noktalar oluşturuyoruz. Araç takip ve filo çözümlerimiz var. Otobüs teknolojilerine yatırımlar yaparken şehirlerin ve vatandaşın hayatına dokunan çevre ürünleri, örneğin; geri dönüşüm otomatı gibi teknolojik ürünler yapıyoruz.” diyerek sürdürüyor.

“Vatandaşın Konforlu, Güvenli ve Rahat Ulaşım Yapması Gerekiyor”

Busworld’ün otobüs teknolojilerinin yer aldığı bir fuar olması nedeni ile otobüs teknolojilerinde yapmış oldukları ürün ve çözümleri tanıttıklarını aktaran Alabaş, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin İETT’siyle birlikte çok büyük bir otobüs dijital dönüşümü yaptıklarına dikkat çekiyor. Alabaş, dijital dönüşüm çalışmalarına örnekler vererek; “Şehir trafiğini azaltmak için bireysel araç kullanımları azaltılmalı, toplu ulaşım artırılmalı. Toplu ulaşımı artırırken de vatandaşın konforlu, güvenli ve rahat ulaşım yapması gerekiyor. Burada da otobüsler toplu ulaşımdaki en önemli araç. Ulaşımın konforlu ve güvenli olması için teknolojik çözümlerimizi otobüslerin içerisine yerleştiriyoruz. Otobüsün içerisinde; kamera sistemleri, ücretsiz wifi hizmeti, şoförün araç kullanırken aracı düzgün kullanıp kullanmadığını anlayan şoför analiz ve kişi sayım kameraları var. Otobüslerde USB şarj cihazları da mevcut. Bazı araçlarımıza engelli şarj cihazları da koyabiliriz; böylece yolculuk sırasında engelli araçları şarj edilebilir.” şeklinde konuşuyor.

“Özel Halk Otobüslerinin İETT Dönüşümü Yapıldı”

Dijital çözümlere dair detaylar aktarmayı sürdüren Alabaş, aynı zamanda araçlarda ücret toplama sistemleri ve araçların beyinlerindeki alarmları çıkaran CanBus üzerinden veri toplayan çözümler sunduklarını aktarıyor. Alabaş, “Otobüs üzerindeki bilgilendirme ve reklam ekranlarını aynı otobüste uygulama teknolojilerini şu anda yoğunlukla İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı İETT’de uyguluyoruz. İETT bünyesinde 6 bin 400 tane araç var; bunların 3 bin 400 tanesi bu teknolojileri hâlihazırda kullanıyor. Özel halk otobüslerinin İETT dönüşümü yapıldı. Dönüşüm sırasında 3 bin özel halk otobüsünü İETT standartlarındaki teknolojilere uygun hale getirdik; şu anda montajlarımız devam ediyor. Bu sistemlerin montajlarını bitirdiğimizde İETT belki de dünyadaki en yenilikçi ve teknolojik otobüs filosuna sahip olacak. Bunları da İstanbullu vatandaşların hizmetine sunmak için dört gözle bekliyoruz.” diyor.

“İstanbul’daki Tüm Toplu Ulaşım Araçlarında İSBAK Teknolojisini Görebilirsiniz”

Alabaş bahsettiği teknolojik yeniliklerin benzerlerini minibüs, taksi, deniz taksi ve adalardaki elektrikli araçlarda uyguladıklarından da söz ediyor ve sözlerini; “Sadece İETT’nin otobüslerinde değil, İstanbul’daki tüm toplu ulaşım araçlarında İSBAK teknolojisini görebilirsiniz.” diyerek sonlandırıyor.