IRU Genel Sekreteri Umberto de Pretto ile konteyner krizi ve deniz taşımacılığındaki maliyet artışlarına karşı alternatif haline gelen İslamabad-Tahran-İstanbul (ITI) ve Türkiye – İran – Birleşik Arap Emirlikleri koridoruna dair detayları ve avantajlarını konuştuk. Pretto, Çin’deki potansiyele çok daha hızlı erişim imkanı sağlayacağını belirttiği İslamabad-Tahran-İstanbul (ITI) koridorunun ticari açıdan bölgeye sağladığı öneme de dikkat çekiyor.
Pakistan şirketi NLC tarafından işletilen araçların Türkiye’ye ulaşması üzerine yeniden gündeme gelen İslamabad-Tahran-İstanbul (ITI) koridorunun önemine ilişkin neler söylersiniz?
Hali hazırda devam eden konteyner krizi ve deniz taşımacılığındaki artan maliyetler kapsamında Pakistan ile Türkiye arasındaki taşımalarda karayolu alternatifinin kullanılmaya başlanması gerek süre gerek ise maliyetler açısından büyük avantaj yarattı.
Pakistan’ın 2016 yılında TIR sistemini fiili olarak kullanmaya başlaması ile birlikte uzun yıllardır sürmekte olan İslamabad – Tahran – İstanbul koridoru çalışmaları nihayete erdi ve TIR Karnesi kapsamında koridordaki ilk taşımalar başarı ile tamamlandı. Yaklaşık 30-35 gün süren denizyolu taşımalarına kıyasla 10-12 gün gibi bir sürede Karachi’den İstanbul’a karayolu ile taşımanın yapılması, iki ülke arasında ticaret yapan firmalara çok büyük süre avantajı sağlıyor. Yine artan konteyner taşımacılığı fiyatları ile karşılaştırıldığında da karayolu artık çok avantajlı fiyatlara sahip bir alternatif durumunda.
Bu koridorun daha önceki döneme ilişkin işlerliği ve durumuna yönelik neler söylersiniz? Önceki döneme kıyasla şu an taşımanın gerçekleştirilmesine olanak tanıyan nedenler nelerdir?
Koridorun etkinleştirilmesinin temelinde Pakistan’ın TIR sistemine taraf olması ve sözleşmeyi uygulayarak TIR Karnesi ile taşımalara başlamış olması yatmakta. Öncesinde de kamu kuruluşları tarafından yapılan çalışmalar var iken, IRU’nun ve üye kuruluşlarının destekleri ve yine kamu kurumlarının özverili çalışmaları ile birlikte, söz konusu ITI koridoru artık aktif şekilde kullanılabilmektedir.
Koridorun bölgeye katkılarını nasıl değerlendirirsiniz? Bu koridorun ticari ve bölgesel işbirliği açısından önemi ve etkileri nedir?
Şüphesiz ki TIR sistemi bölgelere refah getirirken, ticarete yön vermekte ve ticaretin daha hızlı ve kolay şekilde yapılabilmesine imkan sağlamaktadır. TIR’ın sağladığı söz konusu katkılar Pakistan – İran – Türkiye koridorunda bir kez daha kanıtlanmıştır.
Koridorun aktif hale gelmesi ile birlikte, Türkiye ve Pakistan arasındaki ticari faaliyetler artacak ve ticaret çok daha hızlı ve kolay yapılabilir hale gelecektir. Bu durumda her iki ülkedeki ticaret erbaplarının lehine bir durum yaratacaktır. Pakistan . Çin koridoru üzerinden Türkiye’ye yapılacak taşımalar, Türkiye’nin bölgedeki rolünü kuvvetlendirecekken, Türkiye üzerinden Avrupa’ya yapılacak taşımalarda da, Türkiye önemli bir kazanım elde edecektir.
Hattın sürdürülebilirliği yönünde nasıl bir yol izlenmeli ve bu doğrultuda planan başka çalışmalar olacak mı?
Hattın sürdürülebilirliğini sağlamak için, şüphesiz ki sınır kapılarındaki beklemelerin asgari düzeye çekilmesi, özellikle TIR Karnesi kapsamında yapılan taşımaların TIR sözleşmesinin gereği olarak asgari seviye de kontrole tabi olması ve tedarik zincirinin aksamaması adına TIR Karneli araçlara için yeşil hat uygulamalarının tesis edilmesi gerekmektedir. Bu konuda kamu kurumları nezdindeki çalışmalarımız ve girişimlerimiz sürmektedir.
Yine mevcut Pakistan – İran – Türkiye koridorunun dijitalleştirilmesi ve koridor kapsamında ivedi şekilde dijital TIR Karne kullanımına başlanması, hem taşımacıların hem de hizmet verdikleri gönderici ve alıcıların sevkiyatlarını hızlandıracak, maliyetleri düşürecek ve iş süreçlerini kolaylaştıracaktır.
Şoförlerin yaşadığı sıkıntılar ve bölgesel sorunlar bağlamında baktığımızda süreç nasıl işleyecektir? Şoförlere yeterli güvenlik önlemleri sağlanabilecek mi?
ITI koridoru kapsamında şoförler açısından herhangi bir güvenlik zaafiyeti bulunmamaktadır. Yapılan taşımalarda, ilgili ülkelerde son derece güvenli bir şekilde operasyonel faaliyetler sürdürülmektedir. Şüphesiz ki TIR sisteminin sağladığı güvenilirlik enstrumanları da, sürecin takibi ve eşyanın güvenilir şekilde koridor kapsamında taşınmasına büyük katkı sağlamaktadır.
Çin’deki potansiyeli değerlendirmek ve bu güzergaha dahil etmek konusunda görüş ve değerlendirmeleriniz nedir?
Çin’den gelen ve Pakistan üzerinden denizyolu ile başkaca ülkelere sevk edilen yüklerin karayolu kullanılarak çok daha kısa sürelerde ilgili varış ülkelerine ulaşma imkanı, beraberinde ticarete taraf olan ülkelere ve bu ülkelerdeki ticaret erbaplarına büyük ekonomik fayda sağlayacaktır.
Süre avantajının getirdiği kazanım ve artan denizyolu taşıma maliyetlerine kıyasla ciddi bir alternatif olan söz konusu ITI koridorunun kullanımı, Çin’deki potansiyele çok daha hızlı erişim imkanını da beraberinde getirecektir. Bahse konu koridor üzerinden Çin yüklerini varış ülkelerine taşımak adına kamu kurumlarının çalışmaları sürmektedir.
Bu koridorun eTır taşımacılığına dönüşmesi yönünde girişimler var mı? Ya da olması planlanıyor mu?
TIR sisteminin dijitalleştirilmesine yönelik çalışmalar birçok ülkede son derece hızlı şekilde ilerlemektedir. Hali hazırda yürütülen Dijital TIR pilot taşımaları da ilgili ülkelerdeki TIR işlemlerinde büyük kolaylaştırmaları beraberinde getirmiş, hızlandırılmış gümrük işlemleri, süre avantajları, kolay ve hızlı sınır geçişleri dijital TIR’ın sağladığı avantajlardan bazıları olmuştur.
Türkiye ile İran arasında devam eden TIR sisteminin dijitalleştirilmesine yönelik çalışmalara, Pakistan’ın da dahil olması ile birlikte, Çin sınırına kadar eTIR ile gidebilmek mümkün olacaktır.
Yine eTIR ile ilgili Türkiye – Gürcistan – Ayerbaycan arasında devam eden çalışmalar ve Kazakistan – Özbekistan – Tacikistan arasında devam eden Dijital TIR pilot taşımaları, Orta Asya’da da eTIR’a hızlı geçişin sinyallerini vermektedir.
Hali hazırda kullanılan IT çözümleri ile TIR’ın dijitalleştirilmesi önünde bir engel kalmamıştır. Hızlı şekilde dijital TIR ile taşımacılara süre, maliyet ve kolaylaştırma avantajlarını bugünden sunmak, şüphesiz ki COVID kapsamında büyük zarara uğramış taşımacılara büyük ekonomik imkanlar sağlayacaktır.
Koridor üzerinde demiryolu taşımasının planlandığına yönelik açıklamalar mevcut. Bu konuya ilişkin gelişmeleri süreç ve ülke bazında nasıl öngörüyorsunuz? Bu durum koridordaki karayolu taşımalarını ve intermodal taşımacılığı sürdürülebilirlik anlamında nasıl etkiler? Değerlendirmeleriniz neler olur?
Şüphesiz ki karayolu taşımacılığı bugün itibari ile sunduğu yüksek kapasite ve geniş hareket kabiliyeti ile önemli avantajlar sunmaktadır. Demiryolu ile bağlantılı şekilde sürüdürülecek lojistik faaliyetleri de bu kazanımları arttıracaktır. Taşıma modları birbirinin rakibi değil destekleyicisi niteliğindedir ve ticaret erbabına maksimum fayda sağlayacak şekilde entegre edilmeli ve modlar ile ilgili süreçler ticaret erbabının faydasına olacak şekilde kolaylaştırılmalı ve bugünden dijital imkanlardan azami derecede faydalanılmalıdır.
Araçların İstanbul’a TIR sistemiyle ulaşamasına yönelik olarak sistemin detaylarından bahseder misiniz?
TIR sistemi, küresel ölçekte tek bir evrak ile sınır geçişi sağlanabilecek yegane sistemdir ve gerek sınır geçişleri gerek ise gümrük prosedürleri açısından büyük avantajlar sağlamaktadır.
Karachi şehrinden hareket gümrük idaresince onaylanan TIR Karnesi ile sefere başlayan kamyonlar, Pakistan çıkış kapısında, İran giriş ve çıkış kapılarında, Türkiye’de giriş kapısında ve nihai varış gümrüğünde aynı TIR Karnesi ile işlem yapmış ve tek bir TIR Karnesi ile tüm sınır geçişlerini ve gümrük işlemlerini tamamlayabilmiştir.
Bu durum, ülkeler arasındaki sınır geçişlerindeki gümrük işlem sürelerinde büyük süre kazanımı sağlamış, ilgili gümrük memurlarının prosedürleri kolaylaşmış ve dolayısı ile sevkiyat süresinde önemli kazanım elde edilmiştir. Sağlanan süre avantajının yarattığı maddi kazanım da koridorun önemini daha da arttırmıştır.
Türkiye – İran – Birleşik Arap Emirlikleri koridorunun önemine ilişkin olarak neler söylersiniz? Bu güzergahın sağladığı avantajlar neler olacaktır?
Özellikle Türkiye açısından büyük öneme sahip olan bir başka koridor da Türkiye – İran – Birleşik Arap Emirlikleri koridorudur.
Söz konusu koridor kapsamında, BAE’nin Ras al Khaima şehrinden başlayan taşıma, denizyolu kullanılarak İran’a ulaşılması ve İran üzerinden de Türkiye’ye giriş yapılarak İskenderun’da yüklerin teslim edilmesi ile başarılı bir şekilde sonlandırıldı.
TIR Karnesi sayesinde Birleşik Arap Emirlikleri’nden deniz yolu ile Süveyş kanalı geçilerek ve yüksek maliyetlere katlanılarak 20 gün süren taşımalar, İran üzerinden kara yoluyla geçilerek sadece 6-8 gün aralığında tamamlanmış oldu.
Birleşik Arap Emirlikleri üzerinden 2-3 gün süren sınır geçiş sürelerinin TIR Karnesi kapsamında sadece 6-8 saat aralığında tamamlanabilmesi sayesinde Türk taşımacılarının mevcut koridoru kullanarak Sudi Arabistan’a hızlı ve daha az maliyetli erişiminin de önü açıldı.
KAMYONUM DERGİSİ/SEVGİM ÜLGEN DELİKTAŞ
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |