Bundan sonrası için her şehirde koordinasyon merkezleri kurulmasının gerekliliğini vurgulayan Şimşek; “Bu tarz felaketlere hazır olma çabası göstermeliyiz” dedi.
Depremin hemen ardından merkezi Adana’da bulunan fabrikalarında üretimi durdurarak, tüm personelleriyle çadır ve varillerden odun sobası üretimine geçtiklerini belirten Şimşek süreçle ilgili; “Yaklaşık 500 çadır, yatak, battaniye ve sobayı ücretsiz dağıttık. Adana’dan deprem bölgelerine servis araçlarımızla sağlık personeli, kurtarma ekibi taşıdık. Deprem bölgelerinden farklı illere depremzede tahliyesi yaptık. Lojistik firmamıza ait araçlarımızla yine Adana’dan deprem bölgelerine hiçbir nakit ve yakıt desteği almadan 300’ün üzerinde sefer attık ve hala devam ediyoruz. Bir aracımız ise koordineli bir şekilde günlük olarak, başta Nurdağı, İslahiye ve Adıyaman’ın yardım yetişmeyen köyleri olmak üzere sabahları 3000 sandviçi vatandaşlarımıza dağıtmaya devam ediyor.” dedi.
“Bölgenin Büyüklüğü Her Yere Yetişmeyi Zorlaştırdı”
“Mobil Tuvalet ve Banyolar Çoğaltılmalı”
Afet sonrasında sahada da aktif bir şekilde yer almasından dolayı ne gibi eksikler tespit ettiğini sorduğumuz Şimşek özellikle birkaç konuya vurgu yaparak; “Yaşanılan felaketin tüm yolları kapatmış olmasından dolayı, bölgelere ulaşım çok zor sağlandı. İlk başta yaşadığımız sorun; ulaşım zorluğu oldu diyebilirim. Bunun yanı sıra depremin bir şehri değil 11 şehri etkilemesi bir diğer zorluk oldu. Bölgenin büyüklüğü bizleri zorladı. Koordinasyon eksikliği vardı ve ilk günlerde bunu maalesef tam olarak sağlayamadık. Bütün şehirlere aynı anda yetişmemize imkan yoktu. Bu konuda büyük güçlükler çektik ama yine de elimizden gelenin fazlasını yaptığımıza inanıyorum. Bir diğer problem ise bölgedeki mobil tuvaletlerin eksikliğiydi. İlk zamanlar hep sahadaydık ve insanların bu konuda ne denli zorluk çektiklerine şahit olduk. Hijyenin ne kadar önemli bir ihtiyaç olduğunu gördük; kesinlikle mobil banyo ve tuvaletler çoğaltılmalı. İlk 48 saat hiç uyumadık ve sonraki günlerde 2-3 saat uykularla yardımlara devam ettik. Bu süreçte bir diğer sıkıntı ise, barınacak bir yer olmasının yokluğuydu. Hava dışarıda kalamayacak kadar soğuktu.” şeklinde konuştu.
“Tırların Yağmalanma Haberi Bu Dönem İçin Çok Üzücü Bir Olaydı”
“Yüklerin boşaltım sorunu bölgede hayatta kalanlar için en büyük problemlerden biriydi.” diyerek devam eden Şimşek; “Deprem yetmezmiş gibi bir de yardım eşyalarının yağmalanma problemi ortaya çıktı! Yollarda birçok tırın önünün kesilip yağmalandığı haberini her yerde gördük. Bu dönem için çok üzücü bir olaydı. Keşke böyle bir şey yapılmamış olsaydı. İhtiyaç sahiplerinin haklarına bu kadar çok girilmeseydi. Bizler dişimizi tırnağımıza takıp zamanla yarışıp hiç durmadan insanlara yetişme çabasındayken böyle bir şeyin yapılması çok yanlıştı.” ifadelerine yer verdi.
“İlk Günlerde Koordinasyon Sağlanamadı, Sistem Koordine Olduktan Sonra Oturdu”
“Koordinasyon Eksikliğinin Sebebi, Depremin Geniş Bir Bölgeyi Etkilemiş Olmasıydı”
Afet yönetimi faaliyetlerinin yüzde 80’inin lojistik faaliyetlerinden oluştuğunu ve bu nedenle afet yönetiminde başarının büyük oranda afet lojistiğine bağlı olduğunu ifade eden Şimşek şöyle devam etti; “Afet lojistiği faaliyetleri, depremden etkilenen insanların ihtiyaçlarını karşılamak için talep edilen malzemelerin güvenli biçimde tedariki, afet bölgesine taşınması ve depolanmasıyla dağıtımını kapsar. Felaketin zorlu ve sınırlı koşullarına rağmen, bütün lojistik faaliyetler operasyon alanında hızlı bir biçimde yürütülmelidir. Afet lojistiğinin başarıya ulaşması için devleti yöneten siyasi irade, yerel yönetimler, güvenlik güçleri, medya, üniversiteler, sivil toplum örgütleri, meslek odaları, sendikalar, deprem uzmanları, uluslararası kuruluşlar ve halk arasında bütünlük ve uyum gerekir. Bu uyum oluştuysa bile koordinasyon eksikliği yüzünden sonradan oluştu. Koordinasyon eksikliğinin olma nedeni az önce de dediğim gibi depremin çok büyük bir bölgeyi etkilemesinden kaynaklıydı. İlk günlerde kimse kimseyle uyumlu olamadı, sistem koordine olmayı başardıktan sonra oturdu. Henüz ilk günden itibaren en hızlı şekilde bölgelere koordinasyon merkezleri kurulmalıydı. Burada kimsenin suçu yok. Az önce de dediğim gibi depremin çok büyük bölgelerde yaşanmasından kaynaklı yetişilemedi. 2-3 şehir gibi olsaydı tüm yardım kuruluşları oraya yönelirdi. Ancak bir yere tam kurulsa, diğer yer eksik kaldı.”
“Lojistik Sektörünün Yoğun Gayreti Sayesinde Yardımlar Vatandaşlara Daha Hızlı Ulaştırıldı”
“Sektör Tüm İmkanlarını Seferber Etse de Artık Kaynaklar Tükenme Raddesine Geldi.”
“Lojistik sektörü bu dönemde yoğun destek ve katkı sağladı. Lojistik sektörünün yoğun gayreti sayesinde deprem bölgelerine gönderilen yardımlar vatandaşlara daha hızlı ulaştırıldı. Hem yurt içinde hem de uluslararası alanda dayanışma en üst seviyeye çıktı.” diyen Şimşek ekledi; “Türkiye'nin yanı sıra dünyanın dört bir yanından tonlarca yardım, çeşitli ulaşım araçlarıyla deprem bölgesine sevk edildi. Lojistik sektörü bu süreç içerisinde tüm kaynaklarını kullanarak afet bölgelerine yardım ulaştırmada seferber oldu. Sektör tüm imkanlarını seferber etse de artık kaynaklar tükenme raddesine geldi.”
“Ücretsiz Yakıt Desteği Doğru Bir Hamleydi”
Deprem sonrasında sektörün seferber olarak ücretsiz bir şekilde taşıma yapmasının birçok yardımın yerine ulaşmasında oldukça etkili olduğunu ama bunun sürdürülebilir bir uygulama olmadığını belirten Şimşek; “Ancak bu nereye kadar böyle devam edebilir ki..
Bir süre sonra tüm kaynaklar tükenme raddesine gelecek. Yardımlar, destekler aksamaya başlayacak, yavaşlayacak ve duracak. Bu konuda finansal kaynakları göz önüne aldığımızda deprem bölgesine yardım götüren araçlara ücretsiz yakıt desteği doğru bir hamleydi. Çünkü yakıt büyük problemlerden biriydi. Ancak devlet bu konuda elini taşın altına koyarak gereken yakıt desteğini verdi.” dedi.
“Hazır Olsaydık Koordinasyon Eksikliği Yaşamazdık”
“Herkes Olası Bir Felakette Ne Yapması Gerektiğini Öğrendi”
Böyle bir felakete hazırlıklı olmadığımızı ifade eden Şimşek konuşmasına devam etti; “Kim nereden bilebilir böyle bir felaket yaşanacağını. İki şehir üç şehir değil 11 şehri etkiledi bu deprem. Yetişilebilecek gibi değildi.. Zaten hazırlıklı olsaydık mantıken koordinasyon eksikliği yaşamazdık. Olası bir felakette artık herkes ne yapması gerektiğini biliyordur diye düşünüyorum.”
“Her Şehirde Koordinasyon Merkezleri Kurulmalı”
“Bu Tarz Felaketlere Hazır Olma Çabası Göstermeliyiz”
Son olarak “Bu afetten yola çıkarak bir sektör temsilcisi ve bir vatandaş olarak nelerin ivedilikle düzeltilmesi gerektiğini düşünüyorsunuz?” sorusunu yönelttiğimiz Şimşek sözlerini şu şekilde bitirdi; “Her şehirde koordinasyon merkezleri kurulmalı. Bu tarz bir felakette görev alabilecek Sivil Toplum Kuruluşlarının, gönüllü kişilerin ve Milli sivil toplum kuruluşlarının da listeye dahil edilmeli. Bu temsilciler ayda bir kere koordinasyon toplantısı yapmalı. Olası bir felakette işyerlerinde ki yangın tatbikatı gibi tatbikatlar yapılmalı ve tekrarlanmalı. Özellikle yaşadığımız bu büyük felaketten sonra devamlı olarak bu tarz felaketlere hazır olma çabası gösterilmeli. Gerçekten o kadar çok acıya tanıklık ettim ki… Endişe, korku, üzüntü ve umudun bir arada olduğu şehirlerdi… Yapılması gereken her şey ertelenmeden koordineli olarak yapılmalı.”
Öykü İmset
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |