Hakan Maraş
“Mevzuata Uymayan Araçlar Yurt Dışında Kullanılmıyor”
‘Hayvana Saygı, Ekonomiye Katkı’ diyerek gündeme taşıdığımız “Canlı Hayvan Taşımacılığı” dosyasında mevcut taşımaların olumsuz etkilerine yer vermiş, hayatımızın her anında tanıklık ettiğimiz ancak istemeden de olsa duyarsız kaldığımız bu önemli soruna geniş çerçeveden bakarak çözüm noktasında neler yapılması gerektiğine cevap aramıştık.
Ve devamında problemin çözümüne cesur yatırımıyla ön ayak olan OKT Trailer’in ürettiği Türkiye’nin ilk “Canlı Hayvan Taşıma Aracı”nın kullanıcısına olan faydalarını, teknik özelliklerini ve hayvanların refahına olan katkılarını tüm yönleriyle masaya yatırmıştık.
Ayrıca, konunun en büyük takipçilerinden Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na konuyu taşımış, bununla birlikte Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu’ndan da dinimize göre hayvanların sağlığının ve refahının korunmasına yönelik kıstasları öğrenmiştik.
İlk dosyamızın devamı olan Canlı Hayvan Taşımacılığı Dosyamızın 2’ncisinde de Türkiye’de şu anda yürümekte olan canlı hayvan taşımacılığının tüm taraflara olan olumsuz etkilerini irdelemeye ve yetkililerle konuşmaya devam ediyoruz. Bu önemli konu gündemimizde hak ettiği yeri tutmaya devam edecek; konuya her daim farklı açılardan bakacağız ve her türlü bilgiyi sizlerle paylaşacağız.
Canlı Hayvan Taşımacılığı Dosyamızın 2’ncisinde;
Türkiye’nin araç üstü ekipman ve treyler üretiminde önde gelen markalarından OKT Trailer, Türkiye’nin ilk yerli üretimi olan Canlı Hayvan Taşıma Aracı ile canlı hayvan lojistiğine yeni bir boyut kazandırıyor. OKT Canlı Hayvan Taşıma Aracı ile hayvan sağlığını ve konforunu artırırken diğer yandan hem ülkenin hem de kullanıcıların ekonomisine katkı sağlıyor.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından hazırlanan, 28152 sayılı ve 24 Aralık 2011 tarihli resmi gazetede yayınlanan “Hayvanların Nakilleri Sırasında Refahı ve Korunması” başlıklı yönetmeliğin tüm gereklerini de yerine getiren devrim niteliğindeki araç, hayvanların konforlu ve sağlıklı şekilde taşınması için tüm özellikleri bünyesinde taşıyor. Hayvancılık sektörünün beklentileri dikkate alınarak geliştirilen OKT Canlı Hayvan Taşıma Aracı; üstün özellikleri ile müşterilerine hizmet veriyor…
Canlı Hayvan Taşıma Aracı’nın hayvancılık sektöründe faaliyet gösteren tüm kesimler tarafından kullanılabileceğini belirten OKT Trailer Genel Müdürü Hakan Maraş, aracı kullanan kesimlerin farkı yaşadığını belirtiyor. Hayvanların taşınma standartlarının yüksek olmasının önemine vurgu yapan Maraş, “Burada söz konusu bir canlı ve işin nihai sonucu da insan/toplum sağlığına etki ediyor” diyor.
“Küçük Kapasiteli Bu Araçlarımızı, Hayvan Yetiştiricileri ve Küçük Çiftliklere Yönelik Geliştirdik”
Canlı Hayvan Taşıma Aracı’nın ürün modeli içinde kaç tip araç modellemesi var? Semi treyler aracın dışında küçük çiftçilere yönelik araç imalı da söz konusu mu? CHTA aracını kimler kullanabilir? Ürün gamının genişletilmesine yönelik müşterilerden ne gibi talepler geliyor?
Canlı Hayvan Taşıma Aracı için semi treyler ve kamyon üstü olmak üzere iki ana segmentte ayrım yapabiliriz. Kamyon üstü modellerde 2 ile 4 hayvan kapasitesinden 20 ile 28 hayvan kapasitesi aralığında alternatif araçlarımız mevcut. Küçük kapasiteli bu araçlarımızı, hayvan yetiştiricileri ve küçük çiftliklere yönelik geliştirdik. Hayvan yetiştiren, alım-satım yapan, hayvan taşımacılığı yapan/yaptıran tüm kesimler bu aracı kullanabilir. Hayvanların taşınması sırasındaki refahına olan katkısı aracı kullanmaya başlayan herkes tarafından fark ediliyor.
“Sorumluluklar Aynı Oranda Dağılmıyor”
CHTA’nın ülke genelinde yaygın kullanımını sağlamak için ne tür çalışmalar yapılıyor? Devletin ilgili kurumları ve STK’ların standartları yükseltmek adına bu konuya yaklaşımları nasıl olmakta? Sorumluluk paylaşımı tüm ilgili taraflar arasında (üreten, taşıyan, besleyen, kesim için alan kuruluşlar vd.) zorunlu olmalı mı?
Bu konu henüz sadece mevzuatlar çerçevesinde ilerliyor. Hayvan ithaline yönelik yoğun bir gündem var; ancak taşımacılığı kısmında aynı ilgi henüz maalesef oluşmuş değil. Hayvan yetiştiren, alım-satım yapan, hayvan taşımacılığı yapan/yaptıran /tüketen tüm kesimler, aslında bu sürecin ilgili tarafları ama sorumlulukları aynı oranda dağılmıyor.
“Mevzuata Uymayan Araçlar Yurt Dışında Kullanılmıyor”
Canlı Hayvan Taşıma Aracı’nın kullanımı yurt dışında hangi koşullarda yapılmaktadır? Yurt dışında canlı hayvan nakilleri için kullanılan regülasyonlar nelerdir? Canlı hayvan taşımacılığı yurt dışında hangi koşullara bağlı yapılmaktadır? Tersi davrananlar konusunda cezai müeyyideler neler?
Canlı Hayvan Taşıma Aracı’nın kullanımı yurt dışında mevzuatlar ile çerçevelenmiş. Mevzuata uymayan standart dışı kalan araçlar yurt dışında kullanılmıyor. [COUNCIL REGULATION (EC) No 1/2005 of 22 December 2004 on the protection of animals during transport and related operations and amending Directives 64/432/EEC and 93/119/EC and Regulation (EC) No 1255/97]
“Ya Hayvanlar Çok Uzun Bir Sürede Sevk Edilecek Ya da Uygun Olmayan Koşullarda Taşınacak!”
Önümüzdeki dönemde Güney Amerika ülkelerinden canlı hayvan ithal edilmesi gündemde. Bu konuda nasıl bir süreç izlenecek? Hayvanların nakli için kullanılacak araçlar noktasında ne tür işlemler, çalışmalar yapılacak?
Resmi olmamakla birlikte Türkiye’de 70 adet CHTA olduğunu biliyoruz. Bunların hepsi trafikte çalışır durumda mı kesin bir bilgi sahibi değiliz. Hepsinin çalıştığını varsayarsak ve ortalama 50 hayvan taşıdığını hesap edersek 3.500 adete ulaşıyoruz. 500 bin hayvanın ithal edileceğini düşündüğümüz zaman 3 bin 500 hayvanın standartlara uygun araçlarla taşınması yetersiz kalacaktır. Bu durumda geriye iki seçenek kalıyor. Ya hayvanlar çok uzun bir sürede sevk edilecek ya da uygun olmayan koşullarda taşınacak!
“ADR ve Diğer Mevzuatlarda Olduğu Gibi Konunun Üzerine Gidilmeli”
Geçtiğimiz Kurban Bayramı’nda yine hayvanların nakli esnasında istenmeyen görüntüler medyaya yansıdı. (Devrilen treylerler, uygun olmayan araçların kullanımı, telef olan hayvanlar vs) Bu konuda neler söylemek isterseniz? Bu durumun önüne nasıl geçilebilir? Kamuoyunda farkındalık yaratmak adına nelere dikkat çekmek istersiniz? Sizce kimlere sorumluluk düşüyor? Detaylandırır mısınız?
Taşınan mal/malzeme her ne olursa olsun, uygun koşullarda taşınmadığı sürece kayıplar söz konusu her zaman olacak. Burada söz konusu bir canlı ve işin nihai sonucu da insan/toplum sağlığına etki ediyor. Bu durumun önüne; ancak ADR ve diğer mevzuatlarda olduğu gibi konunun üzerine gidilerek ve ilgili kontroller artırılarak geçilebilir düşüncesindeyim.
ÇİFTÇİLER HAYVANLARINI NASIL TAŞIYOR?
Canlı hayvan taşımacılığına yönelik hazırladığımız ikinci dosyamızda Ankara Mühye Köyü’nde Kurban Bayramı öncesi kurulan canlı hayvan pazarındaki çiftçilerle görüştük. Hayvanların nakline yönelik sorularımızı cevaplayan çiftçiler, hayvanlarını uygun olmayan araçlarda yüksek maliyetlerle taşıdıklarını söylüyorlar.
Hayvanları standart ahşap kasalı ya da metal kasalı 8x2 kamyonlar aracılığıyla geleneksel yöntemlerle sevk eden çiftçilerin kullandığı taşıma araçları da yöntemleri de Türkiye’de hayvan taşımacılığının sağlıksız bir şekilde yapıldığını gözler önüne seriyor.
Ali Kasap
“Canlı Hayvan Taşıma Aracına İlk Defa Güneydoğu’da Denk Geldim”
Canlı hayvan taşımanın çok zor bir iş olduğuna dikkat çeken Ali Kasap, Çorum Urlu’dan 60 hayvanı TIR’la Ankara’ya sevk ettiğini belirtiyor. Hayvanları tek seferde taşıyamadıkları için ciddi nakliye maliyetlerine katlandıklarına dikkat çeken Kasap, daha maliyetli ve konforlu bir şekilde hayvan sevkiyatı için üretilmiş olan canlı hayvan taşıma araçlarının yaygınlaşmasını istiyor.
“Çok Yaygın Değil”
Hayvanları TIR ile taşıdıklarını belirten Kasap, hayvanları daha konforlu ve sağlıklı şartlarda taşıyabilmek için canlı hayvan taşıma araçlarının önemine dikkat çekerek şunları söylüyor: “Canlı hayvan taşıma araçları yaygın şekilde kullanılsa iki çiftçi bir araya gelir hayvanlarımızı bu araçlarla taşırız. Canlı hayvan taşıma aracına ilk defa Güneydoğu’da denk geldim. Gördüğüm kadarıyla çok güzel bir araç. Kullananlar da aldığı verimden memnun kalmıştı. Bizim gibi küçük çiftçiler de bu araçlara ihtiyaç duyuyor; ancak bu araçların kullanımı çok yaygın değil. Bu nedenle hayvanlarımızı taşımak istesek bile bu araçlara hemen erişmemiz kolay olmuyor. Hayvanlarımızı genellikle kırkayak ya da TIR ile taşıyoruz. Araçlara hayvanlarımızı rampalar aracılığıyla yükleyip düşmemesi için de sıkı şekilde bağlıyoruz; ancak bu şekilde taşıyabiliyoruz.”
Menderes Karakaya
“Mevcut Yasa Tam Anlamıyla Uygulansa Bugün Kimse Hayvanını Taşıyamaz”
Yaklaşık 12 yıldır çiftçilik yapan Menderes Karakaya, hayvanların nakli için genelde kamyonet tarzı araçları kullandıklarını belirtiyor ve hayvanlarını 4’erli ya da 5’erli şekilde araçlara yükleyerek taşıdıklarını ifade ediyor. Ankara Karapürçek’te 100’ün üzerinde hayvanı olan Karakaya, besledikleri ya da satın aldıkları hayvanları bu şekilde taşımak istememesine rağmen mecbur kaldıklarını ifade ediyor.
Türkiye’nin genelinde hayvanların taşındığı araçların yeterli koşulları taşımadığını belirten Karakaya, “Kamyonet gibi araçlarla hayvan taşımak doğru değil; ama imkanımız ancak buna el veriyor. Canlı hayvan taşıma aracına sahip olsak hayvanlarımızı konforlu şekilde ve bir defada istediğimiz yere sevk ederiz. Canlı hayvan taşıma araçları yaygınlaşır ve fiyatları da cazip olursa çiftçiler bu araçları tercih edecektir” şeklinde konuştu.
“Türkiye’de Standartlara Uygun Araç Yok Denecek Kadar Az”
Karakaya, “Yasalar hayvan taşımacılığını belli koşullara bağlasa da elinizde uygun araç yoksa bu iş nasıl yapılacak? Devletimiz hayvan taşımacılığını yasalarla belli koşullar altına almadan önce bu işi yapan insanlara gerekli altyapıyı sunacak önlemleri, tedbirleri de almalı. Mevcut yasa tam anlamıyla uygulansa bugün kimse hayvanını taşıyamaz. Türkiye’de hayvan sevkiyatı durma noktasına gelir. Yaklaşık 12 yıldır hayvancılık işiyle uğraşıyorum. Çorum, Kastamonu, Erzurum, Kars başta olmak üzere Doğu illerinin hepsine gittim. Buralarda yapılan hayvan sevkiyatları uygun olmayan şartlarda küçük araçlarla yapılıyor. Türkiye’nin her bölgesinde sağlıksız, adeta hayvana işkence edercesine hayvanların yüklenip indirildiğini ve standartları karşılamayan araçlarla taşıma yapıldığını görebilirsiniz. Gönül ister ki en modern araçlarla hayvanlarımızı taşıyalım. Türkiye’de standartlara uygun araç yok denecek kadar az. Bu araçlar kısıtlı olduğu için canlı hayvan taşıma araçlarına herkesin ulaşma imkanı olmuyor” dedi.
Ramazan Ateş
“Canlı Hayvan Taşıma Araçlarının Yaygınlaşmasını İstiyoruz”
Ramazan Ateş, uzun yıllardır çiftçilikle uğraşan ve kendini bu işe adamış biri. “İnsanlar seyahatlerinde nasıl konforlu araçlar istiyorsa aynı konforu hayvanlarımız için de istemeliyiz” diyen Ateş, hayvanların sağlıklı bir şekilde taşınmasının önemine dikkat çekerek şunları kaydediyor:
“Hayvanlarımızın rahat seyahat etmesi için genellikle 14 metrelik TIR araçlarını tercih ediyoruz. Çorum’dan Ankara’ya 22 büyükbaş hayvanı 14 m uzunluğunda TIR ile taşıdık. Kendimize ait bir aracımız olmadığı için nakliye tutarak hayvanlarımızı taşıyoruz. Yalnız; hayvanları bu araçlarla taşırken hayvan yatmasın diye onları biraz sıkıştırıyoruz. Bu tür araçlarda hayvanın çok serbest olması taşınmasını engeller. Hayvan yattığı zaman diğerlerinin altında ezilerek telef olabilir. Bu nedenle hayvanları bağlamak suretiyle taşıyabiliyoruz. Hayvanlar ister istemez korkuyor ve strese giriyor. Bizim hayvanlarımız kendine üç günde ancak gelebildi.”
“TIR’larla hayvan taşımanın maliyeti oldukça yüksek”
Hayvanlarını daha konforlu ve sağlıklı şekilde taşımak istediğini söyleyen Ateş, canlı hayvan taşıma araçlarının ülke genelinde yayılması gerektiğine vurgu yaparak sözlerini şöyle sürdürüyor: “Canlı hayvan taşıma araçlarının Türkiye’de çok kullanıldığını görmedim. Yaygın değil ve yeterince bilinmiyor. Bu tür araçlar yaygın olsa, hayvan nakliyle uğraşan kişiler bu araçları tercih etse biz de hayvanlarımızı daha konforlu araçlarla taşırız. Bu tür araçların yaygınlaşmasını istiyoruz. Normal TIR’larla hayvan taşımanın maliyeti de oldukça yüksek. Çorum’dan buraya hayvanları taşıdık. Yaklaşık 200 km bir yol için bizden 2 bin TL ücret alındı. Eğer bu araçlar kullanılsa iki çiftçi bir araya gelerek aynı ücrete daha fazla hayvanı getirme imkânımız olabilirdi. Yeter ki hayvanlarımız konforlu taşınsın fazla nakliye parası vermek gözümüze gelmez. Hayvanın zarar görmesini asla istemeyiz.”
Yusuf Gevşek
“Hayvanlarımızı Ahşap Kasa Araçlarda, Küçük Kamyonetlerde Taşıyoruz”
Amasya’da kendi çiftliklerinde yetiştirdiği 23 büyükbaş hayvanı kurban vesilesiyle Ankara’ya getiren Yusuf Gevşek, hayvanların sevkiyatında kırkayak diye tabir edilen büyük kamyon kullandığını belirtiyor.
Genellikle hayvanları sıkıştırarak taşımak zorunda kaldıklarını ifade eden Gevşek, “Hayvanlarımızı uygun olmayan şartlarda taşımayı bizler de istemiyoruz. Standart araçlara hayvanı indirmesi bir çile bindirmesi bir çile. Seyahat esnasında hayvanların kaymaması için sıkı şekilde bağlıyoruz. Uzun yol olduğu için düşme ve telef olma riski var. Sıkıca bağlanan hayvan hareket etmekte zorlanıyor ve hayvanlarımız stres oluyor. Hayvanın kendine gelmesi bir-iki günü buluyor. Bu şartlarda hayvanlarımızı taşımaya mecburuz” dedi.
“Canlı Hayvan Taşıma Aracı Yaygınlaşmalı”
İlk defa Mühye’de standartlara uygun canlı hayvan taşıma aracı gördüğüne dikkat çeken Gevşek, “Bu tür araçlar yaygın olmadığı için hayvanlarımızı ahşap kasa araçlarda, küçük kamyonetlerde taşıyoruz. Canlı hayvan taşıma aracını Amasya’da hiç görmedim. Hayvanların refahı için canlı hayvan taşıma araçlarının ülkemizde yaygınlaşmasını istiyorum. Yetkililer bu tür araçların kullanımını teşvik etmeli. Hayvanların hangi koşullarda nakledildiğini daha çok denetim ve kontrol altına alarak en uygun çözümü bizlere sunmalı” diye konuştu.
“TÜRKİYE’DE HAYVAN NAKİLLERİ ULUSLARARASI STANDARTLARA UYMUYOR”
Talat Gözet
“Hayvan Refahı, Sağlıklı Gıda Üretiminde Önemli Bir Yer Tutmakta”
Türkiye’de yapılan canlı hayvan nakillerinde, yeterli bir hayvan refahı sağlamadığı gibi uluslararası standartlara da uyulmadığı söyleyen Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Talat Gözet, hayvan nakillerinin uygun olmayan şartlarda yapıldığı durumlarda, ölümlere kadar varan sağlık problemlerinin yaşandığına dikkat çekerek, “En basit olarak, hayvanların yaşadığı stres bile et kalitesini önemli ölçüde etkilemekte” diyor.
Ülkemizin uluslararası ticareti açısından, nakillerdeki bu hayvan refahı kurallarının uygulanmasının önemine de vurgu yapan Gözet, daha fazla geciktirilmeden Hayvanların Nakilleri Sırasında Refahı ve Korunması Yönetmeliği’nin yürürlüğe konulması çağrısı yapıyor.
24.12.2011 tarihli ve 28152 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Hayvanların Nakilleri Sırasında Refahı ve Korunması Yönetmeliği” 31.12.2013 tarihinde yürürlüğe girmiştir. İlgili yönetmelikte Veterinerlere verilen görevler, sorumluluklar nelerdir?
Söz konusu yönetmelik hükümleri, hayvan nakillerinde, hayvan refahını sağlamak için, yerine getirilmesi gerekli uluslararası kuralları kapsamakta. Ve bu kurallar uyulması zorunlu kurallardır. Yönetmeliğin uygulanması, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığında görev yapan Resmi Veteriner Hekimlerin sorumluluğunda yürütülmekte. Hayvanların sağlık kontrolleri, araçların uygunluk kontrolleri, dezenfeksiyonları ve sağlık raporlarının düzenlenmesi veteriner hekimler tarafından yapılmakta.
“Yönetmeliğin Uygulanması İle İlgili Yeni Bir Erteleme Yapılmamalı”
Ülkemizde canlı hayvan taşımacılığının genel bir değerlendirmesi yapıldığında hayvanların taşınmasına yönelik nasıl bir noktadayız?
Yönetmelik 2011 yılında yayımlanmış olmasına rağmen, hayvan refahına yönelik uygulamaları ve araç standartlarını belirleyen maddelerin yürürlüğe girme tarihleri çeşitli zamanlarda yapılan yönetmelik değişiklikleri ile 31.12.2017 tarihine kadar ertelendi. Bu nedenle, ülkemizde yapılan hayvan nakilleri, yeterli bir hayvan refahı sağlamadığı gibi uluslararası standartlara da uymamakta. Ancak; bu standartlara uymak zorundayız. Bunun için, yönetmeliğin uygulanması ile ilgili yeni bir erteleme yapılmamalı.
Hayvanların taşınması için belirlenen araçların; teknik özellikleri, kapasitesi, hijyen şartları ve fiziki koşulları nasıl olmalı? Mevcut durumda nakil işlemi yapan araçlar yönetmelikte belirlenen uygulamaları ne ölçüde karşılamaktadır?
Hayvan nakillerinde kullanılacak araçlar, taşınacak hayvanların özellikleri dikkate alınarak üretilmeli. Sığır cinsi hayvanlar, atlar, koyun ve keçiler, kanatlı hayvanlar için ayrı teknik özellikler belirlenmekte. Burada amaç, her hayvana yolculuk süresince uygun ve rahat bir ortam sağlamakta. Bu gün ülkemizde, kanatlı nakillerinde ve yarış atı nakillerinde kullanılan nakil araçları bu standartları karşılamakta. Ancak, bunun dışındaki hayvanlar için kullanılan nakil araçları belirlenen standartlara uymamakta. Standartlara uygun nakil araçları, çekicilere bağlanan taşıyıcılar şeklinde oluşturulabilir.
“Hayvanların Yaşadığı Stres Bile Et Kalitesini Önemli Ölçüde Etkilemekte”
Hayvanların nakli sırasında maruz kaldığı durumlar hayvanın sağlığı üzerinde nasıl etkilere yol açmaktadır? Psikolojisi bozulan ve stres olan hayvanların etleri ne kadar sağlıklıdır?
Hayvan nakillerinin uygun olmayan şartlarda yapıldığı durumlarda, ölümlere kadar varan sağlık problemleri yaşanabiliyor. Basit olarak, hayvanların yaşadığı stres bile et kalitesini önemli ölçüde etkilemekte. Bu nedenle, nakillerdeki hayvan refahı, sağlıklı gıda üretiminde önemli bir yer tutmakta.
“Kötü Muamele Et Kalitesinin Bozulmasına Neden Olur”
Uygun olmayan şartlarda hayvanların bindirilmesi ve indirilmesinde (vurma ya da tekmeleme, elektrik şoku gibi) kısıtlanan, yasaklanan davranışlar var mı bu tür eylemler hayvan üzerinde ne tür etkiler yaratmaktadır.
Hayvan refahının en önemli kuralı; "hayvanlara kötü muamele edilemez." Bu nedenle; hayvanların araçlara bindirilmesi ve indirilmesi sırasında, vurma, tekmeleme ve elektrik şoku uygulanamaz. Ayrıca, bu uygulamalar, ette kan oturmasına, kararmalara ve et kalitesinin bozulmasına neden olur. Ve hayvanlara uygulanması yasaklanmıştır.
1.000 (Bin) TL İdari Para Cezası
Hayvanların refahı için uygun olmayan şartlarda nakil yapılması durumunda ne tür yaptırımlar, cezalar verilmektedir? Uygun olmayan koşulların önüne geçebilmek adına yapılan denetimler nelerdir? Denetimler ne sıklıkla yapılmaktadır?
Nakiller esnasında bu Yönetmelik hükümlerine uymayanlara 5996 sayılı "Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanun" çerçevesinde 1.000 (bin) TL idari para cezası uygulanmakta. Uygun olmayan koşulların önüne geçmek için ise, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yol denetimleri yapmakta, aynı zamanda, mezbaha ve kesimhanelerde görevli Resmi Veteriner Hekimler tarafından kesime gelen hayvanların hem belge kontrolleri, hem de nakillerdeki hayvan refahı şartları denetlenmekte. Bunlara da aynı cezai işlem uygulanmakta. Bu denetimler, yılın her döneminde yapılmakla birlikte, hayvan nakillerinin çok yoğun olduğu kurban döneminde en az bir ay süre ile devamlı yapılmakta.
TÜKETİCİLER KONUŞUYOR!
Etini, sütünü tükettiğimiz hayvanlar masamıza kadar geliyor gelmesine de hiç düşündünüz mü bu hayvanlar nasıl taşınıyor! Bir yerden bir yere sevk edilirken hangi süreçlerden geçiyor, nelerle karşılaşıyorlar? Ülkemizde çok büyük bir lojistik hareketine sahip olan canlı hayvan taşımacılığı, etin kalitesini ve sağlığını doğrudan etkilerken aynı zamanda fiyatlarına da yansıyan önemli bir süreç olarak karşımıza çıkıyor.
Vatandaş tükettiği etin kalitesine ve fiyatına etki eden canlı hayvan lojistiğine yönelik neler düşünüyor? Vatandaşa göre hayvanların taşınması hangi koşullara bağlı yapılmalı? Hayvanı taşırken kullanılan araçların yapısı ve kapasitesi nasıl olmalı? Bütün bu soruların cevapları dosyamızda…
Ceren Erten
“Psikolojisi Bozuk Olan Hayvanın Eti de Organları da Sağlıklı Olmaz”
Tüketicilerin her şeyden önce bilinçli olması gerektiğine dikkat çeken Ceren Erten, tüketici olarak etlerin kaliteli ve sağlıklı olmasını isterken, bunun yanında bir hayvan sever olarak hayvanların daha güzel şartlarda taşınmasını istiyor. “Etlerin sağlığa uygun tesislerde kesilip paketlenmesi ne kadar önemliyse bu hayvanların eziyetsiz bir şekilde taşınması da o kadar önemli” diyen Erten, hayvanların ömrü boyunca sağlıklı bir şekilde yaşamasının gerekli olduğunu söylüyor.
“Hayvanlar İlkel Koşullarla Taşınıyor”
Erten, “Hayvan sever biri olarak bu canlıların psikolojisinin bozuk olmasını istemem. Bir hayvanın yaşamı boyunca refah için de yaşamasını temin etmeliyiz. Bu hayvanların lojistiği için de geçerli. Hayvanın psikolojisini bozmadan, hayvanların nakil edilmesi gerekiyor. Ruh sağlığı bozulan, stresli bir hayvanın eti ne kadar sağlıklı olabilir ki? Psikolojisi bozuk olan hayvanın organları da sağlıklı olmaz. Ankara-İstanbul otoyolunda hayvan taşıyan araçları sık sık görüyoruz ve dışarıdan bakan biri olarak gördüğüm manzara hiç iç açıcı değil. Aracın yanları çadırla kapatılmış, hayvanlar ilkel koşullarla taşınıyor. Hayvanlar üst üste yüklenmiş götürülüyor. Küçük bir kaza yaşandığında ya da ani bir fren esnasında da bu hayvanlar telef oluyor. Kaza yaşanmasa dahi hayvanların tıkış tıkış doldurulup taşınmasını doğru bulmuyorum. Bu hayvanların bir yerlerinde muhakkak sorun çıkıyor. Çiftçiler bir seferde daha fazla hayvan taşımak adına bu canlılara eziyet etmemeli, bu iş için uygun ve kendilerine de faydası olacak araçları tercih etmeli” diyor.
Anibal Can Sunguroğlu
“Kaliteli ve Sağlıklı Üretilmiş Et Tüketmek Hakkımız”
Hayvanın bedeninin sağlıklı olmasının yanında ruh sağlığı da çok önemli diyen Anibal Can Sunguroğlu, hayvanların eziyet çekmeden taşınması gerektiğini ifade ederek hayvanlara saygı gösterilmesi gerektiğini savunuyor.
Özellikle kurban döneminde hayvanların çektiği çileye işaret eden Sunguroğlu, “Hayvanları almışlar rast gele aracın içine doldurmuşlar. Bu hayvanlar zaten uzak yerlerden geliyor ve yeterince eziyet görüyorken bir de üst üste taşınmasını bir tüketici olarak kabul etmiyorum. Hayvanların canlarına zarar verecek, onların psikolojisini bozacak her türlü iş ve işlemden kaçınılmalı. Bu işin ticaretini yapan insanlar, hayvanın konforlu şekilde taşınmasına imkan tanıyan araçları tercih etmeli. Böylelikle hem hayvanlar sağlıklı olur hem de etleri. Vatandaş olarak kaliteli ve sağlıklı üretilmiş etleri tüketmek hakkımız. Söz konusu insan sağlığıysa öncelikle devletin denetimleri sıkı şekilde yapması gerekiyor. Ülkemizde canlı hayvan taşıma araçlarının yaygınlaşması için ilgili kişilerin de bu araçlara rağbet etmesi lazım. Tüketicilerin bilinçli olmasını önemsiyorum. Bizler iyi olanı, kaliteli olanı talep ettikçe standartlar kendiliğinden yükselecektir. Çok sık olmasa da yollarda özel üretilmiş canlı hayvan taşıma araçlarına denk geliyoruz. Tüm çiftçiler, doğru araçlarla hayvanlarını taşımalı. En büyük sorumluluk çiftçilerimizin” diyor.
Ayşegül Arıkan
“Hayvanlar Her Şeyden Önce Birer Can Taşıyor”
Ülkemizde hayvanların sağlıklı koşullar altında taşınmadığını ifade eden Ayşegül Arıkan, olumsuz her türlü koşulun hayvanın sağlığına doğrudan etki ettiğini söylüyor. Canlı hayvanların en iyi şekilde taşınması ve korunması gerektiğini belirten Arıkan, “Bu hayvanlar her şeyden önce birer can taşıyor. Onlar ne kadar sağlıklı olursa bizler de o kadar temiz ve sağlıklı etler tüketiriz. Et fiyatları zaten cep yakıyor. Bir de taşıma maliyetlerinin et fiyatlarına yansıması bizleri de zor durumda bırakıyor. Et almakta zorlanıyoruz. Ülkemizde canlı hayvan taşımacılığına uygun, özel araçlar üretiliyorsa mutlaka bu araçların tercih edilmesini istiyorum ve destekliyorum. Bir vatandaş olarak ilgili makamlardan bu işin takipçisi olmalarını talep ediyorum” diyor.
İlhan Macit
“Hayvan Taşımacılığı Kara Düzen Yapılmaktan Çıkarılmalı”
Bir tüketici olarak hayvan taşımacılığında şoförlüğün önemine dikkat çeken İlhan Macit, canlı hayvanları taşıyan araçların teknik olarak gelişmiş olması gerektiğini söylüyor.
Macit, “ Bir tüketici olarak yediğimiz etin; kaliteli, taze ve sağlıklı olmasını elbette ki istiyoruz. Etin kalitesini, düşürecek her türlü olumsuz koşulun ortadan kaldırılması gerekiyor. Etin kalitesine, fiyatına olumsuz bir etki eden ne varsa tespit edilmeli ve en ideal şekilde çözüme kavuşturulmalıdır. Canlı hayvan taşımacılığını 1986 yılına kadar yaptım. 31 yıldır bu işi yapmıyorum; ancak yakından takip ediyorum. Benim gördüğüm kadarıyla yıllar önce yapılan ilkel taşıma yöntemleri, günümüzde de sürüyor. Bunların önüne geçilmezse Türkiye hayvancılık sektöründe geri kalacak. 6 metrelik bir araca kapasitesinden fazla hayvan yüklendiği zaman hayvan mahvolur, bu da ister istemez ete yansır. Bir vatandaş olarak hayvanların uygun araçlarla, eziyet görmeden taşınmasını istiyorum. Yetkili kişiler daha fazla denetim yaparak bu işi kontrol altına almalı. Devletin canlı hayvan taşımacılığına uygun araçların kullanımını yaygınlaştırması gerekiyor. Veterinerlerin özellikle bu konulara dikkat etmesi lazım. Veterinerler, uygun olmayan araçlarla hayvan taşımacılığının yapılmasına izin vermemeli. Hem hayvanının sağlığı için hem de insanların sağlığını korumak adına hayvan taşımacılığı kara düzen yapılmaktan çıkarılmalı. Bu sistemin işleyişine bir yerde dur denilmeli. Belirli standartlara ulaşılırsa hepimiz kazanırız” diyor.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |