Başkan Ünsal, 1997 yılında kurulan kooperatifle ilgili bizleri; “Kooperatifimiz 22 yıl önce kurulmuş. Öncesinde dedelerimiz develer ile nakliyecilik yaparmış. Bizler şimdi 10 teker ve kırkayak kamyonlarımız ile mesleğimizi yapıyoruz. Kooperatifimizin 96 aracı var. Yüzde 80 oranında kedi, köpek maması taşıyoruz. Mamaların ham maddesi olan buğday ve mısır bu bölgede yetişiyor. Sürekli İstanbul’a; aynı zamanda Türkiye genelinde de Erzurum, Antep ve Adana’ya gidiyoruz.” şeklinde bilgilendiriyor.
“Pandemi Süreci Normale Döndü; Şimdi de Mazot Fiyatları Yükseldi”
Araç fiyatlarındaki artışa ve mazot fiyatlarının yüksek oluşuna ilişkin görüşlerini dile getiren Ünsal; “150 bin liralık araçlar 250 bin lira oldu. Şu an araçların fiyatları arttığı için ikinci el araçlara yaklaşılmıyor. Biz çoğunlukla İstanbul’a çalışıyoruz. Bu da köprü, otoban ve akaryakıt demek oluyor. Pandemi döneminde kimse yollarda değilken mazot ucuzladı. Pandemi süreci normale döndü; şimdi de mazot fiyatları yükseldi. Mazot yükselirse bizim aldığımız fiyatlar sabit kalıyor. Mazot düşerse fiyatlarımız da taban fiyata düşüyor. 96 üyemiz ile kendimize göre standart bir fiyatlandırmamız var; fakat ortama göre ayarlamaya çalışıyoruz. Ancak fiyatlara genel bakmak lazım. Bizim işlerimiz iyi olsa ne olur; sektör olarak kötü durumdayız. Bizler bu durumdan mutlu değiliz.” diyor.
“Biz Kime Dert Anlatacağımızı Şaşırdık”
HGS cezasından dolayı yaşanılan sorunları anlatarak; çoğu sürücünün bu durumdan mağdur olduğunu öne süren Ünsal, “Benim aracım HGS’den geçti. Bana da 125 liralık ceza geldi. Otobandan geçtikten sonra unutmuşum. 125 liralık ceza için bin 250 lira ödedim. Limitim 150 liraydı; yükselttim. Ceza tabii ki olabilir; fakat 10 katı ceza çok fazla. Cezanın farkına varıp ödemezsem 15 gün sonra 10 katını ödüyorum. Türkiye genelinde çok fazla mağdur olan insan var. Otobanlar, yollar hep özelleşti. Bu nedenle biz de kime dert anlatacağımızı şaşırdık.” şeklinde anlatıyor.
“9 Saat Yola Gitmek Sağlıklı Olur; Fakat Bu Uygulamanın Altyapısı Yok”
Takograf konusuna değinen Ünsal, uygulamada birçok defa değişlik yapıldığı belirtirken; “Bu meslek benim baba mesleğim. Mesleği yapmaya 12 yaşında başladım. Önce 98’e uyumlu takograf çıkardılar. Eskiden çalışma karnesi ile geliyorduk. Sonra 98’e uyumlu takografı; ondan sonra dijital takografı çıkardılar. Şimdi de elektronik takograf çıktı. Sayamadığımız kaç tane uygulama.” diyor ve ekliyor, “Ben takaografı 2 bin 300 liraya aldım. Esasında bu çok güzel bir sistem; Avrupa’da bu sistem var. 9 saat yola gitmek sağlıklı olur; fakat Türkiye’de bu uygulamanın altyapısı yok. Bundan dolayı da mağdur oluyoruz. İstanbul’a şoförüm gidiyor; ama bu uygulama ile 9 saatte şoför gidip gelemez. Bir de 24 saatte, 11 saat mola vermemizi istiyorlar. 11 saat yatsak biz bu işi nasıl yapacağız.” “Kooperatifimizde Hala Tuşlu Telefon Kullanan Arkadaşlarımız Var ”
U-ETDS’ye yönelik değerlendirmelerde de bulunan Ünsal; “Benim kamyoncum akıllı telefon kullanmayı bilmiyor. Kooperatifimizde hala tuşlu telefon kullanan arkadaşlarımız var. Onlar nasıl yük bildirimi yapacak. Aslında bu veri bildirimini fabrikalar mail yoluyla yapabilir. Biz irsaliyemizi aldığımız zaman ‘Şu plakalı araç İstanbul Esenyurt’a gidiyor’ şeklinde bildirebilirler. Zaten şoför malı teslim alınca telefonunu ve ismini yazıp imzalıyor. Bu durumda ne yapılacak bilmiyoruz.” diyor.
Başkan Ünsal, kaskonun yüksek maliyetli olduğuna ve çok fazla vergi ödediklerine değinerek şunları dile getiriyor; “ Bizim sistemimiz değişti, kestiğimiz faturaya göre vergi çıkıyor. Mesela, ben 20 binlik fatura kesiyorum; aylık yüzde 18’ini vergi olarak devlete veriyorum. Bu işin cazip yanı nerede kaldı. Faturasız işe giden benim kadar devlete vergi vermiyor; bunların önüne geçilmiyor. Ayrıca yılda 2 defa bandrol alıyoruz. Trafik sigortası ve kasko yapıyoruz. Bunların hepsi bizlere ayrı ayrı dert oluyor. Önceden bu kasko ve sigorta paraları uygun rakamlardı. Şimdi kasko ya da trafik sigortası gelir de günü geçer diye aklımız çıkıyor. Ben aracıma 4 bin liraya kasko yaptırdım. Bunların önceden az maliyeti olurdu; çok artış oldu.”
“Örgütlenerek Tek Yumruk Olabilsek Her Dediğimiz Olur”
Başkan Ünsal, kooperatiflerin örgütlenmesi gerektiğine vurgu yapıyor. Ayrıca birlik olmanın önemini ve Merkez Birlik çatısı altında neden toplanamadıklarını da şu sözlerle belirtiyor; “Örgütlenerek tek yumruk olabilsek her dediğimiz olur. Mesela, Manisa Salihli’den ‘mazot 3 buçuk lira olacak; hiçbir kamyoncu marşa basmayacak’ diyeceğiz. Hepimiz uyguladığımızda her şey durur. 2 gün İstanbul’a, Ankara’ya; meyve, sebze gitmesin, bu mesleğin kıymetini anlarlar. Ancak bizim başımız yok. Merkez Birliğinin de bu konuda hiçbir faydası olmuyor. Üzülerek söylüyorum; kamyoncu camiasında dayanışma yok. Antalya’ya çağırdılar, gittim. Ben 5 yıldır kooperatif başkanıyım. Bir kez gittim, sonra bir daha da gitmedim. Herkes bizden bir şeyler bekliyor. Bu işi yapamıyorlar.”
Son olarak, devletin kooperatiflerle ilgilenmesini beklediklerini belirten Ünsal, “ ‘Devlet bize biraz daha farklı baksın’ istiyoruz; maalesef olmuyor. Bizim işlerimiz güzel; fakat sadece bizimle olmaz. Türkiye genelinde iyi olmalı. Bir tek kendimiz için değil; tüm sektör iyi şekilde çalışmak istiyoruz.” açıklamasında bulunuyor.
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
|
|
|
||||||||||||||||||||
|
|
|
||||||||||||||||||||
|
|
|
||||||||||||||||||||