“Türkiye Kaplamaya Tedirgin Bakma Aşamasını Çoktan Aştı”

Lastik kaplama teknolojileri konusunda deneyimi ile ön plana çıkan Tatkap, bu deneyimini nakliye sektörü ile paylaşıyor. “Uzun yıllardır bizimle çalışan uluslararası nakliye firmaları “frigofrik” veya “normal kasalı” ayırt etmeden tüm araçlarında kaplama lastik kullanmaktadır.” diyen Gökçe Şenocak, bize Tatkap’ın kaplama teknolojisini anlattı.     
Tatkap’ın lastik kaplama teknolojisini detaylı olarak anlatır mısınız?
 
Soğuk lastik kaplama teknolojisi Dünya’nın her yerine hemen hemen aynıdır. Türkiye’de Tatkap’ı diğer kaplama işletmelerinden farklı kılan bu teknolojideki süreç uygulamalarıdır. Lastik kaplamanın en önemli işlemlerinden biri olan lastik raspalama işlemini tam otomatik makinalarla yapmaktayız. Sadece bu makine küçük bir kaplama atölyesi değerindedir.
 
Raspalama işlemi oldukça önemli ve lastiğin kaplandıktan sonraki ömrünü direkt etkileyen bir işlemdir. Yine kaplamanın önemli malzemelerinden biri olan ve eski lastik ile yeni sırt kauçuğunu kimyasal olarak biri birine bağlayan kuşingam, Tatkap’ta el değmeden otomatik ekstrüzyon ile lastiğin üzerine uygulanmaktadır.
 
Tabi bu uygulamaları yıllardır operatör değiştirmeden tecrübeli elemanlarımızla yapmak Tatkap’a mutlaka ki artı bir avantaj getirmektedir.
 
Yıllık lastik kaplama miktarınız nedir?
 
Yıllık lastik kaplama miktarımız ortalama 30.000 adettir. Bu adetlere, çok yeni iken yara almış ve sadece kaplamacıların tamir edebileceği tamir adetleri dâhil değildir.
 
Lastik kaplama konusunda sektör temsilcilerinde nasıl bir algı var?
 
Aslında Türkiye kaplamaya tedirgin bakma aşamasını çoktan aşmış bulunuyor. Uzun yıllardır bizimle çalışan uluslararası nakliye firmaları “frigofrik” veya “normal kasalı” ayırt etmeden tüm araçlarında kaplama lastik kullanmaktadır. Tabi uluslararası nakliye firmaları da artık bu konuda oldukça bilinçli olduğundan, lastiklerini kaplanamaz duruma gelmeden önce kaplanmak üzere Tatkap’a gönderiyorlar.
 
Türkiye’de lastik kaplama konusunda nasıl yol alınıyor?
 
2012 yılına kadar, bir kaplama tesisine yatırım yapacak imkânı bulan firmalar gerekli makine ve ekipmanı satın alıp kaplama tesisi kuruyordu. Şimdi yine bu imkâna sahipler. Ancak 2012 yılından sonra bu o kadar kolay olmuyor. Çünkü 2012 yılında Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının AET kuralları çerçevesinde zorunlu kıldığı ve lastik kaplamaya mahsus olan ECE 109 Regülasyonu çerçevesinde sertifika almayan ya da alamayan işletmeler artık kaplama yapamayacak. Bu sertifikayı alan kaplamacı sayısı 2013 yılı sonunda 17 idi.
 
Lastik kaplama konusunda sektörde yaşanan sıkıntılar nelerdir?
 
Lastik Kaplama konusunda en büyük sıkıntılardan biri Türkiye’de karkas ticaretinin olmayışıdır. Bilinçli firmalar kendi lastiğini kaplattığından, Karkas ticareti yasak olduğundan ve bireysel kullanıcıların büyük çoğunluğu lastiğini kaplanamaz duruma gelene kadar kullandığından dolayı Türkiye’de kaplama oranları Avrupa ve Amerika’ya göre düşük kalmıştır. ECE 109 R sertifika zorunluluğundan sonra kaplamacı sayısının azalacağı fakat kaplama oranlarının yükseleceği kanaatindeyiz.
 
Lastik kaplama tüketiciye ne kadar fiyat avantajı sağlıyor?
 
Kaplama Lastik son kullanıcıya yeni lastiğin en az yarısı kadar veya daha fazla bir avantaj sağlamaktadır. Aynı lastiğin ikinci ve hatta üçüncü defa kaplanması (ki biz bunu kendi tesisimizde sıkça yapıyoruz) bu avantajı kullanıcı lehine pozitif yönde arttırmaktadır.
 
Lastik kaplama markaya nasıl bir avantaj sağlıyor?
İlk olarak bir markanın kaplanabiliyor olması yeni lastik üreticileri tarafından çok önemli. Hatta yeni lastik üreticileri lastiğin reklamını yaparken “defalarca kaplanabilirliğini” ön plana çıkarırlar. Zaten yeni lastik firmalarının birçoğu kendi kaplama sistemlerini ve bayi ağlarını da kurmuş durumdalar. Kaplama sistemlerini de kullanarak pazardan alacakları payı büyütmeye çalışırlar. Bunun için değişik özendirme uygulamaları yaparlar.
 
Kaliteli bir kaplama sırt kauçuğu kullanılarak yapılan ve tüm işlemleri hatasız uygulanan bir kaplama lastik en az yeni lastik kadar, hatta bazen yeni lastikten daha fazla kilometre performansı sağlar. Bunu teknolojik olarak açıklamak ta mümkün olup, bu ayrı bir konu olarak anlatılabilir.