Mercedes-Benz Türk, 13. Uluslararası Geri Dönüşüm, Çevre Teknolojileri ve Atık Yönetimi Fuarı’nda BlueTec® Euro 6 motor teknolojisinin kullanıldığı yeni Mercedes-Benz kamyonları Atego 1621 ve Arocs 2032 ürünlerini tanıttı. Mercedes-Benz Türk Kamyon Ürün Yönetimi Kısım Müdürü Cüneyt Uslu, en güncel teknolojik ürünlerinin özelliklerini Kamyonum’la paylaştı.
Katı atık yönetimi alanında da en uygun ve en iyi araçları Mercedes-Benz’in ürettiğini ifade eden Cüneyt Uslu, Mercedes-Benz kamyonların her alanda müşteri beklentilerinin ötesine geçtiğini söyledi.
REW Fuarına yönelik kısa bir değerlendirme yapar mısınız?
Mercedes-Benz olarak bir önceki fuara da katılmıştık. Bu fuar, ilk izlenimlerime göre geçen seferki fuara göre biraz daha küçülmüş. Kamyon pazarı da yine bu sene yarı yarıya indi aslında. 2017’de beklenen seviyelerde gidiyor. Referandumun da bunda etkisi olduğunu düşünüyorum. Fuarı da bu açıdan değerlendiriyorum. Geçen yılın yansıması gibi görüyorum. Ağır vasıta üreticisi olarak çöp kamyonu olsun, süpürge kamyonu olsun özel hizmet için ürettiğimiz bir takım araçlarımız mevcut; ancak bunların çok daha dışında da bu fuarın ayrı bir dünyası daha var. Çöplerin insan sağlığına etkileri, asbestin akciğereler nasıl yapıştığını ve temiz bir çevrenin olmazsa olmazları genişçe ele alınıyor. Çevre, bizim için, dünya için özellikle de çocuklarımız için çok önemli bir konu. Biz işin kamyon tarafındayız ama; burada çevreye atıkların daha az atılması, atılanlarında doğaya zararsız hale getirilmesi ile ilgili bambaşka ekipman üreticilerini görüyoruz. Bir takım firmalar bu alanda çalışmalarını hızlandırmışlar.
İki Ton Daha Hafif
Mercedes-Benz Türk olarak ürettiğiniz özel uygulamalı araçların özellikleri ve öne çıkan yönleri neler?
Katı atık yönetimi alanında da en uygun ve en iyi ürünleri Mercedes-Benz üretiyor. Bizim araçlarımız, her alanda müşteri beklentilerinin ötesine geçen ürünlerdir. Bu alanda üretilen araçlarda hafiflik çok önemli. Çöp arabaları dar sokaklara giren araçlar olduğundan, bu ürünlerde manevra kabiliyeti yüksek olmalı. Yeni Mercedes-Benz kamyonları Atego 1621 ve Arocs 2032 küçük aks mesafeli ve bu işler için en uygun araç olma özelliğini taşıyor. Euro 5 motorda 18 tonluk bir aracımız vardı. Şimdi ise iki ton daha hafif bir araçla aynı kapasiteye sahip yeni araçlar ürettik. Yeni araçlarımız ayrıca müşterilerimize fiyat avantajı da sağlıyor. Yeni ATEGO bir önceki seriden daha küçük ve daha ucuz. Euro 5’e göre yeni ATEGO artırılmış manevra kabiliyetine sahip. Ayrıca çöp paketi dediğimiz bir takım özel araçlarımız var. Çöp üst yapıcılarının kullanımına uygun PTO, Parametrelenebilir özel modül (PSM) ve TS EN 1501 standardına uygun arka basamakta personel varsa geri manevrayı engelleyen ve araç hızını 30 km/h hızı aşmamasını sağlayan özel kodu çöp paketlerimizde standartlaştırmış haldeyiz. Müşterilerimiz istemese dahi onlar adına işlerini bizler düşünüyoruz. Hem de kanuni zorunlulukları sağlamış oluyoruz. Bizim araçlarımız üstün özelliklerinin yanında bir de özel ihtiyaçlara cevap verebiliyor. Müşteri de bunları görerek ürünümüzü takdir ediyor. Bugün pazar payı dahil, hangi açıdan bakarsanız bakın müşteri işine uygun aracı Mercedes-Benz’de bulacağını biliyor. Bütün bunlar birleşince Mercedes-Benz’den başka doğru seçim kalmıyor.
Minimum Yakıt Tüketimi
Özel uygulamalardan bahsettiniz. Ürünün hafifliğinden, artırılmış güvenlik özelliklerinden söz ettiniz. Araçlarınız çevresel temizlik alanında hizmet veren ürünler olduğu için bu araçların çevreye olan duyarlılığı yüksek mi?
Bu konu bağlamında çöp araçlarından ziyade bütün araçlarımızda Mercedes-Benz’in patentli, çevre dostu BlueTec® Euro 6 motor teknolojisi kullanılmaktadır. BlueTec® teknolojisi, egzozdan çıkan çevreye zararlı gazların kanunun ön gördüğü ölçüde en aza indirgenmesini ve azalmasını sağlayan bir sistem. Burada bizim iki prosesimiz var. Birincisi; Selective Catalytic Reduction (SCR) dediğimiz tamamen egzozda gerçekleşen birtakım kimyasalların su ile azot bileşenlerine dönüşerek egzozdan çıkmadan önce çevreye zararsız hale getirilmesini sağlayan sistemdir. İkincisi de Exhaust Gas Recirculation dediğimiz egzoz gazının bir kez daha yanmasını ve çevreye daha az zarar vermesini sağlayan EGR sistemidir. Bu iki teknolojiyi en uygun oranda bir araya getiren Mercedes-Benz, bunu yaparken yakıt tüketimini de minimum seviyeye getirmektedir. Yakıt tüketimi konusuna Türkiye’de bakış açısı biraz daha farklılık gösteriyor. Yakıt tüketimin az olmasının sadece müşteriye maddi bir fayda sağladığına inanılıyor. Hâlbuki bir aracın yakıt tüketimi ne kadar az ise yanma verimi de o kadar yüksek, çevreye verdiği zarar da o oranda azdır. Mercedes-Benz, Euro 6 emisyon koşullarının sağlanması, daha az yakan ve çevreye daha az zarar veren bir araç olması sadece süpürge ve çöp araçlarıyla ilgili değil; portföyündeki tüm araçlarıyla çevreye en az zarar veren araçlar olması yönüyle de ön plana çıkıyor.
“Bu Ürünümüze Çok Güveniyoruz Ve Bu Üründe Çok İddialıyız”
Mercedes-Benz özel uygulamalı araçları olan süpürge ve çöp araçlarında nasıl bir pazar konumuna sahip?
Bizim araçlarımızın üstün özellikleri Euro 5’ten beri biliniyor. Euro 6 araçlarda bu özellikler daha da üstün hale getirildi. ATEGO 1621, aynı tonajı daha küçük ve hafif bir araçla taşır hale geldi. ATEGO 1621, 16 tonluk ve 210 beygirlik bir araç. Pazarda bu aracın karşına çıkan 18 tonluk bir araç var. Araçların bir tanesinin boş ağırlığı 6.000 kg’de iken diğeri 4.000 kg civarında. Bir kere rakibimiz iki ton fazladan demir taşıyor. Biz o iki tonu da çöp olarak taşıyoruz. Bu açıdan bakıldığında belli bir miktar çöpü taşırken aracın kantar ağırlığı iki ton daha hafif geliyor. 2 ton daha hafif araç demek çevreye daha az zararla daha çok yük taşımak demektir. Ticari açıdan da bu kapasite kullanımı önemli bir avantaj sağlıyor. Müşteriler de bu avantajı gördüğü için bizi tercih ediyor. ATEGO 1621 üzerinde oldukça çok çalışıldı. Türkiye’de ATEGO 1621 muadilinde bir araç piyasada henüz yok. Bu ürünümüze çok güveniyoruz ve bu üründe çok iddialıyız.
“Başarımız Tesadüf Değil”
ATEGO 1621 üzerinde oldukça çok çalıştığınızı söylediniz. Bu ürün ortaya çıkarken müşteri taleplerine göre mi oluşturuldu? Ar-Ge çalışmaları ve mühendislik çalışmalarının dışında ürün geliştirilirken pazarın beklentileri talepleri ne yönde oluyor? Ürün geliştirme sürecinden bahseder misiniz?
Otobüs ve kamyondan sorumlu çok büyük bir Ar-Ge merkezimiz var. Avrupa’ya da buradan hizmet veriliyor. Avrupa’nın birtakım komponent sorumluluğu Türkiye’ye gelmiş durumda. Ar-Ge mühendislerimiz hizmet verirken testleri birebir yerinde yapıyorlar. Örneğin; soğuk hava testleri Erzurum’da yapılıyorsa, uzun ve bozuk yol testleri, bozuk yollu bölgelerde yapılıyor. Araçlar test edilirken müşterilerden her zaman geri bildirim alınıyor. Bunun ötesinde tasarım sonrası satış kısmında da müşteriler ile fikir alışverişinde bulunularak ilerliyoruz. Biz, bir ürünü en baştan itibaren yüzde yüz doğru yapmaya çalışıyoruz. Ürünlerimiz yol şartlarında da en ideal hale geliyor. Mercedes-Benz kamyonları 2001’den beri son 15 yılda müşteri ve pazar ihtiyaçlarına tamamen uygun hale getirildi. Euro 6’da bu araçların sadece Euro 6 adaptasyonu yapıldı. Başarı tesadüf olmuyor. Bütün bu aşamalar üst üste koyularak yapılmasıyla elde ediliyor. Pazar sabit bir yapıda olmuyor, değişkenler var. Bu değişkenleri de her zaman sıkı şekilde takip ederek başarı yakalanıyor.
ATEGO 1621 pazarda satışa sunuldu mu? Ürüne talep yoğunluğu ne durumda ve ürünle ilgili geri dönüşler nasıl olmaktadır?
Ürünümüzün satışına başladık. Ürünümüzle ilgili geri dönüşleri dinlemeye başladık. Müşterilerden şu ana kadar bir şikayet gelmedi. Aksine ürünü alan müşterilerden çok büyük bir memnuniyet var. Genel kamyon pazarında şu aşamada yoğun bir talepten söz etmek mümkün değil. İçinde bulunduğumuz ekonomik göstergelerin ışığında kamyon satışları 2015 ve 2016 seviyelerinde gitmiyor. Türkiye’de kamyon pazarının 40 binli adetlere eriştiği yılları konuşacak olursak, geçtiğimiz sene 20 bin bandında kamyon satışının gerçekleşmiş olması sadece ATEGO 1621’e değil; tüm kamyon pazarında yoğun bir talebin varlığından bahsetmemizi pek mümkün kılmıyor.
“Branşlaşma Trendinin Başını Çekiyoruz”
Mercedes-Benz olarak, kamyonda müşterinin özel ihtiyaçlarına, özel çözümler sunmaya çalışıyoruz. Dünyadaki trendlere baktığımızda da bu şekilde bir eğilim söz konusu. Ana firmamız Daimler de süreci bu şekilde yorumluyor. Eskiden kamyon imal edildiğinde bir prototip yapılır ve ortaya konurdu. Bu ürün katlanarak çoğalırdı. Kamyonda artık o kadar çok branşlaşma oldu ki biz de artık her işe özel ürün geliştirerek bu branşlaşma trendine de uyuyoruz. Hatta bu branşlaşma trendinin başını çekiyoruz. Müşterilerimiz de herhangi bir kamyon değil, Mercedes-Benz aldıklarında kendi işlerine özel bir araç aldıklarını görüyor ve kolaylıkla işlerini yapıyorlar. Müşterimiz “ bu araç tam da işime göre” dediği zaman bununla gurur duyuyoruz. Pazarın değişen dinamiklerine uyum sağlayarak, sürekli iyileştirme prosesimizi uyguluyoruz. Yol kamyonları, inşaat kamyonları, madenlere özel araçlar, çöp ve süpürme araçları gibi her işe uygun farklı farklı araçlarımız var. Mesela; inşaat grubunda çeşit çeşit araçlarımız var. 3. Havalimanı’na gidip gördüğünüz de yüzlerce kamyonumuz var ve bunu gururla söylüyoruz. Çöp ve süpürme işlemi de yine aynı şekilde piyasada yüzlerde hizmet veren aracımız var.
“Yatırımlarıyla Türkiye’nin Önde Gelen Kamyon Firmasıyız”
2016’da kamyon pazarının 20 binli adetlere kadar düştüğünü ifade ettiniz. 2017 ve sonrası için bir değerlendirme yaptığınızda kamyon sektörünü nasıl bir pazar ve gelecek bekliyor?
Aynı değerlendirmeleri 2009’da pazar biraz daraldığında da yapmıştık. 7 yılda bir kamyon pazarında bir daralma oluyor diyebilirim. 2009’dan önceki dönemde de 2001 krizi yaşanmıştı. Sanki işler yedi yılda bir kötüye gidiyor gibi enteresan bir döngü söz konusu. O zamanda aynı şeyi söylemiştim şimdi de aynı şeyi söylemek istiyorum. İlerisi daha aydınlık, daha güzel günlere doğru gidiyor. Sadece içinden geçmiş olduğumuz bir takım referandum gibi seçim süreçleri var. Ekonomik olarak bazı göstergelerin Euro ve Dolar bazında bazı planların biraz daha aşağıda seyrettiği bir dönem var. Mercedes-Benz olarak iyi olacağına inanıyoruz. Yatırımlarıyla Türkiye’nin önde gelen kamyon firmasıyız. CEO’muz da bunu sürekli ifade ederek “Biz yatırımlarımızı artırarak, hız vererek devam ediyoruz” diyor. Daimler’in Türkiye’ye olan güveni ve yatırımları bir güven ortamı oluşturuyor. Mercedes-Benz köklü geçmişe sahip bir firma olduğundan yatırım yaptığında müşterilerimiz de güven duygusu ile hareket ediyor. Bugüne kadar yüzümüzü kara çıkarmadılar. Biraz daha zamana ihtiyaç olacağını ve sonunda da her şeyin düzeleceğini düşünüyoruz.
Özel uygulamalı ürünlerinizde yedek parça ve servis hizmeti noktasında müşteriye nasıl bir kolaylık sağlanıyor? Satış sonrası hizmetlerde müşteriye sunulan avantajlarınız neler?
Aracın yolda durmaması için gerekli olan tüm parça ve ekipmanlarımız her ürün grubu için standarttır. Yedek parça depomuz Türkiye’nin en büyük yedek parça deposu olma özelliğini taşıyor. ‘Ben Almanya’dan parça bekliyorum’ durumu asla söz konusu olmuyor.