VIAB Turbo Retarder Kavrama nedir?
VIAB Turbo Retarder Kavrama, tek bir gövde içerisinde turbo kavrama ve retarder ürünlerini aynı anda sunan, Voith’in en özel ürünlerinden birisidir. VIAB sayesinde zorlu arazi koşulları ve 250 tona kadar yüklerde herhangi bir aşınma olmaksızın kalkış, frenleme, çok hassas ve yavaş manevralar mümkün olmaktadır. Sistem, rakip tork konvertörlü kavrama sistemleriyle kıyaslandığında, kompaktlığı, hafifliği ve verimliliğiyle öne çıkmaktadır. Tam yük altında, yoğun manevralar, engebeli araziler ve aşırı eğimlerde dur-kalk manevraları gerçekleştirirken bile, sistemde aşırı ısınma kaynaklı problemler yaşanmamaktadır.
Güçlü kalkışın yanı sıra, VIAB güvenli frenlemeyi de garanti altına almaktadır. Turbo Retarder Kavrama, sektörde normalde birbirinden ayrı olarak görülen iki konseptin birlikte başarıyla çalıştığı bir üründür: Kalkışlarda ve yavaşlamalarda hidrodinamiğin avantajları ile mekanik yürüyen aksamın yüksek verimliliğini bir arada sunar.
VIAB, yüksek sürüş konforunu da garanti altına almaktadır. Tek yapmanız gereken, ayaklarınızı yere koymak ve konforun keyfini sürmek… Sadece retarder kolunu çekerek aracın güvenli ve aşınmasız bir şekilde yavaşlamasının tadını çıkarabilirsiniz.
Aşınmasız Kalkış ve Frenlemede Yeni Standart!
VIAB, entegre aşınmasız kalkış ve fren sistemi:
Voith mekanik yürüyen aksamların yüksek verimliliği ile hidrodinamik sistemlerin avantajlarını bir araya getiriyor. Ağır yük taşımacılığında, maden ocaklarında, büyük şantiyelerde, mobil vinç ve özel araçlarda, VIAB sayesinde kalkışlar ve hassas manevralar çok konforlu ve risksizdir. VIAB aynı zamanda güçlü bir birincil retarder özelliğini de barındırmaktadır.
Çalışma şekli
Kalkış sırasında güç, hidrodinamik devre üzerinden bir pervane ve bir türbin pervanesi ve bir tek yönlü kavrama ile şanzımana doğru aktarılır. Geleneksel bir kuru kavrama devreye paralel olarak kilitleme amaçlı olarak yerleştirilmiştir. Frenleme sırasında türbin pervanesi türbin freni ile sabitlenerek çok verimli bir birinci retarder olarak çalıştırılır. Ürünün karakteristikleri hidrodinamik devre içerisindeki yağ miktarı ayarlanarak sarsıntısız olarak değiştirilebilmektedir.
Kullanıcılar için Avantajları
• Hassas hidrodinamik kalkış ve manevralar sayesinde yüksek konfor
• Aşınmasız tork aktarımı ve ısı dengesi sayesinde en ağır yüklerde, sık dur-kalklarda, uzun süren zorlu manevralar ve aşırı düşük hızlarda bile azami araç kullanılabilirliği
• Düşük motor devirlerinde bile azami çekişle kalkış
• Çekiş limitine kadar motor torkunun tümüyle kullanımı
• Aşınmasız sürüş – Kuru kavramanın ömründe çok ciddi artış – Kalkışlarda çekiş kuvvetinin erken bir vites değişikliğiyle sekteye uğramaması için daha yüksek viteste kalkış imkanı (özellikle gevşek zeminlerde) – Daha düşük aks oranları imkanı (iki aşamaya kadar) sayesinde daha düşük yakıt tüketimi
• Geleneksel konvertörlere göre daha düşük yakıt tüketimi
• Güçlü entegre retarder
• Birincil retarder sayesinde düşük süratlerde bile azami frenleme kuvveti
• Geri viteste bile retarder fonksiyonu
VIAB Turbo Retarder Kavrama ile Yüzde 70 Eğimde Tam Yükle Kalkış
Turbo Retarder Kavrama VIAB Ekonomik Verimlilik
- Aşınmasız kalkış ve frenleme
- Optimize edilmiş yakıt tüketimi
- Yağ pompası gerektirmez.
- Kalkışta, gaz pedalına sonuna kadar basılsa bile, motor ekonomik ve gürültüsüz düşük devir aralıklarında çalışır.
- Araç dururken VIAB motora herhangi bir yük bindirmez.
- Aşınmasız kalkış daha uzun bir arka aks oranına imkan vermektedir, bu sayede yüzde 1,5’e kadar yakıt tasarrufu mümkün olmaktadır.
- Debriyaj yanmalarından kaynaklı arızalar gerçekleşmemektedir (çekme, tamir masrafları, aracın işlevsiz kalması dolayısıyla kayıplar)
Araç Üreticileri için Avantajları
• Kalkış davranışı motor karakteristiklerine optimum şekilde adapte edilebilir
• Bir VIAB modeli farklı motor versiyonları ile uyumludur
• 3.000 Nm’nin üzerinde giriş torku
• Aynı hidrodinamik devreyle kalkış ve frenleme
• Düşük ağırlık ve kurulum alanı gerekliliği
• Otomatik manuel şanzıman ile kombine edilmiş yeni verimli otomatik şanzıman konsepti
Uygulama Avantajları
- Araçların kullanım alanlarını genişletir.
- Zorlu manevralar kolayca gerçekleştirilebilir.
- Birincil retarder sayesinde optimum frenleme performansı
- Motor torkunun yüzde 100’ü tüm hız aralığında kullanılabilir.
- Yüksek viteslerde kalkış mümkündür.
Sürüş ve Güvenlik Avantajları
- Hassas kalkış ve manevralar
- Ağır yükler, sık kalkışlar, yoğun manevralar ve çok yavaş süratlerde
- Mükemmel termal denge
- En yüksek çekiş gücü
- Azami motor torkunun tamamı düşük motor hızında verildiği için, kalkışlarda düşük gürültü seviyesi
Turbo Retarder Kavrama, Yüzde 80 Daha Küçük ve Hafif
VIAB ile benzer performans gösterecek bir ürünün boyut ve kilogram bazında karşılaştıracak olursak;
- Kuru debriyaj çapı 1.65 m ve ağırlığı da 650 kg olmalıdır.
- VIAB‘ın çapı 0,34 m, ağırlığı ise retarder özelliği de dahil 130 kg’dır.
Geleneksel tork konvertörlerine kıyasla, VIAB azami motor torkunun her an kullanılabilmesine imkan sağlamaktadır. Bu sayede daha düşük kalkış devirleri ve daha düşük yakıt tüketimi sağlanır. VIAB aynı zamanda ısı dengesi sayesinde uzun süreli manevralarda bile aşırı ısınmalara yol açmaz!
Ağır Yükleri ve Zor Sürüşleri VIAB’a bırakın!
VIAB Turbo Retarder Kavrama teknolojisini test ediyoruz!
Hannover’in dışında ağır tonajlı kamyonların çalıştığı, bir tepeden çok adeta ufak bir dağ görüntüsündeki hafriyat alanı test alanımız. Açıkçası teste başlayacağımız, araçların bulunduğu bölgeye giderken korkmuyor da değiliz!
Bize söylenen 39 ton yüklü aracı en az 70 derecelik rampaların olduğu güzergahta test edeceğimiz. Kalkış, rampa çıkış, iniş, manevra ve diğer tüm kullanım durumlarında ürüne ilişkin performansı test edeceğiz.
Ve motoru çalıştırıyoruz. Aracın kavrayışı arkamızdaki ağır yüke rağmen çok hızlı ve rahat oluyor. İlk deneyim güzel. Ve devam ediyoruz sürüşümüze… Düz yolda araç yolun durumuna göre tamamen otomatik olarak vitesi ayarlıyor, bize sadece güvenle yola devam etmek kalıyor. Bu esnada öğreniyoruz ki VIAB sayesinde yol şartlarına ve yük durumuna göre vites aralıkları ve değişiklikleri belirleniyor. Böylece şoförün müdahalesine gerek kalmadan en ekonomik ve doğru sürüş olanağı yaratılmış oluyor.
Önümüzde dik bir yokuş var! Bu kadar yükle yokuşu tırmanırken başta yaşadığımız tedirginliğin hiç de gerekli olmadığını anlıyoruz. Ta ki Alman teknik kişinin rampanın en dik yerinde dur demesine kadar. Ve ayağımızı frenden çekme komutunu biraz zor da olsa yerine getirdikten sonra gerçekten kontrollü bir şekilde aracın ağır ağır aşağıya salımına ve sonra da duruşuna tanıklık ediyoruz.
Ve ikinci zorlu etap; bu kez iniş esnasında VIAB konforunu test etmeye geldi sıra! Doğrusunu söylemek gerekirse Alman otoritesi burada da kendini gösteriyor ve eğimin en fazla olduğu noktada “ayağını frenden çek!” komutuna uymak bizi biraz zorluyor! Ancak sonuç muhteşem; ben biraz zor söz dinlemiş olsam da araç hemen denileni yapıyor ve tamamen gaza dokunarak hiçbir fren müdahalesi olmadan, retarder fonksiyonuyla aracın durduğuna tanıklık ediyoruz.
Test esnasında, baştan sona, aracın hakimiyeti tamamen VIAB’da! Şoföre sadece yola bakmak kalıyor. Ufak bir retarder müdahalesi ile araç gerekeni yapıyor; duruyor, kalkıyor, yavaşlıyor ya da hızlanıyor. Baştan sona aracın her koşulda performansına tanıklık ediyoruz. Güçlü ve kolay manevra kabiliyeti, sürüş konforu ve rahatlığı ile testimizi sonlandırıyoruz. Tabii Alman dostumuzdan “aferin başardın” sözünü de duyduktan sonra… Ancak işin doğrusu bu işin üstesinden gelen biz değiliz; asıl başarının sahibi VIAB.
Tebrikler VIAB!
“Bizim için güzel tarafı Mercedes’te olması”
Zorlu arazi koşullarında 250 tona kadar yüklerde aşınmayı devre dışı bırakan, yüzde 70 eğimde tam yükle kalkış imkanı tanıyan, aşınmasız kalkışla yüzde 1,5 yakıt tasarrufu imkanı sunan, düşük motor devirlerinde bile azami çekişle kalkış imanı sunan VIAB teknolojisi Mercedes ile hayata geçti.
VIAB Voith’in oluşturduğu ve Mercedes markasıyla sürücülerle buluşan; Turbo Retarder Kavrama Sistemi’ni, Mercedes Kamyon Ürün Yönetimi Kısım Müdürü Cüneyt Uslu, Kamyonum’a değerlendirdi:
İşin Mercedes tarafı olarak sistemi nasıl anlatırsınız?
Gaza basıldığı zaman; böyle bir sistem yoksa bütün yük debriyaja binecekti. Oradaki baskı balata kısmını aşındıracaktı ve bu kadar dik yokuşta kalkmasını sağlamayacaktı. Debriyajın yanmasına varan sonuçlar dahi doğurabilirdi. Bu şekilde aşırı yüklerde, aşırı eğimlerde, kalkışın zorlandığı yerlerde sistem çalışırken; birbirine bağlantılı olduğunda herhangi bir problem yok! Hiçbir aşınma yok! Sistem hidrolik esasıyla iki çarkın birbirine sürtünmesine bağlı çalıştığından, ikisi aynı hızla geldiği zaman debriyajı açıp kapatıyor. Dolayısıyla, herhangi bir aşınma parçaya zarar vermediği gibi ömürleri de çok çok fazla oluyor. Bildiğim kadarıyla 300 bin kilometre 400 bin kilometrede debriyajı değişen, ağır yüklerde çalışan kilometreler mümkün oluyor. Bizim için güzel tarafı da Mercedes'te olmaz!
Özellikle şu anda inşaat sektöründe biraz durgunluk yaşansa da yine de hızlanacak bir trend var. Türkiye şartlarında ve ağır inşaat şartlarında araçların çalışması söz konusu; mesela üçüncü havalimanı şantiyesi gibi daha farklı birtakım projeler de var. Madencilik de bir alternatif sektör. Türkiye için sistemi nasıl değerlendiriyorsunuz? Nerelerde nasıl kullanılabilir?
Üçüncü havalimanı şantiyesinde kullanılabilir. Üçüncü köprü yapıldı. Ancak, bununla ilgili bağlantı yolları çalışması devam ediyor. Bizim araçlarımız da var orada. Gururla çalışıyorlar! İyi haberlerini duyuyoruz. VIAP’lı araçlar Türkiye'de yeni yeni gelmeye başladı. Önemli olan tek mesele; marketinginin yapılması, müşteriye anlatılması. İnanılmaz etkileyici bir sistem. Kullandıktan sonra gördük ki; bambaşka bir olay! İnerken, çıkarken küçük bir gaz pedalı hareketiyle 40 tona hükmetmek bambaşka bir kolaylık! İnsanların bunu bildiği oranda tercih edeceklerini düşünüyoruz.
HEM SÜRÜŞ GÜVENLİĞİ HEM DE SÜRÜŞ KOLAYLIĞI SAĞLAN SİSTEM, AYNI ZAMANDA ARACIN GEREKSİZ İŞLEVLER ÜSTLENMESİNİ ENGELLEYEREK DAHA RAHAT SÜRÜŞ İMKANI SUNUYOR.
“Sürücüsüne, patronuna kazandıran bir sistem”
Araçla ilgili sürücü ile ilgili olmak üzere sistemi ikiye ayırmak mümkün. Konfor ve güven duygusunu yüzde yüz veriyor. Bir de Almanya'da, Türkiye'de kaliteli sürücüler bulmak başlı başına bir sorun. Bu tarz özel işlerde gereken yeterlilikte şoför olmasa da şoförün eksiğini kapatan bir sistem. Bunlar şoförle ilgili tarafları. Araçla ilgili taraflarıysa: Bir; işletme maliyetlerinin düşmesi; aşınmıyor. İki; daha da önemlisi zorlu işlerde işin üstesinden geliyor. İşin bir de yakıt tasarrufu kısmı var. Çünkü çok bilinen uygulamalarda yokuşun başında birinci vitese takarsınız veya hangi vites neyse orada yüksek devirde gidersiniz ve inanılmaz yakıt tüketirsiniz. Ancak, bu sistemle şanzıman yavaş yavaş hızlanır ve daha yüksek hızlara ulaşarak daha düşük devirlerde daha az yakıt tüketimi sağlamış olur. Dolayısıyla verimlilik ve çok moda kavram Efficiency açısından bakıldığında bu sistem aslında sürücüsüne, patronuna kazandıran bir sistem.
Servis, yedek parça açısından aracın yıpranması konusunu bir tarafa bırakırsak; yakıt tasarrufu açısından bir oran vermek mümkün mü?
Net bir oran veremem. Anacak, genel konuşmak gerekirse: On-road uygulamalarda 26, 27, 28 litre/100 km’den başlayan ortalama 30 litre/100km. Sadece bizim markamız için değil sektörde on-road uygulamalarda bilinen 30 gibi bir rakam çıkmıştır. Bu uygulamalarda, VIAP’tan bahsetmiyorum, 60’dan başlayıp 70, 80, 90 hatta 99’dan sonrasını bazı markalar göstermediği için yüzün üzerine çıkan yakıt tüketimleri var. Orada bu uygulama olduğu zaman yüz, doksana mı iniyor, seksene mi iniyor bunu gerçekten denemedik. Çünkü sistem bizler için de yeni. Ancak, partnerimiz Voith’in bize ifade etmesi ve bu işin teorisinden bildiğimiz; çok çok fazla yakıt tasarrufu olacağı! Gerçekten bir rakam telaffuz edemeyiz. Deneyimlemek lazım öyle bir şey yapmadım açık konuşmak gerekirse. Kesinlikle çok çok yakıt tasarrufu olacağını müşteriler kendileri denediklerinde görecektir.
Son olarak ileriye dönük pazarda nasıl bir performans gösterir bu ürün? Ne kadar satış olabilir? Ne olur önümüzdeki dönem için nasıl bir öngörünüz var?
Ben şöyle bakıyorum şimdi bu inşaatında niş bir kolundan bahsediyoruz ağır inşaat koşulları, çift çeker 8 x4, 8x6, 8x8 oranında en niş uygulamaları yani maden gibi aplikasyonlar. 1000, 2000, 3000 gibi adetlerden söz etmek mümkün olmayacaktır. Ama küçük de olsa bu işi yapan kişiler konforu, sistemin getirdiği rahatlığı, avantajları gördükten sonra hızla artan bir trend olacaktır. Oradan on-road’a da taşacağını düşünüyorum. Çünkü sadece off road çalışıyor olsak da ağır nakliye taşımacılığı ve proje taşımacılığı gibi işler yapan firmalarımız var. Yekpare rüzgar tünelleri, gemiler Marmaray vagonları gibi taşındığı alında ağır bölünemez yüklerin taşındığı alanlar da yine tam bu Viap’ın kullanım alanları. Dolayısıyla bir şekilde off road’dan on-road’da da sıçrayacaktır. Ama orada da on road işler olduğu için çok öyle 1000’li, 1500’lü rakamlarla olacağını ben görmüyorum ama çalıştığı yerlerde kesinlikle bir tatmin yaratacağına yüzde yüz eminiz.