Gündeme ilişkin sorularımızı yanıtlayan TOFED Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özcan, yeni köprünün açılmasının ardından otobüslerin, ağır vasıta araçlarıyla aynı kategoride değerlendirilmesinin yanlış olduğunun altını çizerek, “Otobüs sektörü için çok ters kararlar verilmiş. Biz, insan taşımacılığı yapıyoruz. Otobüsün karşıya geçmesi 2 saati buluyor. Bu da insanları çileden çıkarıyor” dedi.
Mevcut durumdan şikayetçi olduklarını ve konuyu yakın zamanda, hazırladıkları dosya ile beraber Cumhurbaşkanı ve Başbakan’a ileteceklerini belirten Mustafa Özcan ile röportajımız sizlerle...
“BİR ARACIN İSTANBULDAN ÇIKMASI 3 SAAT”
Nuray Pekcan: “Siz, çok önemli bir noktadasınız. Sektörün gelişimini belirleyen bir yapıdasınız; fakat her geçen gün birtakım yeni yapılanmalar, mevzuat değişiklikleri altyapı değişiklikleri… Sektörünüze yansıyor. İstanbul’da 3.köprü açıldı. Özellikle bu konuya girmek istiyorum; tamamıyla ağır vasıta, yük taşımacılığı 3. köprü üzerinden verilecek. Sektör olarak nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizin işinizi kolaylaştıracak bir şey mi?”
Mustafa Özcan: “Türkiye için muazzam bir yatırım. Yapanlara teşekkür etmek lazım. Günlük ortalama bin aracımız köprüden geçiyor. Bununla ilgili olarak Bakanımıza, Başbakanımıza, Cumhurbaşkanımıza dosyalar hazırlıyoruz. Güzelce anlatmamız lazım. İnsanlar ‘illallah’ ediyor. Otobüse binmek istemiyor. Tekrar geliyor, tekrar gidiyor… Bir otobüsün İstanbul’dan çıkması 3 saati buluyor. Yollar çok güzel olmuş, kimsenin bir şey dediği yok. Ama bizim, 2. köprüyü de kullanmamız lazım. Trafiği hiçbir zaman aksatmıyoruz, hiçbir zaman yükümüz yok. Aksi halde sektörü kötü günler bekliyor. Böyle giderse insanlarımız seyahat etmeyecek, otobüse binmeyecek. Türkiye 80 milyon. Bu insanları kim taşıyacak?”
HÜKÜMET BU YANLIŞTAN GERİ DÖNMELİ
Nuray Pekcan: “Sizin sektörünüz diğer yolcu taşımacılığı yapan özellikle de hava taşımacılığı yapan sektörlerle yarış halinde. Sizin maliyetlerinizi belirleyen en önemli unsurlardan birisi de yakıttır. Burada yaklaşık artı 70 km söz konusu…”
Mustafa Özcan: “Bir de otobanlar. Otoban ücretleri.”
Nuray Pekcan: “Otobana ne kadar ödüyorsunuz?”
Mustafa Özcan: “50 lirayı buluyor. 30-35 litre de mazot ücreti olacak. Tek gidişte bu bizim için büyük bir külfet. Hükümete anlatmalıyız, geri dönmeleri lazım. İnşallah da bu yanlıştan geri dönerler.”
Nuray Pekcan: “Geri adım atılmadığı takdirde maliyetler biletlere yansıyacak mı?”
Mustafa Özcan: “Tabii, biletlere yansır.”
Nuray Pekcan: “Bunu halk kabul edecek mi?”
Mustafa Özcan: “Etmeyecek. Çünkü yol çok uzuyor. Yollar çok uzuyor. Siz, buradan İzmit’e gitmeye kalksanız 1saat 15 dk. 3. Köprüden üç saatte gideceksiniz. Biner misiniz otobüse?”
Nuray Pekcan: “Binmem.”
Mustafa Özcan: “Kimse binmez. Bunu iyi anlatmamız lazım. Toplu taşıma yapan bir örgütüz. Hükümetin bizi görmesi lazım. Dosyalarımızı da hazırlıyoruz. Bütün federasyonlarla beraber gideceğiz.”
Nuray Pekcan: “Dosyalarda gerekçelerinizle birlikte bir alternatif yöntemler de mutlaka söylüyorsunuz. 2. köprüdeki yoğunluğu göz önüne alarak burada bir öneriyle mi gidiyorsunuz yoksa direkt olarak ‘biz sadece diğer köprüleri de kullanabilmeliyiz’ mi?"
Mustafa Özcan: “Şimdi, turizmciler üç köprüyü de kullanabiliyor. Servisçiler 2. ve 3. köprüyü kullanıyor. Biz, 2 ile 3 istiyoruz. Günlük geçiş sayımızı söyledim zaten çok değil. Büyük bir külfetimiz yok. Garajdan çıkan otobüs sayımız günde bin 400 bin 500. Bunun bir kısmı Trakya’ya gidiyor. Bir kısmı da Anadolu’ya gidiyor.”
Nuray Pekcan: “Saat öneriniz var mı? Trafiğin daha az olduğu saatleri almak gibi. Örneğin, sabah erken saatleri, akşamın geç saatleri gibi öneri getiriyor musunuz?”
Mustafa Özcan: “Yok, öneri getirmiyoruz. Her yarım saate bir arabalar kalktığı için bizim saat başında kalkan arabamız günde 30-40 tane.”
Nuray Pekcan: “Ön görüşme yaptınız mı? Oradan aldığınız geri bildirim nasıldı?”
Mustafa Özcan: “Ulaştırma Bakanımıza bunu ilettik. Başbakanımız ve Cumhurbaşkanımızın kararı olduğu için Ulaştırma Bakanımızla beraber de isteğimizi ileteceğiz. İnşallah, olumlu karşılanır.”
Nuray Pekcan: “Çözüm noktasında umutlu musunuz?”
Mustafa Özcan: “Umutluyuz. Çünkü biz, trafiği hiçbir zaman aksatmıyoruz. Toplu taşıma yapıyoruz. İnşallah bu iş hallolur.”
Nuray Pekcan: “Bunun dışında sektörün durumu şu anda nasıl? Nasıl gidiyor?”
Mustafa Özcan: “İyi gitmiyor. Havaalanının bombalanmasından ve darbe girişiminden sonra bizim sektörümüz daralmaya girdi. İnsanlar seyahat etmiyor. Tatile gitmiyor. Bu sezonu kötü geçirdik.”
Nuray Pekcan: “Ne kadarlık bir daralma var?”
Mustafa Özcan: “Yüzde 30 civarı. Ciddi bir rakam. Geçen sene ile bu seneki otobüs çıkışlarına, yolcu sayılarına bakıyoruz; yüzde 30 düşüşümüz var.”
Nuray Pekcan: “Ön görünüz var mı? Ne kadar sürede normale döner?”
Mustafa Özcan: “Umutluyuz. Önümüzdeki sezon için biz umutluyuz. İnşallah olur”
“DİBE VURURDUK. SEKTÖR BİTERDİ”
15 Temmuz gecesi yaşan kalkışma girişimini, sonrasını ve kalkışmanın başarılı olması durumunda sektöre neler olabileceğini sorduk… FETÖ’cülerin kendilerine sıcak bakmadığını söyleyen Özcan, “Bizim sektörümüze ve otogarlarımıza el koyarlardı. Firmalarımıza el koyarlardı” dedi.
Nuray Pekcan: “Türkiye zorlu bir süreçten geçti. Geçtiğimiz bir buçuk ay içerisinde yaşanan hadiseler malumunuz. Öncelikle bunu bir değerlendirmenizi isteyeceğim. Bu süreci, sektör ve sektörün en önemli STK’sı olarak siz nasıl atlattınız? Nasıl bir değerlendirme yapıyorsunuz?”
Mustafa Özcan: “Vallahi, bizim için de beklenmedik bir olaydı. Kalkışma gecesi uçaktaydık. Halkımıza çok teşekkür ederiz. Demokrasiye inandığı ve o gece dışarıya çıktığı için büyük bir badire atlattık. Cumhurbaşkanımızdan da Allah razı olsun. Halk ona inandığı için büyük bir badire atlattı. İnşallah Türkiye’yi güzel günler bekliyor.”
Nuray Pekcan: “Böyle bir kalkışma başarılı olsaydı sizin açınızdan, sektörünüz açısından sonuç nasıl oluşurdu?”
Mustafa Özcan: “Biz dibe vururduk. Sektör komple biterdi.”
Nuray Pekcan: “Peki, nedeni nedir? Neticede siz, vatandaşın en önemli ihtiyacını gideren bir sektörsünüz. Neden böyle olurdu?”
Mustafa Özcan: “FETÖ’cü denen insanlar otobüsçüye sıcak bakmıyor. Hava taşımacılığına daha çok önem verdikleri için otobüsçülüğü bitirirlerdi. Benim görüşüm bu yönde.”
Nuray Pekcan: "Buraya direkt bir müdahale olur muydu? Bombalama vs…"
Mustafa Özcan: "Müdahale olurdu ama bombalama olmazdı. Bizim sektörümüze ve otogarlarımıza el koyarlardı. Firmalarımıza el koyarlardı. Biz, hiçbir zaman FETÖ’cü olan insanları benimsemedik, benimsemediğimiz gibi istemiyoruz da. Ters düştüğümüz için sektörü bitirme giderlerdi.”