Türkiye’de Tek, Dünyada 3. Firmayız

“Sektörde 51. Yılımızı Doldurduk”

“Tek Bir Ürün ile Tanker Sektöründe Markalaştık”

1973 yılında kurulan Şahin Tanker’i okuyucularımız için anlatan Çelik; “Sektörde 51. yılımızı doldurduk. Bu bize büyük bir tecrübe katıyor. 51 yıllık geçmişimizde bizi diğer firmalardan ayıran en büyük özelliğimiz; tek bir ürün yapmamız, böylelikle kalitemizi asla bozmamamız ve tanker sektöründe markalaşmamız oldu.” dedi.

           “Türkiye’de Tek, Dünyada 3. Firmayız”

Üretim altyapılarıyla ilgili bilgi vererek sözlerine devam eden Çelik şunları söyledi; “Şu anda üretimimizi tam otomasyon robotlarla yapıyoruz. Bu anlamda Türkiye’de tek, dünyada 3. firmayız. Bununla gurur duyuyoruz. Bu bizim işimize olan saygımızı ve kalitemizi ortaya koyuyor.”

“2024 Yılı İçinde Yeni Fabrikamıza Taşınmayı Öngörüyoruz”

“Türkiye’nin Her Bölgesinde ve Yurtdışında Servislerimiz Var”

Bütün tanker modellerini araç üstü ve treyler olarak ürettiklerini ve üretimlerini yaptıkları robot yatırımları ile Avrupa standartlarında gerçekleştirdiklerini söyleyen Çelik devam etti; “Türkiye’de ve birçok ülkede markalaşmış durumdayız. Birkaç yıl içinde Avrupa’da da markalaşmak için farklı yatırımlara gidiyoruz. Bu yatırımlar arasında yeni robot, yeni makine ve yeni fabrika yatırımları da var. Fabrika yatırımımız bitmek üzere; 2024 yılı içinde yeni fabrikamıza taşınmayı öngörüyoruz. Bu bizim üretimimizi %50 artıracak bir yatırım. Servis ağına gelirsek Türkiye’nin her bölgesinde özel servislerimiz var. Türkiye’de markalaşmış bir firma olarak en ücra şehir ve ilçelerde bile ürünlerimiz var. Bu yüzden bütün dolum tesislerine yakın noktalarda servislerimiz var. Hatta servis ağımızı yurt dışına da taşıyarak bazı ülkelerde servisler açıyoruz. Yurt dışı içinde ayrı bir ekibimiz var ve aktif bir şekilde hem satış hem de servis ağını organize ediyorlar. Bu şekilde müşterilerimize hem hızlı hem de kaliteli bir hizmet vermiş oluyoruz.”

“Türkiye, Treyler Sektöründe Dünyada Söz Sahibi Olmaya Başladı”

Pazar performanslarına baktığımız zaman, yerli üreticilerin dünya markalarıyla başa baş yarıştığını gördüğümüz şu günlerde kendilerinin bu yarışta nasıl bir pozisyon aldığını aktaran Çelik şunları söyledi; “Türkiye treyler sektöründe özellikle pandemiden sonra hızlı bir atılım gerçekleştirdi ve dünyada söz sahibi olmaya başladı. Bu fırsatı iyi değerlendirerek daha kaliteli, dünya standartlarında üretim yaparak söz sahibi olmaya devam etmemiz gerekiyor. Şirket olarak bu vizyonla biz de dünyada markalaşma çalışmaları ve kaliteli hizmetlerle yerimizi sağlamlaştırmaya çalışıyoruz.”

“Tüm Ürünlerimizde ADR Belgeli Üretim Yaparak Dünya Standartlarında Olduğumuzu Resmi Olarak Tescilliyoruz”

Teknolojiyi en yakın takip eden firmalardan biri olduklarını söyleyen Çelik; “Bir dünya markası olmak istiyorsak zaten bunu yapmak zorundayız. Bizim ürünlerimizi diğer treylerlerden ayıran şey; bizim tankerlerimizde tehlikeli ürünlerin nakliyesinin yapılıyor olması. Bu, bizim üretimde ekstra dikkat etmemizi sağlıyor. Ayrıca ürettiğimiz bütün ürünler 3. bir kuruluş tarafından testlerden geçiyor. Aynı zamanda tüm ürünlerimizde ADR belgeli üretim yaparak dünya standartlarında olduğumuzu resmi olarak tescilliyoruz.” dedi.

“Dört Kıta ve 24 Ülkeye İhracat Yapıyoruz”

“Avrupa’da Daha Fazla Söz Sahibi Olacağız”

İhracat ayağıyla ilgili ise şunları söyledi; “Üretimimizin %50’si ihracata yönelik. Avrupa, Asya Güney Amerika ve Afrika olmak üzere dört kıta ve 24 ülkeye ihracat yapıyoruz. Yakın gelecek planlarımız arasında Avrupa’da daha fazla söz sahibi olup bir dünya markası olmak var.”

“Türk Treyler Sektörü Geçtiğimiz Sene Altın Yılını Yaşadı”

“Gelecek Sene İçin Daha Umutluyuz”

Geçtiğimiz seneyi ve bu sene ile beraber gelecek dönemi sektör ve markaları açısından değerlendiren Çelik; “Türk treyler sektörü geçtiğimiz sene altın yılını yaşadı. Bu yıl ise geçen seneye göre dünyadaki ekonomik sıkıntılardan dolayı daha sönük geçti. Fakat gelecek sene için daha umutlu olduğumuzu söylemek isterim.” ifadelerini kullandı.

“Denetimler Yeterli Değil”

“Firmaların Kendini 3. Bir Kuruluşa Denetlettirmesi Gerekiyor”

Gerçekleştirilen denetimlere ilişkin görüşlerini paylaşan Çelik şunları söyledi; “Sektörümüzde denetimlerin yetersiz olduğunu düşünüyorum. Bu bağlamda devletimizin değil aslında firmaların daha çok kendine çeki düzen vermesi gerekiyor ve kendini dışardan bir göz olarak 3. bir kuruluşa denetlettirmesi gerekiyor. Bu, firmaları hem diri tutar hem de kendini geliştirme noktasında firmaların önünü açar. Bazen yurt dışındaki firmalar da bunu istiyor. Fakat biz firma olarak yurt dışından böyle bir talep gelmese de kendimizi dışardan bir göze yani 3. bağımsız bir kuruluşa denetlettiriyoruz.”

Son olarak sivil toplum kuruluşlarının gerçekten çalıştığı sürece sektöre yön verdiklerini ifade eden Çelik, TREDER’in de sektöre yön verdiğini düşündüğünü ifade etti.