SAYGI DEĞER BAŞBAKANIMIZDAN, ULAŞTIRMA BAKANIMIZDAN bu haksızlığa bir “dur!” denilmesini talep ediyoruz.
Yaklaşık iki yıldır ve şimdi hala üzerinde yoğun olarak çalıştığımız ve çok yoğun uğraş verdiğimiz sorunumuz: ULAŞTIRMA BAKANLIĞI KARA ULAŞTIRMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’ nün kara yolu üzerinde toplu taşımacılık işi yapan işletmeciler için yaptığı işe göre belge düzenlemesi neticesinde ortaya çıkan aksaklık. Kısa mesafe yolcu taşımacılığı için düzenlenmesi gereken D4 belgesi düzenlemesi…
Bizler Zonguldak ili içinde sınırları kesişen iki ilçe arası ( Alaplı ve Ereğli ) arasında 1970 yıllardan 1994 yılına kadar ticari plakalı araçlarla taşımacılık yaptık. 1994 yılında il genelindeki köyler de dâhil olmak üzere İçişleri Bakanlığı’ nın onayı alınarak 86/10553 sayılı Bakanlar Kurulu kararına tabi tahditli plakaya sahip işletmeciler olarak 2006 yılına kadar minibüs esnafı sıfatıyla vatandaşa hizmet verdik. Aynı zamanda Alaplı belediyesinin de bu güzergâhta belediye otobüsleri vardı. Belediye Başkanımız belediyenin bu yaptığı taşımacılıktan zarar ettiği gerekçesi ile bizleri, büyük bir bedel alarak mevcut araçlarımızı hattan çektirip yerine 20+30 kapasiteli araçlar almamızı ve Alaplı belediyesi denetimli özel halk otobüsü olarak hizmete başlamamızı teşvik etti; neden oldu.
Belediye Başkanımız bu özelleştirmeyi yapmazdan önce İÇİŞLERİ BAKANLIĞI’ NDAN MAHALLİ İDARELERDEN VE EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’ NDEN VE KARA ULAŞTIRMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’ NDEN görüş alarak, ilçe ve il trafik komisyonu kararı ile bu özelleştirmeyi yapmış olmasına rağmen, Valilik Makamı 2008 yılında (Y) belgesi alma şartı getirmek istedi. (Y) belgesinin kapsamına baktığımızda toplu taşıma ile hiçbir bağlantısı olmayan; tamamen şehirlerarası terminal taşımacılığı yapan işletmecileri kapsayan bu belge kapsamına girdiğimizde özellikle vatandaşımızın büyük sıkıntıya gireceğini ve biz işletmecilerin mağdur olacağını gördük!… Bu neden ile Danıştay’a dava açtık. Davamız daha görüşülme evresine gelmeden Bakanlık belgenin adını değiştirerek (D4) belgesi adı altında yeniden revize etti ve açmış olduğumuz dava genelge değiştirildiğinden kendiliğinden düştü.
Oysaki bizler 2006 yılında minibüsten halk otobüsüne dönüşüm yaptırıldık. Belediyeye araç başı 107.000 tl verdik, ayrıca belediyenin sıfır araç alma şartı getirdiğinden dolayı her bir işletmeci olarak 180.000 tl’ lik bir borç yükü altına girdik ve bankalardan kredi kullanmak zorunda kaldık. Memleketimizin ve dünyanın içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılardan dolayı 3 defa banka değiştirmek zorunda kaldık ve şu anda hala borcumuzun daha yarısını ödeyememişken Ulaştırma Bakanlığımızın yapmış olduğu D4 belgesi düzenlemesi ile tamamen bitmek üzereyiz!
Şimdi ise düşünüyoruz; bizleri bu batağın içine kim ya da kimler sürükledi. Çünkü o tarihten bu tarihe Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü ile yaptığımız yazılı ve sözlü görüşmelerde, iki ilçe arası taşımacılığın yeni yapılan düzenlemeye göre halk otobüsü olarak yapılamayacağı, araçlarımızı değiştirerek tahdit haklarımızdan feragat edip, araçlarımızdaki (M) plakalarımızı sökerek Bakanlıktan D4 belgesi almak kaydı ile özel işletmeci olarak yapabileceğimiz bilgisi verilmekte.
Bizler şimdi düşünüyoruz; bizleri bu batağın içine kim ya da kimler sürükledi. Bu özelleştirmeye izin verip “sakınca yoktur!” diyen İÇİŞLERİ BAKANLIĞI MI? MAHALLİ İDARELER Mİ? EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MÜ? Şimdi ise müktesep haklarımızı elimizden almak isteyen KARA ULAŞTIRMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MÜ? İLİMİZDEKİ VALİMİZ Mİ? İLÇEMİZDEKİ KAYMAKAMIMIZ MI? BELEDİYEMİZ Mİ?
Bu arada Ulaştırma Bakanlığı da bu kurumlar kadar bu işletmecilerin bitişinden sorumludur! Çünkü 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanununda şehirlerarası taşımanın tanımı “Bir ilin herhangi bir noktasında başlayıp başka bir ilin herhangi bir noktasında biten taşımacılık şehirlerarası taşımacılıktır” olarak tanımlanmış olmasına rağmen yönetmelikte il içi taşımacılığı da, valiliklerden görüş almadan, bölgelerdeki taşımacılığın nasıl yapıldığı hakkında inceleme ve araştırma yapılmadan, sınırları kesişmiş iki ilçe arası taşımacılığı da şehirlerarası taşımacılık kapsamına sokup bizleri mağdur etmiştir.
Oysaki yıllardır il içi taşımacılık valilikler tarafından bölgenin coğrafi yapısına göre düzenlenip kargaşasız bir şekilde yapılmakta idi. Ne oldu da Bakanlık bu il içi taşımacılığı kendi bünyesine katmaya çalıştı? Biz işletmecilerin düşüncesi ve değerlendirmesi şudur ki; şehirlerarası yolcu taşımacılığında dev olmuş üç beş firmanın isteği doğrultusunda hareket edip bu firmalara il içi hatlarda da bir şeyler kazandırabilmek, onları daha ulaşılmaz edip küçük işletmecileri bitirmek ve Türkiye’ deki taşımacılığı üç beş firmaya bırakmak istenmekte diye düşünmekteyiz.
Bakanlığımız 18.02.2011 tarihinde bir genelge yayınlayarak yurt dışı ve mesafesi 100 km’ nin üzerindeki yurt içi yolcu taşıma hakkı bulunan D1, B1 belgeli işletmecilere “
Bunun adalet neresinde? Bu dev firmalar yurt dışına yolcu taşıyacak, yurt içi yolcu taşıyacak ve bir de çoluk çocuğuna ekmek götürmeye ve ödeyebildiği kadar devletimize vergi ödemeye çalışan küçük esnafın yıllarını verdiği hattını da ele geçirerek bu küçük esnaf neler yapacak acaba? Ekmeği elinden giden, çoluk çocuğuna bakamaz hale gelen insanlar her şeyi göze alır?
Memleketimiz taşımacılıkta bir kaosa doğru gitmekte… İşletmeciler öyle şaşkın bir haldeki Bakanlığın çıkardığı genelgeye dava açmak için avukatlarıyla araştırma yapıp savunma hazırlıyor. Bakanlık yeni genelge yayınlıyor(!) yapılan savunma, dava hazırlığı heba oluyor! Yılda aynı konu üzerine beş altı genelge yayınlandığından işletmeciler hangi genelgeye dava açacaklarını şaşırıyorlar. İşletmeciler olarak şaşkın ne yapacağını bilemez haldeyiz. Dev işletmeciler böyle istiyor; biz yaptık oldu zihniyetiyle düzenlemeler yapılmakta.
Bir de Kara Ulaştırma Genel Müdürlüğü işletmeciler arasında da büyük haksızlık yapmakta!
Şöyle ki bizler gibi yıllardır taşımacılık yapan büyük şehirlerdeki işletmecileri bir genelgeyle kapsam dışı bırakmıştır.
Kocaeli bir il İstanbul ayrı bir il olmasına rağmen 2011/kugm 03-nolu genelgesiyle “il sınırları ile belediye sınırları kesişen iller kapsam dışıdır” diye bir genel yayınlayıp kapsam dışı bırakmıştır.
Bizler de aynı il içinde sınırları ve belediye sınırları kesişen iki ilçe arası taşımacılık yapmaktayız. Yaptığımız taşımacılık tamamen şehir içi taşımacılık konumunda olmasına rağmen bizlere D4 belgesi alma zorunluluğu getirilip vatandaşımız ve bizler büyük batağın içine doğru itilmekteyiz.
Bizler düşünüyoruz ZONGULDAK’ IN büyük şehir olmamasından dolayı cezalandırılıyoruz mu acaba?
SAYGI DEĞER BAŞBAKANIMIZDAN, ULAŞTIRMA BAKANIMIZDAN bu haksızlığa bir “dur!” denilmesini talep ediyoruz.
Yaklaşık 500 kişi adına tüyü bitmemiş yetimler için duyarlılığınızı bekliyoruz.
Salih KOÇAK Ali CİVAN Sedat AYDIN Halil KARTAL İsmail CİNGÖZ
Adres: Karşıyaka mah. Alaplı belediyesi
Özel Halk otobüsleri durağı
Tel. fax.0372 378 30 60
Cep.0541 565 00 67
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |