Değişen dünya ve lojistik düzeni içinde her geçen gün Türkiye’nin öneminin artışına tanık oluyoruz.
Yaşanan bu dinamik süreçte Türkiye’nin artan öneminin olumlu geri dönüşlerini alabilmek için tabii ki devletimizin hem uluslararası platformda gerekli girişim ve antlaşmaları yapabilmesi; bunun yanı sıra ülke içindeki lojistik alt yapıyı geliştirecek yatırım ve mevzuatların oluşturulması yönünde de hızlı hareket ediyor olması gerekmektedir.
Gelişen sosyal ve siyasal olayların sonucunda; ayrıca mevsimsel ve mesafe avantajları nedeniyle artık çok daha fazla dillendirilen “Orta Koridor” adlı doğuyu batıyla buluşturan güzergâhın tam da ortasında bulunmanın meyvesini yiyebilmemiz yukarıdaki paragrafta altını çizdiğim koşulları sağlayabilmeye bağlı sanıyorum.
Ülkemiz sınırları içerisinde yapılan karayolu, bağlantı tünelleri, köprüler, liman ve demiryolu, lojistik alanlar vs yatırımlara her gün şahit olmaktayız.
Sanıyorum önemli olan bir koordinasyon içinde bu alanların performanslı bir şekilde işleyişini de sağlayabilmek. Yapılan yatırımların atıl bir şekilde kalmadan ülkeye hizmet edebilmesinin yolu bundan geçiyor.
Yukarıda da vurgulamaya çalıştığım gibi, Orta Koridor bir ticaret yolu olarak Avrupa ile Asya arasında Kuzey Koridoruna oranla daha hızlı ve daha ekonomik, 2.000 km daha kısa, iklim koşulları bakımından da daha elverişli. Tüm bunların yanı sıra deniz yoluna kıyasla ulaşım süresini 1/3 nispetinde (15 gün) de kısaltmakta...
Bir yıl içinde Çin’den Avrupa’ya giden 10 milyon konteynırın %96’sı denizyoluyla, ancak %4’ü Kuzey Koridoru olarak adlandırılan Trans-Sibirya Demiryolu hattı üzerinden sevk edilmekte.
Bu hacimde bir ticaretin Orta Koridor ve dolayısıyla Türkiye üzerinden yapılabilmesinin önemini tekrar etmeye gerek yok sanıyorum. Orta Koridor ayrıca, Ülkemizin liman bağlantıları sayesinde Asya’daki yük trafiğinin Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Akdeniz bölgesine ulaşması için önemli fırsatlar sunuyor.
ABD ve Çin arasında 2022 yılında 690,6 milyar dolarlık bir ticaret gerçekleşti.
Orta Koridor rotası etkin kullanıldığı takdirde, bu hacimdeki bir trafiğin ülkelere sağlayacağı ekonomik fırsatlar büyük olacaktır.
Dışişleri Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı ve Ulaştırma Bakanlığı’nın çalışma ve çabalarını takip ediyoruz.
Doğuda ve batıda yaşanan sıkıntılar da malumunuz!
Umarım hızlı adımlarla yaşanan sıkıntılara çare, problemlere çözüm bulunur ve ülkemiz açısından büyük önem taşıyan bu konuda geç kalmadan gerekli etkin performansa kavuşuruz.
Daha güçlü bir Türkiye umuduyla…