İki Şoförden de Tam Not Aldı; Yolcu Olarak da Kalpleri Çaldı

Her sayıda bir araçla gerçekleştirdiğimiz özel sürüşlerde şoförlerin beklentilerini karşılayan yük araçlarının yanı sıra yolcu taşımacılığında kullanılan araçları da test ediyoruz. Amacımız yolcu konforu açısından da araçları irdelemek…

Deneyeceğimiz araç hem servis aracı, hem şehir içinde dolmuş olarak kullanılabilmesinin yanısıra, hem de şehirlerarası turizm firmalarının da tercih edebileceği şekilde de tasarlanmış çok yönlü bir araç. Bizim beklentilerimizin üzerine çıkan aracımız estetik görünüşü ile göz dolduruyor. 19+1 olan aracımız IVECO DAILY 50C15 VAN…

Şoförümüzle beraber Özgözde firmasının yolunu tutuyoruz. Aracımızın hazırlanması sırasında  gerçekleştirdiğimiz kısa sohbette 1999 yılından beri servis şoförlüğü yaptığını daha önce de Iveco araç kullandığını öğreniyoruz. Ankara’daki bazı okulların servis şoförlüğünü yapan Recep Yılmaz turizm şirketlerine yönelik şehirlerarası hatlarda da zaman zaman çalıştığını ifade ediyor. Aracımız hazır… Iveco Özgözde Satış Müdürü Göktan Güçlü bize eşlik edecek. Servis şoförü araçtan ne bekler sorusuyla başladığımız yolculuğumuzda Recep şoför şunları söylüyor; “Şoför aracın görüş açısının çok iyi olmasına dikkat eder; ön camın çok geniş olması, aynaların arkayı çok rahat görebilecek şekilde konumlandırılması bizim için önem taşır.”

Peki, ilk izlenim olarak bu araç beklentilerinizi ne ölçüde karşıladı diyerek şoförümüzün ilk görüşünü almaya çalışıyoruz. Yılmaz; “Aynaların konumlandırılışı ve görüş açıları iyi tasarlanmış bu araçta. Ancak ön camın yüksekliği biraz yetersiz; görüş alanının daha da iyileştirilmesi için ön camın genişliğini yükseltmek gerekir.” diyor.

Aracımızın servis şoförleri ve şehirlerarası turizm firmalarının kullanımına da sunulması için muavin ve rehber öğretmen koltuğu hemen şoförün yanına konumlandırılmış.

Şoförümüz servis taşımacılığı yapacak bir kişi aracı alacaksa koltuk üstü eşya raflarının kullanılmayacağı görüşünde. Bununla ilgili gerekçesini ise  “Öğrenci kafasını gözünü çarpabiliyor; kamu personeli de yiyecek ve başka çanta taşımadığı için bu rafları kullanmıyor” olarak açıklıyor. Işıklandırılmasına yönelik ise şoförümüzün hiçbir diyeceği yok; gerek okuma lambaları gerek iç aydınlatma son derece yeterli ve estetik bir görünümle tasarlanmış. Aydınlatmalar, hoparlör, servis elemanı ve havalandırma düğmeleri her yolcunun baş hizasına konulmuş.

Gelelim diğer teknik detaylara ve şoförümüzün beğenilerine…

Servis şoförü bildiğiniz gibi kapıyı çok sık kapatıp açıyor; Iveco ise tasarımında kapısına çok güveniyor.

Servis şoförü bildiğiniz gibi kapıyı çok sık kapatıp açıyor; Iveco ise tasarımında kapısına çok güveniyor. Bakalım şoförümüz kapıya ilişkin neler söylemiş; “Kapı elektrikli; otobüs kapısı gibi kapanıyor ve kilitleniyor. Kapının çok sessiz çalışması dikkatimi çekti. Yolcunun çok rahat binebileceği genişlik ve yükseklikte.”

Elektrikli kapılar kullanışlı mıdır; sorusuna ise Iveco Özgözde Satış Müdürü Göktan Güçlü, “10.000 saat çalışma kabiliyeti var. Mersin’de +42 derecede, Erzurum’da -34 derecede 2004 yılından beri bu kapıları kullanıyoruz. Hat minibüslerinde çok kullanıyoruz; onlar çok sık açıp kapıyor olmalarına rağmen sorunsuz kullanılıyor.”diyerek cevap veriyor.

Elektrikli kapının başka hangi özellikleri avantaj yaratıyor sorusuna ise Güçlü; “Elektrikli kapının kompresör ihtiyacı olmaması sebebiyle havalı kapıya göre belli üstünlükleri var. Kışın donma yapmıyor; ekstra yakıt tüketimi yok; bakımı çok kolay. Bunların motorları içerde olduğu için kirlenmesi ve buz tutması söz konusu değil. Çok daha basit çalışan sistemler.” diyor.

Şoför koltuğu çok rahat tasarlanmış; ağırlığa göre ayarlanabiliyor

Şoförün kendini rahat hissetmesini isteyen Iveco tasarımında bunlara dikkat etmiş. Recep şoför  bakalım ne diyor; “Gösterge kadranı dijital; gösterge bölümünde şoförün işine yarayan tüm bilgiler dijital olarak ekrana geliyor. Aracımızın yol bilgisayarı mevcut. Toplam menzil ne kadar, kaç kilometre sonra yakıtı bitecek, servis ihtiyacı, ne zaman yakıt alındı gibi tüm bilgilere ulaşabiliyor.  Yani şoför aracı kontrol etmiyor; araç da şoförü kontrol ediyor. Şoför koltuğu çok rahat tasarlanmış; ağırlığa göre ayarlanabiliyor. Diz mesafesi ve bel ayarı da kişiye göre ayarlanabiliyor.”

“Ayrıca araç servise geldiğinde nasıl kullanıldığını, özel bir sistem sayesinde rahatlıkla takip edebiliyoruz.” diyerek Göktan Güçlü şoförlerin dikkatli olması gerektiğinin altını çiziyor.

Vitesin önde oluşu büyük kolaylık

Ve diğer beğeniler geliyor ard arda…. “Aracımızda takograf mevcut. Şoförün kolay ulaşacağı yere elektrik aksamı ve sigorta kutusu yerleştirilmiş. Camların otomatik olması çok iyi. Yokuşta kaydırmama özelliğini sağlayan sistem de aracımızda düşünülmüş. Araç sürüş emniyeti açısından çok güvenli. Direksiyon hidrolik ve ayarlanabilir. Vitesin önde oluşu büyük kolaylık… Direksiyon ile vitesin mesafesinin kısa oluşu dikkati dağıtmadan aracın kullanılmasını sağlıyor; daha pratik. Vites arama derdi yok; emniyetli bir sürüşe sahip olması bize güven veriyor. ABS, ASR mevcut. 3000 motor 146 beygir 6 ileri vites. Evrak dolapları hem rahat ulaşılacak yerde; hem de geniş ve kullanışlı. Evrak tutturma klipsine kadar düşünülmüş.”

Şoförün en önemli maliyet kalemi olan yakıt konusunda aracımız oldukça tasarruflu… 100 km’de 11–13 litre arası yakıyor.

Bir şoför için aracın servis imkanlarının önemi de Recep şoför tarafından vurgulanıyor. Iveco bu konuda duyarlı; 24 saat acil yol yardım hizmeti var. Göktan Güçlü “Müşterimiz aracımızı aldıktan sonra biz onları ortağımız olarak görmeye başlarız.” diyerek durumu özetliyor.

Şehirler arası turizm işi için dört dörtlük bir araç olarak tasarlanmış

Recep şoför aracın turizmde rahatlıkla kullanılabileceğinin altını çiziyor; “Aracımızda klimanın oluşu çok güzel; turizm işinde çok daha avantajlı olur. Şehirlerarası turizm işi için dört dörtlük bir araç olarak tasarlanmış. Koltuk arkası servis tepsilerine kadar düşünülmüş çünkü.”

Aracımızın yolcu olmamasından kaynaklı biraz sarsıntı yaptığını ifade eden Recep şoföre Iveco Özgözde Satış Müdürü Göktan Güçlü “Güç ağırlık dengesi yapılırken; aracın yolcu durumu ve diğer unsurlar dikkate alınıyor.” diye cevap veriyor.  Ayrıca Iveco yetkililerinin iç yapımda her türlü talebe cevap vereceklerinin altını çiziyor.

Hiç dinlenmeden İstanbul’a kadar bu araçla rahatlıkla gidebileceğini söyleyen Yılmaz; “Aracımızın her tür hava koşulunda ve yolda rahatlıkla kullanılacağını ve sürüş keyfini eksiltmeyeceğini düşünüyorum. Kuriz kontrol (hız sabitleyici) sistem de aracımızda mevcut; istediğiniz zaman devreden çıkıyor; güvenli bir sürüş imkanı sağlıyor.” diyor.

Şoförümüz araçtan memnun bir taraftan dönüşlerin çok rahat olduğunu söylemeye devam ederken, diğer taraftan da manevra kabiliyetini beğendiğini ifade ediyor.

Gelelim aracımızın diğer özelliklerine…  Aracımız periyodik olarak 20.000 km’de bir bakıma giriyor.

Araç içi tavan havalandırılması manuel.

Aracın satış sonrası servis imkanları çok geniş.

Bu segmentte en güçlü torku üreten araç. Geniş bir devir aralığında torku ürettiği için kullanım açısından ve yakıt açısından da büyük bir avantaj sağlıyor…

Yakıt tankı 70 litrelik.

Aracımızda ısıtmalı ayna, elektrikli cam, airbag, sis farı  mevcut. Yokuşta kaydırmamayı sağlayan  özelliği de var.

Aracın camlarının geniş ve büyük kullanılması estetik bir görüntü katmış. Aracın düz bir görüntüsünün olması görüş açımızı rahatlatırken; biçimli bir görünüş de kazandırıyor.

Recep Yılmaz araçla ilgili gördüklerini yol boyu sıralamaya devam ediyor; “Aracımızda triger kayışı yok; zincirli sistem diye tabir ettiğimiz sistem kullanılıyor. Triger kayışının kopma ve aşınma olasılığı yüksek; ancak zincirli sistem daha kolay ve kullanışlı. Motorun dışarı konulması; sesin ve gürültünün içeri gelmesini önlüyor. Dışarıdaki motorlara bakım ve ulaşma kolaylığı daha uygun. Avrupa’nın ürettiği bütün araçlar burunlu; motor önde ve dışarıda.  Aracın camlarının geniş ve büyük kullanılması estetik bir görüntü katmış. Aracın düz bir görüntüsünün olması görüş açımızı rahatlatırken; biçimli bir görünüş de kazandırıyor. Aracımız rampada başarılı; devirde düşme olmuyor.”

Servis şoförü bir aracı alırken diğer şoförlerden farklı olarak başka nelere dikkat etmeli; bir araçta neler aramalı dediğimizde ise Recep şoför şunları söylüyor; “Her koltukta emniyet kemerinin olması yolcu güvenliğimiz için önemli; yine koltuklar arası diz mesafesinin genişliği de bizim için önemli.”

Yolcu bindiği andan itibaren rahat edeceğini anlıyor. 

Recep şoförü yolcu koltuğuna alıp direksiyonu Şener şoföre emanet ederken yolcu gözüyle bir araçtan beklentisinin neler olabileceğini anlamaya çalışıyoruz… Recep Yılmaz yıllarca servis şoförlüğü yapan biri olarak yolcuları yakından tanıyor; gözlemlediğiniz kadarıyla bu araç yolcu için rahat mı diye soruyoruz… Gelelim cevaba… “Koridor genişliği ve tavan yüksekliği ideal. Aracın iç dizaynı çok iyi tasarlanmış ve estetik ve güzel bir görünüş sağlıyor. Yolcu bindiği andan itibaren rahat edeceğini anlıyor.  Koltuklar yana açılabiliyor; dolayısıyla iki kişi rahatlıkla oturabiliyor; arkaya da yatabiliyor. Turizm paketi için dört dörtlük bir araç; uzun yolda da yolcular rahat eder. İç diyaznı koltuk döşemeleri perdeler çok estetik ve uyumlu. Iveco bu aracı sadece servis için değil; dolmuş taşımacılığı ve şehirlerarası turizm şirketleri için de tasarlamış.”

Yolcu için tek eleştirisi ise “Arka koltukların altının açık oluşu iyi olmamış; koltuk arasına cepten anahtarlık ve telefon düşebilir. Ön cam biraz daha genişletilmeli arkadaki yolcu da yolu takip edip görmek ister.” oluyor.

Şener Nazlıer ise aracımızı kullanırken izlenimlerini bizimle paylaşmaya başlıyor; ilk eleştirisi “Güneşlikler filtreli olabilirdi…” oluyor.  Ve devam ediyor; “Ön camlara rezistans konulmamış; ancak buzlanmada herhangi bir sorun yaşayacağımızı sanmıyorum; klimalar çalıştığı takdirde camın kenarı boydan boya havalandırma sistemi ile donatılmış.”

Şener şoför koltuğun ayarlanabilir olmasının şoförün rahatı için önemine dikkat çekiyor ve  “Diz ve bel ayarının olması özellikle uzun yolda şoförü yormaz.” diyor.   Göstergeler göz mesafesine uygun ve rahatlıkla göreceği şekilde tasarlanmış” derken son noktayı ise “araç savrulmuyor” cümlesiyle koyuyor.