Prometeon Türkiye, Rusya, Orta Asya ve Kafkaslar Ticaret Direktörü Gökçe Şenocak, "Türkiye Şartlarına Uygun Özel Lastik Üretiyoruz"

“EN ZORLU ŞARTLAR İÇİN ÜÇ PERFORMANSA DOKUNAN FARKLI LASTİKLER ÜRETİLİYOR”

“TERZİ USULÜ ÇÖZÜM SUNUYORUZ; ÇÜNKÜ HER MÜŞTERİMİZİN BEKLENTİSİ, İHTİYACI FARKLI”

Sağlığın önemine dikkat çeken Şenocak sürüş ve can güvenliği konusunun ne kadar önemli olduğunun altını çiziyor. Şenocak konuya ilişkin; “Her şeyin başında sağlık geliyor, özellikle bu pandemi dönemi bize bir kez daha bunu hatırlattı. Araç kullanırken, binek ya da ticari olsun; bizim ve araçtaki insanların ya da diğer araçtaki yurttaşlarımızın sağlığını sürüş emniyeti ile koruyoruz. Lastik bir aracın ya da ticari bir kamyonun yere değen tek parçası. Yere değen başka bir parça yok; yani sürüş emniyetini ilk başta oradan başlatıyoruz. Bu nedenle bu lastiklerin performanslı olması gerekiyor. Kış şartlarında havalar soğumaya başlayınca standart lastikler bu performansı normal zamanlardaki gibi veremiyor. Özellikle bunun regülasyonu; yani resmi dildeki derecesi 7 derecedir. Kış lastiği de 7 derecenin altında bu performansı sağlayabiliyor. Sağlayınca; sürüş güvenliğinden ödün vermiyoruz, yani kendi hayatımızı ve başkalarının hayatını riske atmamış oluyoruz. Bu nedenle bu kadar önemli ve sadece Türkiye’de değil tüm dünyada bu konunun üzerinde duruluyor” değerlendirmesinde bulunuyor.

“Kış Lastiğini Yanağındaki İşaretlemelerden Anlayacağız”

Kış lastiğinin ömür olarak diğer lastiklerden hiçbir farkı olmadığını belirten Şenocak, bir lastiğin kış lastiği olduğunun nasıl anlaşılacağını şu şekilde açıklıyor; “Kış lastiğini ömür olarak anlamak konusunda uzman olmaya gerek yok. Lastiğin kış lastiği olup olmadığını yanağındaki işaretlemelerden anlayacağız. Türkiye regülasyonlarında ‘M+ S’ dediğimiz işaretleme veya yanında kar tanesi şekli ile üç zirveli dağ işareti görülecek. Bu işareti ya da ikisini beraber görebilirsiniz. Kullanım şartı ve ömür olarak diğer lastiklerden hiçbir farkı yok. O yüzden ‘5 milime indiği zaman lastiklerimizi değiştirelim’ diyoruz; aynısı kış lastiklerimiz için de geçerli. Tabii daha zorlu şartlara giren araçların biraz daha emniyetli olmak açısından yüksek diş derinlikleri ile bunları değiştirmesi gerekiyor.”

“Kış Mevsiminde Standart Lastiği Kullanmak Sürüş Emniyetini Nasıl Azaltıyorsa Yazın da Kış Lastiği Kullanmak Sürüş Emniyetini Azaltıyor”

Mevsimsel olarak lastik değişiminin neden gerekli olduğuna ve konunun önemine değinen Şenocak, “Standart yaz lastikleri kışın normal performansın altında bir performans veriyorsa, kış lastikleri de yazın aynı şekilde standart performansın altında performans veriyor. Yani kış mevsiminde standart lastiği kullanmak sürüş emniyetini nasıl azaltıyorsa yazın da kış lastiği kullanmak sürüş emniyetini azaltıyor; bu nedenle değişim yapmamız muhakkak gerekiyor” diyor.

“Yeni Teknolojileri Takip Etme Alışkanlığı Var ve Oluşuyor”

Lastik teknolojisinin takip edildiğini ve bu konuya ilginin arttığını belirten Şenocak; “Yeni teknolojileri takip etme alışkanlığı var ve oluşuyor; ancak benim görüşüm kamyoncu arkadaşlarımıza sadece o misyonu yüklemek doğru değil. Yani bu bilincin biz üreticilerde ve aynı zamanda regülasyonumuzu oluşturan devletimizde de olması gerekiyor. Bilinç artıyor ve regülasyonların gelmesinin bir nedeni de bu bilincin artması ve insanların buna daha fazla önem vermesi. Ancak Avrupa standartlarında, yani gelişmiş bölgelerdeki standartlara ulaşma konusunda daha çok yolumuz var. Tabii ki, 20 sene önceye göre çok büyük farklılıklar mevcut ve teknolojik anlamda da farklılıklar var. Biz üreticiler olarak da eskiden çok limitli bir lastik grubuna bu teknolojiyi verirken şimdi neredeyse standart halde yürütülüyor. Özellikle de ‘M+S’ özelliği standartlaşmış durumda.” değerlendirmesinde bulunuyor.

“Kış Lastiğini Kış Lastiği Yapan 3 Temel Özellik Var”

Kış lastiğinde temel 3 özelliğin olduğunu vurgulayan Şenocak, “Bunlardan birincisi hamur bileşeni; yani bu kauçuk yapı bileşenine hamur bileşeni diyelim. İkincisi dizayn; yani sırtının genişliği, darlığı, damak ve yanak yapısı. Üçüncüsü de yere basan sırt dediğimiz bölgesindeki desen. Bu temel 3 yapı ile kış lastiğini kış lastiği yapıyoruz. Beklentiler farklı olabiliyor; mesela Antalya’da sebze meyve taşıyan bir halci ile Doğu Anadolu’daki iki şehir arasında çok daha zorlu kış şartlarında yolcu taşıyan otobüs şoförünün beklentisi farklı; çünkü orada çok daha fazla kar var. Biz de bu üç temel özellik ile üç ana performansa dokunuyoruz. Bunlardan bir tanesi fren mesafesi; çünkü standart lastiklerde havalar soğudukça fren mesafeleri uzar. Kış lastiği 7 derecenin altında bile aynı fren mesafesinde aracı durdurabiliyor. İkincisi çekiş gücü. Ticari grup lastiği özellikle karda kışta çamura girdiği anda patiye kalır. Bu durum şoförlerin çok büyük şikayetidir. Kış lastiği de bu çekişi sağlıyor, böylece araç kalkabiliyor ve normal seyir halinde gidebiliyor. Üçüncüsü ise yere tutunma. 3 ana performans beklentisi, bu üç performans ile oynayarak bizim yola tutunmamız, sağa sola giderken yanal ve yerdeki güçlerden etkilenmememiz” şeklinde açıklıyor.

“En Zorlu Şartlar İçin Üç Performansa Dokunan Farklı Lastikler Üretiliyor”

Mevsim koşullarına göre lastikteki beklentilerin değiştiğini ifade eden Şenocak, “Aslında üçündeki beklentiler çok farklı; yani bu M+S biraz daha hafif kış koşulları; üç zirveli dağ biraz daha zorlu kar koşulları için. Çünkü kar içinde boğuşan bir doğu müşterimiz ile hiç hayatında kar görmemiş bir güney otobüs firmasına aynı ürünü veremezsiniz. Bizim ülkemiz dört mevsimi de yaşıyor; o yüzden en zorlu şartlar için bu üç performansa dokunan daha farklı lastikler ya da daha ortalama kış koşulları için farklı lastikler üretiliyor. Yağmuru gören karı görmeyen dostlarımız için de daha farklı lastikler üretiliyor” diyor ve ekliyor, “Regülasyon ‘kışın kullanılması gereken; M+S ya da üç zirveli dağ ibaresini içeren lastiğidir’ diyor. Bizim iş ortaklarımız, bayilerimiz bu konuda son derece bilgili, ilgili ve bu konudaki eğitimlerini almış; müşterilerimizi yönlendirecek şekilde gerekli lastiği kendilerine veriyorlar.”

“Türkiye’nin Farklı Noktalarındaki Farklı Kullanıcılara Dokunuyoruz”

Her yıl pazar araştırması yaptıklarını dile getiren Şenocak, “Çok geniş bir çalışma yapıyoruz, haliyle Türkiye’nin farklı noktalarındaki farklı kullanıcılara dokunuyoruz. Bu çalışmayı sadece kış lastiği için yapmıyoruz. Müşterilerimizin, son kullanıcılarımızın bizden beklentileri neler, onu anlayıp ona göre lastikler üretiyoruz. Son yaptığımız teknolojik gelişmeler biraz da bunun sebebi” diyor.

“Genelde Kış Lastiklerinden Beklentilerin Aynısı Yaz Lastiklerinde de Var”

Lastik seçimlerinde en çok tercih edilen özelliklerin neler olduğundan bahseden Şenocak şunları kaydediyor, “Genelde en başa uzun kilometre özelliği konuluyor. Lastiğin sadece bir özelliğini geliştirmek istemişseniz dünyanın en kolay işi; yani sadece kilometre istiyorsanız sıkıntı yok. Fakat müşterimiz uzun kilometrenin dışında; lastiğini kaplamak ve aynı lastikten daha az bir ücrete kaplamak istiyor. Daha sonra emniyetine önem vermesi nedeni ile ‘yolda tutunması gerekir’ diyor. Genelde kış lastiklerinden beklentilerin aynısı yaz lastiklerinde de var diyebiliriz. Beklentiler aynı, sadece koşullar değişiyor. Biz de sürüş güvenliğini esas alarak farklı hava ve yol koşullarına uygun lastiği son kullanıcıya sağlayabilmek üzere çalışıyoruz.” 

“Terzi Usulü Hizmet Sunuyoruz; Çünkü Her Müşterimizin Beklentisi, İhtiyacı Farklı”

Müşterilerinin ihtiyaçlarına uygun olarak lastik üretimi gerçekleştirdiklerini dile getiren Şenocak; “Dünyada sadece ticari ve endüstriyel lastiklere odaklanan ilk ve tek lastik şirketiyiz. Premium lastiklerimizi aynı zamanda müşterilerimiz verimli şekilde kullanabilsin; yani lastiğimizin hakkını versin diye ‘ProServices’ çözümlerimizin lansmanını yapmıştık. Biz bu ProServices çözümlerimiz ile terzi usulü hizmet sunuyoruz; çünkü her müşterimizin beklentisi, ihtiyacı farklı. Bu ihtiyaç ve beklentilere göre kendilerine farklı servisler sağlıyoruz. Bu servisler ile de premium lastik üreticisi olarak o premium lastiği daha uzun ömürlü kullanarak maliyetlerini düşürmeye yönelik bazı servisler sağlıyoruz. Müşterilerimizin toplam sahip olma maliyetlerini minimuma çekerek; kilometre başına maliyetlerini azaltmalarına yardım edecek hizmetleri sunuyoruz. Bu hizmetler arasında benzin istasyonları, kooperatifler veya filo merkezlerinde araçların hava basınçlarını otomatik olarak tamamlayarak kayıt altına almak da yer alıyor. Bu şekilde lastiğin ömrüne etki eden en önemli konulardan biri olan havayla ilgili çözüm sağlıyoruz. FleetMobile hizmetlerimizle araçlarımızla istasyon hizmetlerimizi mobil hale getiriyoruz. Büyük adetli filolarda ise servise gelmek yerine müşterilerimizin kendi tesislerine A’dan Z’ye tüm hizmetleri verebileceği FleetCube sistemleri ile hizmet veriyoruz. Yolda kalmaları durumunda da müdahale ederek destek verebiliyoruz. 2018 yılında lansmanını yaptığımız ProServices hizmetinden yararlanan ortalama beş yüz filomuza kattığımız tasarruf 20 milyon lira civarında. Yani hem tasarruf hem de farklı şekilde operasyonel olarak verimliliklerini sağlıyoruz.” şeklinde açıklıyor.

“Hava Ayarı ve Hava Basıncını Kesinlikle Değiştirmememiz Gerekiyor”

Lastikte hava basıncı ve hava ayarı konularının önemine vurgu yapan Şenocak, “Yükü taşıyan hava lastiğin olmazsa olmazıdır. Lastiğin hava ayarı havanın koşullarına göre tavsiye edilmez. Gerek araç üreticileri gerekse lastik üreticileri bunu yük durumuna göre tavsiye eder. Yani yazın veya kışın kesinlikle lastiğin havası ile oynamıyoruz. Yazın ne kullanılıyorsa yük değişmediği sürece, yani ortalama yükten bahsediyorum, tavsiye edilen hava ayarını ve hava basıncını kesinlikle değiştirmememiz gerekiyor” diyor.

“En Premium Pazarlardan Olan Avrupa’ya En Yüksek Teknolojili Lastiği Üretiyor”

İzmit Fabrikası’nda Avrupa’ya yüksek teknolojili lastiklerin üretiminin gerçekleştirildiğini belirten Şenocak şunları dile getiriyor; “Prometeon olarak dünyadaki üç Ar-Ge merkezinden bir tanesi Türkiye’de İzmit Fabrikamızda.  Fabrikamız yüksek oranda en premium pazarlardan olan Avrupa’ya en yüksek teknolojili lastiği üretiyor. Ar-Ge merkezi burada olunca en yüksek teknolojili lastikleri üreten fabrika olarak biz buralarda ve aynı şekilde kış lastiklerinde de inisiyatif alıyoruz. Prometeon olarak bahsettiğim kış lastikleri M+S ve üç zirveli dağ işaretli lastikler; mesela en zorlu kış şartları için ürettiğimiz FW-TW lastiğimizde özel lamelli yapı ve yanağında işaretler de mevcut. Avrupa’da çekiş gücü ve fren mesafesi ile ticari lastiklerde etiketleme sistemi var; 2021’de ülkemizde de başlayacak. En yüksek derecede olan A ve B derecesi, en zorlu kış şartlarında gönül rahatlığı ile verdiğimiz en teknolojik lastiğimiz diyebiliriz.”

“Sadece Türkiye’de Satılıyor ve Türkiye’ye Özel Üretiliyor”

Sadece Türkiye’ye özel üretilen seriden bahseden Şenocak, “R grubu ikinci nesil lastiğimiz var. Bizim en premium lastiklerimiz ‘01’ dediğimiz lastiklerimiz. Ar-Ge’miz sayesinde sadece Türkiye’ye özel üretiliyor ve bu lastiklerin yanaklarında artı işareti var. Bu plus serisi sadece Türkiye’de satılıyor ve Türkiye’ye özel üretiliyor. Yine bu lastiklerin üzerinde M+S ve üç dağ işareti dediğimiz işaretimiz yer alıyor; bunlar hem ön lastiklerde hem çeker lastiklerimizde var. Prometeon olarak neredeyse tüm lastiklerimizi M+S’li üretmeye çalışıyoruz. Yani dört mevsimi yaşadığımız ve nakliyecilerimiz farklı coğrafyadan farklı coğrafyaya gittiği için şehir içinde veya şehirler arasında muhakkak standartlarımızı M+S’li yapmaya çalışıyoruz ve neredeyse tüm lastiklerimizde M+S özelliğimiz mevcut. Bu da işte yüksek teknoloji dediğimiz Ar-Ge sayesinde hayatımıza girebiliyor” diyor.

“Pazar Payı Artışlarının Altına İmzamızı Atıyoruz”

Önemli bir pazar payına sahip olduklarını belirten Şenocak bu başarıyı nasıl elde ettiklerine dair; “Pazar payı artışlarının altına imzamızı atıyoruz ve 2020 içinde lider olarak geçirdiğimiz pek çok ay var. Bu sonuca nasıl ulaşıyoruz? Tabii ki pandemi döneminde belirli koşullarda müşterinin yanında olduk. Yani hem bayilerimiz, hem merkez ofisimiz ve hem saha takımımız ile iletişim olarak yakın mesafede kaldık. Müşteri deneyimimizden yola çıkarak onlar için önlem paketler açıkladık. Bu yaptıklarımız demek ki çok güzel kabul gördü ve doğru adımlar attık ki bu sonuçlara ulaştık” değerlendirmesinde bulunuyor.