Söyleşimizden satırbaşları…
“1992 yılında kurulan Best Uluslararası Nakliyat şirketimiz parsiyel taşımacılık alanında faaliyet gösteriyor. Firmamız kurulduğu günden bu yana İngiltere hattında uzmanlaşmıştır. Türkiye’den İngiltere’ye direkt taşımacılık hizmeti veriyoruz. Ayrıca İngiltere, Almanya ve Belçika’dan Türkiye’ye parsiyel taşımacılıklarımızı sürdürüyoruz. Transit süremiz İngiltre ile Türkiye arasında 7-8 gün sürüyor. Her günü karşılıklı tır çıkışlarımız oluyor. Genç bir filomuz var ve tüm araçlarımız Volvo Trucks.”
“Yurt Dışından Dönüşte Yeteri Kadar Dönüş Yükü Bulamıyoruz”
“Ticaretteki dengesizlik nakliyeciyi direkt etkiliyor. Son dönemde dövizdeki dalgalanmalar özelikle ithalatçı firmalarımızı durdurdu. Bugün birçok ithalatçı firmamız mal getirmiyor. Aynı zamanda faizlerin yüksek olması sebebiyle de ülkemizde sorunlar yaşanıyor. Yatırımlar büyük ölçüde azaldı. İşler daha çok ranta yöneldi ve ticaret yapmak yerine parasını bankaya yatırmayı tercih ediyor. Yaşadığımız ekonomik dalgalanmalar nakliyecileri de şu yönde etkiliyor: Mal hareketleri azalıyor ve bunun sonucunda da bizim taşıma dengemizde bozulmalar oluyor. Dövizin yükselmesi ihracatçılarımız için iyi bir şey elbette ancak yurt dışından dönüşte biz yeteri kadar dönüş yükü bulamıyoruz. Aşırı rekabetten dolayı da fiyatlarımız yarı yarıya düşüyor. Bazı firmalar araçlarını boş olarak Türkiye’ye getiriyor. Bunu da telafi edebilmek için ihracat fiyatını yükseltiyor. Gidiş dönüş nakliye ücretini almaya çalışıyoruz. Bu da ihracatçıya yük oluyor.”
“C2 Belgesinin Tüm Taşıma Modlarında Geçerli Olmasını İstiyoruz”
“Türkiye’de lojistik sektörü dediğiniz zaman, bunun en büyük omurgasını uluslararası nakliye yapan şirketler oluşturuyor. Bu şirketler yıllarca Türkiye’nin ithalat ve ihracat yükünü çekmişler, ülkemize para ve döviz kazandırmışlardır. Dolayısıyla C2 belgesine sahip uluslararası taşımacılık yapan şirketler lojistik sektörünün omurgasıdır. Bizlere verilen C2 belgesinin tüm taşıma modlarında geçerli olmasını istiyoruz. Bir şirkette C2 belgesi varsa başka bir belge aranmasına gerek yok diye düşünüyoruz. Eğer illa başka bir belge aranacaksa, diğer belgelerin C2 şirketlerine onda bir fiyatına verilmesini talep ediyoruz. C2 belgesine sahip firmaların bir ayrıcalığa sahip olması gerekiyor çünkü biz yıllarca Türkiye’ye hizmet ettik, döviz kazandırdık. Bugün bu işi biz yapamazsak bizim yerimize hazır da bekleyen Romen, Makedon, Rus nakliyeciler var. Dolayısıyla burada hükümetimizden destek bekliyoruz. Lojistik sektörü Türkiye için stratejik bir sektör. Bu nedenle lojistik sektörünün korunması, kollanması ve desteklenmesi gerekiyor.”
“Elimizdeki Pazarları Kaybetme Riskiyle Karşı Karşıyayız”
“Sınır kapılarımızda yaşanan kuyruklar Türkiye’ye yakışmıyor. Firma olarak da edindiğimiz izlenimler, bu kuyrukların Türkiye’deki gümrüklerin yavaş çalışmasından ve diğer sebeplerden kaynaklandığı yönünde. Düşünün aracınız İkitelli’den çıkıyor, Muratbey Gümrüğü’ne oradan da Kapıkule’ye gidecek, günlerce sıralarda bekliyor. O beklediği sıralarda ne tuvalet, ne duş var. Gayri insanı ve gayri medeni şartlar söz konusu. Birçok şoförümüz bu şartlardan dolayı işi bırakıyor. Zaten sektör olarak şoförlük mesleğinde sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz. Gençler şoförlük mesleğini tercih etmiyor. Hükümetimizden, kuyrukların azaltılması hususunda her türlü önlemi acilen almasını bekliyoruz. Ayrıca ihracatçı açısından bakacak olursak; ihracatçı malı üretiyor, bize teslim ediyor. Biz nakliyeciler, bunu 5 günde Almanya’ya, 7 günde İngiltere’ye götürmek zorundayız. Bu süreler gecikince, alıcı bu malı rafa koyup satamıyor, geciken malı da bir daha sipariş vermiyor. Türk ihracatçısının Avrupa’ya mal satmasındaki en büyük sebeplerden biri coğrafi yakınlık ancak bu sorunlar nedeniyle bu avantaj da kayboluyor. Bu sefer Avrupalı firmalar siparişlerini Uzak Doğu’ya kaydırıyorlar. Bugün Çin’de, Vietnam’da, Kamboçya’da, Bangladeş’te işçilik çok ucuz. Avrupa’da birçok ürünün üzerinde artık ‘Made in Bangladeş’ yazdığını görüyoruz. Pazar o bölgelere kayıyor. Teslim sürelerini daha da uzatırsak elimizdeki pazarları kaybetme riskiyle karşı karşıyayız.”
“Muayenesi Biten Bir Araca 15 Gün Sonraya Randevu Veriliyor”
Bizler uluslararası taşımacılık yapan firmalarız. Yükünü boşaltan aracın hemen yüklenip yola çıkması gerekiyor. Ne var ki, muayenesi biten bir araca 15 gün sonraya randevu veriliyor. Araç 15 gün bekleyince iş ve para kaybına uğruyoruz. Bu konuda da hükümetimizden destek ve çözüm bekliyoruz. Araçlarımızı muayenesiz çalıştırmak istemiyoruz ama ilgili kuruluştan bize en kısa sürede randevu verilmesini bekliyoruz.
“Köprülerden Geçerken Okuyucular Bazı Araçları Okumuyor”
“Bir diğer sorunumuz ise HGS ve OGS ücretleri konusunda. Köprülerden geçerken okuyucular bazı araçları okumuyor. Yıllar sonra bize ‘Siz buradan kaçak geçtiniz’ diye mektuplar geliyor. Bu borçları ödemeden araçlarımızı muayene de ettiremiyoruz. Muayeneye götürdüğümüzde ‘Sen bu kaçak geçişleri öde’ diyorlar. Sistemin kameralarından kaynaklanan bir durumun faturası bizlere kesilmemeli. Biz işini dürüstçe icra etmek isteyen tüccarlar olarak etiketlerimizi almışız, bu etiketler hesaplara ve kredi kartlarına bağlı. Limit olduğu halde çekim yapamıyor. Velev ki o anda geçerken kredi kartında yeterli bakiye yok, eğer bir araçta HGS ve OGS etiketi varsa kaçak geçiş muamelesi yapılmamalıdır. Şirket eğer bir firmadan tahsilat yapamadıysa SMS, e-posta gibi yollarla hatırlatma yapabilir ancak böyle bir hatırlatma da yapılmıyor ne yazık ki.”
“Türk İş İnsanları ve Tır Şoförleri İçin Vize Kaldırılmalı”
“Ayrıca sürücü vizelerinde çok problem yaşıyoruz. Vize almak için başvurduğumuz kuruluşlar, kimi zaman 4, kimi zamansa 10 gün arasında randevu tarihleri veriyorlar. Bu da bir şoförün vize almak için 4 ila 10 gün arasında bir süre kaybetmesi demek. Bunlar 6 aylık periyodlarla 600 Euro civarında bir ücret karşılığında veriliyor. Her 6 ayda bir, bu tutarı ödemek ve randevu tarihini beklemek durumunda kalıyoruz. Bu konudaki talebimiz, Türk iş insanları ve tır şoförleri için vizelerin kaldırılması yönünde.”
Lojistik Merkez Türkiye
Lojistik Sektör Kurulu Başkanlığını yürüttüğüm MÜSİAD’ta her yıl bir ya da iki kez sektörün sorunlarıyla ilgili panel yapıyoruz. Senede bir kere de Türkiye istişare toplantısı yapıyoruz. İstişare toplantımızda her yıl belirli bir konumuz ve kamudan konuklarımız oluyor. Bu yıl 1-2 Mart tarihlerinde gerçekleşecek olan Türkiye istişare toplantısında konu başlığımız, “Lojistik Merkez Türkiye” olacak. Türkiye’nin lojistik üs ve köprü olmasıyla ilgili tüm paydaşlarımızın düşüncelerinin masaya yatırılacağı bir toplantı olacak.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |