Akdeniz seyahatimizin ilk durağı Antalya… Antalya; eşsiz doğası ve iklimiyle Türkiye’nin ve dünyanın gözde yerlerinden biri olurken, bu potansiyeli değerlendirmesi dolayısıyla Türkiye ekonomisinde de bacasız sanayi olarak tabir edilen turizm faaliyetleriyle de önemli payla yer alıyor.
Antalya’da ekonominin ‘3T’ olarak adlandırılan ‘Turizm, Tarım, Ticaret’ sektörleri üzerine yoğunlaştığı ve bu kolların da bölgenin ekonomik karakterini oluşturduğu görülüyor. Antalya’nın milli gelirinin yüzde 21’lik kısmını tarım oluşturuyor. Tarımsal arazilerin yüzde 58’inde tahıl, yüzde 13’ünde meyve, yüzde 9’unda ise sebze yetiştiriliyor. Antalya’ da nakliyecilik faaliyetleri de genelde bu noktada yoğunlaşıyor. Antalya’da daha çok ulusal taşımacılığın yapılmakta olduğu, taşımacılığın çoğunu da tarım ürünlerinin taşımasının oluşturduğu gözleniyor. Tarım ürünlerine yönelik taşımacılığın genelde burada bulunan kooperatifler tarafından yapıldığı gözlenirken sayıları oldukça az olan büyük nakliye firmaları da genellikle uluslararası taşımacılık yapıyor. Turizmin ve bölgenin gelişen yapısının inşaat sektöründe yarattığı canlılık da nakliye sektörüne yansıyor elbette. Organize sanayinin gelişmesi de taşımacılık faaliyetlerini önemli ölçüde arttırıyor. Ancak taşımacılığın daha çok sezonluk olması buradaki nakliye esnafının en önemli sorunlarından. Turizm ise onların işini pek de “açmıyor”.
2005 Yılı Türkiye Geneli ve Antalya’da İthalatın Sektörlere Göre Dağılımı ve Payları
Antalya Yaş Meyve-Sebze İhracatçıları Birliği Mal Grubu Bazında 2000-2005 İhracat Kayıtları
Toplantıda; Döşemealtı- Yeniköy Kooperatifi Başkanı Bülent Yalın, Elmalı Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi Başkanı Asım Tan, Yeşil Serik Kamyoncular Kooperatifi Enver Akın, 318. Nolu Kamyoncular ve Taşıyıcılar Kooperatifi Başkanı Remzi Demir, Öz Demreliler Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi Başkanı Hasan Oğuz, Kovanlık Taşıyıcılar Kooperatifi Başkanı Mehmet Ali Gökçe, Antalya Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkan Vekil Ramazan Kaya ve Yönetim Kurulu Üyesi Abbas Taş yer aldı.
Antalya’nın çeşitli yerlerinden buraya gelen altı kooperatifle birlikte oldukça güzel ve verimli bir toplantı yaptık. Esnaf dertli; konuşmak, dertleşmek bile yetiyor belki… işte toplantıda dile getirilenler…
“ saat bütün nakliye araçlarının üzerinden geçeceği, sabit bir noktada kantarların olması lazım.”
“ 24 saat bütün nakliye araçlarının üzerinden geçeceği, sabit bir noktada kantarların olması lazım.”
Bülent Yalın- S.S 36 Nolu Döşemealtı- Yeniköy Koop. Başkanı
Bugün Türkiye’nin neresinde olursa olsun kantarlar doğru yerlerde değil. Kantarlar sabit noktalarda 24 saat açık ve tüm illerin giriş çıkışları kapsayacak şekilde sabit olmalı. Örneğin Antalya’nın girişinde kantar ters yönde. Antalya’nın çıkışında; Kepez bölge trafiğinin olduğu uygun bir yerde, 24 saat bütün nakliye yapan araçların üzerinden geçeceği, sabit bir noktada kantarların olması lazım.Türkiye’nin belli noktaları vardır. Afyon, Kütahya, Adapazarı gibi… Biz kooperatif başkanları olarak Ulaştırma Bölge Müdürlüğü’ne birkaç defa gittik ve derdimizi izah ettik; ‘burada uygulama tam yapılmıyor’ diye. Kantar var ama uygulama yok. İçinde sadece bir adam oturuyor çay içiyor. Ben bir kooperatif başkanı olarak suç duyurusunda bulunduğumda da benimle ilgilenmiyor. Yani bir kooperatif başkanı olarak elimden bir şey gelmiyor.
Mesela burada taş ocakları var. Normalde 22 ton olması gereken yük 50 – 55 tonla gidiyor. Bunlar yapıldı, konuşuldu; seçim arifesi olduğundan mı bekletiliyor bilmiyorum. Ankara’da saat 16.00’da kapatılıyor kantarlar. Zaten yükünü yükleyen bir araç saat 16.00’da Ankara’ya çıkamıyor bile. Yani hepsi göstermelik. Türkiye’de kantarlar göstermelik.
“Adam hiç belge almadığı gibi bir de ‘o nerede satılıyor’ diye benimle dalga geçiyor.”
Bugün toptancı halinde yüzlerce nakliyeci var. Biz 60 milyar para topladık; belge aldık. Adam hiç belge almadığı gibi bir de ‘o nerede satılıyor’ diye benimle dalga geçiyor. Benim üyelerim burada ve hepsi belge sahibi ama hiç biri denetlenmedi bugüne kadar. Yani benim görüşüm tam icraata başlayacakları zaman, seçim arifesinde erteliyorlar. Kamyoncu şu anda mağdur. Bütün üyelerimin yüzde 40’ına ben çeşitli yerlerden kredi kullandım ayakta kalabilsinler diye. Bir de diğer taraftan lojistiklere sağlanan ucuz kredilerle ve onlara tanınan avantajlarla mücadele ediyoruz. Bugün burada dört tane sağlam fabrikamız var işini yaptığımız ama lojistik firması geliyor ve benim verdiğim fiyatın altında fiyat verip işimi elimden alıyor.
Bunu uygulamak için önce lojistikler ton km bazında fiyat verecekler ve benim fiyatımı aşağı çekmeyecekler. Biz hepimiz gariban insanlarız, bir kamyonumuz var. Ama lojistik geliyor 10 senedir emek verdiğim fabrikaya, benim verdiğim fiyatın altında fiyat veriyor, iki aylık vade ile de teklif verip işi alıyor. Bir de akaryakıtı ucuz alıyorlar; ÖTV vermiyorlar ve bunu da yurt içinde kullanıyorlar. Ne olacak bu kamyoncu ondan sonra; bitecek; çobanlık yapacak.
“Ambarlar ve masa sandalye çalışan nakliyecilerle başımız dertte.”
Peki ton km tebliğini incelediniz mi?
Bana bir kaç tane faks geldi farklı farklı hesaplamalara ilişkin. Bu uygulansa kamyoncu kazanır. Ambarlar ve masa sandalye çalışan nakliyecilerle başımız dertte. Antalya’dan İzmir’e yük taşıdım. Ben o yükü oraya taşıyorum adam bir masa iki sandalye koymuş 950 ytl alıyor.
“… lojistiklerin altında eziliyoruz”
Şu anda Ulaştırma Bakanlığı bireysel kamyonculuğu bitiriyor. Lojistiklere dönüyor. Geçenlerde Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’ndan denetleme için heyet geldi. Biz onlarla da konuştuk. ‘Kamyonculuk bitiyor lojistiğe döneceğiz’ dedik, onlar da istemiyor tabi bunu. Ama neticede şu anda lojistiklerin altında eziliyoruz. Çünkü benim kamyoncum bugün indirdiği yükünün parasını almazsa geri dönemiyor. Ama insanlar İstanbul’da kurmuş düzenini; salmış piyasaya 10 tane tır, ucuz mazotla taşımacılık yapıyor. Benim 10 senedir emek verdiğim fabrika bir dakikada satıyor beni fiyat düşük verilince. Yani biz kamyonculara da o hak verilmesi lazım. İki katı fiyatla mazot kullanıyoruz nasıl dayanacağız.
Peki, sizin öneriniz nedir?
Bizim önerimiz lojistiklere verilen ucuz mazot ve imkanların bireysel kamyonculara da sağlanması.
İstanbul’daki yürüyüş yasakları hakkında ne düşünüyorsunuz?
“ Kazaya davetiyeyi kendimiz çıkartıyoruz.”
Asım Tan- Elmalı Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi Başkanı
Sabah ve akşam trafiğin yoğun olduğu saatlerde biz bir iki saat araçların bekletilmesine karşı değiliz ancak bugün İstanbul trafiğinde çok fazla bekletiyorlar. İstanbul’a gitmek her kamyoncunun harcı değil ve gitmiyor da. Bir de bekletip hepsini birden salıyorlar ki esas facia o zaman oluyor. Bunu ben kendim de yaşadım. Bekletiyorlar, polisler çekilince hurra!! Kazaya davetiyeyi kendimiz çıkartıyoruz.
Türkiye’de sekiz saat mesai var, size basit bir örnek. İstanbul’da sabah 6’dan 10’a kadar; akşam da 4’ten 10’a kadar toplam 10 saat yasak var. 8 saat mesai 10 saat yasak. Dünyanın hiçbir yerinde yok bu. O yüzden kamyoncuda ne yapıyor yolda arabayı da sıkıştırıyor otobüsü de. Çünkü akşam 10’da oradan çıkıyor sabah 8’de burada olması lazım yükünü taşıması lazım. Fabrikaya hammadde lazım; beni arıyor ‘ nerdesin çabuk gel paranı vermem.’ Ben de yolda sıkıştırıyorum arabayı da otobüsü de. Çünkü mecburum para kazanabilmem için gelmem lazım. Uyumadan geliyorum kendimi de tehlikeye atıyorum, karşımdakini de.
“ Kamyoncu bir nevi trafiğin sigortası…”
Cengiz Ay- Kamyoncu
Ağır taşıtlar zaten fren yerine geçiyor. Kamyon olmasa araba zaten o hızla gelmeyecek; basıp geçecek. Kamyonu görünce biraz yavaşlıyor. Kurban bayramında, yılbaşında kazalar artardı. Kamyonları ne zamanki serbest bıraktılar kazalar azaldı. Normalde ralli yapıyor adam 200’le gidiyor ama kamyonu görünce frene basıyor. Kamyoncu bir nevi trafiğin sigortası…
“…benim elimde yetki yok”
Asım Tan- Elmalı Motorlu Taşıyıcılar Kooperatif Başkanı:
Karayolları Taşıma Kanunu sakat doğmuştur. Belli kişilere çıkarılmış bir yasadır. Bunu engellememiz mümkün mü, buna gücümüz yetiyor mu, önce ona bakmak lazım.
Türkiye’de kamyoncunun kimse sahibi değil, ben dahil. Çünkü benim elimde yetki yok. Bu yasa kooperatifleri ortadan kaldırmak, A.Ş. yapmak için çıktı. Dikkat ederseniz yasa lojistiklere yaradı. Maaş alıp hizmet edemiyorsam bu benim suçumdur, ancak hizmet etmek için bana verilen bir yetki yok.
“… bir kontak kapatsak felç olur Türkiye.”
Önemli olan şu, ya kooperatifin ana sözleşmesinde değişiklik yapsınlar ya da biz yasal olmayan yollara başvuracağız, ama bunu istemiyoruz. Türkiye’ nin yüzde 90’ ı karayolundan geçiyor, bir kontak kapatsak felç olur Türkiye.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |