Avrupa ve Asya Arasındaki Köprü İMS Lojistik ile Kuruluyor!

“Pandemi döneminde şişen balon, pandemi sonrası sönmeye başladı.” diyen İmrak, 2023 yılının lojistik sektörü için zor bir yıl olduğunu da ayrıca dile getirdi.

“2023 Yılı IRU Karayolu Nakliye Şirketi Tepe Yöneticisi Aldık”

“Uluslararası Ticari Eşya Taşımacılığı (C2) ve Yılın En Beğenilen Depo Yöneticisi Ödüllerinin Sahibi Olduk”

Son dönemde aldıkları ödüllere değinen İmrak; “Bu sene IRU Karayolu Nakliye Şirketi Tepe Yöneticisi Ödülleri’nde Davut İmrak Tepe Yöneticisi ödülünü alırken, IRU-UND Profesyonel Sürücü Onur Nişanı Ödülleri kapsamında şoförlerimiz de ödül sahibi oldu. Aynı zamanda 14. Atlas Lojistik Ödülleri kapsamında;  Uluslararası Ticari Eşya Taşımacıları (C2) kategorisinde ve Yılın En Beğenilen Depo Yöneticisi kategorisinde de Zilan İmrak’ın aldığı ödüllerle gururumuzu yaşıyoruz.” dedi.

“İhracatta 18, Dönüşte 20 Ülkeye Destinasyonumuz Bulunuyor”

“Bir Aracımız Avrupa’dayken Diğer Aracımız Neredeyse Çin Sınırında!”

İmsan Group ve İMS Lojistik’in her geçen gün sektöre dair gelişim kat eden bir firma olduğunu ifade eden İmrak sözlerine devam etti; “ Önüne koymuş olduğu yıllık, beş yıllık, on yıllık periyotlar halindeki hedefler çerçevesinde ilerlemeyi benimseyen ve her zaman ilerlemesine devam eden bir firmayız. 2022 yılında da filo büyümesi, YYS süreci ve destinasyon zenginliği ile ilgili olarak önümüze hedefler koymuştuk. Şu anda 2023 yılı bitmeden bu hedeflerimizin yüzde 80-90’ını gerçekleştirmiş durumdayız. Hem araç sayımızı artırdık hem de şu anda ihracatta 18 Avrupa ülkesinde, dönüşte de 20 Asya ülkesine dönüş destinasyonu açma hedefimizi gerçekleştirdik. Bu bizim için bir gurur kaynağı, şu anda ciddi anlamda bir destinasyon zenginliği yaşıyoruz. Gitmediğimiz Avrupa ülkesi kalmadı diyebiliriz. Bu sene ihracatta İsveç, İsviçre, Avusturya, İspanya, Portekiz, Danimarka hatlarını açtık, Fransa’ya zaten ulaşıyorduk ama sefer sayımızı artırdık.  Dönüşte ise Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Tacikistan gibi en zor destinasyonlara araçlarımız ulaşıyor. Yani; bir aracımız Avrupa’nın bir noktasındayken, diğer bir aracımız neredeyse Çin sınırında.”

“Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü (YYS) Başvurularımızı Tamamladık”

“Akdeniz-Mersin Bölgesinde YYS’yi Tam Olarak Uygulayacak İlk Firma Statüsünü Almak İstiyoruz”

YYS başvurularını da tamamladıklarını ifade eden İmrak şunları söyledi; “Son bir yıldır ciddi emeklerle mücadele etmiş olduğumuz Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü (YYS) için de geçtiğimiz haftalarda başvurularımızı tamamladık. Söz artık Gümrükler Genel Müdürlüğümüzün. Biz bir firma olarak üzerimize düşen bütün altyapıyı ve sistemi oluşturduk; hummalı bir çalışma yürüttük. İnşallah Akdeniz-Mersin Bölgesinde YYS’yi tam olarak uygulayacak ilk firma statüsünü almak istiyoruz.”

“Avrupa Standartlarının Çok Üstünde Bir Lojistik Merkeziyle Hizmet Veriyoruz”

“Irak-Erbil Merkezli Yerel Bir Yapılanma İçerisine Girdik”

Türkiye Irak Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği Başkan Vekili olarak Irak pazarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan ve aynı zamanda yatırımlarını da açıklayan İmrak şu ifadeleri kullandı; “Mersin’de şu anda Avrupa standartlarının çok üstünde bir lojistik merkeziyle hizmet veriyoruz. Şu anda depo alanı, park alanı, filo yönetim alanı, yönetim kurulu binası alanıyla, tam anlamıyla bir kompleks bir yerdeyiz. Aynı zamanda geçtiğimiz aylar içerisinde Irak-Erbil merkezli yerel bir yapılanma içerisine de girdik. Zaten Irak’ta yerleşik bir firmaydık ancak orada tamamen yerel bir şirket açtık. Şirket açarak, güzergah üzerindeki depo faaliyetlerimizi, ofis faaliyetlerimizi, gümrük içerisindeki personel faaliyetlerimizi, operasyon kabiliyetlerimizi geliştirerek, süreci ülkeye döviz kazandıracak noktaya getirebilmeye odakladık. ‘Biz Irak’ın Çakıl Taşına Kadar Sevkiyat Yapıyoruz” diye bir sloganımız var ve bu doğru. Çünkü Irak bizim için Almanya’dan sonra en ciddi pazarlardan bir tanesi. Irak bizim için iyi bir Pazar ve bu pazarı her zaman Türkiye’nin gündeminde tutmaya çalışıyoruz. Çünkü o pazarı üçüncü ülkelere kaptırmamamız lazım. Biz bu pazardan çekildiğimiz an yerimizi dolduracak pek çok aktör var.”

“Pandemi Döneminde Şişen Balon, Pandemi Sonrası Sönmeye Başladı”

“2023 Yılı Lojistik Sektörü İçin Ciddi Sıkıntıların Yaşandığı Bir Yıldı”

2023 yılı değerlendirmelerinde bulunan İmrak; “Pandemi döneminin getirmiş olduğu avantaj ve dezavantaj oldu. Bugüne kadar hep avantajları konuştuk. Ancak dezavantajlardan biri de şu oldu; devamında lojistik sektörü darbe aldı. Piyasada arz-talep meselesinden dolayı araç kıtlığı yaşanınca ve talep fazla olunca, birçok firma araç yatırımını talebin de üzerinde yaptı. Yani filosunu 50 araçken 150 araca çıkarmaya çalıştı. Dolayısıyla pasta daraldı. Pandemi döneminde şişen balon, pandemi sonrası sönmeye başladı. Yani biz o kadar ihracat ya da ithalatın bu araç kapasitesini karşılamayacağını farkındaydık ancak birçok firma bunun farkında değildi. Sürekli olarak bir araç yatırımıyla şişkinlik yaratıldı. Şu anda ise araç fazlalığından dolayı bir sıkıntı yaşıyoruz. Bir de yaşanılan resesyon ve bunu takip eden ithalat-ihracatın düşmesiyle birlikte -bizim için verimli bir yıl olsa da- 2023 yılı lojistik sektörü için ciddi sıkıntıların yaşandığı bir yıldı diyebiliriz.” açıklamasında bulundu.

“Politika Değişikliğinin Olumlu Yansımasını Görebilmek İçin 2024 Yılının Sonu İşaret Ediliyor”

“2024 Yılının Sonunda Bir İyileşme Görebiliriz”

2024 yılı için öngörülerini paylaşan İmrak konuşmasını sonlandırırken; “Dünyaca yansımalarını gördüğümüz ekonomik bir kriz var. Türkiye’de de ekonomik politika değişikliğine gidildi. Bu politika değişikliğinin olumlu yansımasını görebilmek için 2024 yılının sonu işaret ediliyor. Dolayısıyla 2024 yılının sonunda bir iyileşme ya da en azından stabilize bir durum görebiliriz. Önümüzde Mart ayında gerçekleşecek seçimler var. Seçim dönemlerinde ister istemez ekonomi biraz daha belirsizleşir ya da durağanlaşır. Dolayısıyla böyle bir dönem geçirebiliriz. Ben 2024 yılının en azından ilk iki çeyreğinde lojistik sektörünün ciddi anlamda iyileşebileceğini düşünmüyorum. Ama tabii ki bu noktada ayakta durabilmek, sektörü ve kendini geliştirebilmek, krizi fırsata çevirebilmek önemli. Bu dönemde teknolojik, teknik altyapınızı geliştirip, yatırımlar yapabilir, personel istihdamınızı artırabilir, eksik gördüğünüz noktaları geliştirebilirsiniz. Bu da aslında ciddi bir fırsattır; çünkü yoğunluk dönemlerinde bu fırsatı bulamayabiliyoruz. İleriye yönelik düşünen firmaların böyle davranabileceği inancındayım, nitekim biz bu dönemleri bu şekilde değerlendiriyoruz.” dedi.