IMS Logistics Genel Müdürü Mustafa İmrak, "Türkiye Avrupa’nın Vazgeçilmez Lojistik Merkezi Olacak"

İMS Logistics Genel Müdürü Mustafa İmrak,

“TÜRKİYE AVRUPA’NIN VAZGEÇİLMEZ LOJİSTİK MERKEZİ OLACAK”

“İHTİYACIMIZ OLAN, ŞOFÖR OKULLARIYLA MESLEĞİ NİTELİKLİ HALE GETİRMEK”

“AZERBAYCAN’I GÖNÜL RAHATLIĞIYLA TAŞIMA KORİDORU OLARAK KULLANABİLMEYİ ARZU EDİYORUZ”

Öncelikli olarak vize ve şoför sıkıntılarına dikkat çeken İmrak, sektörün ihtiyacının şoför okulları ile mesleğin daha nitelikli hale getirilmesi olduğunu belirtiyor. Lojistik sektörünün önemli konularından Orta Koridor konusuna da değinen İmrak, “Azerbaycan’ı gönül rahatlığıyla taşıma koridoru olarak kullanabilmeyi arzu ediyoruz ”diyor. Detaylar haberimizde.

“İMS Lojistik olarak freight forwarder kısmında TİO ile taşıma işleri organizatörlüğü yapan bir kolumuz olmakla beraber, İmsan Group  kendi özmal araçları olan,  ihracatta Avrupa, dönüşte de transit taşımalarına ağırlık veren;  Irak, İran, Azerbaycan, Gürcistan gibi destinasyonlara direk çalışan, hem komple hem parsiyel servisleri sağlayan bir grup firması. Aynı zamanda kendi bünyemizde, 2018 yılında kurmuş olduğumuz İMS Sigorta ile de 4 büyük acentelik alarak hem kendi faaliyetlerimizi teminat altına alıyor hem de paydaşlarımıza, tedarikçilerimize bu hizmetimizi sunabiliyoruz.”

“Vize Sorunu, Mevcut Şoför Kadromuzu Sürekli Değiştirmemize Yol Açıyor”

 “Şu an global anlamda yaşanan şoför sıkıntısında; Türkiye’yi değerlendirdiğimiz zaman insan gücü bakımından bir sıkıntımız olmadığını görebiliyoruz ancak başka sıkıntılarımız bizde de şoför konusunda sıkıntı yaşamamıza neden oluyor. Yaşadığımız sorunları Avrupa bazında değerlendirecek olursak bunlardan birincisi;  yaşadığımız vize sorunu. Bugüne kadar vizesini düzenli olarak alabilen şoförlerimiz artık vize alamıyor; ikinci, üçüncü defa başvurularında da sürekli retler geliyor ve hiçbir sebep gösterilmiyor. Mevcut kadromuz sürekli olarak değişmek durumunda kalıyor. İkincisi ise; nitelik bakımından bizim ihtiyaçlarımızı karşılayacak,  hem evrak dokümantasyonuna hakim olabilecek hem de Avrupa’daki sisteme ayak uydurabilecek nitelikteki şoför eksikliği.”

“İhtiyacımız Olan, Şoför Okullarıyla Mesleği Nitelikli Hale Getirmek”

“Şu an ihtiyacımız olan şoförlük mesleğini ciddi anlamda nitelikli bir hale getirmek. Şoförlük gerçekten önemli ve ihtiyaç duyulan bir meslek. Bizim de şoför akademileri, üniversitelerde açılan bölümler ya da bunun gibi çalışmalarla bu mesleği daha da nitelikli hale getirmemiz gerekiyor. Biz nakliyeciler, ancak iyi bir şoför kadrosuna sahip olduğumuz zaman doğru hizmet verebiliriz. Şoförlüğü hem daha cazip hem de artık profesyonel insanlardan oluşan bir meslek grubu haline getirmemiz gerekiyor. Şoförlük artık hiçbir iş bulamayan insanların mesleği olmamalı; nitelikli ve kaliteli bir meslek olarak devam etmeli. Şunu unutmamalıyız ki; ihracatımız şoförün sırtında. UND ve Utikad gibi bağlı bulunduğumuz derneklerimiz de bu konuya oldukça duyarlılar ve pandeminin de etkisini yitirmesiyle bu çerçevede çok daha güzel çalışmalar yapılacağını biliyoruz. Sonuç olarak bu hepimizin ortak sorunu. Şu an globalleşen şoför krizinden ders çıkarıp, önlemlerimizi almalıyız. Biz de sorunları dile getirmekten ve sorunların çözümleri içerisinde yer almaktan hiçbir zaman kaçınmıyoruz.”

“Azerbaycan’ı Gönül Rahatlığıyla Taşıma Koridoru Olarak Kullanabilmeyi Arzu Ediyoruz”

 “Bölgesel olarak Azerbaycan’ı değerlendirdiğimizde şunu belirtmeliyiz ki; bizim Azerbaycan’dan beklentilerimiz var. Her zaman dediğimiz gibi biz ‘İki ülke, Tek milletiz!’ Dolayısıyla bizim bir ayrıcalık hissetmemiz gerekirken şu an tam tersine tüm bu yaşananların maliyetini biz ödüyoruz. Birçok kalemde ödenen ek maliyetler sadece nakliyecinin değil, onların ithalatçısının da sırtında bir yük; bize yüklenen ek maliyetleri biz nakliyeye yansıtmak zorunda kalıyoruz. Umuyoruz ki; yapılan görüşmelerle beraber bu konuyla ilgili güzel haberler alacağız. Maliyetlerimizi minimize etmeyi ve Azerbaycan’ı, Orta Asya’ya yaptığımız taşımalarda gönül rahatlığıyla taşıma koridoru olarak kullanabilmeyi arzu ediyoruz.”

“Türkmenistan’a Karşı El Birliğiyle ve İyi Niyetle Zorlayıcı Davranmamız Gerektiğine İnanıyorum”

“Türkmenistan’da çok ciddi sıkıntımız var; nakliyecimiz orada can çekişiyor. Kapıların kapalı olması hem transit sürelerimizi hem maliyetlerimizi artırıyor. Buna ek olarak dönen dorselerimizde hasarlar oluşmuş olabiliyor. Zararlarımızın karşılanamadığı sahipsiz bir döngünün içerisine giriyoruz. Bunun bir an önce çözüme ulaştırılması gerekiyor. Türkiye’nin gücünün bulunduğu ve siyasi olarak birbirimize yakın olduğumuz Türkmenistan’da esnekliğe gidilmesi ve bize destek sağlanması gerekiyor. Şu an halihazırda devam eden bu durumda nakliyecimiz artık başka bölgelere gitmek zorunda kalıyor; hiç bilmediği Avrupa’ya girme telaşına ya da Ortadoğu pazarına giriyor,  bu da girdiği ülkelerde nakliye pazarının fiyatlarının düşmesine sebep oluyor. Tüm bunların neticesinde hepimiz birbirimize zarar vermiş oluyor. Türkmenistan’ın bu noktada gerekli esnekliği sağlaması noktasında el birliğiyle ve iyi niyet çerçevesinde zorlayıcı davranmamız gerektiğine inanıyorum.”

“Yeşil Lojistik İçin Ne Gerekiyorsa Yapacak ve Bu Konuda Öncü Olacağız”

 “Son dönemlerde doğanın ne kadar tahrip edildiğini ve dengesinin ne kadar değiştiğini gözlerimizle görüyoruz. Yeşil bir dünya için hepimizin üzerinde bir yük ve taşıdığı sorumlulukları var. Biz de şu anda Mersin’de kurduğumuz lojistik merkezimizi bu çerçevede inşa ediyoruz. Bu konuda yürüttüğümüz birtakım projelerimiz var; bunların başında kurulacak olan tesisimizde tamamen solar enerjiyi kullanmak var. Tamamen kendi enerjimizi üretip, bunu devletin de kullanımına açmak istiyoruz. İkinci olarak ise yine yeşil lojistik adına, kullandığımız Euro 6 araçlarımızın bataryalarını yine solar enerjiyle şarj etmesine dikkat ediyoruz. Biz bu konuda çok dikkatli ve özellikle kurallar konusunda titiz bir grubuz. Yeşil lojistik gündeme gelmeden biz bu geçiş için kendimizi hazırladık. Dolayısıyla ilerleyen zamanlarda da bunun için ne gerekiyorsa biz firma olarak yine içerisinde yer alacağız ve hatta öncülüğünü yapacağız.”

“Türkiye Avrupa’nın Vazgeçilmez Lojistik Merkezi Olacak”

 “Türkiye olarak çok ciddi bir bölgede bulunuyoruz; Avrupa ile Ortadoğu arasında bir köprü, Orta Asya’ya açılan bir kapıyız. Üç tarafımız denizlerle çevrili; bulunduğumuz coğrafi konum hem kara hem deniz hem de demiryolu taşımaları için oldukça uygun.  Ayrıca özellikle pandemiden ve son olarak Avrupa’da yaşanan şoför sorunlarının lojistiği aksatmasından sonra, sektörümüzün önemini de bir kez daha görmüş olduk. Türkiye de bu sektörde oldukça güçlü bir oyuncu. Özellikle konteynır krizi ve Çin’in bölgeler üzerinde avantajını kaybetmesiyle beraber gelecekte Türkiye’nin, dünya lojistik merkezinde ciddi yerlere geleceğini, ihracatımızın artacağını ve Avrupa’nın vazgeçilmez lojistik merkezi veya vazgeçilmez ihracat pazarı olacağını düşünüyorum.”