Destan Ağır Taşımacılık ve Lojistik Filo Yöneticisi Mustafa Yaldız, "Avrupa’dan Asya’ya Giden Taşımaların Pek Çoğunu Türk Plakalı Araçlar Gerçekleştiriyor"

“Destan Ülkelerarası Nakliyat 1982’de kurulmuş bir şirket. Şirketimizin ana faaliyet alanı proje taşımacılığı. Tamamen ağır, geniş, yüksek havaleli dediğimiz taşımalar üzerine uzmanlaşmış bir firma. Proje taşımacılığını insanlar iki şekilde değerlendiriyor. Gabari dışı taşımacılığın tamamına proje taşımacılığı denirken aslında proje taşımacılığının anlamı büyük fabrika yatırımlarındaki yüklerin taşınması. Mesela ben 50 tanesi açık taşıma, 200 tanesi tenteli tır taşıması için ihaleye giriyorum ve hepsinin taşımasını gerçekleştiriyorum. Proje taşımacılığının anlamı budur. Ama tabii gabari dışı taşımacılıkla da eşdeğer tutuyorlar. Şirketimizin ana faaliyet alanı budur. Belirli bir hattımız yoktur. Çünkü proje neredeyse biz ihaleye nerede girdiysek orada taşıma gerçekleştiriyoruz. Ülkelerin alınabilecek pek çoğuna senelik izinlerimiz var. Almanya’da Fransa’da, İspanya’da senelik izinlerimiz mevcut. Bu senelik izinlerle polis bizim araçlarımızı yolda çevirdiği zaman sorunsuz geçiş sağlayabiliyoruz. Çünkü ben geniş ve yüksek yük taşıyorum. Alınabilecek tüm izinlerimiz bizde mevcut. Avrupa’da gitmediğimiz ülke de yok.  Asya’da tır sisteminin dahil olduğu her ülkeye taşımacılık yaptık. Bir tek Kırgızistan ve Tacikistan’a ara ara tek tük gidiyoruz ama şu an Kazakistan’da da İspanya’da da bizim aracımız var.”

“Müşterimizin Talebi Neyse  Ona Göre Cevap Veriyoruz”

“Destan’ın 1982’den beri gelen bir bilgi birikimi var. Bütün personelleri deneyimli, hepimizin, şirket çalışanlarının pek çoğu Destan Ülkelerarası Nakliyat içerisinde çalıştığı gibi gerek kamusal alanda gerek sivil topllum kuruluşlarında çeşitli görevlendirmelerimiz var. Biz bunları severek yapıyoruz. Bunun dışında araç havuzumuz çok güçlü, biz müşterilerimize yüklemesine göre cevap vermek zorundayız. 3 dingil 3 akslı havuzumuz olduğu gibi, 5 akslı havuzumuz da var. 6 akslı lowbedimiz ve 3 akslı lowbedimiz de var. Genişleyen tenteli tırımız, yükselebilen tenteli tırımız ve uzatmalı aracımız da var. Yani bizim her çeşit aracımız var. Dolayısıyla müşterimizin talebi neyse biz ona göre cevap veriyoruz. Bizim artımız bu.”

“Vize Sorunun En Kısa Sürede Çözülmesi Gerekli”

“Yaşadığımız vize sorununda çözüm için ilk olarak sorunun bütün paydaşlarının el ele vermeleri gerekiyor. UND gerçekten çok ciddi çalışmalar gerçekleştiriyor. Ancak maalesef bürokrasi önümüzü tıkıyor. Biz önceden 2 sene şoförümüze vize alırken şu an 6 ay alıyoruz. 90 gün bize oturum veriyor olabilecek durumlar var, bazen 91 gün kaldığı oluyor. O zaman başvurduğumuz ülke şoförümüzün vizesini reddediyor. Şoförümüz tam 3 ay Türkiye’de kalıyor. Vize alamıyor. Ekstra şoför istihdamı yapmamız gerekiyor. Çünkü aracı çalıştırmak zorundayız. Müşterilerimize hizmet vermek durumundayız. Şu anda bununla ilgili açıkçası geriye doğru gidiyoruz. Yani geriye doğru derken; vize sorunu ile ilgili hiçbir şey ileriye gitmiyor. Sayın Bakanımızın da bu konuda geçmiş dönemlerde bir takım söylemleri oldu. UND kanalıyla çözülmesi gerekiyor. Buna mecburuz; çünkü ülkeler arasında karşılıklı ciddi bir yatırım var. Sonuçta Türkiye Cumhuriyeti’nden ihracat gidiyorsa Almanya’dan Avrupa’dan da Türkiye’ye gelen bir ihracat var. Sonuçta bu ürünlerin gelip gitmesi gerekli. Avrupadaki araç sayısı da Türkiye’ye oranla bunu karşılayamayacak. Dolayısıyla bu vize sorunun en kısa sürede çözülmesi gerekli.”

“UND’nin Şoför Akademisi Şeklinde Ciddi Bir Çalışması Var”

Bunu dışında şoför sorunumuz da var.  UND’nin bu konuda Şoför Akademisi şeklinde ciddi bir çalışması var.. Yetiştirilmiş bir şoför havuzumuz yok.  Şu anda Avrupa’da yayılmış olan şoför krizi Türkiye için de risk teşkil ediyor. Bunun sebebi; geçtiğimiz ay içerisinde hatta bu ayın başında normalde biz İngiltere’ye taşıma gerçekleştirdiğimiz zaman Türk tırları yükünü boşşaltır ve yükünü alıp Türkiye’ye geri dönerdi. İngilterede durum o kadar vahim ki Türk tırlarının 14 gün boyunca İngiltere içerisinde taşıma yapmasına imkan tanıdılar. Normalde Oranın iç piyasasına müdahale ediyoruz diye bu kabotaj ihlalidir. Fakat tır şoförü yok marketleri boş raflar boşta kaldı. O yüzden bizden beklenti içerisindeler. Ancak bizden beklenti içerisindelerse; vize konusunda bize kolaylık sağlamaları gerekir. Hatta bizim tır şoförlerimize vize serbestisini biran önce getirmeleri gerekli. Neticede turistik geziye gitmiyor bu araçlar. Yük alıyor yük getiriyorlar. Dolayısıyla Almanya’da 60 bin İngiltere’de de aynı şekilde tır şoförü açığı var.. Bizim şoförlerimizi istihdam edecekler. Orada yerleşik firmalar etmeye de başladılar. İştekliflerinde bulunuyorlar. Alttan da yani Z kuşağı dediğimiz kuşaktan da bize destek gelmediği için; yani bizim on ihtiyacımız varsa 2 tane tır şoförü çıkıyor. İki  tır şoförü yetişiyor. Dolayısıyla Türkiye’deki durum kötüleşecek. Bu konuda UND şoför akademisi ile gençlerimizi mesleğe teşvik edecek. Ülkeler bazında uluslararası tırlara sınır geçişlerinde vize konusunda serbestiyet getirilmeli; yoksa işler daha kötü hale gelecek. Şu anda zaten belli başlı sorunlarımız mevcut.”

“Türk Nakliyecileri Olarak  İş Hacmimiz Yükselecek”

Türkiye’de lojistik sektörü asla bitmeyecek sektörlerden bir tanesidir. Bunun sebebi Türkiye Cumhuriyeti’nin jeopolitik konumu. Biz bir transit ülkeyiz. Dediğimiz ülkelere giden taşımaların pek çoğunu zaten Türk plakalı araçlar tarafından gerçekleştiriyor. Bizim gayrisafi milli hasılamızın bir kısmı zaten buradan gerçekleşiyor buradan sağlıyoruz; biz hizmet ihracatçısıyız. Üçüncü ülke dediğimiz taşımaları gerçekleştiriyoruz. Ancak gitgide taşımalar zorlaşıyor gerek sınır geçişleri, gerek geçiş belgesi sorunları sebebiyle gerek de vize problemleri sebebiyle gitgide tamamen bu işlemler zorlaşıyor. Desteğe ihtiyacımız var; bu konuda Bakanlığımızdan destek bekliyoruz. Alacağımız destekle orantılı olarak bizim de tabii ki Türk nakliyecileri olarak  iş hacmimiz yükselecek.