Kooperatif başkanları ile yaptığımız görüşmelerin gündeminde K1 Yetki Belgesi’nin devredilememesi, üst birliklerin rolü, sigorta sorunları ve köprü otoyol geçişlerindeki yüksek ücretler yer aldı.
“Bu Bölgenin İnsanının Ekmek Yemesini Önemsiyoruz”
Faaliyetlerine 1996 yılında başlayan S.S. 35 Nolu Hentır Tırcılar ve Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi, günümüzde 96 üyesiyle hizmet vermeye devam ediyor. Kooperatif hakkında açıklamalarda bulunan Yönetim Kurulu Başkanı Gültekin Varlıca “Faaliyetlerimize 1996 yılında başladık. 28 üyemizle hizmete başladık, talep artınca üye sayımızı da arttırdık. Şu an itibariyle 96 üyemiz bulunuyor. Bunun yanında yurt dışına da hizmet veriyoruz, C2 Yetki Belgemiz mevcut. 28 tane öz malımız var. Kooperatifçilikte üye konusuna çok dikkat ediyoruz. Bu bölgenin insanının ekmek yemesini önemsiyoruz. Çünkü dışarıdan çok fazla kişi bu işe girmek istiyor. Sonrasında ise gerçekler ile karşılaşıyor.” dedi.
“Kooperatifleri Bitirmeye Çalışıyorlar”
Bağlı oldukları üst birliklerden destek ve hizmet alamadıklarını dile getiren Varlıca “Üst birlik nedir? Kooperatiflerin bulunduğu bölgedeki temsilcisidir. Biz de üst birliğe bağlıyız. Üst birlikler, aidat alınan kooperatiflerin haklarını, uğradığı haksızlıkları ve gelen zamları yukarıya iletmek için vardır. Her şey kademe kademe gider. Üyeler bana söyler, ben çare bulamazsam üst birliğe söylerim, üst birlik de gerekirse milletvekillerine, bakanlara ve diğer yetkililere iletir. Açıkçası biz böyle bir hizmet göremiyoruz. Neden göremiyoruz? Türkiye’de kooperatifleri bitirmeye çalışıyorlar. Nakliye firmaları ya da büyük lojistik firmaları bu işlere el atmaya çalışıyor. Biz de kendimizi ayakta tutmak için bir şeyler yapıyoruz ancak bu noktada yalnız kalıyoruz. Toplantılarda bu dertlerimizi dilimiz döndüğünce anlatmaya çalışıyoruz. Bir dönüş oldu mu? Açık konuşuyorum, olmadı.” diye konuştu.
“Ben Çalıştığım Firmalara Rahatlıkla, ‘Bütün Sorumluluk Bende’ Diyebiliyorum”
Sektör içerisinde ‘Komisyoncu’ olarak tabir edilen kişilerin bulunduğunu kaydeden Varlıca “Nakliyeci sitelerinde 30 metrekarelik bir oda kiralayıp masa sandalye koyan ve telefon aracılığıyla iş yapanlar var. Hiçbir riske girmiyorlar. Gönderdiği yükün sadece komisyonunu alıyor. Dönüş yükü bulamayan taşıyıcılara 10 bin liraya gidilecek yere 6,5 bin lira diyorlar. Bu da yük veren firmaların işine geliyor. Ucuz fiyat almak için arıyorlar. Bu kişiler de arada komisyonunu alarak iş yapmış oluyor. Yolda giderken mal çalınırsa, zarar gelirse ya da zamanında yetişmediği zaman bu kişiler ortada olmaz. Bu konuları işverenler anlayamıyor. Biz ise götürdüğümüz yüklerde her türlü sorumluluğu alıyoruz. Buna göre sigorta yapıyoruz. Biz, sadece yükü alıp gitmekle, mala gelen zararın yüzdesini paylaştırmakla bu işi yapamayız. Sigortanın maliyetine bakmadık ve her türlü yaşanacak soruna karşı sigorta yaptırdık. Olacak ya da olmayacak tüm maddeleri anlaşmalarımıza ekledik. Normalde 20 bin lira olan sigortaya bu yüzden 30 binden fazla verdik. Niye verdik bu bedeli? Kimsenin başı ağrımasın. Ben çalıştığım firmalara rahatlıkla, ‘Bütün sorumluluk bende’ diyebiliyorum. Komisyoncular da ise böyle bir durum yok.” bilgilendirmesinde bulundu.
“Karayolları 22 Bin Lira Kaçış Geçişten Ötürü Ceza Uyguladı”
Son olarak devletten beklenen adımları sıralayan Varlıca, konuşmasını şu şekilde tamamladı:
“Devletten kooperatiflere mazot konusunda yardımcı olmasını bekliyoruz. Akaryakıt istasyonlarında geçerli bir kart yapılabilir. Bu kart ile indirimli mazot verilebilir. Çok üyesi bulunan kooperatiflere toplu lastik alımlarında yardımcı olunabilir. Köprü ve otoyol geçişlerinde yaşanan mağduriyetler engellenebilir. Benim üyelerimden bu durumla karşılaşanlar oluyor. Ödeme makbuzlarını çıkarttırdığı halde Karayolları ile mahkemelik olan üyelerim var. Üyelerimizden birine Karayolları 22 bin lira kaçış geçişten ötürü ceza uyguladı. Buna rağmen bu bedeli de ödedi ve mahkeme devam ediyor. Parasını geri alamıyor. Altyapının oturmamış olmasından dolayı mağduriyetler oluşuyor. Ben OGS kullanıyorum. Aracım 3 gün parkta hareket etmeden dururken günlük 150 lira olmak üzere kartımdan 450 lira çekilmiş. Bankayı aradığımda, ‘Anadolu Otoyolu’nda geçiş gözüküyor’ denildi. Halen çözemedik, en son pes ettim ve peşini bıraktım.”
“Goodyear Lastiklerinin Taşımasını Yapıyoruz”
45 yıldır hizmet veren S.S. 15 Nolu Öz Arifiye Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ayvaz, 80 üyeden 62 üyeye düştüklerini açıkladı. Ağırlıklı olarak Goodyear’ın yüklerini taşıdıklarını aktaran Ayvaz “Kooperatifimiz 1974’ten beri faaliyet göstermektedir. Kooperatifimizin büyüyüp gelişmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Yönetim kurulu üyelerimizle sık sık toplantılar yaparak, önümüzdeki yılların planlamasını yapıyoruz. Bizim için en önemli konu; iş hacmini arttırarak kooperatif üyelerinin daha iyi bir kazançla hayatlarını sürdürmesidir. Biz Türkiye’de Goodyear’ın taşımasını yapıyoruz. Ayrıca Otokar ile de çalışıyoruz. Yükümüz çok değerli olduğu için her yerde duramayız ve uyuyamayız. En kısa zamanda yükü yerine ulaştırmamız gerekiyor.” dedi.
“300 Adet Lastikten 55 Tanesini Çaldılar”
İki yıl önce yaşadıkları bir hırsızlık olayında büyük zarara uğradıklarını belirten Ayvaz “2 yıl önce benim aracım İstanbul’da sabah 7.15 sıralarında bir çete tarafından soyuldu. Silahlı bir çeteden bahsediyorum. Emniyete haber verdik, aracın görüntüleri de mevcut. Emniyete gerekli bütün belgeleri sunmama rağmen sonuca varamadık. Aracımda lastik yüklüydü ve sigortamız yoktu. Yaklaşık 300 adet lastikten 55 tanesini çaldılar. 55 bin liralık zararımız oldu. Fabrika bunun 35 bin lirasını bizden tahsil etti. 20 bin lirasını da kendisi karşıladı. Yük sigortası konusunda bize gelen birçok sigorta firması var. Kameralı yerlerde, otoparklarda durmak zorundasınız ve buralarda bir hırsızlık olayı olursa ödeme yapıyorlar. Bunun da ne kadarlık bir bedelini karşılayacaklar onu da bilmiyoruz.” diye konuştu.
“K1 Belgesi’nin Şu Anda Bir Değeri Yok”
K1 Yetki Belgesi’nin fiyatının düşürülmesiyle sektöre çok fazla kişinin girdiğini ve arz talep dengesinde bozulma yaşandığını dile getiren Başkan Ayvaz “Taksi, minibüs ve servis plakaları şu anda el yakıyor. Onlar yeri geliyor birkaç yolcu taşıyorlar. Biz ise kamyonla bir servet taşıyoruz. K1 Belgesi’nin şu anda bir değeri yok. Ulaştırma Bakanlığı tarafından sisteme giriş zorlaştırılacaktı; fakat tersi oldu ve belge ücretini düşürdüler. Bu yanlış bir uygulamadır. Ben şimdi emekli olup bu işi bıraktığım zaman hiç olmazsa bu belgenin yarı fiyatını devlet benden alsın. Sonra bir başkasına satsın. Yani bir kontenjan açıldığında yeni birisi sisteme dahil olsun. Bu uygulama böyle giderse hem emekli olanlar çoğalacak ve az da olsa bir para alacak hem de sistemdeki ihtiyaç fazlası yoğunluk meydana gelmeyecek. Taksi, minibüs ve servis araçlarının plakalarının bir değeri var ama K1’in hiçbir değeri yok.” ifadelerine yer verdi.
“Kamyonunu Satan ama Borcunu Karşılayamayan Birçok Arkadaşımız Bulunuyor”
HGS mağduriyetleri hakkında da açıklamalarda bulunan Başkan Ayvaz “Yavuz Sultan Selim ve Osmangazi Köprüleri ile otobanlar çok ciddi ücretler alıyorlar. Ben buna karşıyım. İnsanları o köprüden geçmek için zorladığında ve istediğin parayı aldığında bu hizmetin bir anlamı kalmaz. Bir arkadaşım anlattı, ‘Hem HGS’den para aldılar, hem de nakit ücreti aldılar’ dedi. Kesinlikle oralarda çökmüş bir düzen var. Devletimizin bu işe el atması lazım. Bu konuda kamyoncu esnafımız çok sıkıntılı bir durumda. HGS’de para olması rağmen sistem okumuyor. Daha sonradan cezalandırılan ve avukatlarla boğuşan bir kamyoncu esnafımız var. Kamyonunu satan ama borcunu karşılayamayan birçok arkadaşımız bulunuyor.” dedi.
“Kimse Bedavaya Yük Taşımasın, Taşıtmasın”
Dönüş yüklerinin ucuza taşınmasına tepki gösteren Ayvaz “Ton/kilometre konusu Ulaştırma Bakanlığı toplantılarında devamlı konuşuldu; fakat bir sonuca varılamadı. Ton/kilometre ile ilgili bir adım atılmış olsa da sonuç yok. Kamyoncu günü kurtarmak için ucuz fiyat veriyorsa, aslında kendi ayağına sıkıyor. Bir kez gidiyor, iki kez gidiyor ama üçüncü gittiğinde iflas ediyor. Bunu artık yapmamaları lazım. Kimse bedavaya yük taşıtmasın. Kimse de taşımasın.” tavsiyesinde bulundu.
"Yaptıkları Uygulamalar Nakliyeciyi Yoruyor, Eziyor, Yıpratıyor”
Kamyoncu adına atılan olumlu bir adımın olmadığını kaydeden Ayvaz “Ankara’da çok sayıda toplantı yaptık. Binali Yıldırım Ulaştırma Bakanı iken hatta Başbakanken bile toplantılar yapıldı. Toplantılara ben de katıldım. Sayın Binali Yıldırım bu konuda çok ciddidir. Talimatı verir ve gereğini yaptırır. Cumhurbaşkanı’na ve Ulaştırma Bakanı’na güvenim sonsuz fakat şu anda Ulaştırma Bakanlığında plan ve programları hazırlayanlara güvenim yok. Yaptıkları uygulamalar nakliyeciyi yoruyor, eziyor, yıpratıyor. Bıktık, usandık artık!” diye konuştu.
“Kamyoncunun İçerisinden Komisyon Oluşturulması Lazım”
Sorunların çözümü noktasında önerilerde bulunan Başkan Mehmet Ayvaz, konuşmasını şu şekilde tamamladı: “Kamyoncunun içerisinden bir komisyon oluşturulması lazım. Gerçek nakliyecilik yapanları seçmek gerekiyor. Daire başkanları ve müsteşarların da olduğu bir kurultay yapılması lazım. Sorun nerede? Hangi sıkıntılar var? Bunların ele alınması lazım. Bu kurultayın belirli sürelerde çalışması lazım. Ardından gerekenleri bir yönetmelik haline getirmek gerekiyor. Bu kurultayda ben de olmak isterim. Her bölgeden seçilen ve sorunları dile getirecek kişilerin bu kurultayda yer alması sağlıklı olur. Önemli çalışmalarımız var, bilgilerimiz var. O nedenle bizler de yer almak isteriz.”
“Sadece Vergi Ödüyoruz ve Karşılığını Alamıyoruz”
S.S. 63 Nolu Çamlıca Beldesi Kamyoncular ve Tırcılar Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Sarı, 2002 yılında kurulan kooperatifin ağırlıklı olarak hazır su firmalarına hizmet verdiğini söyledi. 66 üye ve 100 araçla hizmet vermeye devam ettiklerini aktaran Başkan Sarı, maliyetler konusunda sıkıntı yaşadıklarını kaydetti. Özellikle 3. köprünün yüksek ücretler ile hizmet verdiğini hatırlatan Başkan Sarı “En büyük sıkıntımız 3. köprü fiyatları. Tabii artan maliyetler her konuda geçerli. Lastik fiyatlarında da büyük artışlar mevcut. Kasko ve sigorta fiyatları da çok arttı. Sadece sigorta aylık bin liraya, lastik fiyatı 2 bin 500 liraya tekabül ediyor. Otoban ve köprüleri de ekleyince aylık 5-6 bin lira gibi bir fiyat sadece bu maliyetlere gidiyor. Tabii aracın yıpranması bu hesapta yok. İşin içine vergileri de katınca inşaat işçisi ne kazanıyorsa, biz de aynısını kazanıyoruz. Bütün hizmetlerimizi kendimiz yapıyoruz. Devletten aldığımız bir şey yok. Kooperatif yolumuza kadar kendimiz yaptık. Sadece vergi ödüyoruz ve karşılığını alamıyoruz. Araçlarımızı da yenileyemiyoruz.” dedi.
“Devletten Ton/Kilometre Birim Fiyatını Bekliyoruz”
Sektörde yaşanan rekabetlerin piyasayı olumsuz yönde etkilediğini açıklayan Başkan Sarı “Nakliyede rekabet yüksek. Rekabete girince zaten tamamen bitiyoruz. Kooperatif olarak rekabete girmeyip nakliye fiyatlarını biraz yükseltmeye kalktığımız zaman da dışarıdan müdahale oluyor. Bunların düzenlenmesini bekliyoruz. Eskiden ton/kilometre fiyatları vardı artık bu fiyatlar da yok. ‘Bizim ton/kilometre fiyatımız ne?’ diye soruyoruz. Bize bilgi veren yok. Neye göre fiyatlarımızı belirleyeceğiz? Onu da bilmiyoruz. Bizi firmalar ile baş başa bıraktılar. Devletten ton/kilometre birim fiyatını bekliyoruz. Kooperatiflerdeki nakliye fiyatlarının her zaman yüksek olduğunu söylerler ama öyle bir şey yok. Diğer firmalar ile aramızda yer yer yüzde 30-40-50 avantajlı fiyat farkları olmasına rağmen tercih edilmiyoruz.” diye konuştu.
“Köprü ve Otoyollardan Dolayı 120 Bin Lira Borcu Olanlar Var”
Köprü ve otoyol ücretlerinde avukatlık duruma geldiklerini anlatan Başkan Sarı “Şu an köprü ve otoyollardan dolayı 120 bin lira borcu olanlar var. Bursa otoban yolu özel bir şirket tarafından işletiliyor. Kartınızda para varken dahi okumuyor ve daha sonra kesileceği söyleniyor. Bir ay sonra avukattan kağıt geliyor. Niye sürekli avukatlık oluyoruz? Bana bile bu şekilde 6-7 tane evrak geldi. Gidip 4 katını ödedik. Uğraşmayalım diye düşünüyoruz ancak bunun ardı arkası kesilmiyor.” şeklinde konuştu.
“K1 Yetki Belgesi’ni Devir Hakkım Yok!”
K1 Yetki Belgesi’nde yaşanan mağduriyetlerden söz eden Sarı “Şu an K1 Yetki Belgesi’nin fiyatını aşağıya çektiler. Bunun sınırlandırılması lazımken, fiyatı düşürülüyor. Benden bu para alınıyor ve K1 Yetki Belgesi’ni devir hakkım yok. Bir sıkıntımdan dolayı aracımı satsam, belirtilen süre içerisinde yeniden araç alamazsam bu belge ölüyor. Para verip yeniden almam gerekiyor. Ama taksicinin, dolmuşçunun, servis araçlarının hakkı var. Benden parası alınıyor ama sonra değerlendiremiyorum. Bu işi yapacak bir kişiye devir hakkım yok!” dedi.
“Bir Yerde Biteceğiz”
Son olarak 2020 yılından bir beklentisinin olmadığını vurgulayan Sarı, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Ben bir ışık göremiyorum. Bu gidişat bunu gösteriyor. Çok da içimizi karartmak istemiyoruz, bir mücadele veriyoruz ve bundan da vazgeçecek değiliz ancak bir sürü sebep saydık. Biz de bir yerde biteceğiz.”
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |