MAN TGS EfficentLine lansmanı yapıldıktan sonra Türkiye’yi 6 hafta boyunca bölge bölge dolaştı. Sektör temsilcilerinden tam not alan EfficentLine çevreci ve teknik özellikleriyle ön plana çıkıyor. TGS Efficentline 18.440, 440 beygir gücünde ve 10,5 lt motor hacmine sahip. Güçlü motor frenine sahip olmasına rağmen retarderin de opsiyonel olarak sunulduğu aracımız çevreci özelliği ile de iddiasını sürdürüyor. TGS EfficentLine yakıt tasarrufu sağlayan aerodinamik yapıya sahip. Euro 5 Modern Common Rail Diesel Motorları daha az yakıt tüketerek daha fazla randıman üretebilmekte ve daha uzun bir ekonomik ömür sunuyor.
Bu seferki testimizi uzun yıllardır uluslararası yollarda akaryakıt taşımacılığı yapan Mustafa Çomak ile gerçekleştiriyoruz. 12 yıldır Hesapçıoğlu Petrol’de çalışan şoförümüz ile yolculuğumuza ve sohbetimize başlıyoruz.
Bildiğiniz gibi test sürüşlerimizde kullanıcıların en fazla önem verdiği konular olan Özellikle ‘yakıt tasarrufu’, ‘sürüş konforu’, ‘fren performansı’, ‘manevra kabiliyeti’, ‘dayanıklılık’ ve‘çekiş gücü’ konularını şoförlerimizden değerlendirmelerini istiyoruz.
“Dört Dörtlük Bir Araç”
Daha önce MAN kamyon kullanmadığını belirten şoförümüz; bizim testimizin daha tarafsız olacağı konusunda da inancımıza katkı sağlıyor ve kabin diyoruz:
Diğer araçlara kıyasla bu aracın çok konforlu olduğunu, dört dörtlük bir araç olduğunu belirtiyor şoförümüz. Şoför koltuğunda sürüş esnasında hiç yorulmadığını da sözlerine ekliyor. Ayrıca kabinin motor sesini hiç içeri almadığını belirten Çomak “Diğer kullandığım araçlarda istediğiniz kadar camları kapatın kabin gürültüsü insanın canına yetiyor!” diyerek memnuniyetini bu sözlerle ifade ediyor.
“Yarım Debriyaj Gibi Dorseye Yanaşılıyor”
Genellikle bu çekici ile tanker kullandığını belirten Çomak hem manevrasına hem de tankere yanaşmasına hayran kaldığını ifade ediyor. “‘Dm’ ve ‘Rm’ modu diye bir özellik var. Bu geri geri yanaşırken çok işe yarıyor. Rm moduna aldığınızda gaz vermeden yavaş yavaş geri geri gelebiliyorsunuz. Çok riskli bölgelerde avantaj sağlıyor” diyen Çomak bu modların yarım debriyaj görevi gördüğünü de belirtiyor.
Özellikle ağır vasıta araçlarda aynalar şoförlerin vazgeçilmezleri arasında. “Bazı araçların ön tarafını görmek için ayna mevcut olmuyor. Sonradan şoför isterse taktırabiliyor. Ben bu araca sadece iki tane paspas koydum! ” diyen Çomak araçtaki standartları bu kendine has ifadeyle belirtiyor.
“Retarderi Çekmeden Durdurmak Mümkün Değildi”
12 yıldır birçok araç kullandığını belirten Çomak “şimdi isim vermek istemiyorum ama bazı araçlarda retarderi çekmeden aracı durdurmak mümkün değildi! MAN’da hiç öyle bir sıkıntı yok! Bu aracın retarderi yok ama motor freni retarderin görevini fazlasıyla görüyor.” diyor. Ayrıca motor freninin araca hiçbir zararının olmadığını söyleyen Çomak “retarder gibi bakım maliyeti de gerektirmiyor. Bu da filo sahipleri için çok önemli bir avantaj” diyor. “Auto” konumundayken frene basıldığında motor freninin otomatik devreye girdiğini söyleyen şoförümüz “otomatik şanzımanın olması da çok büyük avantaj sağlıyor. Frene basıldığı andan itibaren aracın hızına göre vitesi otomatik düşürüyor. Siz manuel vitesli bir araçta bu vites düşüşlerini bu kadar hızlı yapamazsınız.” diyor.
Çomak şoförlerin ön rüzgârlığı çok sevdiğini ancak bunun yanlış bir algılama olduğunu da sözlerine ekliyor. Ön rüzgârlığın MAN’ın bu modelinde olmadığını, bunun da yakıt tasarrufu sağladığını vurguluyor.
MAN TGS Efficentline 440 beygir motora sahip olduğunu söyleyen Çomak “Ekranımdan siz de görebilirsiniz; araç 1500 devire gelmeden vites değiştiriyor. Bu da yakıt tasarrufu sağladığının bir göstergesi. Tabi yakıt tasarrufunda; kullanılan lastik de çok önemli. Bu araçta Bridgestone lastikleri kullanılıyor.”
“Her şey Elimin Altında”
Şoförümüz aracı kontrol edebilmek için her şeyin elinin altına olmasını çok beğendiğini söylüyor. Aracın yol bilgisayarı, hız sabitleme, termomat, müzik çalar gibi özelliklerinin kontrolünü direksiyon üzerinden sağlayabildiğine dikkat çeken şoförümüz böylece dikkatinin dağılmadığını ve gözünü yoldan ayırmadan kontrolleri sağlayabildiğini belirtiyor.
“Yokuş Kalkış Destek Sistemi Büyük Kolaylıkmış”
“Bu araçta ‘Yokuş Kalkış Destek Sistemi’ de varmış. Bu şoförler için çok büyük bir kolaylık; Güvenlik açısından çok önemli bir özellik. Araç rampada kalkarken üç-dört saniye frenleme yapıyor. Bu aracın geri kaçmasını engelleyen bir sistem” diyor. Tabii bunu bizim de yaşayarak görmemiz gerekli! Şoförümüzden bu performansı gerçekleştirmesini rica ediyoruz ve görüyoruz ki gerçekten söylendiği gibi…
Freni Test Ediyoruz!
Önce aracımızı 70 KM hızla giderken şoförümüz frene basıyor. Daha sonra aracımızın hızı 80 KM’ye çıkarıyor ve tek tekerin suya girdiği anda frene basılıyor. Sonuç etkileyici! “Aracımızda Knorr-Bremse fren sistemi kullanılıyor. Tekerlekler çapraz frenleme özelliğine sahip! Bu savrulmayı en aza indiriyor. ESP harika bir sistem. Sizin olduğunuz tekeri hissedebildiniz mi? O tarafta mıcır ve su olduğu için sistem o tekeri tutuyor-bırakıyor, tutuyor bırakıyor. Böylece savrulma önlenmiş oluyor.” diyen şoförümüz bu sistemin son derece güvenli olduğunu bu sözlerle vurguluyor.
“Madenlerde Neden Sürekli MAN’la Karşılaşırsınız?”
“Bunlara ‘Kemikli Araba’ diyorlar ya, son derece hakkılar. Neredeyse bütün madenlerde karşınıza MAN çıkacaktır. Çünkü yürüyen aksamı çok kuvvetlidir. Zaten öyle de olması gerekir, sonuçta çok ağır şartlarda çalışılıyor. Böyle çalışma koşullarında hiç bir şey riske atılamaz!” diyerek MAN’ın sağlamlığına vurgu yapan şoförümüze bu sözlerin ardından veda ediyor, bizi aracımız hakkında layıkıyla aydınlattığı için teşekkür ederek uğurluyoruz.