Koza Merkezi Kurucusu ve Direktörü, Mercedes-Benz Türk 2.El Otobüs & Kamyon Satış Direktörü Didem Daphne Özensel,
“KOZA MERKEZİ İNTERAKTİF BİR PLATFORM”
Hedeflerinin Koza Merkezi’ni bayilere ve üniversitelere de açmak olduğunu belirten Özensel, merkezin bünyesinde gerçekleştirdikleri çalışmalardan da bahsediyor. Detaylar haberimizde..
2016’da ana şirketleri Daimler AG’nin bir değişimin temel taşını oluşturduğunu; o değişimin temel taşlarından birinin de kültürel ve dijital değişim olduğunu belirten Özensel; bu değişimi sekiz ana temele dayandırdıklarını ifade ediyor. Çalışmanın Daimler’in bir projesi olduğunu da vurgulayan Özensel, “Daimler’in yapısının değiştirilmeye çalışılacağı ve bunun da gönüllülerle yapılacağı söylendi. Daimler’le beraber 144 kişi şirket kültürünü değiştirmeye başladı. Proje 2016’da başladı ve iki sene sürdü. Aslında kültürel değişim bunların bir tanesiydi. Performans odaklı yönetim, yöneticinin rolü ve gelişimi konuları ele alındı. Dijital dönüşüm 2016’da da vardı; ancak pandemide tabii ki inanılmaz bir dönüşüm oldu. Aslında bu temelleri biz 2016’da Daimler’de attık. Swarm organization dediğimiz topluluk; Daimler’i, şirket içerisinde bağımsız bir yapı ile hedefe doğru giden bir organizasyon haline getirmek istedi. Karar verme mekanizmalarının hızlandırılması konusu ele alındı.” diyor.
“Gönüllü Olarak Koza Merkezi’ni Kurduk”
Ekip olarak nelerin değişmesi gerektiğini düşündüklerini ve bazı yapı taşları bulduklarını; bunun da 2016’da başlayıp 2017’de devam ettiğini ve 2017’de ise ikinci fazın başladığını aktaran Özensel şöyle konuşuyor; “Ben de swarm organizasyon tarafında hiyerarşiden uzak bir organizasyon yapısını Daimler’de şekillendirmeye çalıştım. Bu organizasyonu yaparken temel taşlardan bir tanesi olan Koza Merkezi Türkiye’ye uygulanmamıştı. Aslında Koza Merkezi; Start-up’lara yatırım yapma merkezi. Bu merkez; Almanya, Amerika, Çin ve Hindistan’da yer alıyor. Türkiye bu resmin içinde değildi. Fakat ben de, kendi içimizde neden bunu yapmayalım diye düşündüm. Çünkü bu Koza Merkezi’ni oluşturmak aslında şirketin kültürel değişimini tetiklerdi. Bu merkez insanlara fikirlerini rahatça söyleme platformu sağlıyor ve aslında tek bir yöneticinin karar verme mekanizmasını ortadan kaldırıyor. İyi bir fikir varsa oylanıyor. O oylarla bir aşamaya gidiliyor ve fikir hayata geçiriliyor. Buna İcra Kurulu da onay verdi ve biz de gönüllü olarak Koza Merkezi’ni kurduk.”
“Çok Değerli Fikirler Çıktı”
Koza Merkezi’ni kurarken kullandıkları platformun ana şirket Daimler’in bir platformu olduğunu aktaran Özensel, bir haftanın içinde şirkete faydalı olan dijitalleşme, inovasyon veya verimlilik anlamındaki fikirlerin platforma girildiğini aktarıyor. Özensel sözlerini; “Aşağı yukarı her yarışmada 70 tane fikir çıkıyordu ve bunları 2 bin beyaz yaka gerçekten de oyladı. Bu sene dördüncü kez yaptık; çok değerli fikirler çıktı ve bu fikirler de hayata geçti. Örneğin, senelerden beri üretim yapıyoruz ve süreçlerimiz, performans kriterlerimiz belli. Ancak bunlar daha önce hep kağıt üzerinde, üretim tesislerinde yapılıyordu. Performansı daha iyi ölçebilmek için bu süreçleri dijital platforma taşıma fikri ortaya çıktı. Yönetim olarak süreci daha iyi ve verimli yönetebilmek için yapılmış bir uygulamaydı. Dijital Shopfloor Management olarak adlandırdığımız bu uygulama Aksaray’da başladı; Hoşdere’ye de aynı uygulamayı yaptık.” şeklinde sürdürüyor.
“ToolStore Adında Yeni Bir Yapı Kurduk”
Özensel, Koza Merkezi kapsamında envanterlerinde bulunan; otobüslerin koltuklarının dikiminde kullanılan dikiş makineleri veya çim biçme makinelerine kadar bu ekipmanların önceden hurdaya ayrıldığını, proje kapsamında bu ürünlerin de ikinci el olarak satışa sunulduğunu belirtiyor. Özensel, “İkinci el olarak satışı biz de deneyelim istedik. Biz kamyon ve otobüs satıyoruz. Ancak o zamana kadar dikiş makinası hiç satmamıştık. ToolStore adında yeni bir yapı kurduk; bir sitemiz var. Hurdaya ayrılacak eşyaları sıfır olarak alamayan müşterilere ikinci el olarak kazandırıyoruz. Böylece sürdürülebilirliğe de faydaları oldu.” diyor.
“Eğitim Kampında Fikir Herkesin Fikri Oluyor”
Bazı fikirlerin daha önce reddedildiğini, ancak kurulan platformda oylandığı için hayata geçirilebildiğini belirten Özensel hâlâ sürecin devam ettiğini de aktararak şöyle konuşuyor; “Çalışanlarımızın ve yöneticilerimizin birçok fikri var. Ancak o fikirlerin doğru kişiye ulaşması, şirket oylamasıyla fikrin güç kazanması çok önemli hale geliyor. Bu şekilde şirket de çalışan da fayda sağlıyor. Bu projemiz kurumsal iç girişimcilik ve projenin devamı da gelecek. Şu anda bu projeye dahil olmak için Mercedes-Benz çalışanı olmanız ve bir fikrinizin olması yeterli. Sistemi şirket içerisinde güncelleyeceğiz ve ortaya çıkan fikri platforma koyduğunuz zaman bütün çalışanlar görüyor ve oylayabiliyor olacak. İnteraktif bir platform diye düşünebilirsiniz. Çalışanlar oyladıktan sonra bu fikirler bir komiteye geliyor; değerlendirilip eğitim kampına gidiyor. Eğitim kampında da fikir herkesin fikri oluyor. Fikirden ürüne gitmek çok kolay değil, bunun bir tekniği var. O tekniği öğreniyorlar.”
“İleride Yönetici Olacak Kişi İçin Çok Önemli Bir Katma Değer Sağlıyor”
Ekipte çalışanların bu şekilde yönetim kademesindeki birçok kişi ile de tanışabildiğini, sunumlar yapabildiklerini ve kendi kişisel gelişimleri için de eğitim aldıklarını aktaran Özensel, “Bu çalışmaya çok değer veriyoruz; inanılmaz güzel eğitimler alıyorlar. Eğitim aldıktan sonra fikirlerini bizlere sunacak hale geliyorlar. Bu da bence ileride yönetici olacak kişi için çok önemli bir katma değer sağlıyor. Bizler de kendilerini tanımış oluyoruz.” şeklinde konuşuyor.
“Fikir Haftalarını Hem Bayilere Açmak Hem de Üniversitelerle İş Birliği Yapmak İstiyoruz”
Pandemiden önce Koza Merkezi’ni hem bayilere açma hem de üniversitelerle beraber çalışma fikirleri olduğunu ifade eden Özensel, “Senelerce bayilerin başındaydım. Bayilerin tüm kademelerde teknisyene kadar bizim bilmediğimiz sorunları ve süreç optimizasyonları olabiliyor. Ben görüşemiyorum ya da sorununu bilmiyor olabiliyorum; bu nedenle pandemiden önce bu sistemi bayilerde hayata geçirmek önceliğimizdi. Şimdi platform değişimi var. Birtakım teknik olaylar bizi biraz geriye attı; ancak ileriki aşamalarda bu fikir haftalarını hem bayilere açmak hem de üniversitelerle iş birliği yapmak istiyoruz.” diyor.
“Start-up’lara Yatırım Yapacağız”
Özensel, AR-GE teşvik kanununda bir değişiklik ile 2022’de teşvik alan şirketlerin AR-GE harcamalarının yüzde 2’si ile Start-up’lara yatırım yapması yani girişim sermayesi yatırımı yapma zorunluluğu getirildiğini; bu doğrultuda da ayrı bir projelerinin olduğunu belirterek detaylar aktarıyor. Özensel şöyle konuşuyor; “Bu da şu anda ayrı bir iş kolumuz. Bunun için uğraşıyoruz ve bir yapı kurma aşamasındayız. Start-up’lara yatırım yapacağız. Hem bizim onlara hem de onların bize bir katma değeri olacak. Sadece kurumsal iç girişimcilik değil; genç mezunlara, gerçekten girişimci ruhu taşıyan ve potansiyeli olan kişilere yatırım yaptığımız zaman bu geleceğe dönük olarak bizim kültürümüze de faydalı olacaktır. Bu da üçüncü aşama.”
“Koza Merkezi’ni Dışarıya Açmayı Hedefliyoruz”
Üniversitelerin teknokentleri ile görüştüklerini ve 2022 yılında bir iş birliği yapma yoluna gideceklerini belirten Özensel, 2022’de 300 milyon TL’lik bir girişim sermayesinin Türkiye’de Start-up’lara yatırım yapacağını belirtiyor. Özensel, “Çok büyük bir sektörden bahsediyoruz; girişim sermayesi fonları başlıyor ve bazı finansal şirketler fon kuruyor. Biz fona yatırım yapmak istemiyoruz; direkt kişiye veya o şirkete yatırım yapmak istiyoruz. Bunun içinde tabii ki üniversitelerin teknokenti de olacak. Bu aşamayı 2022 yılında gerçekleştireceğiz. Koza Merkezi ayağında teknik bir altyapı konusu var. Bilgi işlem ile beraber çalışıyoruz. O teknik altyapı çalışır hale geldiğinde Koza Merkezi’ni dışarıya açmayı hedefliyoruz. Ancak girişim sermayesi yatırımı kesinlikle 2022 yılında yapılacak; çünkü şu anda zaten onay aldık. Doğru şirketi bulmak istiyoruz; bunun için zaten aktivitelerimiz olacak. Birçok genç girişimciyi davet ediyoruz. Bir girişimci haftası olacak. Zaten 2017’den beri birçok Start-up’a destek verdik. Onlara nasıl ulaştıysak aynı yöntemlerle ulaşacağız ve bu sefer hibe değil, ortaklık veya küçük bir hisse payı ile onlara yatırım yapacağız.” şeklinde konuşuyor.
“Gelecekte Çevreye ve İnsana Değer Veren Şirketler Var Olacak”
Sürdürülebilirlik konusunun önemine değinen Özensel, çağın en önemli konusunun bu olduğunu ve sürdürülebilir bir yapı kurmak gerektiğini ifade ediyor. Özensel son olarak sözlerine şunları ekliyor; “Ekonominin de sürdürülebilirlik üzerine kurulması gerektiğini düşünüyorum. Gelecekte çevreye ve insana değer veren şirketler var olacak. Bütün projeleri bunun üzerine kurmak istiyoruz ve bunun için çabalıyoruz. Çünkü çocuklarımıza iyi bir gelecek bırakmak istiyoruz.”
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |