Kamyonum Dergisi Buluşturdu, Kooperatif Temsilcileri Sordu, Bakan Yıldırım Cevapladı, Sektör Kazançlı Çıktı.
Yurt genelinden taşıyıcı kooperatiflerinin yoğun ilgisi ile gerçekleştirilen “Büyük Kooperatifler Buluşması”na katılan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, kooperatif temsilcilerinin sorunlarını dinledi ve sorularına içtenlikle cevap verdi.
Ülkemizde taşımacılık sektörünün daha iyi şartlara kavuşması amacıyla yurt genelinde 30’u aşkın organizasyon düzenleyerek taşımacılık sektörü mensupları ile, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcilerini bir araya getirerek çözümün bir parçası olmayı görev edinen Kamyonum Dergisi; bu çerçevedeki organizasyonlarına bir yenisini daha ekledi. Kamyonum Dergisi moderatörlüğünde düzenlenen “Büyük Kooperatifler Buluşması” Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, İzmir Valisi Cahit Kıraç, İzmir Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz, ilgili kamu kuruluşlarının temsilcileri ve yurt genelinden yaklaşık 150 kooperatif temsilcisinin katılımıyla Çeşme Sheraton Otel'de gerçekleştirildi.
Kooperatif Temsilcilerini Dinleyen Bakan Yıldırım, Sorunların Çözümü İçin Gerekli Çalışmaların Başlatılması Talimatını Verdi.
Taşıyıcı kooperatiflerinin yoğun ilgi gösterdiği organizasyona yurt genelindeki 30 farklı ilden gelen, 55 taşıyıcı kooperatifine mensup yaklaşık 150 kooperatif temsilcisi katıldı. Bakan Yıldırım kooperatif temsilcilerinin sorunları doğrultusunda, organizasyonda hazır bulanan bürokratlarına talimat vererek gerekli çalışmaların başlatılmasını istedi. Sorunlarını bizzat Bakan Yıldırım ile paylaşma imkanı bulan kooperatif temsilcileri, “Büyük Kooperatifler Buluşması”nın oldukça verimli geçtiği konusunda ortak görüş belirterek organizasyondan duydukları memnuniyeti ifade ettiler.
Kooperatif temsilcilerinin sorunlarını dinleyen Yıldırım, toplantıda yaptığı konuşmada, sektörle sürekli temas halinde olan bir bakanlık olduklarını belirterek, ''Biz sizlerin sorunlarına 'Aman uzak duralım' düşüncesinde olmadık. Çünkü biz, büyük bir aileyiz. Aile içinde bazen sorunlar olur'' dedi.
Ulaştırma sektöründekilerle dayanışma halinde olduklarını kaydeden Binali Yıldırım, şöyle devam etti: ''Sorunlarımızı sürekli ön plana çıkararak enerjimizi gereksiz yere tüketmememiz lazım. Biz bu anlamda 8,5 yıldır beraberiz. Türkiye'de Ulaştırma Bakanlarının ortalama ömrü 8 ay. 8,5 yıldır benden kurtulamadınız, yakında kurtulacaksınız. Mart ayında görevi bırakıyorum. Allah hakkımızda her şeyin hayırlısını versin. ''
“İşin Altına Elimizi Değil, Kafamızı Koyduk”
Binali Yıldırım, babasının da taşımacılık sektöründen geldiğini, taşımacılık ile ilgili sektör sorunlarının içinde olduğunu ifade etti. Karayolu taşımacılığına ilişkin sorunların üzerine gittiğinde, kendisine tavsiyede bulunanların olduğunu anlatan Bakan Yıldırım, şöyle konuştu:''Bana 'Bu konulara hiç girmeyin, burası çok karışık, çetrefil bir alan' dediler. 'Buraya el atan bakan gidiyor' dediler. Bir kamu yönetiminde böyle bir mazeret olabilir mi? Böyle bir gerekçe olabilir mi? 'Sorunlarımızı kilimin altına süpürelim, görmeyelim' diyorsunuz, ama bir süre rahat hissediyorsunuz sonra sorunlar şişiyor. Karayolu taşımacılığıyla ilgili sorunlar 2003'te yönetilemez hale gelmişti. Ya müdahale yapacaksınız ya da o makamların sorumluluğunu almayacaksınız. Biz bu işin altına elimizi değil, kafamızı koyduk. Zor bir iş olduğunu biliyorduk ama o zorlukların üstesinden geleceğimizi düşünerek yasayı çıkardık, yasada birkaç değişiklik yapmak durumunda kaldık. Ne kadar mükemmel yasa çıkarırsanız çıkarın, uygulamayla örtüşen yasa görmedim. Bu bir öğrenme süreci.''
Yapılan işlerin hayata yansımasının önemli olduğunu, bölünmüş yollar, havayollarına ilişkin çalışmalar, yüksek hızlı trenlerin hayata yansıdığını ve vatandaşa konfor getirdiğini anlatan Yıldırım, ''Methiyeleri duydukça yaptığımızın doğru olduğuna inanıyoruz. Daha fazlasını yapmak için çaba gösteriyoruz'' dedi.
“Türkiye'de Otomotiv Sektörünün Yapılanması Baştan Yanlış Kurgulanmış”
Binali Yıldırım, sektördeki herhangi bir soruna 'bu bizim bakanlığı ilgilendirmiyor' yaklaşımında bulunmadığını ifade ederek, şöyle devam etti: ''Sektörde bir sorun varsa, hangi bakanlığı ilgilendirirse ilgilendirsin, benim sektörümdeyse onun muhatabı benim. Çözümü bulmak da benim işim. Bugüne kadar bu anlayışla çalıştım. Şu gerçeği görmemiz lazım. Kendi bakanlığımızın karar vereceği işler 5 dakikada olur, olmazsa 'Olmayacak' denir. Başka bakanlıklarda bazen 5 dakikada oluyor, bazen de dillere destan oluyor. Biliyorsunuz, o Türkiye'nin yönetim yapısından kaynaklanan sorunumuzdur. Burada dile getirilen sorunların birçoğu ulaştırma da dahil, dört kurumu ilgilendiriyor. Bu da bir gerçeği bize gösteriyor; Türkiye'de otomotiv sektörünün yapılanması baştan yanlış kurgulanmış. AB'ye bakın, gelişmiş ülkelerde otomotiv sektörünün her şeyinden Ulaştırma Bakanlığı sorumludur. Araç tescilinden, tip onayına, üretim iznine kadar her şey, taşımacılıktan sorumlu bakanlığın yetkisinde. Bizde, başlangıçta Ulaştırma Bakanlığı’nın çok fazla altyapısı olmadığı için gerek kurumsal, gerekse personel yapısı olarak bu işler, İçişleri ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığı arasında pay edilmiş. Ama ileriki yıllarda, bunun bir şekilde mutlaka düzeltilmesi gerekir. Bunu söylerken yetki devşiren bir bakan görüntüsü vermek istemiyorum, ama o zaman, kasa 5 santimetre genişti, ABS freni gerekliydi, gereksizdi gibi konuların çözümünü üretmek için kapı kapı dolaşmayacaksınız.''
“2011 Yılında Hedef: 12 Milyon Denetim”
Karayolu taşımacılığına ilişkin yasal düzenlemelerden sonra 15 Aralık’a kadar 15 milyonun üstünde denetleme yapıldığını ve sadece 263 binin üzerinde ceza uygulandığını kaydeden Bakan Binali Yıldırım, ceza sayısının az olmasının düzenlemelerin ve denetlemelerin kabul gördüğü anlamına geldiğini ifade etti. Denetlemelerin 24 istasyonda gerçekleştirildiğini, bu yıl içinde istasyon sayısının 60'a çıkacağını bildiren Bakan Yıldırım, denetlemenin sadece ağırlık ve boyut kontrolü olmayacağını, diğer kurumlardan da görevlilerin yer alacağı denetim sistemi oluşturacaklarını kaydetti. Bütün kurumların aynı noktada denetim yapacağını söyleyen Bakan Yıldırım, aynı denetimde ruhsatın da ağırlığın da boyutun da denetleneceğini, uygulama için Maliye ve İçişleri Bakanlıkları ile protokol hazırlığında olduklarını açıkladı. Binali Yıldırım, 2011 yılında 12 milyon denetim yapmayı hedeflediklerini dile getirdi. Araç muayene sisteminin, Türkiye'nin en güzel projelerinden biri olduğunu ifade eden Bakan Yıldırım, 2010 yılına kadar 11.6 milyon aracın ilk muayenesinin yapıldığını, bu araçlardan yaklaşık 5 milyonunun tekrar muayeneye girmek zorunda kaldığını dile getirdi. Yıldırım, ''Neredeyse araçların yarısı ilk muayeneden geçemiyor'' dedi.
“Biraz Başımız Ağrıyacak Ama Doğru Olanı Yaptık”
Belediyelerin asli işinin iller arası taşımacılık olmadığını, başka iller ve ilçeler arası taşımacılığın belediyecilik değil, ticaret olduğunu söyleyen Binali Yıldırım, ''O da başkalarının hakkına göz dikmek oluyor. O sınırlamayı yaptık, biraz başımız ağrıyacak ama doğru olan oydu, onu o şekilde yaptık'' dedi.
Türkiye'de son sekiz yıldır yapılan çalışmaların olumlu sonuçlar verdiğini kaydeden Bakan Yıldırım, sözlerini şöyle sonlandırdı: ''Türkiye bugün, dünyada Çin'den sonra büyüme oranı en yüksek ülkeyse, Avrupa'da birinci sırada geliyorsa ve Türkiye bugün Avrupa'nın en büyük projesini 11 milyarlık İstanbul-İzmir otoyolu projesini yapıyorsa, bu Türkiye'nin nereden nereye geldiğini gösteriyor. Türkiye, dünya krizle amansız bir mücadele ederken büyük projeleri teker teker hayata geçiren bir ülkedir, bundan da hepimiz büyük mutluluk duyuyoruz.''
BAKAN’DAN UMUTLANDIRAN AÇIKLAMALAR
Kamyonum Dergisi tarafından düzenlenen “Büyük Kooperatifler Buluşması”nda konuşan Bakan Yıldırım, kooperatif temsilcilerini umutlandıran açıklamalar yaptı.
İşte Bakan Yıldırım’ın konuşmasının satırbaşları;
“Yetki Belgesi Yenileme Ücretleri en aza indirilecek”
“C2’lerin yurtiçinde taşıma yapması rekabeti bozan bir durum ve bu düzeltilecek”
“Hurda araç alımlarında aranan yaş sınırı ve Yetki Belgesine kaydedilme şartı olarak aranan 21 yıl şartı nedeniyle yaşanan 1989-1985 konusundaki uyumsuzluk giderilecek”
“Belediyeler bölgeleri dışında taşımacılık faaliyeti yapamayacaklar”
“Taban fiyat uygulaması doğru bir uygulama ama tek tarafın iradesiyle olmaz… Bu konudaki çalışmalar devam edecek”
“Sektörün sorunlarını gidermek için diğer bakanlıklarla ortak çalışmalar yapılıyor. Bu artarak devam edecek”
Kamyonum Dergisi tarafından İzmir Çeşme’de düzenlenen “Büyük Kooperatifler Buluşması”na katılan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, kooperatif temsilcilerinin sorunlarını dinledi ve bu konularda yapılmakta olan çalışmalara ilişkin bilgiler verdi.
“Büyük Kooperatifler Buluşması”nda söz alan kooperatif temsilcilerini dikkatle dinleyerek notlar alan Bakan Yıldırım, kendi konuşmasında bu konulara tek tek açıklık getirdi. Bakan Yıldırım’ın konuşması ve öne çıkan başlıklar şöyle;
“Yetki Belgesi Yenileme Ücretleri en aza indirilecek”
Yetki Belgesi yenileme ücretlerinde sektörün lehine nasıl bir iyileştirme yapabileceğimize bakacağız. Şuan %15 olan oranı düşürebildiğimiz kadar düşüreceğiz. Ancak parasız yapamayız. Hizmetin devamı ve kalitesi için bir bedelinin olması gerekiyor.
ÜDY-ODY ile ilgili uygulamalarda bazı sorunlar olduğundan bahsedildi. Seçim oluyor, yönetici değişiyor gibi. Bu sorunları çözmek için Kara Ulaştırması Genel Müdürümüze talimat verdim. Bunu düzelteceğiz. Yine aynı konuda belge sürelerinin 5 yıldan 10 yıla çıkarılmasına yönelik talep oldu ama bunun mutlaka 5 yıl olması gerekiyor. AB uygulamalarında da bu böyle, bütün denizcilik ve havacılık uygulamalarında da böyle. Hiçbir yerde 5 yılı geçmiyor. Bu durumda buna yönelik bir çalışma yapmamız söz konusu değil.
“Hurda araç alımlarında ve araç kapasitesi şartı nedeniyle yaşanan 1989-1985 konusundaki uyumsuzluk giderilecek”
Hurda araç alımlarıyla ilgili olarak bize iletilen, araçların Yetki Belgesine kayıt ettirilebilme yaş sınırı 1989 iken hurda araç yaş sınırının1985 olması konusundaki uyumsuzlukla ilgili notumuzu aldık. Bu uygulamaların birbirine paralel olması için arkadaşlarıma gerekli çalışmanın yapılması talimatını vereceğim.
Araç muayenesinde “vergi borcu” aranmasın talebi var. Bu bizce doğru değil. Eğer görevlerimizi yerine getireceksek bunu bütün alanlarda doğru yapmalıyız. Yapanla yapmayanı aynı kefeye koymak doğru olmuyor. Denetimler ilgili kurumlar tarafından birlikte yapılmaya başlandıktan sonra bu işler daha da sıkılaşacak. Eğer bir yükümlülük varsa her yönüyle denetlenmesi lazım. Doğrudan tahdid getirme konusu üzerinde çok detaylı düşünülmesi gereken bir konudur. Bu konuda sektörde tam bir mutabakat yok. Bu nedenle bizim de uygulama yapma olasılığımız zayıf.
“Taban fiyat uygulaması doğru bir uygulama ama tek tarafın iradesiyle olmaz… Bu konudaki çalışmalar devam edecek”
Taban fiyat uygulaması aslında önemli ve doğru bir düşüncedir. Ama bu iş bir tarafın iradesiyle olacak bir şey değil. Taşıyıcı buna uymayınca bunun yürümesi zor. Uygulanmayınca da koyulan kural geçerli hale gelmiyor. Zamanla biraz daha uygulanabilir hale gelmesi için birlikte üzerinde çalışmamız lazım. Sektörümüzün yapısal sorunlarıyla paralel iyileştirmeye yönelik kararlar almalıyız.
“C2’lerin yurtiçinde taşıma yapması rekabeti bozan bir durum ve bu düzeltilecek”
C2 Yetki Belgeleri ile ilgili sıkıntı dile getirildi. Yurtdışı taşımalarda kullanan bu belgelerin yurt içinde taşıma yapması rekabeti bozan bir uygulamadır. Arkadaşlarımızla bu konuya tekrar bakacağız. Eğer burada transit yakıtla yurt içinde yaygın bir taşıma yapılıyorsa bu yanlış bir şeydir. Bunu mutlaka düzeltmemiz gerekir. Bunu şöyle düzeltebiliriz. Ya yurt içi ayağını düzelteceğiz ya da transit yakıtla değil normal yakıtla taşımalarını sağlayacağız. Ya da yurt içi taşımasına sınırlama getireceğiz. Bunların uygulanabilirliğine bakacağız. Mevcut durum rekabet şartlarına aykırı.
“Belediyeler bölgeleri dışında taşımacılık faaliyeti yapamayacaklar”
Belediyelere yeni uygulamaya göre kendi sınırlarının dışına çıkarak taşıma faaliyetinde bulunma izni yok. Bu sınırlamayı getirdik, sizin asli işiniz taşımacılık değil dedik. İş ticarete girdiğinde bu başkalarının rızkına göz dikmek oluyor. Onlardan bir tepki var. Ama bu düzenleme gerekliydi. Bunun arkasında duracağız.
“Sektörün sorunlarını gidermek için diğer bakanlıklarla ortak çalışmalar yapılıyor. Bu artarak devam edecek”
Hafif ticari araç vergileri düşük olduğundan hafif ticari araçlar olarak satın alınarak servis minibüsüne çevriliyor. Araç muayeneye geldiğinde yolcu taşımacılığında kullanıldığından Sanayi Bakanlığı tarafından ABS bulundurma şartı aranıyor. Araç hafif ticari aracı olarak satılıp minibüse çevrildiğinden ABS’si yok. Bu durumda muayeneden geçemiyor. Geçemeyince de bize “iş neden zorlaştırılıyor” sorusu geliyor. Aslında işi zorlaştıran biz değiliz. Farklı Bakanlıklar kuralları koyuyor, o kuralların uygun olup olmadığı bir şekilde bizim bakanlığımız tarafından kontrol ediliyor.
Sanayi ve Ticaret Bakanlığımızla şuanda taşıyıcılarımızın sıkıntı çektiği üç konuyu görüştük. Kamyon kasalarındaki 5 cm’lik fark konusunda eskiden yapılan kasaların durumunu şimdilik süre uzatımıyla çözdük. Ama birer yıl uzatarak bu nereye kadar gider. Kökten çözüm gerek. Buna yönelik Sanayi Bakanlığı ile ortak çalışmalar yapılıyor. Eğer AB’ye göre teknik olarak yasal bir engel yoksa bunlar yasal hale getirilerek devam edilecek, yoksa yeni yapılanlara mutlaka sınırlama getirilecek.
3.5 ton altı araçlar konusu bence en önemli konu. Bu araçlar sürücüsüyle beraber neredeyse 3.5 ton geliyor. İstihab haddi 3.5 ton. Buna da mutlaka bir çözüm bulmamız gerekiyor. Yine bununla ilgili ortak bir çalışma yapılıyor. Ticari araçtan öğrenci servisine çevrilen araçlarda mutlaka ABS koşulu aranıyor. Sanayi Bakanlığı bu konuda taviz vermiyor. Biz de buna katılıyoruz. İnsan hayatı söz konusu olunca emniyetten taviz vermememiz gerekiyor.
“Farkındalık oluştu, sektör bilinçlendi”
Bu toplantıdan mutlaka birkaç çözüm çıkacaktır. Hepsi için çözüm çıkmaz ama birkaçı için mutlaka çözüm çıkar. Bu toplantının faydası bu noktada ortaya çıkıyor. Her toplantıda on tane sorun gündeme gelse ve bunların üç tanesi çözülse bu büyük bir başarıdır. Biz bu nedenle bu toplantıları çok önemsiyoruz. Faydalarını görüyoruz ve mesai ayırıyoruz. Bir araya geldik, sorunları birlikte konuşma fırsatı bulduk. Sekiz yıl öncesine göre bugünü kıyasladığımızda öğrendiğimiz çok şey var. Hep beraber kendimizi geliştirdik. Daha iyi bir durumdayız. O zaman düzenlemeleri tartışıyorduk, bugün denetimler artırılsın diye tartışıyoruz. En önemlisi farkındalık oluştu, sektör bilinçlendi. Yapan ile yapmayanın aynı muameleyi görmesi mümkün değil. Başarımızın arkasındaki en büyük sır bu olacaktır, buna yoğunlaşmalıyız. Seyahatler arttı, hava taşımacılığı gelişti, ekonomimiz büyüyor. Taşımacılık her alanda arttı. Motorlu araç sayısı iki katından fazla arttı. Deniz taşımacılığı da artıyor. Türkiye büyüyor, seyahat ihtiyacı da artıyor.
Bu sektörde herkes için ekmek var. Yeter ki en iyisini yapalım, işimizi marka haline getirelim. Günü kurtarmayalım, uzun vadeli planlar yapalım.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |