AKO GRUP Yönetim Kurulu Üyesi Safa Özcan,
“ÜLKEMİZİN LASTİKLERİNİ ÜLKEMİZ İÇİN ÜLKEMİZDE ÜRETİYORUZ”
“TÜRKİYE LASTİK SEKTÖRÜNÜN AR-GE ÇALIŞMASI YAPAN YÜZDE 100 YERLİ SERMAYELİ TEK ŞİRKETİYİZ”
Üretimle büyüyen AKO Grup’un ciro artışına paralel olarak fabrikaların üretim ve lojistik ihtiyaçları doğrultusunda lojistik altyapısına da düzenli yatırımlar yaptığını belirten Özcan, “Yurt içi ve karayolu ile ihracat gerçekleştirilen yurt dışı pazarlarındaki büyümeye yönelik olarak lojistik altyapıyı güçlendirme hedefiyle yapılan yeni yatırımlar AKO Lojistik Birimi envanterine katıldı. AKO Lojistik araç parkı yeni satın alınan 25 TIR ile filosunu 175 adet çekici ve dorseden oluşan dev bir filoya dönüştürmüş oldu.” diyor.
“AKO Grup Bugüne Kadar Gerçekleştirdiği Yatırımların Meyvesini Ticaret Hacmindeki Güçlü Artışla Topluyor”
Türkiye’nin yerli sermayeli sanayi gücü (Abdulkadir Özcan A.Ş.) AKO Grup, bünyesinde yer alan; PETLAS, AKO Akü, Ako Jant ve AKO Lastik Kaplama şirketlerinin bugüne kadar gerçekleştirdiği yatırımların meyvesini ticaret hacmindeki güçlü artışla topladığını vurgulayan Özcan şunları aktarıyor; “AKO Grup’un amiral gemisi, ülkemiz lastik sektörünün yerli sermayeli lider kuruluşu PETLAS, kendi geliştirdiği yüksek teknolojili ürünlerle dünya pazarlarında büyük ilgi görüyor. Türkiye’nin dört bir yanında, 800’ü aşkın bayisi ile faaliyet gösteren PETLAS’ın 6 kıtada 120 farklı ülkeye yayılan ihracat pazarları arasında; ABD, Almanya, İtalya gibi büyük ölçekli otomotiv endüstri ve pazarına sahip ülkeler de yer alıyor. Üretim odaklı diğer AKO Grup şirketleri AKO Akü ve AKO Jant da yurt içi ve ihracat pazarlarındaki güçlü hacim artışını sürdürüyor.”
“PETLAS İSO 500 Sıralamasında 82’inci Sırada”
Özcan, Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu İSO 500 sıralamasında 82’inci sırada yer aldığını belirttiği PETLAS’ın aynı listede ihracat sıralamasında 54’üncü sırada ve Türkiye genelinde ise en çok ülkeye ihracat yapan 11’inci şirket konumunda olduğunu vurguluyor. Özcan, sözlerini; “İhracatta ana ürün gamımızı yüzde 42’lik bir oranla zirai lastikler oluşturuyor. Binek, SUV ve hafif ticari lastiklerin payı, yaklaşık yüzde 36 düzeyinde. Bunu takiben sırasıyla iş makinesi (endüstriyel) lastikleri yüzde 14, kamyon-otobüs lastikleri yüzde 5, askeri kara taşıtı lastikleri yüzde 2 ve uçak lastikleri de yüzde 1 olarak ihracatımızdan pay alıyor.” diyerek sürdürüyor.
“AKO Grup, PETLAS Bünyesinde 6 Milyar TL’nin Üzerinde Yatırım Gerçekleştirdi”
AKO Grup’un temel önceliğinin düzenli yatırımla ülke ekonomisine sürdürülebilir katkı sağlamak olduğuna dikkat çeken Özcan, “1997 yılında özelleştirmeye konu olan; ancak ilk özelleştirme sonrasında yatırımları gerekli düzeyin gerisinde kalan PETLAS’ın asıl büyüme hamlesi 2005 yılında Türk sanayisinin yüzde 100 yerli sermayeli şirketi Abdulkadir Özcan A.Ş. (AKO Grup) tarafından satın alınmasıyla başlıyor. AKO Grup, 2005 yılından bu yana PETLAS bünyesinde toplam 6 milyar TL’nin üzerinde yatırım gerçekleştirmiş durumdadır. Özellikle son 10 yılda ivmesi artan bu yatırımlar, aralıksız sürmektedir” diyor.
“Yatırımlar Hızla Devam Ediyor”
Global pazarda premium lastik markalarından biri olma yolundaki hedeflerine ulaşmak için makine, kalıp ve yeni ürün geliştirme yatırımlarının hızla devam ettiğine dikkat çeken Özcan şunları aktarıyor; “Otomobil ve kamyon grubu lastiklerimizin yanı sıra zirai ürün grubumuzda radyal zirai ve radyal flotation lastikleri ile ilgili Ar-Ge çalışmalarımız devam ediyor. Yurt içi ve küresel pazarlardaki başarımızın temelinde, ürünlerimize yansıttığımız yerli Ar-Ge gücümüz yatıyor. Ar-Ge alanında yatırımlarımız yükselen bir ivme ile sürüyor. PETLAS bünyesinde binek araçlardan kamyonlara, otobüslerden yarış araçlarına, traktörlerden askeri birlik ve güvenlik güçlerinin kullandığı araçlara, iş makinelerinden savaş jetlerine, 80 farklı desen ve 2 bin 500 farklı ebatta üstün nitelikli lastikler; yerli sermaye, yerli teknoloji, yerli Ar-Ge ve mühendislik ve yerli iş gücü ile üretiliyor. Türkiye lastik sektörünün Ar-Ge çalışması yapan yüzde 100 yerli sermayeli tek şirketiyiz ve bu çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Ar-Ge çalışmalarımızı yerli uzmanlık ve bilgi birikimi (know-how) ile gerçekleştiriyoruz; kendi teknolojilerimizi geliştiriyoruz.”
“Küresel Rekabetin İçerisinde Kendi Gücümüzle Yer Alıyoruz”
Lastik endüstrisinin ülkemizde var olmayan doğal kaynaklardan oluşan bazı hammaddelerinin yurt dışından ithal edildiğini; ancak lastik endüstrisinde asıl katma değer unsurlarını lastik karışımlarında ve sırt tasarımlarında kullanılan bilgi birikimi ve teknolojinin oluşturduğunu belirten Özcan, ürettikleri lastiklerin hiçbirinde dışarıdan alınmış lisans kullanılmadığını vurguluyor. Özcan, “Tüm ürünlerimizi, kendi Ar-Ge ekibimizden aldığımız güç ve kendi teknolojimizle geliştiriyoruz. Yerli sermaye, yerli Ar-Ge ve mühendislik, yerli üretim gücü ile ülkemizin lastiklerini ülkemiz için ülkemizde üretiyoruz. Yerli bir kuruluş olarak, uluslararası markaların Türkiye’de üretime uygun gördüğü vasıfta ürünleri, uygun görülen teknolojiyle, uygun görülen pazarlara yönelik olarak üretmek yerine, küresel rekabetin içerisinde kendi gücümüzle yer alıyoruz.” şeklinde konuşuyor.
“Toplam Enerji Tüketiminin Dörtte Birini Güneş Enerjisinden Elde Etmeyi Planlıyoruz”
AKO Grup’un, çevreye saygılı temiz enerji prensibiyle üretim tesislerini Güneş Enerji Santralleri (GES) ile donattığını ifade eden Özcan, “AKO Grup, tüm sanayi şirketlerinde 16 milyon dolarlık yatırımla bir yıl içerisinde tüm üretim tesislerinde toplam enerji tüketiminin dörtte birini güneş enerjisinden elde etmeyi planlıyor.” diyor.
“Altı Kıtada 120’yi Aşkın Ülkede Rekabetin Türk Oyuncusuyuz”
Kuzey Amerika’dan Okyanusya ülkelerine, Afrika ve Orta Doğu’dan Kuzey İskandinavya’ya yayılan geniş bir coğrafyaya ihracat gerçekleştirdiklerini aktaran Özcan şöyle konuşuyor; “Yurt içi pazarındaki güçlü konumumuzun yanı sıra aralarında; ABD, Almanya, İtalya gibi büyük ölçekli otomotiv endüstri ve lastik pazarına sahip ülkelerin de yer aldığı altı kıtada 120’yi aşkın ülkede rekabetin Türk oyuncusuyuz.”
“İhracat Ekipmanının Bulunamaması ve Yükselen Navlun Fiyatları İhracatı Doğrudan Etkileyen Sorunlar”
COVID-19 pandemisi sebebiyle küresel piyasalarda arz-talep dengesinin bozulmasının lojistik alanında bazı sorunlara yol açtığını belirten Özcan, ihracat ekipmanı (tır-konteyner) bulunamadığı için navlun (denizyolu-karayolu taşıma ücreti) fiyatlarının arttığına ve bu durumun ihracatı doğrudan etkileyen bir sorun haline geldiğine dikkat çekiyor. AKO Grup Yönetim Kurulu Üyesi Safa Özcan sözlerine şöyle devam ediyor; “Ayrıca navlun fiyatlarındaki dalgalanmalar da sevkiyatlarımızı doğrudan etkilemektedir. Fiyatlardaki bu dalgalanmalar sebebiyle ihracat maliyetlerimiz artmakta ve yüklemelerde sıkıntılar ortaya çıkmaktadır. Navlun fiyatları, küresel çapta yaşanan ve son bir yılda artarak devam eden boş konteyner sorunu sebebiyle bazı durumlarda ihracatımızı karayolu veya Ro-Ro gibi alternatif taşıma modlarıyla gerçekleştiriyoruz. Lojistikte yaşanan bu sorunlar sebebiyle özellikle ülkemiz ile Serbest Ticaret Anlaşması bulunan ülkelerde yeni distribütör arayışına yönelmekteyiz. Farklı coğrafyalarda farklı dinamiklerin yanı sıra küresel ticarete damgasını vuran belirsizlikler ve gerginlikler, ayrıca çip krizi gibi otomotiv sektöründeki dalgalanmalar günümüzün gerçekleri. Tüm bu risklerin ihracat gücümüzü etkilememesi için azimle çalışıyoruz. Ürün ve hizmet kalitemizle küresel pazarda büyümeye devam ediyoruz.”
“Talebimiz Navlun Fiyatlarındaki Dalgalanmaların Durması”
Altı kıtada 120 farklı u?lkeye ihracat gerçekleştirmeleri nedeni ile bütün taşıma modlarını aktif olarak kullandıklarını da ifade eden Özcan, sevkiyatların yüzde 30’unu karayolu (Intermodal + Tır), yüzde 70’ini denizyolu ile gerçekleştirdiklerini aktarıyor. Özcan, “Bu seçimi etkileyen en önemli faktörleri; sevkiyat yaptığımız u?lkeye transit sürenin ne kadar olduğu ve navlun maliyetlerinin optimizasyonu şeklinde sıralayabiliriz. Tüm dünyada yaşanan boş konteyner sıkıntısı sebebiyle ürünlerimizi müşteriye ulaştırmakta sorunlar yaşamaktayız. İlgili kurum ve kuruluşlardan en önemli talebimiz navlun fiyatlarındaki dalgalanmaların durması ve denizyolu için konteyner taleplerimizin zamanında karşılanmasıdır.” diyor.
“AKO Akü ve AKO Jant Yurt İçi ve İhracat Pazarlarındaki Güçlü Hacim Artışını Sürdürüyor”
AKO Grup bünyesinde yer alan şirketlerden de bahseden Özcan şunları aktarıyor; “AKO Grup’un amiral gemisi, ülkemiz lastik sektörünün yerli sermayeli lider kuruluşu PETLAS, kendi geliştirdiği yüksek teknolojili ürünlerle dünya pazarlarında büyük ilgi görüyor. Üretim odaklı diğer AKO Grup şirketleri; AKO Akü ve AKO Jant da yurt içi ve ihracat pazarlarındaki güçlü hacim artışını sürdürüyor. Bu artış doğrultusunda, Türkiye’nin dört bir yanına ve dünya pazarlarına ulaşan ürünlerin sevkiyatlarına ve üretim şirketlerinin ihtiyaçlarına yönelik lojistik hizmetlerimiz, PETLAS Kırşehir Fabrikasında yerleşik AKO Lojistik Birimimiz tarafından yönetiliyor.”
“25 Adet Araç Lojistik Altyapıyı Güçlendirme Hedefiyle Satın Alındı”
AKO Grup’un lojistik altyapısını üretim şirketlerinin ihtiyaçları doğrultusunda düzenli yatırımlarla sürekli geliştirdiğini de vurgulayan Özcan son olarak, “Bu yatırımlar çerçevesinde AKO Lojistik araç parkımız, 2021 yılı sonunda satın alınan 25 adet Mercedes Actros 1848 TIR çekicisiyle daha da büyüdü. AKO Lojistik Birimi envanterimize giren bu 25 araç, yurt içi ve karayolu ile ihracat gerçekleştirilen yurt dışı pazarlarındaki büyümeye yönelik olarak lojistik altyapıyı güçlendirme hedefiyle satın alındı.” şeklinde konuşuyor.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |