Dota Logistics YYS ile Hızına Hız Kattı!

“Taşımacılık, Lojistik Hizmetler, Palet Tamir ve Plastik Kasa Yıkama Hizmeti Veriyoruz”

“Proje Taşımacılığında Türkiye’nin Öncü Firmalarından Biriyiz”

İlk olarak Dota Logistics’in kuruluşundan ve verdiği hizmetlerden bahsederek sözlerine başlayan Gültekin; “Dota, 2000 yılında Almanya’da kuruldu. Şirketimiz özetle üç farklı iş modeline sahip. Taşımacılık hizmetlerinin yanı sıra, Türkiye ve Almanya’da sunmuş olduğumuz lojistik hizmetler, palet tamir ve plastik kasa yıkama operasyonları ile hizmet veriyoruz.  Türkiye ve Almanya’da bulunan lojistik depolarımızla müşterilerimize hizmet sunmaktayız. Buradaki paketleme, elleçleme, depo yönetimi, sipariş takibi gibi tüm lojistik süreçleri de bir bütün olarak müşterilerimize sunuyoruz. Aynı zamanda da proje taşımacılığında Türkiye’nin öncü firmalarından biriyiz. Avrupa ve Türkiye’de makine sektörünün dev kuruluşlarına proje taşımacılığında hizmet veriyoruz.” dedi.

“200 Adet Treylerden Oluşan Genç Bir Filomuz Var”

“Türkiye ve Avrupa Arasında Taşımacılık Yapıyoruz”

Karayolu taşımacılığı hizmetinde farklı taşıma modelleri kullandıklarını belirten Gültekin devam etti; “Ortalama üç yaşında, Euro 6 normlarında, 200 adet treylerden oluşan genç bir filomuz var. Bu araç filomuza ayrıca genişleyebilen özel dorselerimiz ve proje taşımacılığına uygun araçlarımız da eşlik ediyor. Türkiye ve Avrupa arasında taşımacılık yapıyoruz.  Avrupa’da da herkesin bildiği gibi artık Almanya bizimle özdeşleşti diyebiliriz. Ağırlıklı olarak Almanya ve sonrasında diğer tüm Avrupa ülkelerine gidiyoruz. İlk çeyrekte fizibilite çalışmaları yaparak, sonuçlandıracağımız çalışmalar neticesinde yeni bir hat açıp açmamaya karar vereceğiz.”

“YYS Belgemizi Aldık”

“YYS ile Artık Çok Daha Hızlı Geçiş Yapabileceğiz”

Avrupa’nın Türkiye’yi tercih etmesindeki en önemli sebeplerden bir tanesinin hizmetlerin kısa sürede kendilerine ulaşabilmesi olduğunu söyleyen Gültekin sözlerine devam ederken şöyle dedi; “Kritik sektörlerle çalışıyoruz. Özellikle otomotiv sektöründe teslim sürelerimiz beş günle sınırlı. ‘Just in time’ model bazında çalıştığımız ve firmalara bu şekilde hizmet sunduğumuz için hızlı olmamız gerekiyor. Fakat herkesin malumu Kapıkule’deki uzun bekleyişler, müşterilerimize verdiğimiz taahhüdü yerine getirmemizde zorluk çıkarıyordu. Biz de alternatif bir çözüm olarak YYS belgesine başvurduk ve belgemizi aldık. Bundan sonraki süreçlerde araçlarımız yeşil hat diye tabir ettiğimiz alanlardan hızlı bir şekilde geçiş yapacak. Böylelikle müşterilerimize vermiş olduğumuz sözü de, taahhüdü de yerine getirebileceğiz. Bizim açımızdan çok önemli bir etken olacak.”

“Bu Belge ile Firma Tamamen İzlenebilir Bir Hale Geliyor”

“Bize Çok Fazla Değer Katacak”

“Bu belgeye sahip olunca Kapıkule’deki uzun beklemelerden kurtulmuş oluyoruz. Ama tabi ki bu belgeyi sadece bu beklemelerden bir kurtuluş olarak düşünmemek gerekiyor.” diyen Gültekin sözlerini şöyle sürdürdü; “Bu belge ile firma tamamen izlenebilir bir hale geliyor. Yani yapmış olduğunuz işin detaylarını şeffaf bir şekilde müşterilerinizle paylaşıyorsunuz, sürekli denetimler ve kontroller var, kaliteden ödün vermemek için sürekli kendinizi yenilemeniz gerekiyor. Belgenin tabi ki sadece geçişlerde değil, kendi kurumsal içyapımızda da bize çok fazla değer katacağı yerler var.”

“Almanya Dota AEO Sertifikasına Zaten Sahipti”

“Amaç Hızlı Bir Şekilde Sonuca Ulaşabilmek”

Almanya’daki belgelerini ise yaklaşık 10 yıl önce aldıklarını belirten Gültekin; “Almanya’daki Dota AEO sertifikasına zaten daha önceden sahipti. Tabi ki şu an gelişen ekonomimizde, dünyada firmalar müşterilerine yüklerini verirken bu belgeleri zaten sorguluyorlar. Çünkü amaç burada hızlı bir şekilde sonuca ulaşabilmek. Bunun için de Türkiye’de ilk etapta tamamlamamız gerekenlerden bir tanesi de YYS sertifikamızdı. Türkiye’deki ayağımızda da bunu tamamladık. Bu belgeyi almak için burada firmanın tabi ki belli bir kapasitesinin olması gerekiyor. Firmanın güvenliğinden başlayarak tüm çalışma departmanlarına kadar yayılan bir süreç takibi var. Bu sürecin de izlenebilirliğinin tam olması gerekiyor, prosedürlerinin uygun olması gerekiyor. Çevre aydınlatmasından kullanmış olduğumuz teçhizat-ekipman altyapısına kadar uygunluk olması gerekiyor.”

“Lojistik Sektörünün Genç ve Dinamik Temsilcileri Proje ve Çalışmalarda Daha Aktif Rol Almalı”

“Birçok Sorunumuz Var”

İhtiyaçların her gün değiştiğine ve kapasitenin her geçen gün arttığına dikkat çeken Gültekin şöyle devam etti; “Burada da altyapımızın iyi veya kötü olmasını sorgulamaktansa, var olan altyapının her zaman iyileştirilmesi yönünde adımlar atmamız gerekiyor. Tabi ki devlet ve bizi temsil eden kuruluşlar bu konuda çalışmalar yapıyor ama benim şahsi kanaatim şu anda lojistik sektöründe genç, dinamik yöneticiler olduğu ve bu kişilerin de bu projeler içerisinde aktif rol alması gerektiği yönünde. Ne kadar bizden bu sorunu yaşayan kişiler içlerinde olursa sorunların o kadar hızlı, daha öngörülü bir şekilde çözülebileceğini düşünüyorum. Biz çok fazla sorun yaşıyoruz. Örneğin; sınır kapılarında sürücülerimiz uzun kuyruklarda beklemeler yaşıyor. Geçiş kapılarında devam eden çalışmalar var, alternatif yolların genişletilmesi gerekiyor. Gümrük sahasında çalışan personel sayısının veya peron sayısının artırılması ya da var olan peronlarda çalışan kişilerin tam kapasite çalışması gerekiyor. Ülkeler arası geçiş için belgelere ihtiyacımız var. Bu belgelerle alakalı büyük sıkıntılarımız var. Bunların dile getirilmesi gerekiyor. Sürücü vize randevularında şu an inanılmaz uzayan tarihlerle karşı karşıyayız. Sonuçta biz bu işi turistik amaçlı yapmıyoruz. Bizim amacımız ithalat ve ihracatımızı en üst seviyeye taşımak. Ama sürücülerimize vize almak istediğimizde çok uzun bir randevu süreci var. Bunun dışında yabancı tırlar iç piyasada gerçekten ciddi bir yüzdeye sahibi. Vergisiz akaryakıt alıyorlar. Bunu bir avantaj olarak kullanıp, navlun fiyatlarıyla, bizim vermiş olduğumuz navlun fiyatlarının çok daha altında bizim rekabet etmemizi zorlaştırıyorlar. Mülteci sorunumuz var. Hem şoförlerimiz hem de firmalar olarak biz gerçekten çok mağduruz bu konuyla alakalı. Sürücülerimiz hiç dinlenmeyecek mi? Sürekli araçlarını kontrol etmeleri gerekiyor ve belli ülkelerde gerçekten ağır para cezaları yaptırımları var. Bunlar gibi birçok sorunumuz var. Bu sorunları da biz yaşıyoruz açıkçası. Bu nedenle de lojistikte gerçekten girişimci ve işini iyi yapan kişilerin bu alanlarda biraz daha öncelik alması gerektiğini düşünüyorum.”

“Sürücüler İçin Eğitim Platformu Açılmalı”

“Şoför Olduğunu Belgeleyenlere Gri Pasaport Hakkı Verilebilir”

Sürücüler için bir eğitim platformu kurulması gerektiğine inandığını ifade eden Gültekin; “Bunun için de bir bölüm açılması gerektiğine inanıyorum. Şu an tüm firmaların sürücüye çok fazla ihtiyacı var. bütün şoförlerimizi maalesef Avrupa’ya istemsiz bir şekilde transfer ediyoruz. Bu bağlamda da meslek erbabı olan ve bunu belgeleyen ve hizmetini tamamlayan kişilere, bir şart koşularak gri pasaportla birlikte güzel bir iş imkânı, iş kapısı açılabilir. Herkes burada gri pasaporta başvurmasın bunu da engelleyelim ama bir kriter koyup, en azından bu aşamaları tamamladıktan sonra gerçekten sürücü olduğuna ikna olduğumuz kişilere biz bu ulaşım için gerekli kolaylıkları sağlamalıyız.” ifadelerini kullandı.

“SBTI Sürecimizi Başlattık ve Onaylandı”

“2030 Yılına Kadar Yüzde 43 Karbon Azaltma Çalışmaları Yapacağımızın Taahhüdünü Verdik”

Elektrikli araç yatırımlarıyla ilgili yorumlarını da dile getiren Gültekin; “Elektrikli araçların yüzde 0 egzoz emisyonu var. Günümüz şartlarında tabi ki yakıt deposu olmayan bir araç filosu kurmak hepimiz için çok keyifli bir çalışma olabilir. Fakat bu konuya yatırım yapmadan önce biz Dota Logistics olarak avantajlarının yanında, dezavantajlarına da bakıyoruz. Kısıtlı menzil, uzun şarj dolum süresi, şarj istasyonlarının yetersizliği, sınırlı batarya ömrü ve yüksek fiyat gibi temel sorunları görüyoruz. Burada da bizi en çok düşündüren bu ihtiyaçlar karşısında elektrik üretimi artacak ama bu durumda, elektrik üretiminin tamamen çevre dostu olduğunu söyleyebilir miyiz? Çok da söyleyemeyeceğimizi düşünüyorum. Mesela bataryaların geri dönüşümü doğaya daha az mı zarar verecek? Bununla birlikte tabi yatırım yapmadan önce birçok faktörü düşünmemiz gerekiyor. Lojistik olarak yaptığımız kilometreleri göz önüne aldığımızda şu an ülkelerin elektrikli araçlar için lojistik ağını kapsayacak yeterli bir altyapıya sahip olduğunu düşünmüyorum. Buradan elektrikli araçlara karşı olduğumuz anlaşılmasın. Çünkü bilim insanları ciddi anlamda dünya çapında bununla ilgili araştırmalar yapıyor. Bizim burada ikna olduğumuz noktada yatırım yapmaktan çekinmeyeceğimizi de bildirmek isterim. Buna ilave olarak biz Dota Logistics olarak SBTI kurumuna başvurduk. Bu, Bilimsel Tabanlı Hedefler Girişimi kurumudur. İklim bilimini temel alan bir emisyon azaltma, net sıfır hedefleri belirleme, teşvik etme, bu anlamda teknik destek verme, uzman kadro ve bağımsız bir değerlendirmeyle doğrulama imkanı sunuluyor. Biz de SBTI sürecimizi başlattık ve onaylandı. 2030 yılına kadar da yüzde 43 karbon azaltma çalışmalarını yapacağımızın taahhüdünü verdik. Bununla ilgili de güzel bir çalışma başlattık. Bu kurumun içinde şu an Türkiye’de çok az firma var. Bu süreci farklı sistemlerle tamamlamayı düşünüyoruz. Dota’nın 3 D’si dediğimizde her zaman en başta doğaya karşı olan sevgi ve saygımız geliyor. Biz her fatura için bir ağaç bağışlıyoruz, yapmış olduğumuz palet tamir ve kasa yıkama işlemi bunların aslında detaylı bahsetmek gerekirse hepsi birer geri dönüşüm projesidir. Tabi ki araç kısmında da şu an yapabildiğimiz en iyisi Euro 6 normları. Her zaman filomuz Euro 6 normlarında. Ayrıca araç doluluk oranımızı her zaman full kapasitede taşıma yapıyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Mevcut Olan Şartların Herkese Hitap Edecek Şekilde İyileştirilmesinden Yanayız”

“Şartlar İyileştirilirse Biz Kendi Çabalarımızla Devletimize Destek Olmayı İsteriz”

“Desteğin hiçbir zaman yeterliliği olmaz diye düşünüyorum. Her zaman desteğe ihtiyacı olan bir sektörüz biz.” diyen Gültekin devam etti; “Çünkü lojistik olarak şu an yaşamış olduğumuz genel sıkıntılar var. O yüzden de devlet desteklerinden mümkün olduğu kadar yararlanmaya çalışıyoruz. Örneğin; şu anda yeşil lojistik belgesi adı altında destek projesi var. Tabi ki bu destekleri alabilmeniz için belli kriterleri yerine getirebilmeniz gerekiyor ya da destek açılan hat bizim hattımız dışında kalıyor ve bu destekten çok fazla yararlanamıyoruz. Ama tabi ki başka firmalar bundan yararlanabiliyor. Çok fazla devlete dayalı desteklerden yararlanmaktansa, biz mevcut olan şartların herkese hitap edecek şekilde iyileştirilmesinden yanayız. Şartlar iyileştirilirse devletimizin de çok fazla desteği olmadan biz kendi çabalarımızla devletimize destek olmayı isteriz.”

“Çok Başarılı Sonuçlar Alamıyoruz”

“Minivan Araçların Bizlerin Önüne Geçmemesi Gerekiyor”

Sonuç odaklı bir yaklaşım benimsediğini belirten Gültekin; “Sonuçlara baktığımda da maalesef çok başarılı sonuçlar aldığımızı söylemek söz konusu değil. Çabalar, uğraşılar, prosedürler, kanunlar var ama günün sonunda ben sonuçla ilgileniyorum. Bugün yıl 2024 olmuş, ben hala ülkeler arası saat farkı yüzünden bir gümrükte sorun yaşamak istemiyorum. Mesela bu sorunun çözülmüş olması gerekiyor. Minivanlarla alakalı olarak da; minivan sahipleri bana biraz kızacak ama hem doğa diyoruz destek olmak istiyoruz, komple bir aracı göndermek varken yükü küçük parçalarla minik minik gönderiyoruz. Ayrıca minivan araçları maalesef bizim tırlarımızın önüne geçiyor. Bu da bizi ikinci plana atıyor. Hâlbuki değer olarak baktığımızda; taşıdığımız ürün değeri, ihracata katmış olduğumuz katma değere baktığımızda aslında bizlere öncelik verilmesi gerekiyor. Bu konuların gündeme gelmesini istiyorum. Yoksa yönetmelik konusunda hiçbir sıkıntı yok. Çok güzel genelgeler var ama ben günün sonunda bu genelgelerin ne kadar uygulandığı ve bize ne kadar fayda sağladığıyla ilgileniyorum. O konuda da maalesef yüzde 100 başarı sağladığımızı söyleyemeyeceğim.” dedi.

“En Büyük Değil En Kaliteli Olmak İstiyoruz”

“70 Kişilik Yurtdışı Şoför İstihdamımız Olacak”

Sözlerini sonlandıran Gültekin şu ifadeleri kullandı; “Dota Logistics olarak değil ama ihracatın daralmasıyla alakalı gerçekten zorlu bir sürece geçtik. Biz her zaman vermiş olduğumuz hizmetin kalitesini artırmak istiyoruz. Türkiye’nin en büyüğü olmak gibi bir hedefimiz yok, ama en iyisi, en kalitelisi olmak için tabi ki de savaşıyoruz.  Bizim Dota Logistics olarak geri dönüşüm projelerimizde Ankara’da 25 kişi, Dilovası’nda 50 kişilik bir istihdamımız olacak. Aynı zamanda yurtdışı tır şoförü olarak 70 kişilik bir yeni bir ekip istihdam etmek istiyoruz. Bununla ilgili gerekli ilanlarımızı da çıktık, sizin aracılığınızla da bir kez daha buradan bizi takip edenlere duyurmak istiyorum.”