“BİNLERCE MÜLTECİ SINIRLARI GEÇİYOR FATURASI TÜRK NAKLİYECİYE KESİLİYOR”
Uluslararası lojistik sektörünün önemli konularından biri olan vize sorununa ve aynı zamanda şoför sorununa değinen Karaca, “Şoför vize bekliyor; bir buçuk ay sefer yapmadı. Ben de sigorta ödemek zorunda kaldım. Bu Türkiye ekonomisine zarar. Biz Türkiye ekonomisinin önemli bir parçasıyız.” diyor.
2004 senesinde kurulduklarını ve 2005 senesinde C2 belgesi aldıklarını aktaran Karaca firmaya ilişkin olarak şunları aktarıyor; “Balkan ülkelerine; Sırbistan, Bosna Hersek, Hırvatistan, Slovenya ve Karadağ’a çalışıyoruz. 2007 senesinde Slovenya’da bir şirket kurduk. Bu ülkeler dışında hizmet vermiyoruz. Türk ve Sloven plakalı tırlarımızla hizmet veriyoruz. Türk ve Sloven plakalı 24 tır ve dorsemiz var. Genelde kuru yük taşıyoruz. Bazen frigo işlerimiz oluyor; bizde frigo olmadığı için araçları başka nakliyecilerden sağlıyoruz. Bosna Hersek’e yaklaşık 10-12 sene Beko ve Arçelik ürünleri taşıdık.”
“Piyasada İyi Bir İmaj Oluşturduk ve Ayakta Kaldık”
Sloven plakalı araç kullanmanın avantajlarının oduğunu belirten Karaca, özellikle de belge konusunda avantajlarının olduğunu aktarıyor. Karaca, “Bulgaristan, Macaristan, Slovenya, Hırvatistan gibi AB ülkelerinde geçiş ücreti ödemiyoruz ve otobanlar daha uygun oluyor. Mesela küçük bir ülke olduğu için bürokrasi işerimiz çok kısa sürüyor. Belgelerde beklemiyoruz avantajlarımız bunlar oluyor. Slovenya’da şirketimizin olmasındaki asıl amaç; orada da bir ayağımızın olmasını istememiz. Orayı daha çok aktarma merkezi olarak düşündük. Avrupa’dan gelen malları oraya, oradan da Türkiye’ye getiriyoruz. Slovenya’da antredopolarımız ve bize ait ofislerimiz var.” şeklinde açıklıyor.
“Binlerce Mülteci Sınırları Geçiyor Faturası Türk Nakliyeciye Kesiliyor”
Türk taşımacısının yurt dışında ciddi cezalarla karşı karşıya kaldıklarının altını çizen Karaca şunları aktarıyor; “Slovenya ve Sırbistan’da ciddi cezalarla karşı karşıya kalıyoruz. Prizma Nakliyat’ın bir Türk sahibi olduğunu biliyorlar. Bizim yediğimiz ceza hiçbir yerde yok. Hiçbir suçumuz olmadığı halde binlerce mülteci sınırları geçiyor faturası Türk nakliyeciye kesiliyor.”
“Şoför Vize Bekliyor”
Yaşadıkları sorunlardan bahseden Karaca şoförlerin vize sıkıntısı yaşadıklarını dile getirerek sorunun çözümü için daha fazla yetkili ile görüşülmesi gerektiğini ifade ediyor. Karaca konuya ilişkin olarak, “Çözüm için birlik olmalıyız. UND çalışmalar yapıyor; fakat daha fazla yapması gerekiyor. Daha çok yetkili ile görüşüp derdimizi daha fazla anlatmalıyız. Şoför vize bekliyor. Şoför bir buçuk ay sefer yapmadı; ben de sigorta ödemek zorunda kaldım. Bu Türkiye ekonomisine zarar. Biz Türkiye ekonomisinin önemli bir parçasıyız. Mal ne kadar çabuk giderse Türkiye’ye de o kadar yeni siparişler gelecek ve ihracatımız artacak. Bir diğer problem de Kapıkule. Yıllardır çözülmesi gereken bir problem. Kısmen çözülüyor; fakat yeniden çıkıyor. Sırbistan’ın başkenti Belgrad ile İstanbul arası bin kilometre benim aracım bazen 5-6 günde varamıyor. Buradan Antalya bin kilometere insanlar 10 saatte gidiyor. Biz beş günde Belgrad’a gidiyoruz. Kapılardaki randıman çok düşük. Kapılarda yapılan çalışmaların etkisi oldu; fakat yetersiz kalıyor. Müşteriye de derdimizi anlatamıyoruz; ‘ben malımı istiyorum’ diyor. Hiçbir şey yapılmıyor demiyoruz; fakat yetersiz. Bir ülke için lojistik çok önemli. Üretici ne kadar üretirse üretsin malın zamanında alıcıya teslim edilmesi bizim görevimiz. Bizim sahip çıkmamız gerekiyor.” diyor.
“Piyasada Şoför Kalmadı”
Sektörün önemli iki sorununa dikkat çeken Karaca eğitim ve şoför ihtiyacı konularına ilişkin olarak şöyle konuşuyor; “ Eğitim çok önemli; bizde lojistik okulları yeni başladı. Görüyoruz ki bize gelen öğrencilerin eksikleri var. Yabancı dil bilmiyorlar; bizim zayıf noktamız o. Şoför sıkıntımız da var. Kapıkulede şoför 3-4 gün araçta yatıp kalkıyor. Bu nedenle bu iş artık sevilen bir meslek değil. Şu an çalışan şoförler gittikten sonra araçları kim kullanacak diye düşünüyoruz. Şoförlere, araçlara dört gözle bakıyoruz. Piyasada şoför kalmadı. Sırbistan, Karadağ, Bosna Hersek Avrupa gibi değil; tabii her ülkenin gümrüğü farklı. Aracınız hiç sebepsiz bir iki gün gümrükte takılıyor.”
“Bizim Daha Çok Birlik İçinde Olmamız Lazım”
Sektör sorunları için çok fazla yenilik yapılması gerektiği görüşünü dile getiren Karaca, “Benim gibi binlerce nakliyeciyi dinleyecekler. Bizim daha çok birlik içinde olmamız lazım. Bizim tek bir derneğimiz var. Mevcut yönetim ya da yeni yönetim fark etmiyor problemleri çözmesi gerekiyor. Gerekli makamlarla görüşecek; uluslararası görüşmeler de yapacak. Hiçbirimiz tek başımıza sorunu çözemeyiz. Biz çok önemli bir sektördeyiz. Benim veya arkadaşlarımın tek başına Cumhurbaşkanına gitmesi olmaz. Bunu UND’nin yapması gerekiyor. Ortak sorunlarımızın gerekli Bakanlıklara ve en son Cumhurbaşkanına sunulması gerek. Hep konuşuluyor; fakat bir netice istiyoruz.” değerlendirmesinde bulunuyor.
“Verim Kat Sayısını Yükseltmemiz Lazım”
Türkiye’nin genç nüfusu ile altyapısının sağlam olduğunu; ancak eğitimli insan gücünün de çok önemli olduğunu ifade eden Karaca, “Lojistik fakültelerinde bin tane mezun olacağına yüz tane donanımlı mezun versinler. Bizim nüfusumuz genç ve çalışıyorlar; ancak verimli çalışmaları lazım. Verim kat sayısını yükseltmemiz lazım.” diyerek sözlerini sonlandırıyor.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |